musannef Abdurrezzak |
Talak |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Ümmü Yeledlerini
Satılması
13210- Ebü ishak
el-Hemdani bildiriyor: Hz. Ebü Bekr, hilafeti döneminde ümmü veledleri satardı.
Hz. Ömer de hilafetinin ortalarına kadar ümmü veledleri satmış sonra:
"çocuğu özgür biri iken annesini nasıl satabiliriz?" demiş ve
satılmasını yasaklamıştır. Hz. Osman'ın hilafeti döneminde ise insanlar bu
konuda teredütte kalmış veya bu konuyu sormak üzere halifeye müraccat
etmişlerdir.
13211- Ebu'z-Zübeyr
bildiriyor: Cabir b. Abdilah' ın: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) henüz hayatta ve aramızdayken ümmü veledleri satar bunda bir sakınca
görmezdik" dediğini işittim.
Tahric: Beyhaki (10/348),
Abdurrahman b. Bişr kanalıyla Abdürrezzak'tan rivayet etti.
13212- Ata (b. Ebi
Rebah) bildiriyor: Bana bildirilene göre Hz. Ali, hilafeti zamanında şöyle bir
yazı (vasiyet) yazdı: "Benden geriye ondokuz odalık cariye bırakıyorum.
Bunlardan çocukları olanlara, çocuklarının benden alacağı miras içinde bir
değer biçilir ve çocuklarının payından sayılırlar. Çocukları olmayanlar ise
benden sonra hürdürler." Muhammed b. Ali b. Hüseyn el-Ekber'e: "Bu
yazı (vasiyet) Hz. Ali'nin döneminde mi yazıldı?" diye sorduğumda:
"Evet!" dedi.
13213- Amr b. Dinar der
ki: Hz. Ali vasiyetinde şöyle yazdı: "Çıktığım bu savaşta başıma bir şey
gelir de dönemezsem bilin ki benden geriye ondokuz tane odalık ümmü veled bırakıyorum.
Bunlardan kimisinin çocukları vardır ve bu çocuklar yanındadır; kimisi
hamiledir; kimisinin de çocukları yoktur. Çıktığım bu savaşta başıma bir şey
gelir de dönemezsem bu ümmü veledlerden hamile olmayan ve çocukları da
bulunmayanlar Allah ması için azatlıdırlar ve hiç kimsenin onlar üzerinde bir
hakkı yoktur. içlerinde hamile veya çocuklu olanlar çocuklarının nasibinden
sayılırlar. Şayet kendileri hayatta iken çocukları ölürse onlar da Allah ması
için azatlıdırlar. Geriye bıraktığım ondokuz ümmü veled hakkındaki kararım
budur. Yardımcımız ancak Allah'tır. Bu vasiyet hicri otuzyedi yılında, Cumade
ayında Heyyac b. Ebü süfyan ve Ubeydullah b. Ebi Rafi'nin şahitliğinde
yazılmıştır."
13214- Zeyd b. Vehb der
ki: Kabilemizden bir adam geriye ümmü veled bırakarak öldü. Velid b. ukbe
adamın borçlarını ödemek için bu ümmü veledi satmak istedi. Konuyu sormak üzere
İbn Mes'üd'a gittik. Yanına geldiğimizde namaz kılıyordu. Namazı bitirmesini
bekledik, sonra da konuyu ona anlattık. İbn Mes'üd: "Şayet satmakta
kararlıysanız kadının oğlunun (mirastaki) nasibinden sayın" dedi. ı O
sırada bir ayetin okunuşunda ihtilafa düşen iki adam geldi. Biri ayeti
okuyunca, İbn Mes'üd: "Güzel okudun. Sana bunu bu şekilde kim
okuttu?" diye sordu. Adam: "Ebu Hakim el-Müzeni okuttu" dedi.
İbn Mes'ud diğer adamın okumasını istedi. O da okuyunca: "Güzel okudun.
Sana bunu bu şekilde kim okuttu?" diye sordu. Adam: "Ömer b.
el-Hattab okuttu" karşılığını verince İbn Mes'ud ağlamaya başladı.
