musannef

Abdurrezzak

Vela Hakkı

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Vela Hakkının Satılması ve Hibe Edilmesi

 

16138- Abdullah b. Dinar der ki: İbn Ömer'in: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vela hakkının satılmasını ve hibe edilmesini yasakladı" dediğini işittim.

 

Tahric: Buhari (8/192) ve Müslim (1506) farklı kanallarla Sevri' den rivayet ettiler.

 

 

16139- Hz. Ali: "vela hakkı ne satılır, ne de hibe edilir" demiştir.

 

 

16140- Hz. Ali: "Vela hakkı sözleşme gibidir; ne satılır, ne de hibe edilir.

Yüce Allah onu hangi konuma koymuşsa sen de orada bırak" demiştir.

 

Tahric: Beyhaki (10/294), Şafii kanalıyla İbn Uyeyne' den rivayet etti.

 

 

 

16141- Hz. Ali der ki: "Yela, bir tür akrabalıktır. Bundan dolayı birinin vela hakkını elinde bulunduran kişi ona mirasçı olur."

 

Tahric: Beyhaki (10/294), farklı kanallarla kısa bir metinle rivayet etti.

 

 

 

16142- ibrahim(- NehaI) bildiriyor: Abdullah b. Mes'ud'a vela hakkının satılması konusu sorulunca: "(Yela, neseb gibidir) kişi nesebini satabilir mi?" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Beyhaki (10/294), İbn Mes'ud'dan farklı bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

16143- Ebu'z-Zübeyr bildiriyor: Yela hakkının satılması konusunda Cabir b. Abdillah'ın iki defa: "Yela hakkının satılmasından hoşlanmıyorum" dediğini işittim.

 

 

 

16144- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'ın şöyle dediğini işittim: "ibn Abbas vela hakkının satılmasını mekruh bulurdu ve: ''Hür olan (azat edilmiş) birinin sırtından para mı yiyecek? Azat edilmiş köle vela hakkını satamaz. Onu azat eden efendisi de vela hakkını satamaz; zira azatlı da artık kendisi gibi birisidir'' derdi." Ata'ya: "Azatlının rızası varsa onu azat eden efendileri bu hakkı satamazlar mı?" diye sorduğumda: "Hayır! Rızası olsa da olmasa da satamazlar" dedi. Bunu birkaç defa da tekrarladı.

 

 

 

16145- İbn Abbas der ki: "Vela hakkı azat eden kişinindir. Ancak bu hak ne satılır, ne de hibe edilebilir."

 

 

 

16146- İbn Tavus, babasından (Tavus'tan) bildirir: "Vela hakkı ne satılır, ne de hibe edilir."

 

 

 

16147- Hasan(-ı Basri): "Vela akrabalıktır. Ne satılır, ne de hibe edilebilir" demiştir.

 

 

 

16148- Zühri der ki: "Vela hakkı ne satılır, ne de hibe edilir."

 

 

 

16149- ibnu'I-Müseyyeb der ki: "Vela nesep gibi bir akrabalıktır. Bundan dolayı vela hakkı ne satılır, ne de hibe edilir."

 

 

 

16150- Nafi' bildiriyor: "ibn Ömer vela hakkının satılmasını kati bir şekilde kerih görürdü. Aynı şekilde azatlı olan kişinin onu azat eden efendilerinden başkalarının velayetine girmesi ile vela hakkının hibe edilmesini de mekruh görürdü."

 

 

 

16151- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Azatlımdan olan vela hakkımı hibe ettim, caiz midir?" diye sorduğumda iki defa ard arda: "Hayır!" dedi. Ancak kısa bir süre önce onun: "Kişinin, azatlısından olan vela hakkını hibe etmesinde bir sakınca olmaz" dediğini işitmiştim. Ona: "Azatlının istediği kişinin velayetine girmesine izin verilmesi ile vela hakkının başkasına hibe edilmesi arasında ne fark var ki? Zira birinde bu hak azatlıya hibe edilirken diğerinde başkasına hibe ediliyor. Her iki durumda da vela hakkı hibe ediliyor" dediğimde, Ata şu karşılığı verdi: "Bu konuda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Efendilerinin izni olmadan başkalarının velayetine giren kişiye Yüce Allah lanet eder ve farz olsun, nafile olsun yapacağı hiçbir ibadeti kabul etmez'' buyurmuştur."

