musannef

Abdurrezzak

Yeminler - Adaklar

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kişinin Bir Şey için Yemin Edip Daha Sonra Ondan Daha Hayırlı Olan Bir Şeyi Görmesi

 

16031- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Bir şey için yemin ettim ve ondan daha hayırlı olan bir şey gördüm. Yeminimi bırakıp kefaretini ödeyeyim mi?" diye sorduğumda: "Evet" karşılığını verdi.

 

 

16032- Abdullah b. Kesir bildiriyor: Bir kişi Ebu'ş-şa'sa'ya: "Bir şey için yemin ettim; ama başka bir şeyondan daha hayırlıdır" deyince, Ebu'ş-şa'sa: "Yemininin kefaretini öde ve daha hayırlı olan şeyi yap" dedi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 181), Muhammed b. Bekr kanalıyla İbn Cüreyc' den rivayet etti.

 

 

 

16033- Hasan(-ı Basri) ile Muhammed b. Sirin dediler ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir şey için yemin eder de ondan daha hayırlı bir şey görürse yemininin kefaretini ödesin ve daha hayırlı gördüğü şeyi yapsın" buyurdu.

 

 

 

16034- İbn Sirin der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ancak Allah adına yemin edin. Allah adına yemin eden kişi de doğru yere yemin etsin. Kim bir şey için yemin eder de ondan daha hayırlı bir şey görürse yemininin kefaretini ödesin ve daha hayırlı gördüğü şeyi yapsın" buyurdu.

 

 

 

16035- Zehdem el-Cermı der ki: Ben, Ebu Musa el-Eş'ari'nin yanında iken kendisine içinde tavuk eti bulunan bir yemek getirildi. Abis oğullarından bir kişi kalkıp bir tarafa çekildi. Ebu Musa bu kişiye: "Yaklaş, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yemekten yediğini gördüm" deyince, adam: "Ben onun tiksindirici bir şey yediğini gördüm ve ondan yememeye yemin ettim" cevabını verdi. Bunun üzerine Ebu Musa şu karşılığı verdi:

Yaklaş ta sana yemininden bahsedeyim. Kavmimden bir grupla Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gittik ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bize yük devesi ver" dedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize deve vermeyeceğine dair yemin etti. Sonra kendisine ganimet develeri getirildi ve bize onlardan beş deve verdi. (Yola çıkacağımız sırada) birbirimize: "Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemininde gaflete düşürdük. Eğer bu şekilde yola çıkarsak iflah olmayız" diyerek tekrar Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geri dönüp: "Ey Allah'ın Resulü! Sen, bize deve vermeyeceğine dair yemin ettin sonra da verdin" dedik. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunları size veren Allah'dır. Ben bir konuda yemin edip ondan daha hayırlısını görürsem mutlaka yeminimi (kefaretle) helal kılar ve daha hayırlı olanı yaparım" buyurdu. 

 

Tahric: Farklı kanallarla Buhari: (11/486, 487) ve Müslim (2/47).

 

 

 

16036- Ebu Hureyre der ki: Ebu'l-Kasım (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden birinizin ailesi hakkındaki yeminini ısrarla sürdürmesi günah olan bir şeydir. Kişi bu durumda Allah'ın emrettiği kefareti versin ve ailesine dönsün" buyurdu. 

 

Tahric: Buhari (11/417), İbn Rahuye kanalıyla Abdurrezzak'tan başka bir lafızla; Müslim (1655) ve Ahmed, Müsned'in' de rivayet ettiler.

 

 

 

16037- Başka bir kanalla ikrime'den bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.''

 

Tahric: Buhari (11/417), Muaviye kanalıyla Yahya'dan rivayet etti.

 

 

 

16038- Hz. Aişe bildiriyor: Allah yemin kefaretini indirinceye kadar Hz.

Ebu Bekr ettiği yemini bozmazdı. Daha sonra: "Vallahi, bir şey için yemin ettiğimde ve ondan daha hayırlı bir şey gördüğümde, ancak Allah'ın bu konudaki ruhsatını kabul edip hayırlı olanı yaparım" dedi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (so 181), Veki' kanalıyla Hişam b. Urve'den ayrusını rivayet etti.

 

 

 

16039- Tavus: "Kişi Allah'a masiyet olan bir konuda yemin ederse yemin kefareti ödesin ve yeminini bozsun. Bu şekilde bozduğu yeminden ve ödediği kefaretten dolayı sevap alır" derdi.

 

 

 

16040- İbn Abbas der ki: "Kişi bir kölesine vurmak için yemin ederse yemininin kefareti ona vurmamaktır. Vurmamakla birlikte kefaret vermesi daha uygundur."

 

 

 

16041- Muğıre bildiriyor: ibrahim(-i Nehai)'ye: "Bir kişi bir köleye vurmak üzere yemin etti" dediğimde: "Benim için bu durumdaki kişinin yeminini bozması ona vurmasından daha uygundur" karşılığını verdi.

 

 

 

16042- Mesruk der ki: Biz İbn Mes'ud'un yanında iken kendisine (yemek olarak) bir hayvan memesi getirildi. Bir kişi yememek için bir tarafa çekilince, İbn Mes'ud, ona: "Yaklaş!" dedi. Adam: "Ben kendime meme yemeyi haram kıldım" karşılığını verdi. Bunun üzerine İbn Mes'ud: "Ey inananlar! Allah'ın size helal ettiği temiz şeyleri haram kılmayın ''[Maide, 87] ayetini okuyup: "Ye ve yemininin kefaretini öde" dedi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 181), A'meş kanalıyla Müslim'den rivayet etti.

