musannef

Abdurrezzak

Yeminler - Adaklar

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kişinin "Malım Allah Yolundadır" Demesi

 

15987- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'ın bildirdiğine göre Safıyye binti Şeybe, müminlerin annesi Hz. Aişe'ye bir kişinin yemin edip: "Malım Kabe'nin kapısında sebildir veya Allah yolundadır" diyen kişinin durumunu sormuş ve Hz. Aişe: "Bu, yemindir" cevabını vermiştir. Ata'nın eniştesi Hatim bana, Ata'nın kendisini bu konu için Safıyye'nin yanına gönderdiğini söyledi.

 

 

15988- Ümmü Safıyye binti Şeybe bildiriyor: Hz. Aişe'ye bir kişinin halasıyla arasında olan bir meseleden dolayı (meselenin dediği gibi olmaması halinde) bütün malını Kabe'nin kapısında sebil olarak bırakması sorulunca, Hz. Aişe: "Yemin kefareti gibi kefaret ödesin" dedi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 183), "Yahya b. Said-Abdurrahman" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

15989- Başka bir kanalla Abdurrezzak bu hadisin aynısını rivayet etmiştir.

 

 

 

15990- Ma'mer der ki: işiten bir kişi bana, Hasan(-ı BasrI) ile ikrime'nin, Hz. Aişe'nin hadisinin aynısını söylediklerini bildirdi.

 

 

 

15991- Tavus: "Köle azad etmekle ilgili yemin, ''Bütün malım Allah yolundadın) demek ve ''Bütün hayvanlarım kurbandır'' demek, yeminlerden bir bölümdür ve kefareti, yemin kefareti gibi ödenir" demiştir.

 

 

 

15992- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a kişinin: "(Eğer öyle değil ise) bin deve adağım olsun" demesi sorulunca: "Bu, yemindir" dedi. Kişinin: "(Eğer öyle değil ise) bin hac adağım olsun" demesi sorulunca: "Bu, yemindir" dedi. Kişinin: "(Eğer öyle değil ise) malım kurbandır" demesi sorulunca: "Bu, yemindir" dedi. Kişinin: "(Eğer öyle değil ise) malım yoksullarındır" demesi sorulunca: "Bu, yemindir" dedi.

 

 

 

15993- Sevri der ki: "işiten bir kişinin bana bildirdiğine göre Hasan(-, BasrI) bu konuda Ata'nın söylediği gibi demiştir. Şa’bi ve ibrahım(-i NehaI) ise böylesi bir durumda kişinin söylediği şeyi yerine getirmesi gerektiği görüşünde idiler."

 

 

 

15994- Salim der ki: Bir adam İbn Ömer'e gelip: "Ben malımı Allah yolunda kıldım" dedi. Bunun üzerine İbn Ömer: "O zaman malın Allah yolundadır" karşılığını verdi. Zühri der ki: Bu konuda, buna benzer sadece iki şey işittim. Biri Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Lubabe'ye: "Maiının üçte birini vasiyet etmen sana yeter" buyurması, diğeri de yine Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ka'b b. Malik'e: "Malının bir kısmmı kendine bırak, bu senin için daha hayırlıdır" buyurmasıdır.

 

 

 

 

15995- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a, bir kişinin: "(Eğer öyle değil ise) develerim adaktır veya kurbandır" dediğini söylediğimde: "Eğer develeri çok ise sanırım bir deve vermesi onun için yeterli olur" karşılığını verdi.

 

 

 

15996- Ömer b. Zer der ki: Bir adamın Ata b. Ebi Rebah'a bir kişinin devesini (Kabe'de kesilmek üzere) kurban kıldığını söyleyip bunun hükmünü sorduğunda, Ata: "Besili bir deve seçip onu kurban etsin, kalan develerine de dokunmasın" karşılığını verdi.

 

 

 

15997- Abdullah b. Süfyan bildiriyor: Rahit ahalisinden bir kişi kölesine:

"Bana kaldıracı veya kol demirini çıkar" dedi. Köle: "Evdedir, sen çıkar" karşılığını verdi. Efendi içeri girip onu aradı ve bulamadı. Bunun üzerine tekrar kölenin yanına çıkıp: "Onu bulamıyorum" dedi. Köle: "O içeride evdedir" karşılığını verince, efendisi: "içeri gir ve bak, onu bulabilirsen sen hürsün" dedi. Bunun üzerine köle içeri geçip onu aldı ve dışarı çıktı. Bu konuda (ravi) Osman şöyle dedi: "ibn Süfyan'ın bana bildirdiğine göre kendisi bu konuda Abdulmelik'e bir mektup yazdı. Abdulmelik de: "Bu, batı! bir şeydir ve yemin hükmündedir" şeklinde bir cevap yazdı.

