musannef

Abdurrezzak

Talak

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kadının iki Yılda Doğum Yapması

 

13454 ... Ebu Süfyan, hocalarından bildirir: Kocası iki sene gurbette kalan ve geri döndüğünde karısını hamile bulan bir çiftin davası Hz. Ömer'e taşınınca onu recmetmek istedi. Muaz b. Cebelona: "Ey müminlerin emiri! Kadını öldürme imkanın bulunsa da karnındaki çocuğu öldürme hakkın yok" deyince, Hz. Ömer doğum yapıncaya kadar bıraktı. Kadın ön dişleri çıkmış bir çocuk doğurunca kocası kendisine benzediğini ve kendi çocuğu olduğunu anladı. Bunun üzerine Hz. Ömer: "Analar Muaz gibisini doğuramaz! Muaz olmasaydı Ömer helak olmuştu" dedi.

 

Tahric: Darakutni (s. 425), İbn Numeyr kanalıyla A'meş'ten; onun kanalıyla Beyhaki (7/443) ve Said b. Mansur (3/2072), Ebu Muaviye kanalıyla Nmeş'ten farklı bir lafızla rivayet ettiler.

 

 

 

Ortaklara Ait Olan Cariyenin Ortaklardan Bazılarıyla ilişkiye Girmesi

 

13455- Ma'mer bildiriyor: Zühri, kişinin, mülkiyetinde ortakları da bulunan bir cariyeyle ilişkiye girmesi konusunda: "Adama yüz kırbaç atılır. Cariyenin hem kendi, hem de doğacak çocuğunun bedeli hesaplanıp diğer ortaklara verilir" dedi. Bu konuyu İbn Şübrüme'ye sorduğumda: "Cariyenin bedeli hesaplanıp diğer ortaklara ödenir. Ancak bu hesaba çocuk katılmaz, zira çocuk babasınındır ve özgürdür" dedi.

 

 

 

13456- Yahya b. Ebi Kesir der ki: ibnu'I-Müseyyeb'e ve yanında bulunan Medine fakihlerinden iki kişiye kişinin, mülkiyetinde ortakları da bulunan bir cariyeyle ilişkiye girmesi konusu sorulunca: "Adama doksandokuz kırbaç atılır. Cariyenin hem kendi, hem de doğacak çocuğunun bedeli hesaplanıp diğer ortaklara verilir" dediler.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/2034), "Huşeym-İbnu'l-Müseyyeb" kanalıyla farklı bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

13457- Yahya b. Said ile Ebu'z-Zinad'ın bildirdiğine göre ibnu'lMüseyyeb şöyle demiştir: "Ortaklardan bir kaçı cariyeyle birlikte olduğu zaman cariye üzerinde payı en fazla olan kişi daha az olanı cezalandırır. Cariye çocuk doğurursa kimden olduğunu belirlemek üzere bilirkişi çağırılır. "

Abdürrezzak der ki: "Aynı şeyi İbn Cüreyc ve ikrime b. Halid de söylemiştir. "

 

 

 

13458- Davud b. Ebi Asım bildiriyor: Cariyenin biri iki ortağın mülkiyetindeydi ve bir temizlik döneminde üçer gün arayla bu iki ortak cariyeyle ilişkiye girdiler. Bu ilişkiden cariye bir çocuk doğurdu. Abdulmelik bu konuda Medine'deki valisine bir mektup yazarak bunun hükmünü Said b. el-Müseyyeb'e sormasını istedi. ibnu'I-Müseyyeb bunun cevabını bizzat kendisi yazmayı kabul etmedi, ama cevaben şöyle dedi: "Bu konuda bilirkişi birini çağırıp çocuğu benzerliğe göre babasına vermesini yazın. Cariyeyle ilişkiye girdikleri için her birine zina cezasının yarısı uygulansın. Recm cezasından kurtulmalarının sebebi de cariyede ortak olmalarıdır. çocuğun kendisinden olduğu belli olan kişi de çocuğun yarı bedelini diğer ortağa versin ve çocuğu kendine yakın tutsun." Abdulmelik de bu konuda ibnu'lMüseyyeb'in dediğini yaptı.

 

 

 

13459- Davud b. Ebi Asım bildiriyor: Şam'da kadının biri öldü ve geriye mülkiyetinde başkalarıyla da ortak olduğu bir cariye bıraktı. Kadının kocası bu cariyeyle ilişkiye girdi ki karısı cariyenin dörttebirine sahipti. Şam ahalisinden bir kadı olan Ebü Bahdel'e hükmü sorulunca: "Adamı recmedin!" dedi. Konu İbn Ganem'e de bildirilince: "Adama zina cezasının dörttebirini verin" dedi ve cariyeye ortak olduğu için adam hakkında recmetme cezasını vermedi.

 

 

 

13460- Ma'mer bildiriyor: Tüccarlar arasında el değiştiren ve onlarla ilişkiye giren cariye konusunda Zühri ile Katade şöyle dediler: "Bilirkişi biri çağırılıp benzerliğe göre çocuğun babasını belirler ve çocuğu ona verir. (ariye de cariye olarak kalır. Onunla ilişkiye giren tüccarlar da bunu yaptıklarından dolayı cezalandırılırlar."

 

 

 

13461- Ma'mer bildiriyor: Kişinin, mülkiyetinde ortakları da bulunan bir cariyeyle ilişkiye girmesi konusunda Zühri: "Adama yüz kırbaç atılır. (ariyenin hem kendi, hem de doğacak çocuğunun bedelini hesapıayıp diğer ortağa verir." İbn Şübrüme ile Küfe ahalisinden başkaları ise: "Sadece cariyenin bedelini ortağına verir. çocuğun bedeli verilmez" demişlerdir.

 

 

 

13462- ibrahim(-i Nehai) der ki: "iki kişinin ortak malı olan cariye ikisinden birinden hamile kalıp çocuk doğurduğu zaman çocuğun babası olan kişi cehaletinden dolayı cezalandırılmaz, ancak çocuğun yarı bedelini diğer ortağına öder. Şayet bu cariye iki kardeşin ortak malı ise ve içlerinden biri bununla ilişkiye girip çocuk doğurursa çocuğun babasına ceza verilmez, ancak diğer kardeşine cariye üzerindeki payının bedelini öder. Cariyenin bedelini ödeyerek doğan cocuğa sahip olmasıyla çocuk özgür kalacağı için de onun bedelini kardeşine ödemesi gerekmez."

 

 

 

13463- Ebu's-Seriyye der ki: İbn Ömer'e kişinin, mülkiyetinde başka ortaklarının da bulunduğu cariyeyle ilişkiye girmesi konusu sorulunca: "ihanet etmiştir, ancak cezalandırılmaz" dedi.

 

Süfyan der ki: "Biz ise böylesi bir kişiye ne recmı ne de kırbaç cezasının verileceğini, ancak bundan dolayı kınama cezası verileceğini düşünüyoruz."

 

Tahric: Beyhaki (9124), farklı kanallardan ve Said b. Mansur (3/2029), İsmail b. Ebi Halid kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

13464- Zühri der ki: ''Böylesi bir kişi'ye evli olsun veya olmasın yüz kırbaç atılır.''

 

 

13465- İbn Ömer der ki: "Karın ile istediğinde satabileceğin, istediğinde hibe edebileceğinı istediğinde de azat edebileceğin kadın (cariye) dışında hiçbir kadınla cinsel ilişkiye girmen helal değildir."

 

 

 

13466- İbn Cüreyc der ki: "Ömer b. el-Hattab'a, mülkiyetinde başka ortakları da bulunan bir cariyeyle ilişkiye giren bir adamın davası getirilince adama doksandokuz kırbaç attırdı."

 

 

 

Kişinin Ganimetten Olan Cariyeyle ilişkiye Girmesi

 

13467- Katade bildiriyor: ibnu'I-Müseyyebr henüz paylaşılmamış ganimetten olan cariyeyle ilişkiye giren kişi hakkında: "Evli olsun veya olmasın ceza olarak doksandokuz kırbaç atılır" dedi.

 

 

 

13468- Nafi’ bildiriyor: "Adamın biri humus malından olan bir cariyeye zorla sahip olunca Hz. Ömer adamı cezalandırdır ancak cariyeye dokunmadı."

 

Tahric: Malik, Abdurrezzak, BuhMi ve Müslim rivayet, Kenzu'l-ummal (3/86) irad etmiştir.

 

 

 

13469- ismail bildiriyor: Adamın biri humus malından olan bir cariyeyle ilişkiye girdi ve: "Bu cariyeyi benim zannettim" dedi. Hz. Ali: "Benim de cariyede hakkım var" diyerek adamın onda bulunan hakkı dolayısıyla onu cezalandırmadı.

 

 

 

13470- Nafi' bildiriyor: "Hz. Ömer'e ait bir köle, humus malından olan bir cariyeye zorla sahip oldu. Bu köle de ganimet olarak ele geçirilen kölelerden sorumluydu. Hz. Ömer bunu yaptığı için onu kırbaçlattırdı ve sürgüne gönderdi. Kendisine zorla sahip olunduğu için de cariyeye bir ceza vermedi."

 

 

 

13471- Nafi' bildiriyor: "Safiyye binti Ebi Ubeyd'in bildirdiğine göre Hz. Ömer'in cezalandırdığı bu köle devlet mallarından olan bir köleydi.''

 

Tahric: Beyhaki'nin (8/236) dediğine göre Safiyye'nin bu hadisini Leys, Nafi'den rivayet etmiştir.

 

 

 

Birkaç Kişinin Aynı Temizlik Döneminde Bir Kadınla Zina Etmesi

 

13472- Zeyd b. Erkam anlatıyor: Hz. Ali Yemen'deyken aynı temizlik döneminde ilişkiye girdikleri bir kadından doğan çocuk konusunda üç adam gelip davalaştılar. Hz. Ali onlardan ikisine, diğer arkadaşlarını göstererek: "çocuğun bunun olduğunu kabul ediyor musunuz?" diye sordu. Ama o iki kişi buna itiraz ettiler. Sonra içlerinden başka birini göstererek diğer ikisine: "Siz çocuğun onun olduğunu kabul ediyor musunuz?" diye sordu. Onlar da buna itiraz ettiler. Bu sefer diğer birini göstererek kalan iki kişiye: "Siz çocuğun onun olduğunu kabul ediyor musunuz?" diye sordu. Onlar da itiraz ettiler. Bunun üzerine Hz. Ali aralarında kura çekti ve çocuğu kurada çıkan kişiye verdi. çocuğu alan kişinin de diyetin üçteikisini vermesine hükmetti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bu dava kendisine zikredilince azı dişleri görünecek derecede güldü. 

 

Tahric: Beyhaki (10/267), Abdürrezzak'ın kanalıyla ve Ebu Davud, Süneni "el-Eclah-Zeyd b. Erkam" kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

13473- Kabus b. Ebi Zabyan der ki: Hz. Ali'ye aynı temizlik döneminde ilişkiye girdikleri bir kadından doğan çocuk konusunda iki adam gelince: "Çocuk ikinizindir. Birinizin ölmesi durumunda da sağ kalanındır" dedi.

 

 

 

13474- Hammad bildiriyor: ibrahım(-i NehaI), aynı temizlik döneminde bir kadınla ilişkiye giren ve bu ilişki sonunda bir tane çocukları olan iki adam hakkında şöyle dedi: "Kadınla ilk ilişkiye giren kişi kendi çocuğu olduğunu söylerse çocuk onun olur. Kadınla sonradan ilişkiye giren kişi kendi çocuğu olduğunu söylerse çocuk onun olur. Ancak kimden olduğu konusunda şüphe eder ve anlaşmazlığa düşerlerse ikisinin olur. Çocuk ikisine mirasçı olurken onlar da çocuğa mirasçı olurlar."

 

 

 

13475- Urve b. ez-Zübeyr bildiriyor: "iki adam aynı çocuk üzerinde hak iddia edince Hz. Ömer bu konuda bilirkişi birini çağırdı. Bu konuda bilirkişinin öngördüğü şekilde hüküm verdi ve çocuğu buna göre iki adamdan birine verdi."

 

 

 

13476- Katade der ki: Hz. Ömer böylesi bir durumda bilirkişilerin çocuğun her iki adama, adamların da çocuğa benzediği yönünde görüş bildirdiklerini görünce: "Bu çocuk ikinizindir. Siz ona mirasçı olursunuz, o da size mirasçı olur" dedi.

Ravi der ki: Bunu ibnu'I-Müseyyeb'e söylediğimde: "Böylesi bir durumda çocuk, kadınla en son ilişkiye giren kişinin olur" dedi. 

 

Tahric: Beyhaki (10/264), mana olarak aynısını Hasan kanalıyla Ömer' den rivayet etti.

 

 

 

13477- İbn Sirin der ki: Hz. Ömer böylesi bir davada bilirkişileri çağırınca çocuğun her iki adama benzediğini söylediler. O da aynı benzerliği görünce de şöyle dedi: "Dişi köpeğin en güçlü köpekten gebe kaldığı ve bu şekilde eniklerin babalarına çektiklerini biliyordum. Ancak iki erkeğin suyunun bir çocukta bir araya geleceğini bilmiyordum."1

ı Beyhaki (10/264), Katade kanalıyla İbnu'l-Müseyyeb' den daha uzun bir metinle rivayet etti.

 

 

 

13478- Ebu Kılabe bildiriyor: iki adam aynı temizlik döneminde bir kadınla ilişkiye girdiler ve kadının bundan bir çocuğu oldu. Çağırılan bilirkişiler çocuğun her iki adama da benzediğini görünce Ömer b. el-Hattab: "Ben böylesi bir konuda hüküm veremem" dedi. Sonrasında söz konusu çocuğa: "Bu iki adamdan dilediğine git" dedi.

 

Tahric: Beyhaki (10/263), benzerini" Abdurrahman b. Hatib-Ömer" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

13479- İbn Sırın der ki: Farisilerden bir adam ile Araplardan bir adam aynı çocuk üzerinde iddia edip (Ebu Musa) el-Eş'ari"nin huzurunda davalaştılar. Çağırılan bilirkişiler çocuğa bakıp Arap olana: "Seni bu yabancı adamdan daha fazla seviyoruz, ancak bu çocuk senin değil. Bu çocuğu bırak zira adamın çocuğudur" dediler.

 

 

 

13480- Ma'mer bildiriyor: Zühri, kocası vefat eden cariyeyle henüz iddeti içindeyken ilişkiye giren kişi hakkında şöyle dedi: "Böylesi bir durumda çocuğun kimden olduğunu belirlemek için bilirkişiler çağırılır. Zira Ömer b. el-Hattab ile ondan sonra gelenler böylesi durumlarda bilirkişilerin görüşlerine göre hareket etmişlerdir."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

iki Kadının Bir Çocuk Üzerinde Hak iddia Etmesi