musannef

Abdurrezzak

Ehl-i Kitab

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Ehl-i Kitab'a Bir Şey Sorulur mu?

 

19209- Zeyd b. Eslem'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ehl-i Kitab'a bir şey sormayınız. Kendileri sapıtmışken sizi asla hidayete erdirebilecek değillerdir. " Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resülü! israiloğulları ile ilgili olayları nakledebilir miyiz?" diye sorulunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nakledin, bunda bir sakınca yoktur" şeklinde cevap verdi.

 

 

19210- Abdullah b. Amr b. el-As'ın bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Benden bir ayet te olsa nakledin. israiloğullarından da rivayet etmenizde bir sakınca yoktur. Kim benim adıma yalan söylerse, cehennemdeki yerini hazırlasın. "

 

Tahric: Buhari ve Tirmizi (3/376, "hasen sahih") rivayet ettiler.

 

 

 

19211- Ata b. Yesar der ki: Yahudiler, Resulullah' ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına bazı şeyler anlatırlar, saha be de onları dinleyip hayret ederlerdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara şöyle buyurdu: "Onları ne doğrulayın, ne de yalanlayın. ''Bize ve size indirilene iman ettik. ilahımız ve ilahınız birdir ve biz Ona teslim olduk''[Ankebut, 46] deyin.''

 

Tahric: Buhari (13/260), Ebu Hureyre kanalıyla başka bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

19212- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: "Ehl-i Kitab'a bir şey sormayınız. Kendileri sapıtmışken sizi asla hidayete erdiremezler. Şayet onlara bir şey soracak olursanız; ya gerçeği yalanlamış veya bir batılı doğrulamış olursunuz. Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki kalbinde onu Allah'ın Kitabına sevkeden bir işaret bulunmamış olsun."

Sevri der ki: Ma'n'ın, Kasım b. Abdurrahman'dan olan rivayetinde Abdullah'ın şu ilavesi de vardır: "Eğer mutlaka sormanız gerekiyorsa Allah'ın Kitab'ına uygun olup olmadığına bakınız, eğer uygunsa kabul ediniz. Uygun değilse bırakınız."

 

 

 

19213- Abdullah b. Sabit der ki: Ömer b. el-Hattab, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Kurayza'dan bir kardeşime uğradım ve bana Tevrat'tan seçme ayetler yazdı, onları sana arzedeyim mi?" diye sorunca Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünün rengi değişmişti. Abdullah der ki: Ben: "Allah aklını yok etsin. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünün renginin nasıl değiştiğini görmüyor musun?" deyince, Hz. Ömer: "Rab olarak Allah'ı, din olarak islam'I, peygamber olarak Muhammed'i kabul ettim" dedi. Bunun üzerine Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öfkesi geçti ve şöyle buyurdu: "Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki: Musa aranızda olsa ve siz de beni bırakıp ona uysanız, yoldan çıkmış olurdunuz. Siz topluluklar içinde benim kısmetimsiniz, ben de peygamberler içinde sizin kısmetinizim '' 

 

Tahric: Farklı kanallarla Bezzar, Keşfu'l-Estar'da (1/36, 37) rivayet etti.

 

 

 

19214- İbn Ebi Nemle el-Ensarl, babasından bildiriyor: Ebu Nemle Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken Yahudilerden bir adam geldi ve bu sırada oradan bir cenaze geçti, Yahudi: "Ey Muhammed! Şu cenaze konuşacak mı?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah daha iyi bilir" cevabını verdi. Yahudi: "Evet, konuşacak" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ehl-i Kitab'ın size anlattıklarına ne inanın, ne de yalanlayınız. ''Allah'a. kitaplarına ve peygamberlerine inandık'' deyin. Eğer böyle derseniz. onların söylediği batilsa. tasdik etmemiş, doğruysa da yalanlamamış olursunuz" buyurdu. 

 

Tahric: Abdurrezzak kanalıyla Ebu Davud (3644) ve farklı kanallarla İbn Mende (3/198) rivayet ettiler.

 

 

 

19215- İbn Abbas: "Allah'ın Kitabı aranızda olduğu halde nasıl onlara bir şey sorarsınız!" demiştir.

 

Tahric: Buhari (13/260), İbrahim b. Sa'd kanalıyla Zühri'den bundan daha geniş bir metinle rivayet etti.

 

 

 

19216- Avf b. Malik el-Eşcai bildiriyor: Yahudi veya Hıristiyan bir adam, müslüman bir kadını (bineğinden) yere düşürmek için itti, sonra ona tecavüz etmek isteyip üzerine toprak attı. Bu durum Ömer b. el-Hattab'a arzedilince, Hz. Ömer şöyle dedi: "Anlaşmaya uydukları müddetçe, bunlarla yapılmış bir anlaşma vardır. Eğer sizinle yaptıkları anlaşmaya uymazlarsa, siz de bu anlaşmaya uymayın." (Ravi) der ki: Hz. Ömer adamı idam etti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hasta Olan Yahudi Ziyaret Edilir mi veya Müslüman Olması Söylenir mi?