musannef Abdurrezzak |
Miras |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Zımmiler / Anlaşmalı
Olanlar
19196- İbn Cüreyc'in
bildirdiğine göre İbn Abbas: "Hz. Ebu Bekr vefat edince, anlaşmalı olan
bir kişi miras olarak malının altıda birini aldı" dedi. İbn Abbas: "Böyle
yapılması emredilirdi" dedi. Ben bu konuyu sorduğumda ise, böyle bir şeyin
emredildiğini bileni görmedim.
Tahric: Said (s. 16),
Ebu Bişr kanalıyla Said b. Cübeyr'den başka bir lafızla rivayet etti.
19197 - Katade, "
... Her birine varisler kıldık"[Nisa, 33] ayetindeki varislerin, veliler
olduğunu söyledi. "Kendileriyle yeminleştiğiniz kimseler ... ''[Nisa, 33]
ayetini açıklarken ise şöyle dedi: Cahiliye döneminde kişi, biriyle akit
yaparak:
"Kanım senin kanın,
benim yıkmam senin yıkmandır. (Yani biz birbirimize yardımcı ve destek oluruz).
intikamım senin intikamın, benim diyetimi sen taleb edersin, senin diyetini de
ben taleb ederim" derdi. islam gelince bu anlaşmayı yapan bazıları vardı.
Bu durumda olanlara mirasın altıda biri olan hisseleri verilmesi emredildi.
Sonra miras hükmünün nazil olup yüce Allah'ın: "Allah'ın kitabına göre
yakın akrabalar birbirlerine (vans olmağa) daha uygundur''[Enfal, 75]
buyurmasıyla bu hüküm neshedildi.
Tahric: Said b. Mansur
(s. 16), "Huşeym~Hasan" kanalıyla son kısmını ve Feth'te geçtiği
üzere Taberi "kısa
bir metinle" rivayet ettiler.
123
19198- Mücahid,
"Her birine varisler kıldık"[Nisa, 33] ayetindeki varislerin, veliler
olduğunu söyledi. "Kendileriyle yeminleştiğiniz kimseler ... ''[Nisa, 33] ayetini
açıklarken ise şöyle dedi: "Cahiliye döneminde birbirleriyle yardımlaşma
antlaşması yapan kimselerdir. Ayette bunlara verilmesi emredilen paydan maksat
ise mirastan bir pay değil, antlaşmadan doğan yardım etme, öğütte bulunma ve
istişare etme gibi haklardır.''
Tahric: Said b. Mansur
(s. 16), "İbn Uyeyne~Mücahid" kanalıyla rivayet etti.
19199- Zühri' nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İslamda
(Cahiliye döneminde olduğu gibi) antlaşma yoktur. Ancak Cahiliye döneminde
yapilan antlaşmaya bağlı kalmiZ" buyurdu.
19200- Amr b. Şuayb der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cahiliye döneminde antlaşma
yapanın bu antlaşmasına bağlı kalmasına, buna karşılık diyet ve yardım
konusunda anlaşmalı olduğu kişiye katkıda bulunmasına, mirasın ise akrabalarına
ait olduğuna hükmetti. Şöyle dediler: "islam'da (Cahiliye döneminde olduğu
gibi) antlaşma yoktur. Ancak Cahiliye döneminde yapılan antlaşmaya bağlı
kalınız. Çünkü Allah, Cahiliye döneminde yapılan herhangi bir antlaşmanın,
islam'da ancak kuvvetini artırır."
Amr der ki: "Ömer
b. el-Hattab, bir toplulukla antlaşmalı olan veya onlardan sayılan ve
kendisinin yerine diyet ödeyip ona yardımcı olanların, bu kişinin başka varisi
yoksa, bu topluluğun onun mirasçısı olmalarına hükmetti.''
Tahric: Tirmizi (2/392),
"Hüseyn el-Muallim-Amr b. Şuayb'ın dedesi" kanalıyla:
"İslam' da
(Cahiliye döneminde olduğu gibi) antlaşma yoktur" lafzı olmaksızın rivayet
etti. Said b. Mansur (s. 14), İshak b. Abdillah b. Ebi Ferve kanalıyla Amr b.
Şuayb'dan rivayet etti.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Antlaşmalı
Olmayanın, Bir Yerden Sayılmayanın ve Esirin Mirası