musannef

Abdurrezzak

İçecekler

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ashabından içki Cezası Yiyenler

 

17075- Eyyub b. Ebi Temime der ki: "Bedir savaşına katılanlar içinde Kudame b. Maz'un dışında içkiden dolayı cezalandırılan başka birini daha duymuş değilim."

 

 

17076- Zühri der ki: Babası Bedir savaşına katılanlardan biri olan Abdullah b. Amir b. Rabia bana şöyle anlattı: Ömer b. el-Hattab, Kudame b. Maz'ün'u Bahreyn'e vali olarak atamıştı. Kudame, Hafsa ile Abdullah b. Ömer'in dayısıydı. Abdulkays kabilesinin efendisi Carüd, Bahreyn'den Hz. Ömer'e geldi ve: "Ey müminlerin emiri! Kudame içki içip sarhoş oldu. Yüce Allah'ın koymuş olduğu bir haddi (şeri cezayı) hakettiği için olayı sana taşımayı daha doğru buldum" dedi. Hz. Ömer, Carüd'a "Bu konuda seninle birlikte kim şahitlik eder?" diye sorunca, Carud: "Ebü Hureyre şahitlik eder" dedi. Hz. Ömer, Ebü Hureyre'yi yanına çağırdı. Ancak Ebü Hureyre: "Neye şahitlik edeceğim? Ben onun içki içtiğini görmedim, ama onu sarhoş gördüm" dedi. Hz. Ömer de ona: "Ağız değiştirdin!" karşılığını verdi.

 

Daha sonra Hz. Ömer, Kudame'ye bir mektup yazarak Bahreyn'den yanına gelmesini söyledi. Kudame gelince, carOd: "Yüce Allah'ın Kitab'ına göre onu cezalandır" dedi. Hz. Ömer: "Sen bu konuda hasım mısın, yoksa şahit mi?" diye sorunca, Carüd: "Ben sadece şahidim" dedi. Hz. Ömer de ona: "Sen şahitliğini yerine getirdin" karşılığını verdi. Bunun üzerine Carüd sustu, ancak ikinci günü sabahtan yine geldi ve: "Bu adama Yüce Allah'ın bu konudaki cezasını uygula!" dedi. Hz. Ömer: "Gördüğüm kadarıyla sen bu olayda hasımsın, oysa bu konuda elinde bir adamın şahitliğinden başka bir şey yok" karşılığını verdi. Carüd: "Allah aşkına cezasını vermeni istiyorum" diye ısrar edince, Hz. Ömer: "Ya dilini tutarsın ya da sana kötü davranırım" karşılığını verdi. Carüd: "Vallahi amcanoğlu içki içmişken beni cezalandırman hiç de adil değil" deyince, Ebu Hureyre de: "Şayet bizim şahitliğimizden yana içinde tereddüt varsa Kudame'nin karısı olan Velid'in kızına haber salıp bunu ona sor" dedi.

 

Hz. Ömer, Velid'in kızı Hind'e haber gönderip Allah aşkına doğruyu söylemesini istedi. Hind kocası Kudame'nin içki içtiğini onaylayınca Hz. Ömer, Kudame'ye: "Seni cezalandıracağım!" dedi. Kudame: "Şayet dediğiniz gibi içki içmiş olsam dahi beni cerzalandıramazdınız!" karşılığını verdi. Hz. Ömer: "Neden?" diye sorunca, Kudame: "Çünkü Yüce Allah:

 

"İman eden ve iyi işler yapanlara, hakkıyle sakınıp iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra yine hakkıyla sakınıp iman ettikleri, sonra da hakkıyla sakın ıp yaptıklarını, ellerinden geldiğince güzel yaptıkları takdirde tattıklarından dolayı günah yoktur"[Maide, 93] buyurur" dedi. Hz. Ömer: "Ayeti yanlış yorumladın! Zira sakınsaydın Yüce Allah'ın haram kıldığı bir şeyden uzak dururdun" karşılığını verdi.