 

 

 

16043- İbn Abbas der ki: Bir kişi yetim olan yeğenleriyle yemek yememeyi adadı. Bu durum Ömer b. el-Hattab'a bildirilince, bu kişiye: "Git ve onlarla yemek ye" dedi. Adam da öyle yaptı.

 

 

 

16044- Tarık b. Şihab bildiriyor: Çiçek hastalığı olan bir kişi ilaç almak için Bedevilerin yanına gitti. Orada bir kişiyle karşılaştı ve bu kişi kendisine misvakı vasfedip onu pişirmesini veya, misvakın suyunu deve sidiği ile birlikte içmesini ve bunu kimseye söylememesini söyledi. Adam bunları uygulayınca iyileşti. Onun iyileştiğini gören kişiler ilaç olarak ne kullandığını sorunca onlara ne yaptığını söylemedi. Bunun üzerine hastaları getirip kapısına bırakmaya başladılar. Adam bu durumu İbn Mes'ud'a (anlatıp ne yapacağını) sorduğunda: "Sen, hiç kimseye karşı kalbinde merhamet olmayan biri ile karşılaşmışsın. ilacı insanlara açıkla" dedi.

 

 

 

16045- Mücahid anlatıyor: Bir kişi Ensar'dan bir kişinin yanında misafir oldu. Akşam vakti ev sahibi gelince: "Akşam yemeği yediniz mi?" diye sordu. Ev halkı: "Hayır, seni bekledik" deyince, adam: "Beni bu saate kadar mı beklediniz? Vallahi ben de yemeyeceğim" dedi. Adamın eşi: "Vallahi sen yemezsen ben de yemeyeceğim" karşılığını verdi. Bunun üzerine misafir:

"Vallahi siz yemezseniz ben de yemeyeceğim" dedi. Bu durumu gören ev sahibi: "Kendimi, misafirimi ve eşimi bundan men etmeyeceğim" diyerek elini uzatıp yemeye başladı. Sabah vakti Allah Resülü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip bu durumu haber verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sonunda ne yaptm?" diye sordu. Adam: "Yedim ey Allah'ın Resülü!" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a itaat edip şeytana asi gelmişsin" buyurdu.

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 203), Cerir kanalıyla Abdulazız b. Rafi'den rivayet etti.

 

 

 

16046- Temim b. Tarafe der ki: işittiğime göre Adiy b. Hatim bir yere gelip orada konakladı. Bir bedevi gelip kendisinden bir şeyler isteyince:

"Sana verecek bir şeyim yoktur. Ancak Küfe'de bir zırhım vardır, o senin olsun" dedi. Bedevi öfkelenince Adiy b. Hatim zırhı vermeyeceğine dair yemin etti. Bedevi: "Ben sana, bana bir köle almamda yardımcı olman için geldim" dedi. Adiy b. Hatim: "Ben aileme, sana zırhımı vermelerini yazdım. Vallahi o zırh benim için üç köleden daha değerlidir" deyince, bedevi onu almak istedi ve: "iyiliğini kabul ediyorum" dedi. Bunun üzerine Adiy: "Eğer Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir şey için yemin eder de ondan daha hayırlı bir şey görürse daha hayırlı gördüğü şeyi yapsın" buyurmasaydı, onu sana vermezdim" dedi. 

 

Tahric: Müslim, "başka biri- Temim b. Tarafe" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

16047- İbn Cüreyc der ki: Bana ulaşana göre Allah Resülü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bazı kişiler ganimetin beşte biri taksim edilirken birbirlerine sövüp lanet etmeye başladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu durumu görünce onu taksim etmeyeceğine dair yemin etti. Ancak Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu olaydan dolayı olan sıkıntısı gidince taksim edilmesini emretti. Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu taksim etmeyeceğine dair yemin etmedin mi? Vallahi bizim için buna karşılık mallarımızdan vermemiz onu taksim edip de günaha girmenden daha sevimlidir" deyince: "Ben bundan dolayı günaha girecek değilim. Kim bir şey için yemin eder de ondan daha hayırlı bir şey görürse yemininin kefaretini ödesin ve daha hayırlı gördüğü şeyi yapsın" buyurdu.

 

 

 

16048- İbn Tavus'un bildirdiğine göre babası (Tavus): "Allah'a yaptığınız yeminleri engel kılmayın"[Bakara, 224] ayetini açıklarken: "Burada uygun olmayan bir şey üzerine yemin eden ve bu yeminden dolayı zor durumda kalan kişi kastedilmektedir" dedi. Sonra ekledi: "Yüce Allah: ''İnsanların arasını düzeltmeniz, günahtan sakınmanız ve iyi olmanız için''  buyurmaktadır. Kişinin yeminini bozması olumsuz bir şey yapmasından daha uygundur. Bir şey için yemin edersen ve ondan daha hayırlı bir şey görürsen yemininin kefaretini ödeyip daha hayırlı gördüğün şeyi yap. '' 

 

Tahric: Farklı kanallarla Beyhaki (10/33) rivayet etti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Yemin Kefareti Vermesi Gereken Kişi