 

 

 

Azatlıya, istediği Kişinin Velayetine Girmesine izin Verilmesi

 

16152- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Azatlıma, istediği kişinin velayetine girmesine izin verdim, caiz midir?" diye sorduğumda:

 

"Caizdir" dedi. Amr da bu konuda aynı şeyi söylemiştir. Ayrıca Ata: "Bize bildirilene göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) azatlının efendilerinin izni olmadan başkalarının velayetine girmesini yasaklamıştır" dedi. Ancak Ata'nın kısa bir süre öncesinde: "Efendisi izin verdikten sonra azatlının dilediği kişinin velayetine girmesi caizdir" dediğini işitmiştim.

 

 

 

16153- Cabir b. Abdillah: "Müslüman birinin azatlısını, azat edenin izni olmadan velayetine alan veya suçlu birini himaye edip saklayan kişiye Yüce Allah lanet eder ve farz olsun, nafile olsun yapacağı hiçbir ibadeti kabul etmez" dedi.

 

 

 

16154- Cabir b. Abdillah anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her bir aşirete diyetlerini belirleyen bir mektup yazdı. Yazdıkları içinde: "Hiçbir müslümana başka bir müslümanın azatlısını izni olmadan velayetine alması hela[ değildir" ifadesi de vardı. Bana bildirilene göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mektubunda bunu yapanları lanetlemiştir. 

 

Tahric: Müslim (1/495), Muhammed b. Rafi' kanalıyla Abdurrezzak'tan ve Ahmed, Müsned (3/321) rivayet ettiler.

 

 

 

16155- Nafi' bildiriyor: "ibn Ömer azatlının, kendisini azat edenler dışında birilerinin velayetine girmesini veya vela hakkının hibe edilmesini kabul etmezdi."

 

 

 

16156- Amr b. Şuayb' ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Müslüman birinin azatlısını, azat edenin izni olmadan velayetine alan veya suçlu birini himaye edip saklayan veya birilerinin değerli mallarını gasbeden kişiye Yüce Allah lanet eder ve farz olsun nafile olsun yapacağı hiçbir ibadeti kabul etmez. "

 

 

 

16157- Rabi' b. Ebi Salih, ismini verdiği bir adamdan bildirir: "Farklı bir bölgeden azatlının biri Hz. Ali'ye geldi ve onun velayetine girmek istedi. Hz. Ali kabul etmedi. Adam İbn Abbas'ın yanına gidince İbn Abbas onu velayetine aldı. Şimdi o adamın birçok çocuğu bulunmaktadır."

 

 

 

16158- Katade der ki: "Köle azat edilirken azat edildikten sonra istediği kişinin velayetine girebilme şartını koşmuşsa daha sonra başkasının velayetine girmesi caiz olur. Anlaşmalı köle ise anlaşma bedelinin tümünü ödedikten sonra istediği kişinin velayetine girebilir."

 

 

 

16159- ibnu'I-Müseyyeb bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kölesiyle mükatebe (anlaşma) yapan bir adamla karşılaşınca: ''Vela hakkının sende kalması şartmı koy" buyurdu.

 

Ma'mer der ki: Katade: "Kişi, kölesiyle mükatebe yaparken vela hakkının kendisinde kalma şartını koymamışsa köle hür kaldıktan sonra istediği kişinin velayetine girebilir" derdi. Ancak Müslümanlar Katade'nin bu görüşüne karşı çıkmışlardır.

 

 

 

16160- Mansur bildiriyor: Azatlı kölenin başkasının velayetine girme konusunda ibrahim(- NehaI): "Böylesi birinin başkasının velayetine girme hakkı vardır. Kişi bu hakkıyla birinin velayetinden çıkıp başkasının velayetine girebilir. Ancak velayetine girdiği kişi bir konuda onun diyetini ödemişse artık başkasının velayetine giremez" demiştir.