 

Sonra Hz. Ömer müslümanlara döndü ve: "Kudame'nin kamçılanması konusunda ne dersiniz?" diye sordu. Müslümanlar: "Hasta olduğu sürece onu cezalandıramayacağını düşünüyoruz" dediler. Hz. Ömer bunun üzerine günlerce bu konuda bir şey demeden bekledi. Bir sabah onu cezalandırmaya karar vermiş bir şekilde kalktı. Arkadaşlarına: "Kudame'nin kamçılanması konusunda ne dersiniz?" diye sorunca: "Zayıf olduğu sürece onu cezalandıramayacağını düşünüyoruz" karşılığını verdiler. Ancak Hz. Ömer: "Kamçının altında ölüp Yüce Allah'ın huzuruna çıkması, cezasını vermemenin vebali boynumdayken çıkmasından daha iyidir. Bana sağlam bir kamçı getirin" dedi ve emrederek Kudame kamçılandı.

 

Bu olaydan sonra Hz. Ömer, Kudame'ye kızgın kaldı ve ona darıldı.

 

Hacca gittiğinde Kudame de onunla birlikte gitti, ancak yine ona kızgın ve dargındı. Hac dönüşü Sukya'da konakladıklar. Hz. Ömer uyuduktan sonra uyanınca: "Bana Kudame'yi getirin! Zira rüyamda biri bana gelip: ''Kudame'yle barış! O senin kardeşindir'' dedi. çabuk bana onu getirin!" dedi. Kudame'ye gittiklerinde Hz. Ömer'in yanına gelmeyi kabul etmedi. Hz. Ömer karşı çıkması halinde sürüklenerek getirilmesini emredince Kudame getirildi. Sonrasında Hz. Ömer onunla barıştı ve ona bağışlanma diledi. ikisinin barışması bu şekilde oldu.

 

Tahric: Beyhaki (8/316), farklı kanallardan rivayet etti.

 

 

 

17077- İbn Sirin anlatıyor: Ebu Mihcen içki içmekten dolayı çok defa cezalandırıldı. Cezalar onu yıldırmayınca onu hapsedip bağladılar. Kadisiye savaşı başlayınca müslümanlar savaşa çıktı. Ebu Mihcen de bağlı bulunduğu yerden onları izliyordu. Müslümanların müşrikler karşısında zayıf düştüklerini görünce Sa'd'ın ümmü veledi veya Sa'd'ın hanımına: "Beni serbest bırakır, bana bir at ve silah verirsen ölmeyip sağ kalmam halinde herkesten önce ben yerime dönerim'' şeklinde biriyle haber yolladı. Hapis bulunduğu yerde de:

"Süvariler birbirleriyle mızraklaşırken

Ne üzücüdür benim bu şekilde bağlı kalmam

Davranmak istiyorum, ama demirler beni tutuyor

Üzerime kitlenen kapılar da meydandan habersiz bırakıyor" şeklinde şiir okuyordu.

Ebü Mihcen'in gönderdiği kadın bunları Sa'd'ın karısına ulaştırınca bağlarını çözdü ve evde bulunan bir atı silahla birlikte ona verdi. Ebü Mihcen bunları alınca koşarak savaş alanına vardı. Müşriklerden karşısına çıkan her adamı öldürüp yere seriyordu. Sa'd onu görünce şaşkınlık içinde: "Bu süvari kim?" demeye başladı. Çok fazla zaman geçmeden de Yüce Allah'ın inayetiyle müşrikler hezimete uğradı. Ebü Mihcen hemen geri dönüp atı teslim etti ve eskisi gibi ayaklarını yeniden bağladı.

Sa'd gelince karısı veya ümmü veledi ona: "Savaşınız nasıldı?" diye sordu. Sa'd: "Savaşta çok zor durumlar yaşadık. Sonunda Yüce Allah beyaz bir at üzerinde bir adam gönderdi. Ebu Mihcen'i burada bağlı bir şekilde bırakmış olmasam özelliklerinden dolayı o adamın Ebu Mihcen olduğunu söylerdim" karşılığını verdi. Kadın da: "Vallahi o kişi Ebü Mihcen'di. Şöyle şöyle oldu" diyerek olanları Sa'd'a anlattı. Bunun üzerine Sa'd, Ebu Mihcen'in getirilmesini söyledi ve bağlarını çözüp: "Bundan sonra içki konusunda asla seni cezalandırmayacağım" dedi. Ebu Mihcen de: "Vallahi ben de bundan sonra içkiyi ağzıma koymayacağım. Cezadan dolayı içkiyi bıraktı demeyesiniz diye ben içmeyi bırakmıyordum" dedi ve bir daha hiç içki içmedi. 

 

Tahric: Mana olarak benzerini Said b. Mansur, Sünen, İbrahım b. Muhammed b. Sa'd kanalıyla babası Muhammed b. Sa'd'dan rivayet etti.

 

 

 

17078- İbn Cüreyc der ki: Ebu Ubeyde, Şam'da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan Ebu Cendel b. Süheyl b. Amr, Dirar b. el-Hattab elMuharibi ve Ebu'l-Ezver'in içki içtiklerini gördü. Ebu Cendel: "İman eden ve iyi işler yapanlara, hakkıyla sakınıp iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra yine hakkıyla sakınıp iman ettikleri, sonra da hakkıyla sakınıp yaptıklarını, ellerinden geldiğince güzel yaptıkları takdirde tattıklarından dolayı gÜnah yoktur"[Milide, 93] ayetiyle kendini savundu. Bunun üzerine Ebu Ubeyde, Hz. Ömer'e bir mektup yazarak Ebu Cendel'in içki konusunda bu ayetle kendisini savunduğunu bildirdi. Hz. Ömer de: "Ebu Cendel'e günahı güzel gösteren şey bu savunmasını da güzel göstermiştir. Onlara içki içme cezasını uygula!" cevabını yazdı. Ebu'I-Ezver: "Bizi cezalandıracak mısın?" diye sorunca, Ebu Ubeyde: "Evet!" karşılığını verdi. Ebu'I-Ezver: "O zaman yarın düşmanla savaşana kadar bize izin verin. Şayet savaşta ölmezsek döneriz, cezamızı da verirsiniz" deyince onlara izin verildi.

 

Ebu (endel, Dirar ve Ebu'I-Ezver diğer gün düşmanla savaştılar. Ebu'lEzver şehit düşünce savaş sonrası diğer ikisi cezalandırıldı. Ebu Cendel: "Ben helak oldum!" deyince Ebu Ubeyde bu konuda Hz. Ömer'e bir mektup yazdı. Hz. Ömer de Ebu Ubeyde yerine doğrudan Ebu Cendel'e cevaben şöyle yazdı: "Sana günahı güzel gösteren tövbe etmene de engel oldu. Yüce Allah şöyle buyurur: "Hit Mım. Bu kitabın indirilmesi, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen, gÜnahı bağışlayan, tövbeyi kabul eden, azabı ağır olan, lütuf sahibi Allah tarafindandır. Ondan başka ilith yoktur. DönÜş ancak onadır. ''[Mümin, 1-3]

 

 

 

17079- Mekhul der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "içki içeni cezalandırın" buyurdu. Sonra: "Bir daha içeni cezalandırın" buyurdu. Dördüncüsünde de: "Bir daha içerse öldürün" buyurdu.

 

Tahric: İbn Ömer ve Ebu Hureyre hadisinden şahiderini Ebu Davud (4483-4484) rivayet etti.

 

 

 

17080- Amr b. Şuayb bildiriyor: Ebu Musa, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisini Yemen'e gönderince: "Yemenlilerin mısırdan yaptıkları ve adına mizr dedikleri bir içeceği var" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu içecek şarhoş ediyor mu?" diye sordu. Ebu Musa; "Evet, ediyor" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman içmemelerini söyle" buyurdu. Ebu Musa: "içmemelerini söyledim, ancak dinlemiyorlar" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Uyarmana rağmen üçüncü defa içeni öldür" buyurdu.

 

 

 

17081- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "içki içenlere kamçı atıp onları cezalandırın" buyurdu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu üç defa söyledi. Sonra: "Dördüncü defa içmeleri halinde de onları öldürün" buyurdu.ı

Ma'mer der ki: Bunu ibnu'I-Münkedir'e zikrettiğimde şöyle dedi: "Daha sonra içki içme cezası olarak öldürme bırakıldı. Zira ibnu'n-Nu'man içki içtiği için Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirilince onu kamçılattı. Bir daha içkiden dolayı getirilince yine onu kamçılattı. Bir daha içkiden dolayı getirilince yine onu kamçılattı. Dördüncü defa veya ondan da sonra içkiden dolayı getirildiğinde yine onu kamçılattı."

 

 

 

17082- Zeyd b. Eslem der ki: ibnu'n-Nu'man içki içtiği için Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirilince onu kamçılattı. Bir daha içkiden dolayı getirilince yine onu kamçılattı. Bu şekilde dört veya beş defa içkiden dolayı getirilince adamın biri: "Allahım! Ona lanet et! Ne kadar çok içiyor ve ne kadar çok ceza yiyor" dedi. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama: "Ona lanet okuma! Zira Allah'ı ve Resulünü seven biridir" buyurdu.

 

Tahric: Buhari (8/197), aynısını "Zeyd b. Eslem-Ömer" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

17083- Zühri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "içki içenleri ceza olarak kamçılayın. Bir daha içerlerse bir daha kamçı atm. Yine içerlerse bir daha kamçılatm. Bir daha içmeleri halinde de onları öldürün" buyurdu. Daha sonra ise: "Yüce Allah içki içenlerden (ceza olarak) ölümü kaldırdı. Bundan dolayı içki içenlere kamçı atm. Bir daha içerlerse yine kamçı atın ... " buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu dörde kadar çıkardı. 

 

Tahric: Ebu Davud (4485); İbn Hazm, el-Muhalla (11/368) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (8/314) rivayet ettiler.  Ayrı ayrı şahidi olarak Cabir ve Ukbe b. Amir hadislerinden Hakim (4/415) rivayet etti.

 

 

 

17084- Kabısa b. Zueyb bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adamı üç defa içki içtiği için kamçılattı. Dördüncü defa yine içkiden dolayı getirilince aynı şekilde kamçılattı ve ceza olarak başka da bir şey yapmadı.''

 

Tahric: Ebu Davud (4485); İbn Hazm, el-Muhalla (11/368) ve Beyhaki, es-Sünenu'I-Kübrd (8/314) rivayet ettiler.

 

 

 

17085- Amr b. Dinar bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "içki içen kişiye ceza olarak kamçı atm. ikinci defa içerse yine kamçı atm. Üçüncü defa içerse yine kamçı atm. Dördüncü defa içmesi halinde ise onu öldürün" buyurdu. ibnu'n-Nu'man içki içtiği için getirildiğinde terlik ve ellerle dövüldü. ikinci defa içkiden dolayı getirilince yine aynı şekilde dövüldü. Üçüncü defa içkiden dolayı getirilince yine aynı şekilde dövüldü. Dördüncü defa içkiden dolayı getirilince yine aynı şekilde dövüldü. Bu şekilde de içki içmede ölüm cezası kaldırılmış oldu.

 

 

 

17086- Kabısa b. Zueyb bildiriyor: "Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adamı dört defa içki içtiği için kamçı ile cezalandırdı. Ömer b. el-Hattab da içki içmekten dolayı Ebü Mihcen es-Sekafı'yi sekiz defa kamçı ile cezalandırdı."

ibn Cüreyc der ki: "Bana ulaşana göre Ömer b. el-Hattab içki içmekten dolayı Ebü Mihcen b. Habıb b. Amr b. Umeyr es-Sekafı'yi yedi defa kamçı ile cezalandırmıştır. "

 

 

 

17087- Muaviye b. Ebi Süfyan bildiriyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "içki içen kişiye ceza olarak kamçı atın" buyurdu ve bunun sayısını belirtmek üzere cümleyi üç defa tekrar etti. Daha sonra: "Dördüncü defa içmesi halinde de onu öldürün" buyurdu.

 

Tahric: Ebu Davud (4482); Tirmizi (2/330), Ebu Bekr b. Ayyaş kanalıyla Asım'dan; İbn Mace (2573) ve Ahmed, Müsned (4/96) rivayet ettiler.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Şarap içilen Sofraya Oturmamak