musannef

Abdurrezzak

(Fitneler)

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hırsızın Elini Kesmek

 

18758- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "ilk defa çalana ne yapılır?" diye sorunca: "Eli kesilir" cevabını verdi. Ben: "Peki, parmakların kesileceğini söyleyenler hakkında ne dersin?" diye sorunca, Ata: "Benim bildiğim, bütün elin kesileceğidir" cevabını verdi. Ben: "ikinci defa çalana ne yapılır?" diye sorunca, Ata: "Benim bildiğim, birinci hırsızlığında kesinlikle elinin kesileceğidir. Yüce Allah: "ellerini kesin"[Maide, 38] buyurmaktadır. Eğer dileseydi ayağın kesilmesini emrederdi. Yüce Allah unutmaz" cevabını verdi.

 

 

18759- ikrime bildiriyor: Hz. Ömer, ayağı mafsalından keserdi. İkrime'den başkası, Hz. Ali'nin de ayağı - Amr b. DInar, ayağının orta (çukur) yerine işaret ederek - şuradan kestiğini bildirmiştir.

 

Tahric: Beyhaki (8/271) bakınız.

 

 

 

18760- Katade'nin bildirdiğine göre Hz. Ali, eli parmaklardan, ayağı ise ayak orta mafsalından (çukurdan itibaren) keserdi.

 

 

 

18761- Ebu'l-Mikdam der ki: Hz. Ali'yi gören birinin bildirdiğine göre Ali'nin, kişinin elini bilekten kestiğini gördü.

 

 

 

18762- Rufeyde et-Teymi der ki: "Hz. Ali, ayağı bilekten keserdi."

 

 

 

18763- Amr b. DInar'ın bildirdiğine göre Necde b. Amir, İbn Abbas'a mektup yazarak: "Hırsızın, çalınca eli kesildikten sonra bir daha çalarsa diğer eli de kesilir mi? Yüce Allah, "ellerini kesin"[Maide, 38] buyurmaktadır" dedi. İbn Abbas: "Bilakis, elleri ve ayakları çaprazlama kesilir" cevabını verdi. Amr: "Bunu kırk yıl önce Ata'dan duydum" demiştir.

 

Tahric: el-Cevheru'n-Naki'de (8/275) geçtiği üzere İbn Ebi Şeybe, Haccac kanalıyla Amr'dan aynısını rivayet etti.

 

 

 

18764- Şa’bi der ki: Hz. Ali, eli ve ayağı keserdi. Bir daha çaldığı zaman ise hapseder ve cezalandırıp şöyle derdi: "Ona, yemek yiyeceği ve istinca edeceği bir el bırakmamaktan dolayı Allah'tan utanırım."

 

 

 

18765- ibrahım(-i NehaI) der ki: Şöyle derlerdi: "Ademoğlu hayvan gibi, yiyeceği ve istinca edeceği eli olmadan bırakılamaz."

 

 

 

18766- Aiz el-Ezdı, Ömer'den bildiriyor: Hz. Ömer'e Sedum adında, hırsızlık yapan bir adam getirilince, onun elini kestirdi. ikinci defa getirilince de ayağını kestirdi. Üçüncü defa getirilince yine kesmek istedi, ama Ali ona şöyle dedi: "Yapma, bunun sadece bir eli ve ayağı var, sen onu hapset."

 

Tahric: Beyhaki: (8/274), "Said b. Mansur-Simak" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

18767- Ebu'd-Duha'nın bildirdiğine göre Hz. Ali: "Hırsızlık yapanın eli kesilir. Bir daha çalarsa ayağı kesilir. Yine çalacak olursa, bizce artık bir yeri kesilmez" derdi. 

 

Tahric: el-Cevheru'n-Naki'de (8/274) geçtiği üzere İbn Ebi Şeybe, Cerir kanalıyla Mansur' dan rivayet etti.

 

 

 

18768- İbn Abbas der ki: "Hz. Ömer'in, eli ve ayağı kesildikten sonra üçüncü defa hırsızlık yapan bir adamın ayağını kestiğini gördüm.''

 

Tahric: Beyhaki (8/274) rivayet etti.

 

 

 

18769- Kasım b. Muhammed bildiriyor: Eli ve ayağı kesilen bir hırsız, Esma'nın gerdanlığını çalınca, Hz. Ebü Bekr onun üçüncü defa zannedersem - elini kesti.

 

 

 

18770- Salim ve başkası der ki: "Hz. Ebu Bekr bu adamın ayağını kestirdi. Adamın daha önce eli kesilmişti." Zühri: "Sünnetten bize ulaşan. sadece el ve ayağın kesileceği daha fazlasının kesilemeyeceğidir" demiştir.

 

 

 

18771- İbn Ömer: "Hz. Ebü Bekr, Ya'la b. Umeyye'nin elini kestirdiği kişinin ayağını kesmişti. Bu kişinin eli daha önce kesilmiştir" dedi.

 

 

 

18772- Katade der ki: "Hırsız bir şey çalınca eli kesilir. ikinci defa çalarsa ayağı kesilir. Üçüncü defa çalarsa eli kesilir. Dördüncü defa çalarsa ayağı kesilir."

 

 

 

18773- Haris b. Abdillah b. Ebi Rabia bildiriyor: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hırsızlık yapan bir köle dört defa getirilmesine rağmen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu bıraktı. Köle beşinci defa getirilince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun elini kestirdi. Altıncı defa getirilince ayağını kestirdi. Yedinci defa getirilince elini kestirdi. Sekizinci defa getirilince de ayağını kestirdi."

 

Tahric: Beyhaki'de (8/273) geçtiği üzere Ebu Da'vud, Merilsil'inde (261), İshak el-Hanzale kanalıyla Abdurrezzak'ten rivayet ettiler.

 

 

 

18774- Hz. Aişe anlatıyor: Siyahi bir adam Ebu Bekr'e gelince, Hz. Ebu Bekr onu kendine yaklaştırır ve ona Kur'an okuturdu. Ebu Bekr bir vergi toplama işi veya askeri bir vazife için bir adam gönderdi. O siyahi zat: "Beni de onunla beraber gönder" deyince, Ebu Bekr: "Hayır, bizim yanımızda duracaksın" karşılığını verdi. Adam ısrar edince, Ebu Bekr onu memuruyla beraber gönderdi ve memuruna ona iyi davranmasını tavsiye etti. Kısa bir zaman sonra siyahi adam eli kesilmiş olarak geri döndü. Ebu Bekr onu görünce gözleri yaşla doldu ve ona: "Ne oldu sana?" diye sordu. Siyahi adam: "O bana bazı işlerini yapma vazifesini veriyordu. Tek bir vazifede ona ihanet ettim. O da elimi kesti. Bundan başka bir şey yapmadım" cevabını verince, Ebu Bekr: "Bunun elini kesenin belki de yirmiden fazla vazifede ihanet ettiğini görürsünüz. Allah'a yemin olsun ki eğer sen doğru söylüyorsan sana yapılanın karşılığında ona mutlaka kısas uygulayacağım" dedi. Sonra Ebu Bekr bu siyahi adama yine ilgi gösterdi. Bu hadise siyahi adamın Ebu Bekr'in yanındaki itibarını sarsmadı. Adam geceleri kalkıp Kur'an okuyordu. Ebu Bekr sesini işitince: "Vay haline o adamın! Bu zatın elini nasıl kesti" derdi. Aradan uzun zaman geçmeden Ebu Bekr ailesi kendilerine ait zinetlerini ve bazı eşyalarını kaybettiler. Ebu Bekr bu siyahi adama: "Bu gece diri olan Allah'ın kapısını çaL. (Allah'a dua et, hırsızı bildirsin)" deyince, adam kalkıp kıbleye yöneldi sağlam ve kesik elini kaldırarak: "Ey Allahım! Sen hırsızlık edeni bana göster" diye veya buna benzer bir dua etti. Ma'mer, bazen ibareyi şu şekilde naklederdi: "Allahım! Bu salih ailenin malını çalan kişiyi açığa çıkar" diye dua etti. Günün yarısı olmadan, kaybolan eşyaları bu adamın yanında buldular ve Ebu Bekr: "Yazıklar olsun sana! Sen Allah'ı iyi tanımıyorsun" deyip emir verdi ve adamın ayağı kesildi.

Ma'mer der ki: Eyyub, Nafi'den, o da İbn Ömer'den aynı rivayette bulundu; ancak farklı olarak: "Ebu Bekr, gece vakti bu adamın sesini duyunca: "Senin sesin, gece hırsızlık yapacak birinin sesi değildir" derdi" ibaresi vardır.

 

 

 

18775- İbn Cüreyc der ki: Medine halkından içlerinde ismai'1 b.

Muhammed b. Sa'd'ın da bulunduğu birkaç kişi bildiriyor: Ya' la, bir hırsızın elini ve ayağını kesti. Hırsız üçüncü defa çalınca, Eba Bekr onun diğer elini kesti" dedikten sonra Zühri"nin (yukarıdaki) hadisi gibi bir rivayette bulundu ve şöyle dedi: Eba Bekr: "Allah'a karşı olan cüretkarlığı benim için yaptığı hırsızlıktan daha kötüdür" derdi. İbn Cüreyc der ki: Abdullah b. Ebi' Bekr'in söylediğine göre bu kişinin adı Cer veya Cübeyr'di.

 

 

 

18776- Zühri, çolak olan kişinin hırsızlık yapmasıyla ilgili olarak: "Çolak ta olsa eli kesilir" demiştir.

 

 

 

Sol Eli Kesmek

 

18777- Cabir'in bildirdiğine göre Şa'bi"ye, eli kesilmek için getirilen kişinin (kılıcın altına aniden) sol elini uzatması ve bu sebeple sol elinin kesilmesiyle ilgili olarak: "Serbest bırakılır ve artık diğer eli kesilmez" demiştir.

 

 

 

18778- Katade de Şa’bi gibi: "Artık daha fazla bir şey yapılmaz. Çünkü ona had uygulanmıştır" dedi.

 

 

 

Hırsızlıkta Şahitlik ve Şahitlerin ihtilafı

 

18779- ikrime b. Halid der ki: Hz. Ali, hırsızın elini kesmeden önce, şahitleri getirir ve hırsızı hapsederdi. Eğer şahitler hırsızın aleyhine şahitlik ederlerse elini keser, şahitlikten dönerlerse bırakırdı. Bir defasında kendisine bir hırsız getirilince, onu hapsetti ve ertesi gün onu ve şahitleri çağırdı. Kendisine: "Şahitler yok oldular" denilince, hırsızın elini kesmeyip onu serbest bıraktı.

 

 

18780- Katade, bir kişinin, birinin bir yerde, başka birinin de başka yerde hırsızlık yaptığına şahitlik etmesiyle ilgili olarak: "Eli kesilmez" demiştir .

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hırsızın itiraf Etmesi