 

 

 

Vela Hakkının Azat Eden Kişiye Ait Olması

 

16161- Zühri bildiriyor: Berire, anlaşma bedelini ödeme konusunda yardım almak üzere Hz. Aişe'ye geldi. Hz. Aişe: "Senden istedikleri bedeli bir defada onlara ödesem seni bana satarlar mı? Ben de seni azat ederim" deyince, Berire: "Bunu onlara sorayım" karşılığını verdi. Berire bunu efendilerine sorunca: "Vela hakkının bizde kalması şartıyla satarız" dediler. Hz. Aişe, yanına giren Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durumu anlatınca: "Onu satın alıp azat et. Ve ıa hakkı da azat eden kişiye aittir" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Aişe, Berire'yi satın alıp azat etti. Daha sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda bir konuşma yapmak üzere kalktı ve şöyle buyurdu: "Bazılarına ne oluyor da Yüce Allah'ın Kitab'ında yeri olmayan bazı şartlan ileri sürüyorlar? Her kim Yüce Allah'm Kitab'ında yeri olmayan bir şart koşmuşsa, bir değil yüz şart dahi olsa batıl ve geçersizdir! Bilin ki bu konuda Allah'ın koştuğu şart uyulmaya daha layıktır ve sizin koşacağmız bir şarttan daha sağlamdır ... 

 

Tahric: Buhari (3/93, 199, 247) ve Müslim 6 (1504) farklı kanallarla Zühr'i'den rivayet ettiler.

 

 

 

16162- Urve bildiriyor: "Berire, her yıl bir ukiyye (kırk dirhemlik gümüş) vermek üzere sekiz ukiyye üzerinden efendileriyle mukatebe yapmıştı ve Hz. Aişe onu satın aldığında bu bedelden henüz bir şey ödememişti."

 

 

 

16163- Abdullah b. Ebi Muleyke bildiriyor: Hz. Aişe, Berire'yi efendilerinden almak istediği zaman onlara: "Onu ben azat ederim" dedi. Onlar: "Vela hakkının bizde kalması şartıyla sana satam" karşılığını verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eve gelince Hz. Aişe olanları ona anlattı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Bu şartla alabilirsin, zira vela hakkı onu azat edene aittir" buyurdu. Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda bir konuşma yapmak üzere kalktı ve: "Öncesinde Yüce Allah'm kılmış olduğu bir hak varken şart koşmalarınız da ne oluyor?" buyurdu.

 

 

 

16164- Hişam b. Urve bildiriyor: Berıre, Hz. Aişe'ye geldi ve: "Her yıl bir ukiyye (kırk dirhemlik gümüş) vermek üzere dokuz ukiyye üzerinden efendilerimle anlaşma (mukatebe) yaptım. Ödeme konusunda bana yardım et" dedi. Hz. Aişe: "Efendilerine söyle, şayet vela hakkının benim olmasını kabul ederlerse anlaşma bedelinin hepsini birden öderim" dedi. Berıre gidip efendileriyle bu konuyu konuştu, ancak böylesi bir şartı kabul etmediler. Berire bunu söylemek üzere Hz. Aişe'ye geldiğinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında oturuyordu. Berıre girip: "Efendilerime teklifini söyledim, ancak vela hakkı kendilerinde kalmadıkça bunu kabul etmeyeceklerini söylediler" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu duyunca ne olduğunu sordu. Hz. Aişe durumu anlatınca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ve ıa hakkı sende olmak üzere onu satın alip azat et. Zira vela hakki azat eden kişiye aittir" buyurdu. Ardından Müslümanlara konuşma yapmak üzere kalktı. Yüce Allah'a hamdü senada bulunduktan sonra da şöyle buyurdu:

"Bazılarına ne oluyor da Yüce Allah'm Kitab'ında yeri olmayan bazi şartlar koşuyorlar! Bir değil, yüz olsa dahi bu tür şartlar batıldir. Bilin ki bu konuda Yüce Allah'm Kitab'ının hükmü uyulmaya daha layıktır ve onun koştuğu bir şart sizin koşacağınız bir şarttan daha sağlamdir. ''

 

Tahric: Buhari (3/95, 199,251) ve Müslim 8, 9 (1504) farklı kanallarla rivayet ettiler.

 

 

 

16165- Amr b. Şuayb'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Ve ıa hakkı azat eden kişiye aittir" buyurmuştur.

 

 

 

16166- İbn Ömer bildiriyor: "Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vela hakkının azat eden kişiye ait olduğuna hükmetti."

 

Tahric: Buhari (3/96, 8/191, 193); Müslim ve Ahmed, MÜsncd (2/144) rivayet ettiler.

 

 

 

16167- Muğıre bildiriyor: ibrahim(- Nehai)'ye, baba oğulaları iki kölenin her birinin farklı aileler tarafından azat edilmesi konusu sorulunca şöyle dedi: "Azat edilen baba ile oğul birbirlerine anne tarafından mirasçı olurlar. Vela hakkı da onları azat edenlerindir."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Atılmış Çocuğun Durumu