Gözyaşları yerleri ıslattı. Adama: "Ömer'in sana okuttuğu şekilde okumaya
devam et" dedi ve elini evin içinde gezdirerek şöyle dedi: "Ömer,
islam'ın sağlam kalelerinden birisiydi. insanlar içine girdiklerinde bir daha
çıkmazlardı. Ancak ölümünden sonra bu kale teslim oldu. Artık insanlar bu
kaleden çıkmaya ve bir daha girmemeye başladılar."
13215- Zeyd b. Vehb der
ki: Bir adamla birlikte bir ümmü veledin durumunu sormak üzere Abdullah b.
Mes'ud'un yanına geldik. Mescid'de namaz kılıyordu ve sağından solundan iki
adam onu tutmuşlardı. Namazı bitirdiğinde adamın biri ona Kur'an'dan bir ayetin
okunuşunu sordu. İbn Mes'ud adama: "Sana bu ayeti bu şekilde kim
okuttu?" diye sorunca, adam:
"Eba Hakım ile Ebu
Amre okuttu" karşılığını verdi. Diğer adama: "Sana kim okuttu?"
diye sorunca, adam: "Bana da Ömer b. el-Hattab okuttu" dedi. İbn
Mes'ud, Ömer'in adını duyunca ağlamaya başladı ki yerler ıslandı. Sonra adama:
"Ömer'in sana okuttuğu şekilde okumaya devam et. Ömer, islam'ın sağlam
kalelerinden bir kaleydi" dedi. Sonra ona ümmü veledin satılması konusunu
sorduğumda: "Bu durumdaki ümmü veled, çocuğunun babasının mirasından olan
payından hesaplanıp azat edilir" dedi.
13216- Ata (b. Ebi
Rebah)'ın bildirdiğine göre İbn Abbas: "Azat edilmesi söylenmedikten sonra
ümmü veled (efendisinin ölümünden sonra) azat edilmez" demiştir.
13217- Ata (b. Ebi
Rebah) der ki: "ibnu'z-Zübeyr üm mü veledi (efendisinin ölümünden sonra)
çocuğunun (mirastaki) payından saydı."
13218- İbn Abas der ki:
"Vallahi ümmü veledin (satma konusunda) senin için deven veya koyunun
konumundadır."
13219- İbn Abbas' ın
bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cariye
efendisinden çocuk doğurduğu zaman efendinin ölümünden sonra o cariye artık
özgürdür'" buyurmuştur.
13220- Ata (b. Ebi
Rebah) der ki: "ibnu'z-Zübeyr, Muhammed b.
Suheyb'e ait bir ümmü
veledi -ki çocuğun adı Halid'di- Muhammed'in ölümünden sonra çocuğunun
(babasının mirasından olan) payından kıldı."
13221- Hakem b. Uteybe
bildiriyor: "Hz. Ali, ümmü veledin efendisinden çocuğu olduktan sonra
artık azat edilemeyeceğini düşünerek bu konuda Hz. Ömer'e muhalefet
etmiştir."
13222- Tavus bildiriyor:
İbn Abbas ümmü veledinden olma bir kızını göstererek: "Şahit olun ki bu
kız özgürdür!" dedi.
ibn Meysere der ki:
Sanırım Tavus, bu küçük kızın o sırada İbn Abbas'ın karnının üzerinde
oynadığını da söyledi. Bunu Mücahid'e aktardığımda: "Siz de şahit olun ki
bu da özgürdür!" dedi ve ümmü veledinden olan Sabah adındaki oğlunu azat
etti.
13223- Osman b. Ebi
Süleyman bildiriyor: Ömer b. el-Hattab yanında ümmü veledinden olan kızı Zeyneb
Ümmü Ebi Süraka varken Abdurrahman b. Avf ile karşılaştı. Abdurrahman'ın da
yanında ümmü veledinden olan oğlu Osman vardı. Zeyneb de Osman da ümmü veledden
olan çocuklardı. Hz. Ömer, Abdurrahman'a: "Ey Ebu Muhammed! Osman'ı ne
yaptın? Şahit ol ki ben kızım Zeyneb'i özgür kıldım!" deyince, Abdurrahman
bundan dolayı onu kınar gibi: "Ne diyorsun? Bunların ikisi de köle!"
karşılığını verdi. Hz. Ömer susup bir şey demedi.
13224- Abıde es-Selmanı
der ki: Hz. Ali'nin: "Ümmü veledlerin satılamayacağı konusunda Ömer'le
aynı görüşe vardık, ancak daha sonra satılabilecekleri görüşünü daha uygun
buldum" dediğini işittim. Ona: "Ömer'le birlikte vardığınız ortak
karar, benim için senin tek başına vardığın karardan" veya: "Fitneye
sebep olacak karardan daha makbüldür" dediğimde Hz. Ali güldü.
Tahric: Beyhaki
(10/348), Hişam b. Hassan kanalıyla İbn Sırın'den rivayet etti.
13225- İbn Ömer der ki:
"Hz. Ömer ümmü veledler konusunda satılmamalarına, hibe edilmemelerine, kocalarına
mirasçı olmamalarına, efendileri hayatta oldukça onlardan faydalanıp öldükten
sonra da özgür kalmalarına hükmetti. ''
Tahric: Beyhaki (10/342,
348), farklı kanallardan farklı lafızlarla rivayet etti.
13226- İbn Ömer
bildiriyor: "Hz. Ömer efendileri öldükten sonra ümmü veledleri azat
etti."
13227- Başka bir kanalla
Hz. Ömer' den aynısı rivayet edilmiştir.
13228- Abdullah b. Dinar
der ki: İbn Ömer bir grupla karşılaşınca onlara:
"Nereden
geliyorsunuz?" diye sordu. "Irak'tan geliyoruz" dediler. İbn
Ömer: "Orada kiminle karşılaştınız?" diye sorunca, onlar:
"ibnu'z-Zübeyr ile karşılaştık ve daha önce bize haram olan şeyleri helal
kıldı" dediler. İbn Ömer: "Daha önce size haram olup da helal kıldığı
bu şeyler nedir?" diye sorunca: "Ümmü veledlerin satılmasını helal
kıldı" karşılığını verdiler. Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi: "Ebu
Hafs olan Ömer'i tanır mısınız? Ömer ümmü veledlerin satılmasını, hibe
edilmesini, efendisine mirasçı kılınmasını yasakladı ve: "Efendileri
hayatta oldukça onlardan faydalanırlar, efendileri öldükten sonra da özgür
kalırlar" dedi.
Tahric: Beyhaki (10/343,
348), farklı kanallardan rivayet etti.
13229- Nafi' der ki:
Adamın biri İbn Ömer'e geldi ve: "ibnu'z-Zübeyr ümmü veledlerin
satılmasına izin verdi" dedi. İbn Ömer de şu karşılığı verdi:
"Ebu Hafs ve
müminlerin emiri olan Ömer b. el-Hattab'ı tanır mısın? O ümmü veledlerin
satılmasını yasakladı ve (efendilerinin ölümünden sonra) onları azat
etti."
13230- Katade
bildiriyor: "Hz. Ömer efendileri öldükten sonra ümmü veledleri azat
etti."
13231- ibrahım( -i
Nehai) der ki: "Hz. Ömer efendileri öldükten sonra ümmü veledleri azat
etti. Böylesi kadınlardan biri Hz. Ali'ye geldi ve yeni efendisinin eski
efendisinin bir borcundan dolayı onu satmak istediğini söyledi. Hz. Ali:
"Gidebilirsin, zira Ömer sizleri azat etti" dedi.
13232- Kasım b. Muhammed
bildiriyor: "Ensar'dan bir adam ölüp geriye bir ümmü veled bıraktı.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu ümmü veledi azat etti. Daha sonra
elde edilen ganimetlerden ölen efendisinin ailesine bunu te lafı etti."
13233- Süleyman b. Yesar
der ki: ibnu'I-Müseyyeb'e: "Hz. Ömer (efendileri ölen) ümmü veledleri azat
etti mi?" diye sorduğumda: "Hayır! Onları Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) azat etti" dedi.
Tahric: Beyhaki:
(10/344), Cafer b. Avn kanalıyla İbn En'um'dan rivayet etti.
13234- Zühri der ki:
"Safıyye ile Cuveyriyye, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
evlendikten sonra örtündüler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diğer
eşleri gibi onlara gün tayin etti."
13235- Katade
bildiriyor: "Resulullah' ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından sonra
Hz. Ali onun adına pek çok şeyi ödedi ki bunların geneli sayılı şeylerdi."
Ma'mer der ki:
"Sanırım Katade bunların beşyüzbin dirhem olduğunu da söyledi."