 

 

 

15998- Osman b. Ebi Hadir der ki: Asbah'lı bir kadın kocasının istemediği filan filan şeyi yapmaması halinde yemin ederek: "Malım Allah yolundadır" dedi ve cariyesinin hür olduğunu söyledi. Kocası da o şeyi yapmayacağına dair yemin etti. Bu durum İbn Ömer'e ve İbn Abbas'a sorulunca: "Cariye hürdür. Ancak: ''Malım Allah yolundadır'' demesine gelince malının zekatını versin" karşılığını verdiler.

 

Tahric: Farklı kanallarla Beyhaki (10/68) rivayet etti.

 

 

 

15999- Katade bildiriyor: Cabir b. Zeyd'e malını (hayvanlarını) Allah yolunda kılan kişinin durumu sorulunca: "Allah kimsenin malını gaspetmek istemez. Eğer malı çok ise beşte birini, normal ise yedide birini ve az ise onda birini kurban etsin" dedi. Burada çoktan kasıt, iki bin baş olması, normaldan kasıt bin baş olması ve azdan kasıt beş yüz baş olmasıdır."

 

 

 

16000- Ebu Rafi' anlatıyor: Efendim Leyla binti Acma bana: "Eğer karını boşamazsan veya hanımından ayrılmazsan bütün kölelerim hür ve bütün malım kurban olsun. Ben de Yahudi ve Hıristiyan olayım" dedi. Bunun üzerine Zeyneb'in yanına gittim. Fıkıh konusunda bir kadın zikredildiğinde ilk olarak akla Zeyneb gelirdi. Kendisi de benimle birlikte Zeyneb'in yanına geldi. Ona şöyle dedi: "Evde Harut ve Marut var mı? Ey Zeyneb! Canım sana feda olsun. Ben: ''(Şu şu olmazsa) bütün kölelerim hür ve bütün malım kurban olsun. Ben de Yahudi ve Hıristiyan olayım'' dedim." Zeyneb: "Yahudi ve Hıristiyan mı? Adamı ve eşini kendi hallerinde bırak" karşılığını verdi.

Efendim Leyla binti Acma sanki bu fetvayı sindirememişti. Sonra Hafsa'nın yanına gittim, benimle başka birini de gönderdi. Gönderdiği kişi efendimin adına şöyle dedi: "Ey müminlerin annesi! Canım sana feda olsun. Ben: ''(Şu şu olmazsa) bütün kölelerim hür ve bütün malım kurban olsun. Ben de Yahudi ve Hıristiyan olayım'' dedim." Hafsa: "Yahudi ve Hıristiyan mı? Adamı ve eşini kendi hallerinde bırak" karşılığını verdi.

Sanki bu fetvayı da kabul etmemişti. Bunun üzerine Abdullah b. Ömer'in yanına gittim. Oradan da birlikte Leyla binti Acma'nın yanına gittik. Abdullah b. Ömer selam verince onu sesinden tanıyıp: "Babam sana, atalarım da babana feda olsun" diyerek onu karşıladı. Abdullah b. Ömer: "Sen taştan mısın? Demirden misin? Neydensin? Zeyneb sana fetva verdi kabul etmedin. Müminlerin annesi sana fetva verdi yine kabul etmedin" deyince Leyla şu karşılığı verdi: "Ey Ebu Abdirrahman! Canım sana feda olsun. Ben: ''(Şu şu olmazsa) bütün kölelerim hür ve bütün malım kurban olsun. Ben de Yahudi ve Hıristiyan olayım'' dedim." Abdullah da: "Yahudi ve Hıristiyan mı? Yemininin kefaretini öde ve adam ile eşini kendi hallerine bırak" şeklinde hüküm verdi. 

 

Tahric: Beyhakı (10/66), Yahya b. Said kanalıyla Süleyman et-Teymi'den rivayet etti.

 

 

 

16001- Başka bir kanalla EbU Rafi', "Bütün köleleri hürdür" ifadesi dışında aynısını İbn Omer'den rivayet etti...

 

Tahric: Beyhakı (10/66), Galib kanalıyla Bekr b. Abdillah'tan: "Bütün köleleri hürdür" ifadesi olmaksızın rivayet etti.

 

 

 

16002- Abdurrezzak bildiriyor: Sevri, kişinin birine: "Ben senin için (hacda) kurban keserim" demes; ancak bundan cayması hakkında şöyle dedi: "Muğıre ile Firas'ın bildirdiğine göre ibrahım(-i Nehai) ve Şa’bi bu konuda: ''Adamı hacca götürür'' dediler."

 

 

 

16003- ibrahım(-i Nehai) der ki: "Kişi böylesi bir durumda onu hacca götürür ve kurbanlar keser."

 

 

 

16003- İbn Abbas: "Onu hacca götürmez; ancak bir koç kurban eder" demiştir.

 

 

 

16004- Abdulkerım el-Cezerı'nin bildirdiğine göre bu konuda Ata b. Ebi Rebah: "Bir koyun kurban eder" demiştir.

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 184), Ata kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

16005- Hz. Ali: "Bir deve kurban eder" demiştir.

 

 

 

16006- Ma'mer'in bildirdiğine göre Katade: "Bir deve kurban eder" dedi. Hasan ise: "Yeminin kefaretini öder" dedi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 184) aynı mana ile rivayet etti.

 

 

 

16007- Ma'mer der ki: Adamın biri cariyesine: "Ben senin için (hacda) kurban keserim" diyen kardeşinin durumunu Said b. Cübeyr'e sordu. Said: "Cariyenin bedeli kadarıyla deve kurban eder" dedi. Katade de buna benzer durumlarda bir devenin kurban edilmesi gerektiğini söylerdi. Hasan(-ı BasrI) ise: "Ettiği yeminin kefaretini öder" derdi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 184) Tarık b. Ebi Murre kanalıyla İbn Cübeyr'den aynı mana ile rivayet etti.

 

 

 

16008- ibrahım(-i NehaI) der ki: "Kişi bu şekilde kurban keseceğine dair yemin ettiği zaman bunu yerine getirmelidir. ''

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 184), Vekı' kanalıyla Sevri' den rivayet etti.

 

 

 

16009- ismail bir kişiden bildiriyor: Bir kadın ödünç olarak bir kazan aldı ve kazanın yanında olmadığını zannedip: "Eğer kazan yanımdaysa onu hediye edeceğim" dedi. Ancak kazan yanındaydı. Bu durum Şa’bi'ye sorulunca: "Kazanın değeri kadar parayı sadaka olarak verir" dedi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 183, 184), Şa'bi kanalıyla başka bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

16010- İbn Tavus babasından (Tavus'tan) bildiriyor: "Kişinin: ''Malım Kabe kapısında veya Allah yolunda sebildin) demesi, yemin mesabesindedir ve kefaretini öder." işiten bir kişi bana Hasan(-ı BasrI) ile ikrime'nin aynı şeyi söylediğini bildirdi.

Ma'mer der ki: "Kişinin durumunun müsait olması halinde bir köle azad etmesi benim için daha uygun alandır."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 184),

 

 

 

16011- Ma'mer bildiriyor: Katade: "Yüz köleyi azad etmek üzerime borç olsun" deyip de yeminini bozan kişi hakkında: "Bir köle azad eder" dedi. Osman el-Betti ise: "Söylediği gibi yüz köle azad eder" dedi.

 

 

 

16012- Sevri der ki: "ibrahım(-i NehaI) ve Şa’bi bu kişinin yüz köle azat etmeye veya yüz hac ifa etmeye veya yüz deve kurban etmeye yemin etmesi durumunda bunu yerine getirmesi gerektiğini söyler ve bu konuda kefarete ruhsat vermemeye çalışırlardı."

 

 

 

16013- Ebu Rafi' bildiriyor: Bir kadın İbn Ömer'e: "Bir kadın yemin etti ve: "(Şu şu şeyolmadığı takdirde) bir gün Yahudi bir Hıristiyan olayım. Malım Allah yolunda olsun" ve buna benzer şeyler söyledi" dedi. Bunun üzerine İbn Ömer: "Yemininin kefaretini öde" dedi. 

 

Tahric: Farklı kanallarla Beyhaki (10/66) rivayet etti,

 

 

 

16014- İbn Tavus, babasından (Tavus'tan) bildiriyor: Kim: "Bir köle azad etmek üzerime olsun" derse ve yeminini bozarsa kefaretini öder. Ma'mer der ki: işiten birinin bana bildirdiğine göre Hasan( -I BasrI) de aynısını söylemiştir. Ebu Urve: "Kişinin durumunun müsait olması halinde bir köle azad etmesi benim için daha uygun alandır."

 

 

 

16015- Muhammed el-Eş'arı der ki: Tavus bir cariye satın aldı ve bir yıl onu yanımda bıraktı. Sonra onu götürmek için geldi ve cariyeyi çağırdı. Bu sırada bana ve yanımdaki kişiye: "ibn Yusuf'un yanında ne zaman güzel bir cariyeden bahsedilse mutlaka birinin gönderip o cariyeyi alır. Ben de bu cariyeyi ona vermemek için onu azat ettiğimi söylemiştim. Siz de şahit olun ki bunu kalbimden geçirmeden sadece dilimle söylemiştim" dedi.

 

ibn Cüreyc der ki: Zem'a'nın da: ''Muhammed el-Eş'arı bana şöyle bildirdi. .. " deyip aynı hadisi zikrettiğini işittim.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

"Hz. ismail'in Soyundan Yüz Kişiyi Azad Edeceğim" Diyen Kişi ve Kefareti Olmayan Yeminler