musannef Abdurrezzak |
Alışveriş |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kefiller
14759- İbn Cüreyc der
ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Bir satışta iki kişi arasında: ''Hayatta kalan
ölene, zengin olan fakir düşene kefildir'' şeklinde bir akit yazdım"
dediğimde: "Geçerlidir" karşılığını verdi. Bu konuda Amr b. Dinar ve
Süleyman b. Musa: "Geçerlidir" dediler. Süleyman'ın bildirdiğine göre
Şureyh de: "Geçerlidir" demiştir .
14760- Ebu'I-Cehdam der
ki: (Ben bir alacağımdan dolayı) Şureyh'in yanında davalaştım. Bir aileye:
"Aranızdan istediğim kişi bana alacağımı öder" diye bir akit
yazmıştım. içlerinden biri: "Ben sadece bana düşen borcu öderim"
deyip kendi payına düşen borcu ödedi. Bunun üzerine Şureyh: "Alacağını
aralarından istediğin kişiden al" dedi. Ben de alacağımı aralarında
ödemeye en fazla müsait olan kişiden aldım. En fazla müsait olan kişi ise bu
idi.
Tahric: Farklı
kanallarla Vek'i' (2/301,302) rivayet etti.
14761- Katade der ki:
"Eğer ''Hayatta kalanınız ölene, zengin olanınız fakir düşene kefildir''
şeklinde yazarsan geçerlidir."
14762- İbn Sırın der ki:
Kişinin bir malı birilerine satarken: "Hakkımı içinizden dilediğim kişi
veya kişilerden alırım" şartını koşması benim için daha makbuldür.
14763- Sevri der ki:
Eğer alacaklı: "Sizler birbirinize kefilsiniz ve ben alacağımı ister,
hepinizden ister birinizden alırım" derse, o zaman alacağını isterse
hepsinden, isterse bir kişiden alır.
14764- İbn Şübrüme der
ki: "Eğer kişi: ''Ben alacağımı içinizden istediğim kişiden alırım''
derse, ancak her kişiden kendi borcunu alabilir." Ma'mer der ki: İbn
Şübrüme: "Eğer, alacaklı: ''Her kişi diğerinin kefilidir'' derse o zaman
alacağını istediğinden alabilir" dedi.
14765- Sevri der ki:
"iki ortaktan biri ortak oldukları borçtan tek başına sorumlu tutulamaz.
Borç iki ortağın borcu olduğu için diğer ortak olmadan sadece biri bunu
ödeyemez."
14766- Şa’bi bildiriyor:
Adamın biri, birinin canına herhangi bir kasıtta bulunmayacağına dair bir adama
kefil olmuştu. Ancak aksi olunca (kadı) Şureyh kefil olan kişiyi hapsetti ve:
"Ona yiyecek ve içecek götürün" dedi.
Tahric: Vekı' (2/317),
Hablb el-Mukaddim kanalıyla Şureyh'ten rivayet etti.
14767- Ebü Umame der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kefil borçludur"
buyurmuştur.
Tahric: Ebu Davud
(3565); İbn Mace (2405) ve Beyhakı (5/322), Huşeym kanalıyla Şeybanı' den daha
geniş bir metinle rivayet ettiler.
14768- İbn Sırın der ki:
Adamın biri birine: "Filan kişiye elli dirhem ver.
Ben ödemesine
kefilim" demişti ve kefil olduğu kişinin söz konusu ödemeyi yaptığını
söylüyordu. (Kadı) Şureyh'in huzurunda davalaştıklarında, Şureyh kefil olan
adama: "Ya kefil olduğun kişinin ödemeyi yaptığına dair delil getirirsin
ya da karşı taraf: (Nallahi adam bana ödeme yapmadı'' şeklinde yemin eder"
dedi. Şureyh, kefil olan adamın karşı tarafın yemin etmesinden çekindiğini
görünce: "Allah adına yemin ederim ki bildiğim kadarıyla kefil olduğun
adam ödemeyi yapmadı" dedi. Bunun üzerine elli dirhemi veren adam
Şureyh'e: "Etmek istemediği bir yemini etmesi için adamı teşvik
ettin" dedi.
Tahric: Veki' (2/335),
Abdurrezzak kanalıyla rivayet etti.
14769- İbn Sırın der ki:
(Kadı) Şureyh'in: "Olası durumda kefil olduğun kişi adına adama borcunu
ödeyeceğine dair kanıt getir, ben de kefaletini kabul edeyim" dediğini
işittim.
14770- Bir öğrencimiz
şöyle dedi: İbn Ebi Leyla'ya: "Bu kişiye sattığınız şeyin kefili benim.
Onun borcuna da ben garanti vermekteyim" diyen kişinin durumu sorulunca:
"Buna yönelik bir zaman belirtmeden böylesi bir kefalet geçerli
olmaz" dedi.
Ebü Hanıfe: "Bunu
diyen kişi bu kefaletinden sorumlu tutulur" demiştir.
Aynı şeyi Yaküb da
söylemiştir.
Kölenin Kefaleti
14771- İbn Sırın der ki:
Ben bir yük beygiri sattım ve İbn Ziyad'ın kölesi atı alana kefil oldu. Onunla
(kadı) Şureyh'in yanında davalaştım ve: "Ben kefilime ulaşamaz oldum.
Malım belli alacaklılara verildi, alacaklı olduğum hasmımın malı ise ben
olmadan taksim edildi" dedim. Bunun üzerine Şureyh: "Eğer kefil,
kendi rızasıyla kefil olmuşsa borcu yüklenir. Eğer malın, senden habersiz
alacaklılarına verilmişse sen onda daha çok hak sahibisin. Eğer alacaklı
olduğun kişinin malı sen olmadan taksim edilmişse, bu taksimde her alacaklının
bir hissesi vardır" dedi.
14772- Muhammed b. Sirin
der ki: Ben bir bir yük beygiri sattım ve Abdullah b. Ziyad'ın kölesi atı satın
alana kefil oldu. Alacağımı köleden tahsil etmeye geldiğimde efendisinin önünde
oturduk ve yanında davalaştık. Benimle sesini yükselterek konuşmaya başlayınca:
"Beni ve köleni kadının yanına gönder" dedim. Bunun üzerine bizimle
birlikte bir kişiyi daha (kadı) Şureyh'in yanına gönderdi ve bu kişiye:
"Şureyh'in vereceği hükmü gelip bana bildir" dedi. Şureyh'in yanına
gidip önünde oturduk. Ona: "Ben bir yük beygiri sattım ve Abdullah b.
Ziyad'ın kölesi atı satın alana kefil oldu. Ben kefilime ulaşamaz oldum, Malım
belli alacaklılara verildi, alacaklı olduğum hasmımın malı ise ben olmadan
taksim edildi" dedim. Bunun üzerine Şureyh: "Eğer kefil, kendi
rızasıyla kefil olmuşsa borcu yüklenir. Eğer malın, senden habersiz
alacaklılarına verilmişse sen onda daha çok hak sahibisin. Eğer alacaklı
olduğun kişinin malı sen olmadan taksim edilmişse, bu taksimde her alacaklının
bir hissesi vardır" dedi.
14773- Sevri'nin
bildirdiğine göre İbn Ebi Leyla kölenin kefaleti hakkında: "Kölenin
kefaleti geçerli değildir ve ticarette yeri yoktur" dedi.
14774- Sevri der ki:
Kişi: "Bu anlaşmayı her kim kabul ederse benim kefaletimdedir" deyip de
biri kalkıp kabul ettiğini söylerse, diyen kişi bizzat adama kefil olmadıktan
sonra bir geçerliliği olmaz.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: