musannef

Abdurrezzak

Talak

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Velayet Hakkı

 

Anne Babadan Hangisi Çocuğu Daha Fazla Hakeder?

 

12596- Abdullah b. Amr bildiriyor: Kocası tarafından boşanan ve çocuğu da elinden alınmak istenen bir kadın Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ya Resulallah! Benim şu oğluma karnım barınak, göğüslerim içecekı kucağım da bir sığınak oldu. Oysa şimdi babası onu benden ayırmak istiyor" dedi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Başkastyla) evlenmedikten sonra sen onu (babasından) daha fazla hakedersin" buyurdu.

 

 

 

12597- Abdullah b. Amr bildiriyor: Kadının biri yanında oğluyla birlikte Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ya Resulallah! Benim şu oğluma karnım barınak, göğüslerim içecek, kucağım da bir sığınak oldu. Oysa şimdi babası onu benden almak istiyor" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Başkastyla) evlenmedikten sonra sen onu (babasından) daha fazla hakedersin" buyurdu. 

 

Tahric: Ahmed ile Ebu Davud rivayet ettiler.

 

 

 

12598- Zühri bildiriyor: Hz. Ebu Bekr, Hz. Ömer'in oğlunun annesinde kalmasına hükmetti ve: "Başkasıyla evlenmediği sürece annesi onu daha fazla haketmektedir" dedi.

 

 

 

12599- Zühri der ki: "Kadın başkasıyla evlenmediği sürece çocuğunu babasından daha fazla hakeder. Ancak evlendiği zaman çocuğu babası alır."

 

 

 

12600- ikrime der ki: Hz. Ömer'in boşadığı karısı, çocuğu konusunda Hz. Ebu Bekr'e dava açtı. Ebu Bekr: "Annesi çocuğa daha şefkatli, daha yumuşak, daha merhametli daha düşkün ve daha sıcak davranır. Başkasıyla evlenmediği sürece çocuğunu babasından daha fazla hakeder" dedi.

 

 

 

12601- İbn Abbas der ki: Ömer b. el-Hattab oğlu Asım'ın annesi olan Ensarlı kadını boşadı. Daha sonra çocuğu Mahser'de gördü. Sütten kesilmiş yürümeye başlamıştı. Hz. Ömer çocuğu elinden çekip annesinden almak istedi, ancak annesi de bırakmak istemedi ve çocuğun elinden çekti. çocuğun kolları acıyınca ağlamaya başladı. Hz. Ömer: "Ben bu çocuğu senden daha fazla hakediyorum" dedi ve Hz. Ebu Bekr'in huzurunda davalaştılar. Ebu Bekr çocuğun annesine verilmesine hükmetti ve: "Büyüyüp kimde kalacağına kendi karar verene kadar annesinin kokusu, sıcaklığı ve kucağı çocuk için daha hayırlıdır" dedi.

 

ibn Cüreyc der ki: "Mahser, Kuba ile Hudeybiye arasında olan bir çarşıdır.

Medine ahalisinin bana söylediğine göre Hz. Ömer oğlunu Mahser'de ninesi olan Şemus'un kucağında görmüştü."

 

 

 

12602- Kasım b. Muhammed der ki: Hz. Ömer oğlunu anneannesinde (boşandığı eşinin annesinde) görünce çocuğu çekip almaya yeltendi. Karşıdan gelen Hz. Ebu Bekr onu görünce: "Annesi onu senden daha fazla hakeder" dedi. Hz. Ömer onun bu sözüne itiraz etmedi. 

 

Tahric: Malik, Yahya kanalıyla; Beyhaki (8/5), Malik'in kanalıyla ve Said b. Mansur (3/2255, 2256), İbn Uyeyne ile Huşeym kanalıyla Yahya'dan rivayet ettiler.

 

 

 

12603- İbn Cüreyc bildiriyor: "ibn Teym'in bana bildirdiğine göre Hz.

Ömer'in boşadığı bu kadını Asım b. el-Aklah'ın kızıdır. el-Aklah da Evs kabilesinden Amr b. Avf oğullarındandır."

 

 

 

12604- Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr anlatıyor: Irak ahalisinden bir adam karısını hamile iken boşadı. Ancak ne hamileliğinde, ne doğurmasında, ne de çocuğu emzirirken onunla hiç ilgilenmedi. çocuğunu da görmedi. Zaman geldi ve hac için çıkan bir kafilede bu adam da bulundu. Kafiledekilerden biri bu adama: "Ey filan! Bu kafilenin içinde oğlunu görüyor musun? Onu görsen tanır mısın?" diye sorunca, adam: "Vallahi görsem tanımam" karşılığını verdi. Bunun üzerine diğeri: "işte oğlun bu!" dedi. Adam bunu duyunca çocuğun bineğinin dizginlerinden tutup götürdü. Annesi ile babası Hz. Ömer'in bulunduğu yere geldiklerinde anne izarını göbeğine kadar çekti ve:

"Ey Rahman'ın kulları! Beni bırakın! Hamilelik bir yıl, emzirmesi ise iki yıldır!" demeye başladı. Hz. Ömer onu duyunca, yanındakilere: "Kadını bırakın gelsin" dedi. Kadın gelip olanları anlatınca Hz. Ömer çocuğun seçim yapmasını istedi. Çocuk annesinde kalmayı seçince kadın onu alıp gitti.

 

 

 

12605- Abdullah b. Abdillah bildiriyor: "Karı koca, çocukları konusunda Ömer b. el-Hattab' ın yanında davalaşınca Hz. Ömer çocuğun seçim yapmasını istedi. Çocuk annesinde kalmayı seçince kadın onu alıp gitti."

 

 

 

12606- Abdurrahman b. Ganem der ki: Hz. Ömer, çocuğun kimde kalacağı konusunda kendisine getirilen bir davada: "Dili açılıp kimde kalacağını kendisi seçip söyleyene kadar annesinde kalır" şeklinde hüküm verdi. 

 

Tahric: Said b. Mansur (3/2263), "İbn Uyeyne-İsmail" kanalıyla ve Beyhaki (8/4) farklı kanallardan rivayet ettiler.

 

 

 

12607- Abdullah b. Ubeydillah der ki: "Hz. Ömer hilafeti zamanında çocuğun büyüyüp kimde kalacağı konusunda seçimi kendisi yapana kadar annede kalmasına hükmetti."

 

 

 

12608- Ebu'I-Velid der ki: Bir amca ile anne çocuğun kimde kalacağı konusunda Hz. Ömer'in yanında davalaştılar. Ömer çocuğa: "Senin için annenin yanında çekeceğin yokluk, amcanın yanında göreceğin bolluktan daha hayırlıdır" dedi.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/2264), Huşeym kanalıyla Halid el-Hazza' dan daha uzun bir metinle rivayet etti.

 

 

 

12609- Umara b. Rabia el-Cermı der ki: Kimde kalacağım konusunda annem ile Basra ahalisinden biri olan amcam, Hz. Ali'nin huzurunda davalaştılar. Annem ile amcam bir araya gelince beni Hz. Ali'ye gönderdiler. Onu çağırıp geldiğinde durumu ona anlattılar. Hz. Ali bana: "Anneni mi daha çok seviyorsun yoksa amcanı mı?" diye sorunca, ben üç defa: "Tabi ki annemi daha çok seviyorum" dedim. (Ravi der ki: Vurgu açısından bir sözün üç defa tekrar edilmesini severlerdi.) Bunun üzerine Hz. Ali: "O zaman sen annede kalacaksın. Bu küçük kardeşin de senin yaşına geldiği zaman sen de olduğu gibi kimde kalacağı konusunda seçim yapması istenir" dedi. Ben de o zamanlar henüz çocuktum. 

 

Tahric: Said b. Mansur (3/2265), İbn Uyeyne kanalıyla Yunus el-Cermi'den kısa bir metinle ve Beyhaki (8/4), Şafii kanalıyla İbn Uyeyne' den uzun bir metinle rivayet ettiler.

 

 

 

12610- İbn Sirın bildiriyor: (Kadı) Şureyh, bir davada ev bir olduktan sonra çocuğun annede kalmasına ve kendilerine yetecek kadar nafaka verilmesine hükmetti. Söz konusu evde birkaç koyun ile birkaç deve gördüklerinde de Şureyh: "Bunlardan elde edilenler onlara yeter" dedi.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/2268), farklı kanal ve farklı bir lafızla ve Veki', Ahbaru'l-Kudat (2/249) rivayet ettiler.

 

 

 

12611- Ebu Hureyre bildiriyor: Bir anne ile baba, çocuklarının kimde kalacağı konusunda davalaşmak üzere Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiler. Kadın: "Anam babam sana feda olsun! Kocam oğlumu benden almak istiyor. Oysa oğlum bana Ebu inebe kuyusundan su getirip içiriyor ve faydalı oluyor" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çocuğa: "Ey oğul! işte bu annen. bu da baban! istediğinin elinden tut" buyurunca çocuk annesinin elini tuttu. Bu şekilde annesi onu alıp gitti. 

 

Tahric: Ebil Davud (s. 310), farklı kanallarla; Tirmizi (2/286, "sahih"), İbn Uyeyne kanalıyla Ziyad'dan ve Said b. Mansur (3/2261), İbn Uyeyne kanalıyla Ziyad'dan rivayet ettiler.

 

 

 

12612- Hilal b. Usame, Medine ahalisi azatlılarından doğru sözlü biri olan Ebu Meymune (Süleym)'den bildiriyor: Ebu Hureyre ile birlikte otururken yanına oğluyla birlikte Farisı bir kadın geldi. Kocası onu boşamış ve oğluyla birlikte bu davayı Ebu Hureyre'ye getirmişlerdi. Kadın ona: "Ey Ebu Hureyre!" diye seslendi ve Farsça: "Kocam oğlumu benden almak istiyor" anlamında bir şeyler dedi. Ebü Hureyre de Farsça: "O zaman aranızda kura çekin" şeklinde karşılık verdi. O esnada kadının kocası geldi ve: "çocuğum hakkında kim bana karşı hak iddia edebilir?" diye sordu. Ebü Hureyre şöyle karşılık verdi:

Allah için ben öyle bir şey iddia etmiyorum, ancak Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken kadının biri geldi ve: "Ya Resülallah! Kocam oğlumu benden almak istiyor. Oysa oğlum bana Ebü inebe kuyusundan su getirip içiriyor ve faydalı oluyor" dedi. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman çocuk için aranızda kura çekin!" buyurdu. Kocası: "Ya Resülallah! çocuğum hakkında kim bana karşı hak iddia edebilir?" deyince, Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çocuğa: "Ey oğul! işte bu annen, bu da baban' istediğinin elinden tut" buyurdu. çocuk annesinin elinden tutunca birlikte gittilerı

 

 

 

12613- İbn Cüreyc, Eclah'tan bildiriyor: Şu olayı Küfe'de ilk anlatıp yayan kişi benim: Bir nine ile bir anne (kadı) Şureyh'ın karşısında davalaştılar. Nine şöyle dedi: "Ey Ebu Umeyye! Sana geldik

Ki başvuracağımız kişi sensin

Oğlum ve anneleri olarak geldik

Ki her ikimiz de ona feda oluruz Babası ölmüş bir çocuktur

Ve senden (e yannesi) onu yetiştirmeni beklerdik

Şayet dul olarak kalsaydın

Onu almak için seninle çekişmezdik Ama evlendinı çocuğu bana ver

Ki yolunu şaşırıp kaybolmayasın .. , İşte ey kadı efendi

Bu konudaki derdim budur. "

çocuğun annesi de şöyle dedi:

"By kadı efendi

Ninesi diyeceğim' dedi Bir de dinle beni

Beklemeden onu bana ver

Oğlum giderse ben ölürüm

Ki yÜreğim yÜreğini besledi HenÜz kucağımda bir bebekti Kimsesiz yalnız bir yetimdi Hayır sahibi biriyle evlendim ki

çocuğumun geçimini garanti edeyim

Benim gibi kim onu sevebilir Yokluğunu ne telap' edebilir?"

 

Şureyh de her ikisine: "Bana akşam vakti geri gelin" dedi. Akşam vakti geldiklerinde onlara şöyle dedi: "Kadı dediklerinizi iyice dinledi Aranızda hak bir şekilde karar verdi Açık ve anlaşılır bir şekilde hükmetti Ki adaletle hükmetmek zorlu bir iştir, " Sonra çocuğun ninesine şöyle dedi:

 

"Çocuğu yanına al!

Al ve kurtar bu sıkıntılardan

Annesi kocasının yerine başkasını aramasaydı

Çocuğu kendisi alırdı''

 

Tahric: Said b. Mansur (3/2270), Ebu Avane kanalıyla Eş'as b. Süleym'den; Veki', Ahbaru'l-Kudat (2/208) farklı kanal ile farklı lafızlada rivayet ettiler.

 

 

 

(Hürriyet) Anlaşmalı Kölenin Oğlu

 

12614- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a (hürriyet) anlaşmalı (mukatebeli) köle veya normal kölenin hür bir kadından olan çocuğunun durumu sorulunca: "Hür olduğu için annesi onda daha fazla hak sahibidir" dediğini işittim.

 

 

 

12615- Abdürrezzak bildiriyor: Sevri, normal köle veya anlaşmalı (mukatebeli) kölenin (hür bir kadından olan) çocuğunun durumu hakkında: "Hür olduğu için annesi onda daha fazla hak sahibidir" dedi.

 

 

 

Müslüman Erkeğin Hıristiyan Kadından çocuğunun Olması

 

12616- Abdulhamıd el-Ensarl, babasından, o da dedesinden bildiriyor: Dedem Müslüman oldu, ancak karısı Müslüman olmayı kabul etmedi. Küçük olan erkek çocuklarını da alıp Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çocuğun babasını bir yana, annesini de bir yana oturttu. Sonra çocuğun ikisinden birini seçmesini istedi ve: "Allahım! Ona doğruyu göster" diye dua etti. Bunun üzerine çocuk babasına gitti.

 

Tahric: Farklı kanallardan Ahmed, Ebu Davud ve Nesai rivayet ettiler.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İslam'ın Hükmü Gereği Ayrılmak