musannef Abdurrezzak |
Ehl-i Kitab |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yahudileri Medine'den
Sürmek
19362Tahric: İbn Ömer
der ki: "Yahudi, hıristiyan ve başka kafirlerden Medine'ye gelenler, Hz. Ömer
zamanında orada üç günden fazla kalamazlardı. Daha önce onlara böyle bir kural
konulup konulmadığını bilmiyorum. ''
19363- Ali b. Hüseyn'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yahudileri
Medine'den çıkardı.
19364- İbn Ömer
bildiriyor: "Beni Nadir ve Kurayza yahudileri, Allah'ın Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile savaşınca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Beni
Nadir'i Medine'den sürdü. Kurayza'yı ise, daha sonra Allah'ın Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile savaşıncaya kadar Medine'de bıraktı. (Hendek
savaşında) Kurayzalılar Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
savaşınca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların erkeklerini
öldürdü, kadınları, çocukları ve malları da müslümanlar arasında taksim edildi.
Sadece bir kısmı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) katıldılar,
Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara eman verdi ve müslüman
oldular. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Abdullah b. Selam'ın
kabilesi olan Beni Kaynuka, Beni Harise yahudileri ile Medine' de olan diğer
yahudilerin hepsini sürdü.''
Tahric: Buhari (5/112);
Müslim (1766) ve Ebu Davud (3005) rivayet ettiler.
19365- Ömer b.
el-Hattab'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Yahudi ve Hıristiyanları Arap yarımadasından çıkaracağım ve
orada müslümandan başka kimseyi bırakmayacağım. ''
Tahric: Müslim (1767);
Ebu Davud (3030) ve Tirmizi (1607) rivayet ettiler.
19366- İbn Ömer bildiriyor:
Ömer b. el-Hattab, yahudi ve hıristiyanları Hicaz yurdundan sürdü. Allah'ın
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de Hayber savaşını kazanınca onları sürmek
istedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşı kazanınca, Hayber yurdu
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Müslümanların olmuştu. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları çıkarmak istedi, ancak
Yahudiler, kendilerini Hayber'de bırakmasını ve kendilerinin mahsulün yarısı
karşılığı Hayber arazilerini işletmeyi istediler. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "istediğimiz kadar sizi bu şartla Hayber'de
bırakınz" buyurdu. Hz. Ömer onları Teyma veya Eriha'ya sürene kadar
Hayber'de kaldılar.
Tahric: Müslim (1551) ve
Buhari (3/140,4/116), Musa b. Ukbe kanalıyla rivayet ettiler.
19367-
ibnu'I-Müseyyeb'in bildirdiğine göre Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Arap yurdunda -veya Hicaz yurdunda- iki din bir arada
olmaz" buyurdu. Hz. Ömer bu sözü araştırıp, gerçekten Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) söylediğini görünce Yahudileri Medine' den
sürdü.
19368- Ömer b. Abdilazız
der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) son söylediği söz şudur:
"Allah yahudi ve hıristiyanları kahretsin. Onlar peygamberlerinin
mezarlarını mescid edindiler. Arap yurdunda iki din kalmaz -veya- bir arada
bulunmaz. ''
19369- ibnu'l-Müseyyeb
der ki: "Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber'i
arazilerde çalışmaları şartıyla Yahudilere verdi. Buna karşılık Yahudiler
mahsulün yarısını aldılar. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz.
Ebu Bekr ve Hz. Ömer'in hilafetinin ilk zamanlarında bu böyle devam etti.
Sonra Hz. Ömer'e,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından önceki hastalığında:
"Arap -veya Hicaz- yurdunda iki din bir arada olmaz" buyurduğu
söylenince, bu sözü söyleyip söylemediğini araştırdı ve söylediğini anlayınca
da Yahudileri çağırıp: "Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
anlaşması olan bu anlaşmayı getirsin. Yoksa sizi süreceğim" dedi ve
Yahudileri sürdü.
19370- Amr b. Dinar der
ki: Ömer b. el-Hattab, bir yahudinin:
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana ''Rüyamda, devenin palanını koyup geceler
boyunca yol aldığını gördüm'' buyurdu" dediğini duyunca, Hz. Ömer:
"Vallahi, Medine'de
dolaşamayacaksınız" dedi. Yahudi: "Vallahi, bu söz kadar, onu
söyleyen için ağır, kendisine söylenen için kolayolan bir söz görmedim"
dedi.
19371- Said b. Cübeyr
der ki: İbn Abbas bana: "Perşembe günü.
Peyşembe günü nedir
ki?" deyip o kadar ağladı ki, gözyaşları çakılları ıslattı. Ben: "Ey
Ebu Abbas! Perşembe günü nedir?" diye sorunca ise şöyle cevap verdi:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hastalığının arttığı gündür.
O gün: "Bana bir şey getirin de size bir yazı yazayım ki, benden sonra
hiçbir zaman dalalete düşmeyesiniz" buyurdu. Bunun üzerine sahabe tartıştı
-Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında tartışma vaki olmazdı- ve:
"Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (hastalığın şiddetinden)
sayıkladı" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Beni kendi halime bırakınız. Benim içinde bulunduğum hal, sizin
beni davet etmekte olduğunuz şeylerden hayırlıdır" buyurdu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatı zamanında üç şey vasiyet etti: "Bütün
müşrikleri Arap yarımadasından çıkarınız; gelecek heyetlere benim izin verip
hediyeler ikram ettiğim gibi siz de hediyeler vermek suretiyle hürmet
gösteriniz" buyurdu. (Süleyman der ki) Said, üçüncü vasiyeti ya söylemedi
veya o söyledi, ama ben unuttum.
Tahric: Buhari: (4/85,
120,6/11) ve Müslim (1637), İbn Uyene kanalıyla rivayet ettiler.
19372- İbn Cüreyc der
ki: "Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edeceği zaman,
Hicaz yurdunda Yahudi ve Hıristiyan bırakılmamasını, Usame'nin ordusunun Şam'a
hareket etmesini, aradaki akrabalık bağlarından dolayı Kıptılere iyi
davranılmasını vasiyet etti."
19373- Hz. Ali der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Benden sonra idareyi ele
alırsan, Necran halkını Arap yanmadasından çıkar" buyurdu.
19374- İbn Abbas der ki:
"Yahudi ve hıristiyanlar, müslüman olmadan şehirlerinizde sizinle ortak
olmasınlar (aynı şehirde yaşamayınız). Bunlardan irtidad edip islam'a dönmeyi
kabul etmeyenin kanından (öldürülmesinden) başka bir şey kabul edilmez. ''
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: