musannef

Abdurrezzak

Diyetler

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kemiğe Varan Derin Yaralamalar

 

Kemiğe Varan Derin Yaralamalarda Diyet

 

17310- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Kemiğe varan derin yaralamalarda diyet olarak beş deve verilir."

 

17311- Zeyd b. Sabit der ki: "Kemiğe varan derin yaralamalarda diyet olarak beş deve verilir.''

 

Tahric: Beyhaki (8/81, 82), Abdurrezzak kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

17312- Amr b. Şuayb der ki: "Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kemiğe varan derin yaralamalarda diyet olarak beş deve ya da aynı değerde olan altın veya gümüş veya sığır veya koyun verilmesine hükmetti."

 

Tahric: Ebu Davud (4566); Nesai (8/57); İbn Mace (2655) ve Ahmed, Müsned (2/217) rivayet ettiler.

 

 

 

17313- İbn Tavus'un, babasından (Tavus'tan) bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kemiğe varan derin yaralamalarda diyet olarak beş (deve) verilir" buyurmuştur.

 

 

 

17314- Amr b. Hazm, babasından, o da dedesinden bildirir: "Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kemiğe varan derin yaralamalarda diyet olarak beş deveye hükmetti.''

 

Tahric: Beyhaki (8/81), Abdurrezzak kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

17315- Hz. Ali der ki: "Kemiğe varan derin yaralamalarda diyet olarak beş deve verilir.''

 

Tahric: Beyhaki (8/81), "Said b. Mansur-Ebu İshak" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

17316- Ma' mer ile Sevri' nin bir hocasından bildirdiğine göre Ömer b.

Abdilazız, Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kemiğe varmayan yaralamalarda diyet olarak herhangi bir şey tayin etmediği şeklinde bir ferman yazmıştır.

 

 

 

17317- Süleyman b. Müsa der ki: Hz. Ömer, ordu komutanlarına:

"Kemiğe varmayan yaralamalarda Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diyet olarak bir şey tayin ettiğini bilmiyoruz" şeklinde mektup yazdı. Hz. Ömer kemiğe varan derin yaralamalarda diyet olarak beş deve veya aynı değerde olan altın veya gümüş verilmesine hükmetti. Kadında kemiğe varan yaralamalarda da diyet olarak beş deve veya aynı değerde olan altın veya gümüş verilmesine hükmetti." 

 

Tahric: Başka bir yolla yine mürsel olarak Beyhaki (8/83) rivayet etti.

 

 

 

17318- Ömer b. el-Hattab: "Kemiğe varan derin yaralamalarda diyet, başparmaktaki diyete göre takdir edilir. Yaranın daha derin olması durumunda diyet buna göre hesaplanıp alınır" demiştir.

 

 

 

17319- ibrahım(-i Nehai) der ki: "Kemiğe varmayan yaralamalarda hükümet-i adl vardır."

 

(Hükümet-i adl: Yaranın veya yaralanan kişinin iyileşmesinin beklenmesi, iyileştikten sonra da bu konuda bilgili, adil ve yetkili olanların vereceği karar doğrultusunda, eskisine nazaran varolan eksiklik oranınca bir hesabın yapılıp gerekli diyetin ödenmesidir. )

 

 

 

17320- Hasan(-ı Basri) bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kemiğe varmayan yaralamalarda diyet olarak herhangi bir şey tayin etmedi."

 

 

 

17321- Zeyd b. Sabit der ki: "Kanatan ama kanı akmayan yaralamalarda (damiye) diyet olarak bir deve, deri altına işleyen yaralamalarda (badi'a) iki deve, eti iyice kesen yaralamalarda (mütelahime) üç deve, kemiğin üzerindeki zara ulaşan yaralamalarda (simhak) dört deve, kemiğe kadar varan derin yaralamalarda (mudiha) beş deve, kemiği kıran yaralamalarda (haşime) on deve, kemiği kırıp yerinden oynatan yaralamalarda (munakkile) onbeş deve, kemik altı ile beyin zarına ulaşan yaralamalarda (me'mume) tam diyetin üçteikisi, kişiyi aklından eden darbelerde tam diyet, kişinin sesini anlaşılmayacak şekilde burnundan çıkaracak darbelerde tam diyet, kişinin sesini anlaşılmayacak şekilde kısan darbelerde tam diyet, göz kapağında tam diyetin dörttebiri, meme ucunda da tam diyetin dörttebiri vardır.''

 

Tahric: BeyhakI (8/84, 86, 87), bölümler halinde rivayet etti.

 

 

 

Kemiğe Varan Derin Yaralamalarda Kimler Diyet Öder?

 

17322- İbn Cüreyc, İbn Ebi Müleyke'den bildirir: iki adam kemiğe kadar ulaşan derin bir yaralama konusunda Abdullah b. Halid'in huzurunda davalaşınca, Abdullah: "Bunda diyet olarak bir şey yoktur" dedi. Bunu Abdullah b. ez-Zübeyr'e zikrettiğimde şu karşılığı verdi: "Abdullah b. Halid doğru söylemiş! Ömer b. el-Hattab da: ''Kemiğe varan derin yaralamalarda şehirliler diyet vermez, ancak bedeviler verir'' derdi."

 

 

 

17323- İbn Cüreyc bildiriyor: Ömer b. el-Hattab: "Kemiğe kadar ulaşan derin yaralamalarda diyeti sadece bedevi olanlar öder. Şehirde oturanlar için öylesi durumlarda diyet yoktur" derdi.

(Ata b. Ebi Rebah) der ki: "Ashab zamanında böyleSi yaralamalarda sadece bedeviler arasında diyet olduğunu gördüm."

 

 

 

17324- İbn Ebi Müleyke der ki: Amr b. el-As'ın azatlısı Umeyr b. Halid sanırım kemiğe kadar ulaşan bir yara aldığı için ibnu'z-Zübeyr'in yanına geldi. Ancak ibnu'z-Zübeyr böylesi bir yaralamada diyetin olmadığını söyledi ve şöyle dedi: "Ömer b. el-Hattab da: ''Kemiğe varan derin yaralamalarda şehirliler diyet vermez, ancak bedeviler verir'' dedi."

 

 

 

17325- Amir el-Gifarı bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab kemiğe kadar varan derin yaralamalarda şehirlilerden diyeti kaldırdı."

 

 

 

17326- İbn Cüreyc der ki: "Abdulaziz'in Ebu Seleme b. Süfyan'dan naklen Ömer b. el-Hattab'ın kemiğe kadar varan derin yaralamalarda şehirlilerden diyeti kaldırdığını anlatırken işittim."

 

 

 

17327- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Kemiğe kadar varan derin yaralamalarda bedeviler diyet olarak beş deve mi verir?" diye sorduğumda: "Evet!" cevabını verdi.

 

 

 

17328- Ma'mer der ki: "Ömer b. Abdilazız, şehirde oturanlara kemiğe kadar varan derin yaralamalarda diyet vermeleri konusunda bir yazı yazdı ve bu tür yaralamalarda diyeti elli dinar olarak belirledi."

 

 

 

Baş Dışında Kemiğe Kadar Varan Derin Yaralamalarda Diyet

 

17329- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Baş dışında yüz veya elde kemiğe kadar varan derin yaralamalarda bedeviler diyet öder mi?" diye sorduğumda: "Şayet kemiğe kadar varan derin bir yaralama ise evet, Vallahi öder" cevabını verdi.

 

 

 

17330- Amr b. Şuayb der ki: "Ömer b. el-Hattab kişinin başı dışında bedeninin başka yerlerinde olan ve kemiğe varan derin yaralamalarda, belirli bir diyeti olan her organdaki böylesi yaralamalarda diyetinin yirmidebirine hükmetti. Buna göre kemiğe varan derin yara şayet eldeyse bunun diyeti el diyetinin yirmidebiridir. Ancak bu yara parmaklarda olmuşsa o zaman diyeti parmak diyetinin yirmidebiridir. çünkü parmak ile elin diyetleri ayrıdır. Her parmağın diyeti on devedir. Şayet bu yaralama parmakların üstü olan avuç tarafındaysa bu durumda diyeti bilek ve kolun diyeti gibi olur. Ayaktaki kemiğe varan derin yaralamalarda da yaranın parmakıara olan konumuna göre el ile aynı hükmü vermiştir."

 

 

 

17331- ikrime bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab parmakta olan ve kemiğe varan derin yaralamalarda diyet olarak o parmağın normal diyetinin yirmidebirine hükmetti."

 

 

 

17332- Yahya b. Said der ki: "Yüzde herhangi bir kusur bırakmadıktan sonra kemiğe kadar varan derin yaralamalarda yüz ile başın hükmü birdir. Şayet yüzde bir kusur bırakırsa bu kusurun durumuna göre diyet, kemiğe kadar varan derin yaralamalardaki diyetin yarısına kadar çıkarılabilir."

 

 

 

17333- Zeyd b. Sabit der ki: "Kemiğe kadar varan derin yaralamalarda baş, yüz, kaş ile burnun hükmü birdir."

 

 

 

17334- Ata el-Horasani der ki: "Kemiğe kadar varan derin yara kişinin bedeninde olursa diyeti yirmibeş dinardır. Bu yaranın elde olması durumunda da diyet aynıdır."

 

 

 

17335- Zühri der ki: "Diyeti bakımından baş ile yüzde olan yaralamaların hükmü birdir."

 

 

 

17336- Ömer b. Abdilaziz: "Kemiğe kadar varan derin yaralamalarda yüz ile başın hükmü birdir" demiştir.

 

 

 

17337- ibrahım(-i NehaI) der ki: "Kemiğe kadar varan derin yaralamalarda yüz ile başın hükmü birdir. Ancak baş ile yüz dışında bedenin

diğer yerlerinde olan bu tür yaralamalarda hÜkÜmet-i adı vardır."

 

 

 

17338- ibnu'I-Müseyyeb der ki: "Yüzde olan ve kemiğe varan derin yaralamalarda diyet, başta olan ve kemiğe varan derin yaralamalardaki diyetin iki katıdır."

 

 

 

17339- İbn Abbas'ın azatlısı ikrime der ki: Ömer b. el-Hattab, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Ebu Bekr'in haklarında hüküm vermediği yaralamalar hakkında da hüküm verdi. insanın başı dışında bedeninin diğer yerlerinde olan ve kemiğe varan derin yaramalar konusunda, belirli bir diyeti olan her organdaki böylesi bir yaralamada o organın diyetinin yirmidebirine hükmetti. Şayet bu yaralama elde olmuşsa diyeti el diyetinin yirmidebiridir. Ancak bu yara parmaklarda olmuşsa o zaman diyeti parmak diyetinin yirmidebiridir. Şayet bu yaralama parmakların üstü olan avuç tarafındaysa bu durumda diyeti bilek ve kolun diyeti gibi olur. Ayaktaki kemiğe varan derin yaralamalarda da aynı şey geçerlidir."

 

 

 

Kemiğin Üzerindeki Zara Ulaşan Yaralamalar ile Kemiğe Kadar Varmayan Yaralamalarda Diyet

 

17340- Abdillah b. Nucey bildiriyor: "Hz. Ali kemiğin üzerindeki zara ulaşan yaralamalarda diyet olarak dört deveye hükmetti."

 

 

 

17341- Başka bir kanalla Hz. Ali'den aynısı rivayet edilmiştir.

 

 

 

17342- Zeyd b. Sabit der ki: "Kanatan ama kanı akmayan yaralamalarda (damiye) diyet olarak bir deve, deri altına işleyen yaralamalarda (hadi'a) iki deve, eti iyice kesen yaralamalarda (mütelahime) üç deve, kemiğin üzerindeki zara ulaşan yaralamalarda (simhak) dört deve, kemiğe kadar varan derin yaralamalarda (mudiha) beş deve vardır."

 

 

 

17343- Ma'mer, Katade'den aynısını bildirir ve: "Bildiğim kadarıyla Katade bunu Hz. Ali'den nakletmiştir" der.

 

 

 

17344- İbn Cüreyc der ki: "Bana bildirilene göre Abdulmelik (b. Mervan) da Zeyd'in sözünün aynısını demiş, ancak kemiğe varan derin yaralamaları zikretmemiştir."

 

 

 

17345- Abdurrezzak der ki: Malik'e: "Sevri senden naklen Yezid b.

Kusayt'tan, o da ibnu'I-Müseyyeb'den, Hz. Ömer ile Hz. Osman'ın kemiğin üzerindeki zara ulaşan yaralamalarda diyetin, kemiğe varan derin yaralamalarda olan diyetin yarısı kadar olduğuna hükmettiklerini bildirdi" dediğimde, Malik: "Evet, Yezid'e bunu aktardım" dedi. Ona: "Bana da anlat" dediğimde bunu kabul etmedi ve şu karşılığı verdi: "Bizdeki uygulama onların verdiği hükümden farklıdır. Yezid b. Kusayt da bizim orada yaşayan biri değildir. ''

 

Tahric: Beyhaki (8/82), Abdurrezzak kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

17346- Zeyd b. Sabit der ki: "Büyük damiye'de (kanatan, ama kanı akmayan yaralamalarda) -ki bunu mütelahime (eti iyice kesen yaralama) olarak görenler de vardır- diyet üçyüz dirhemdir. Kemiğe kadar varan derin yaralamalarda diyet ikiyüz dirhemdir. Küçük damiye' de ise diyet yüz dirhemdir."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Tokat'ın Diyeti