musannef Abdurrezzak |
(Fitneler) |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Töhmet
18891- Behz b. Hakım b.
Muaviye, babasından, o da dedesinden bildiriyor: "Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kavmimi, üzerlerine atılan bir suç sebebiyle hapsetti.
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken kavmimden bir adam
gelip: "Ey Muhammed! Hangi sebeple komşularımı hapsediyorsun?" diye
sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona cevap vermedi. Adam:
"insanlar, senin şerri yasakladığını, ama senin bunu yaptığını
söylüyorlar" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne
diyor?" diye sordu. Ben, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun
sözünü işitir de kavmine beddua eder ve bu bedduadan sonra ebediyyen felah bulamazlar
korkusuyla aralarına laf karıştırmaya başladım. Ancak çok geçmeden Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun söylediğini anladı ve: "Demek
öyle mi diyorlar. eğer ben öyle yapmazsam bunun vebali onlara değil banadır.
Bunun komşularını serbest bırakm" buyurdu.
18892- irak b. Malik der
ki: Gifar kabilesinden iki adam gelip Medine sularının Dacnan denilen yerinde
konakladılar. Bu suyun yanında Gatafan kabilesinden bazıları vardı ve
yanlarında kendilerine arka çıkacak kişiler mevcuttu. Gatafanlılar develerinden
ikisini kaybedince, Gifarileri bunları almakla itham ettiler ve onları alıp
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek durumu anlattılar. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Gifarilerden birini hapsedip diğerine:
"Git ve (develeri) ara" buyurdu. Adam gittikten kısa bir süre sonra
develeri alıp gelince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Gifarilerden
birine zannedersem, irak "hapsedilen kişiye" dedi-: "Benim için
bağışlanma dile" buyurunca, adam: "Allah seni bağışlasın ey Allah'ın
Resulü!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Seni de
bağışlasın ve Allah yolunda öldürsün" buyurdu. Adam Yemame günü öldürüldü.
Tahric: Ebu Davud
(3630); Tirmizi (1417) ve Nesai (8/66, 67), Ma'mer kanalıyla "kısa bir
metinle" rivayet ettiler.
18893- Abdullah b. Ebi
Amir der ki: Bir kafileyle beraber giderken Zu'lMerve'ye gelince çantam
çalındı, Yanımızda da itham edilen biri vardı. Arkadaşlarım: "Ey falan!
Ona çantasını ver" deyince, adam: "Ben almadım" karşılığını
verdi. Ömer b. el-Hattab'a dönüp durumu haber verdiğimde, Ömer: "Kaç
kişisiniz?" diye sordu. Yanımdakileri sayınca: "Zannedersem onu çalan
itham edilen kişidir" dedi. Ben: "Ey müminlerin emiri! Onu bağlı bir
şekilde getirmek istedim" deyince, Ömer: "Delilin olmadan onu bağlı
olarak mı getireceksin? Onun için sana ne yazarım, ne de sorarım" dedi ve
bana kızıp çantamın geri verilmesi için ne bir şey yazdı, ne de onu kimin
çaldığını araştırdı.
18894- Ata (b. Ebi
Rebah) der ki: "itham edilen kötü bir adamın yanında çalıntı bir şey
bulursan ve adam: ''Onu falandan satın aldım'' derse, o adama da para
vermemişse veya: ''Onu aldım'' derse ne eli kesilir, ne de
cezalandırılır." (ibn Cüreyc der ki) Ömer b. Abdilaziz, Abdulaziz b. Abdillah'a
bir mektup yazdı. O mektubu okudum, onda şöyle yazıyordu: "(Kaybolan) eşya
itham edilen kişinin yanında bulunursa ve adam: ''Ben onu satın aldım'' derse,
ama parasını vermemişse, onu hapsedip bağla ve Allah'ın emri (ölüm) gelinceye
kadar hiç kimsenin sözüyle serbest bırakma." Bunu Ata (b. Ebi Rebah)'a
zikrettiğimde, yadırgadı.
18895- İbn Sirin der ki:
(Kadı) Şureyh'e, hırsızı çaldığı şeyle getirirlerdi. Adam: "Ben bunu satın
aldım" deyince, Şureyh: "Çalıntı malı açığa çıkardın, ama hırsızı
gizledin" der, adam utancından yerin dibine girecek kadar onu ayıplar; ama
elini kesmezdi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Bir Erkek ve iki
Kadının Hırsızlığa Şahitlik Etmesi