Ravi der ki:
Abdürrezzak'a: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ederken
nasıl Hz. Ali'ye böylesi bir şeyi vasiyet etmiş olabilir?" diye
sorduğumuzda: "Evet vasiyet etti. Bundan şüphem yok, zira vasiyet etmemiş
olsaydı Hz. Ali'nin bunları ödemesine izin verilmezdi" dedi.
13236- İbn Cüreyc der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oğlu ibrahım'in annesinin
(Mariye) özgür olduğu sözünü verdi."
13237- Hz. Ömer şöyle
demiştir: "Cariye Müslüman olup da efendisiyle evlenir ve iffetli kalırsa
efendisinin ölümünden sonra çocuğu onu özgür kılar. Ancak zinaya bulaşır veya
küfre girerse cariye olarak kalır."
Tahric: Said b. Mansur
(3/2051), "Mansur-Ebu Atiyye Malik b. Amir el-Hemdani" kanalıyla
rivayet etti.
13238- Eyyub bildiriyor:
iyas, Ömer b. Abdilazız'e bir mektup yazarak zina eden ümmü veledin durumunu
sordu. Ondan gelen cevabı da bana gösterdi. Ömer buna cevaben: "Ona zina
haddinin uygula, ancak efendisine geri verme ve köle olarak bırakma"
yazdı.
13239- Abdulkerım
el-Cezerı bildiriyor: Ata, zina eden ümmü veled hakkında: "Efendisi artık
ondan faydalanmaz, ancak satılamaz da" demiştir.
13240- İbn Cüreyc bildiriyor:
İbn Şihab'a: "Zina eden ümmü veledi efendisi satabilir mi?" diye
sorulunca: "Efendisinin onu satması doğru değildir. Ancak ona bu konuda
cariyeye verilen ceza uygulanır" dedi.
13241- Mücahid der ki:
"Ümmü veledin zina etmesi onu tekrar köle kılmaz."
13242- Cerir b. Hazım
der ki: Salim b. Abdillah'a babama ait olan ve zina eden ümmü veledin durumu
sorulunca: "Zina etmesinin günahı kendinedir. Ancak kendisi hür bir
kadındır" dedi.
Cariyenin Düşük Yapsa da
Özgür Kalması
13243- ikrime'nin
bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab: "Düşük olsa da cariyenin çocuğu
kendisini özgür kılar" demiştir.
Tahric: Beyhaki
(10/346), Said b. Mansur kanalıyla Süfyan b. el-Hakem'den daha uzun bir metinle
ve Said b. Mansur (3/2046), başka kanallarla rivayet ettiler.
13244- Abdürrezzak başka
bir kanalla aynısını bildirir.
Tahric: Beyhaki
(10/346), Ali b. el-Ca'd kanalıyla Sevri' den rivayet etti.
13245- ibrahim(-i Nehai)
der ki: "Düşük kan pıhtısı şeklinde de olsa, et parçası da olsa bebek olduğu
belli ise cariyeyi üm mü veled yapar."
13246- Hasan(-ı Basri)
der ki: "Böylesi bir durum düşüğün bebek olduğu belli ise geçerlidir, ''
Tahric: Said b. Mansur
(3/2053), Yunus kanalıyla Hasan' dan rivayet etti.
13247- Zühri der ki:
"Şayet kadının yaptığı düşüğün bebek olduğu belli oluyorsa cariye ümmü
veled sayılır. Ancak ne olduğu henüz belli değilse cariye olarak kalır."
13248- Muhammed b.
Abdillah es-sekafı bildiriyor: Babam Abdullah b. Karib dörtbin dirheme bir
cariye satın aldı. Bu cariye de önceki sahibinden hamile kalıp düşük yapmıştı.
Abdullah b. Ömer b. el-Hattab bundan haberdar olunca, babama haber gönderip
yanına çağırdı. Babam da İbn Ömer'in yakın arkadaşıydı. Babam geldiğinde İbn
Ömer onu ağır bir şekilde kınadı ve: "Senden böylesi bir şey yapmanı
beklemiyordum!" dedi. Sonra onu satan adama dönüp sopayla vurmaya başladı
ve: "Etleri ile etiniz, kanları ile kanınız birbirine karıştıktan sonra
onları satıp parasını mı yiyorsunuz! Allah, Yahudilerin canını alsın! Onlara da
domuz yağı yasaklanmışken onu satıp parasını yediler!" dedi. Sonra babama:
"Bu cariyeyi sahibine geri ver!" deyince babam onu iade etti. Verdiği
paradan üçbin dirhemi geri alırken bin dirhemi öldü.
Tahric: Said b. Mansur
(3/2045), bu isnadla, daha kısa ve farklı bir metinle rivayet etti.
13249- Zühri der ki:
"Cariye bebek olduğu belli olacak şekilde bir düşük yapmışsa artık
satılamaz."
Ümmü Veledin
Çocuklarının Azat Edilmesi
13250- Ma'mer bildiriyor:
Zühri, kişinin cariyesiyle ilişkiye girip ondan çocukları olması, sonra onunla
evlenip başka çocuklarının da olması konusunda: "Bu çocukların tümü
köledir" dedi.
13251- İbn Cüreyc
bildiriyor: İbn Şihab bana: "Kişinin cariyesinden olan çocukları
köledir" dedi. Abdulmelik b. Mervan ile diğer halifeler ise böylesi
çocukların hür olduklarını söylediler.
13252- Abdulkerim
el-Cezeri der ki: Ömer b. Abdilaziz, kişinin cariyesiyle ilişkiye girip ondan
çocukları olması, sonra onunla evlenip başka çocuklarının da olması konusunda:
"Bu çocuklar azat edilmez" dedi.
13253- Amr b. Abdillah
bildiriyor: Ravh b. Zinba' bir cariyesini kendine odalık edindi ve ondan çocuğu
oldu. Sonra onu bir kölesiyle evlendirdi ve ondan da çocuğu oldu. Abdulmelik
gelince durumu ona anlattı. Abdulmelik: "Bu cariyenin çocukları sen
hayattayken de öldükten sonra da senindir" dedi.
13254- İbn Ömer der ki:
"Cariye azat edildiği zaman çocuğu da azat edilmiş olur, zira çocuk
annesinin azat edilmesiyle azat edilmiş sayılır."
Tahric: Beyhaki
(10/348), mana olarak aynısını Muhammed b. Abdirrahman b. Sevban kanalıyla İbn
Ömer' den rivayet etti.
13255- Abdürrezzak başka
bir kanalla aynısını bildirir.
13256- ibnu'I-Müseyyeb
der ki: "Cariye azat edildiği zaman çocuğu da azat edilmiş olur."
13257- Muhammed b. Urve
el-Utvarı bildiriyor: "Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe, ümmü veledin
çocukları konusunda ibnu'I-Müseyyeb'in dediğinin aynısını söyledi."
13258- Hasan( -ı Basri)
ile Katade şöyle demişlerdir: "Kişi cariyeden çocuğu olduktan sonra onunla
evlendiği zaman çocuk annesinin konumundadır."
Tahric: Beyhaki
(10/349), mana olarak aynısını "Hişam-Hasan" kanalıyla rivayet etti.
13259- Davud'un
bildirdiğine göre Şa’bi ile başkası: "Böylesi bir çocuk annesinin
konumundadır" demiştir.
Sevr! der ki:
"ibrahım(-i Nehai) de müdebbere ile anlaşmalı cariye konusunda aynı şeyi
söylemiştir."
Tahric: Beyhaki
(10/349), ma na olarak aynısını İsmail kanalıyla Şa'bi'den rivayet etti.
13260- Ma'mer
bildiriyor: Katade, biriyle evlenip ondan çocuğu olan sonra da kocası
tarafından satın alınan cariye konusunda: "Şayet satın aldığında cariye
hamile değilse veya onu satın aldıktan sonra ondan çocuğu olmadıysa kocası onu
isterse satabilir" dedi. Hammad da en-Nehai' den aynısını zikretmiştir.
Kıskançlık
417
13261- Ma'mer der ki:
işiten birinin bildirdiğine göre Hasan: "Böylesi bir cariye ümmü veled
konumundadır" demiştir. Bu konuda Hasan'ın görüşü benim için daha
makbüldür.
13262- ibrahım(-i NehaI)
der ki: "Efendisinin yanında hamile kalmadığı müddetçe cariye olarak
kalır."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: