musannef

Abdurrezzak

Talak

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kocası Ölen Kadının iddeti

 

12049- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Kocası ölen kadın, kocası ölmeden kendisiyle cinsel ilişkiye girmemiş de olsa, emzikli de olsa, bebeğini sütten kesmiş de olsa dört ayan gün iddet bekler."

 

Ma'mer der ki: "İşiten birinin bana bildirdiğine göre Hasan(-ı BasrI) de aynısını söylerdi."

 

 

 

Kocası Ölen Kadın iddetini Nerede Geçirir?

 

12050- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Kocası ölmüş kadının iddetini nerede geçireceği önemli değildir."

 

Tahric: Beyhaki: (7/435), mana olarak aynısını İbn Ebi Necih kanalıyla Ata' dan rivayet etti.

 

 

 

12051- İbn Abbas: "Yüce Allah bu konuda kadının dört ayan gün iddet beklemesini buyurmuş, ancak bunu evinde geçirmesini emretmemiştir. Bundan dolayı kocası ölen kadın iddetini dilediği yerde geçirir" dedi. 

 

Tahric: Beyhaki (7/435), mana olarak aynısını "İbn Ebi Necih-İbn Abbas" kanalıyla ve yine mana olarak aynısını Buhari, Mücahid kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

12052- Abdürrezzak başka bir kanalla yukarıdakinin aynısını bildirir.

 

 

 

12053- İbn Cüreyc bildiriyor: "Ata (b. Ebi Rebah)'ın bana bildirdiğine göre Hz. Aişe, Talha b. Ubeydillah'ın öldürülmesi üzerine dul kalan kızkardeşini iddeti içindeyken hac veya umre için yanında götürmüştü."

 

İbn Cüreyc der ki: "İbn Şihab'ın Urve kanalıyla Hz. Aişe'den bildirdiğine göre bu, kızkardeşi Ümmü GÜlsÜm'dür."

 

Tahric: Beyhaki (7/436), İbn Ebi Leyla kanalıyla Ata' dan rivayet etti.

 

 

 

12054- Urve der ki: "Hz. Aişe, Talha b. Ubeydillah'ın öldürülmesi üzerine dul kalan kızkardeşi Ümmü Gülsüm'ü iddeti içindeyken umre için yanında Mekke'ye götürmüştü. Hz. Aişe, kocası ölen kadının iddeti içindeyken evinden çıkabileceği yönünde fetva verirdi."

 

 

 

12055- Kasım b. Muhammed bildiriyor: "Hz. Aişe henüz iddeti içinde bulunan kızkardeşiyle hacca gitti. Zira o zamanlar kargaşa vardı ve Hz. Aişe kızkardeşi için endişe ediyordu.''

 

Sevr! der ki: Ubeydullah b. Ömer'in bana bildirdiğine göre Kasım b.

Muhammed: "O zaman Müslümanlar iddeti içinde onu bu şekilde götürmesine itiraz etmişlerdi" demiştir.

 

Tahric: Beyhaki (7/436), Yahya b. Said kanalıyla Kasım'dan rivayet etti.

 

 

 

12056- Şa’bi der ki: "Hz. Ali, kocası ölen kadınların iddeti içindeyken evlerinden çıkmalarına izin verirdi.''

 

Tahric: Beyhaki (7/436), "Şafii-İsmail" kanalıyla ve Said b. Mansur (3/1347), Huşeym kanalıyla İsmail' den rivayet ettiler.

 

 

 

12057- Ma'mer der ki: "Eyyub veya başkasının bana bildirdiğine göre Hz. Ali, kocası Ömer'in öldürülmesi üzerine kızı Ümmü Gülsüm'ü iddeti içindeyken koca evinden çıkarmıştır. ''

 

Tahric: Beyhaki (7/436), Şa’bi kanalıyla Ali'den ve Said b. MansÜr (3/1346), Hasan kanalıyla İsmail' den rivayet ettiler.

 

 

 

12058- Ma'mer bildiriyor: Zühri'ye, kişinin karısını alıp kasaba dışına çıktığı sırada ölmesi konusu sorulunca: "Kadın evine dönüp iddetini orada geçirir. Ancak çıkarken onu boşamaya karar vermişse iddetini kocasının öldüğü mıntıkada geçirir" dedi.

 

 

 

12059- Cabir b. Abdillah: "Kocası ölen kadın iddetini dilediği yerde geçirir" demiştir.

 

 

 

12060- Tavus ile Ata: "Kocası vefat eden veya dönüşsüz bir şekilde boşanan kadın iddeti içinde haccedebilirı umre yapabilirı kocasının evinden başka bir eve çıkabilirı evinden başka bir evde kalabilir" demişlerdir.

 

 

 

12061- Salim b. Abdillah b. Ömer'in bildirdiğine göre Abdullah:

"Boşanmış veya kocası ölmüş kadın iddeti içindeyken kocasının evi dışında bir evde bir gece bile kalamaz" derdi. 

 

Tahric: Beyhaki (7/436), Abdulmecid kanalıyla İbn Cüreyc'ten rivayet etti.

 

 

 

12062- İbn Ömer der ki: "Kocası ölmüş kadını iddeti içinde kocasının evinden başka bir eve çıkamaz."

 

 

 

12063- İbn Ömer der ki: "Kocası ölmüş kadın, iddeti içinde kocasının evinden başka bir eve çıkamaz.''

 

Tahric: Malik ve onun kanalıyla Beyhaki'nin (7/435) Nafi' kanalıyla bildirdiğine göre İbn Ömer: "Kocası ölmüş veya dönüşsüz bir şekilde boşanmış kadın kendi evi dışında bir yerde kalamaz" demiştir.

 

 

 

12064- Nafi' der ki: "Abdullah b. Ömer'in kızı, kocası öldüğü için iddet bekliyordu. Akşam vakti kandili alıp sohbet için babasının evine gelirdi. Gece olunca da babası geri kocasının evine dönmesini söylerdi."

 

Tahric: Said b. Mansur (3/1367), Hammad b. Zeyd kanalıyla EyyÜb'den rivayet etmiş, buradan da İbn Hazm (10/286) nakletmiştir.

 

 

 

12065- Eyyub bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab kocası ölen kadının iddeti içindeyken ölüm döşeğinde olan babasının evinde bir gece dahi kalmasına izin vermemiştir.''

 

Tahric: Said b. MansÜr (3/1341), "Huşeym-İbnu'I-Müseyyeb" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

12066- İbn Cüreyc, Yahya b. Said'den bildirir: "Ömer b. el-Hattab, kocası ölen kadını iddeti içindeyken hasta olan babasının yanında bir gecelik kalmasına ruhsat verdi." İbn Cüreyc der ki: Yahya: "Ancak bizim görüşümüz böylesi bir kadın gün boyu babasının yanında kalır, ancak gece vakti tekrar evine döner" dedi ve Hz. Ömer ile başkalarının zamanında bu şekilde gündüz vakti babalarının evinde kalıp gece evlerine dönen bazı kadınlardan bahsetti.

 

 

 

12067- Yusuf b. Mahik, annesi Museyke'den bildirir: Kocası ölen bir kadın iddeti içinde ailesine ziyarete gitti. Ancak ailesinin evinde doğum sancıları tuttu. Durumunu Hz. Osman'a sorduklarında: "Doğum sancısı çekiyor olsa dahi onu kendi evine taşıyıp götürün" dedi.

 

Tahric: İbn Hazm, el-Muhalla'da (10/286) nakletmiştir.

 

 

 

12068- Alkame der ki: Kocalarının ölüm haberi kendilerine verilmiş Hemedanlı bazı kadınlar İbn Mes'üd'a: "Tek başımıza yalnızlık çekiyoruz" deyip yalnızlıktan yakınınca, İbn Mes'üd: "O zaman gündüz vakti toplanırsınız, ancak gece vakti her kadın kendi evine döner" dedi. 

 

Tahric: Said b. Mansur (3/1337), İbn Uyeyne kanalıyla Mansur'dan ve Beyhaki (7/436) rivayet ettiler.

 

 

 

12069- Alkame, İbn Mes'üd'dan aynısını: "Küfe'de baş gösteren vebada kocaları ölen bazı kadınlar ... " lafzıyla bildirir.

 

 

 

12070- ibrahım(-i NehaI), Eslem kabilesinden bir adamdan bildirir: Kocası ölen bir kadın Ümmü Seleme'ye iddeti içindeyken hasta olan babasının yanına gidip gidemeyeceğini sorunca, Ümmü Seleme: "Ama gece vakti kendi evinde kal" dedi.

 

 

 

12071- Mücahid der ki: "Hz. Ömer ile Hz. Osman kocaları ölen ve iddetleri içinde hac veya umre için yola çıkan kadınları Cuhfe ve Zu'lHuleyfe'den geri çevirirlerdi."

 

 

 

12072- ibnu'I-Müseyyeb der ki: "Ömer b. el-Hattab kocaları ölen ve iddetleri içinde hac veya umre için yola çıkan bazı kadınları Kufe önlerinden geri çevirirdi."

 

Tahric: İbn Hazm, el-Muhalla (10/286); Malik (2/107), mana olarak aynısını "Humeyd b. Kays-İbnu'I-Müseyyeb" kanalıyla ve Said b. MansÜr (3/1339), "Mansur-İbnu'l-Müseyyeb" kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

12073- Zühri, Ka'b b. Ucre'nin oğullarından birinden bildiriyor: Ebu Said el-Hudrı'nin karısı olan halamın bana bildirdiğine göre Furey'a'nın kocası işçi olarak köle tutmuş, ancak bu köleler kaçmışlardı. Kocası onları aramak üzere çıktığında Kaddum dağı yakınlarında onu öldürmüşlerdi.

 

Furey'a, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi, kocasının öldürüldüğünü bildirdi. Kaldığı ev de kocasına ait olmadığı için başka bir eve çıkmak için izin istedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona önce izin verdi. Ancak çıkarken oda kapısına ulaşınca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu geri çağırdı ve başından geçenleri bir daha anlatmasını istedi. Furey'a olanları bir daha baştan anlatınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iddeti bitene kadar bulunduğu evden ayrılmamasını söyledi.

 

Tahric: Sa'd b. İshak b. Ka'b' dır; bak: Beyhaki (7/435).

 

 

 

12074- Zeyneb binti Ka'b, Furey'a'dan bildirir: "Hz. Osman zamanında aynı durumda olan kadının biri geldi ve başka bir eve çıkmak için izin istedi. Orada benden bahsedilince Hz. Osman beni çağırdı ve olanları sordu. Olanları ona anlattığımda Osman, izin isteyen kadına, iddeti bitinceye kadar evinden ayrılmamasını söyledi."

 

Tahric: Beyhaki (7/434), farklı kanallardan rivayet etti.

 

 

 

12075- ishak b. Ka'b b. Ucre bildiriyor: Furey'a binti Malik'in kocası Kaddum dağı yakınlarında öldürülünce Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve iddetini geçirmek üzere ailesinin yanına gitmek istediğini söyledi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesinin yanına taşınabileceğini söyledi. Kadın dönüp giderken geri çağırdı ve: "Dört ay on gün geçip iddetin bitinceye kadar bulunduğun evde kal" buyurdu.

 

 

 

12076- ishak b. Ka'b b. Ucre, halası Zeyneb binti Ka'b b. Ucre'den bildiriyor: Ebu Said el-Hudrl'nin kızkardeşi Furey'a binti Malik'in kocası yolculuğu sırasında Medine'ye altı mil uzaklıkta bulunan Kaddum adındaki dağın eteklerinde hırsızların saldırısına uğradı ve öldürüldü. Furey'a da Haris b. el-Hazrec oğullarında kendilerine tahsis edilen bir evde geçici olarak kalıyordu. Kocasının bu şekilde ölümünden sonra içlerinde Ebu Said elHudrl'nin de bulunduğu erkek kardeşleri geldiler ve: "İddetini burada bitirene kadar nafakanı sağlayacak imkanımız yok. Bizimle beraber yaşamını daha uygun görüyoruz. Ayrıca burada yalnız kalmanı da istemiyoruz. Buradan ayrılma konusunu Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sor" dediler.

 

Bunun üzerine Furey'a, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip kardeşlerinin ona dediklerini, tek başına kaldığını anlattı ve iddetini kardeşlerinin yanında geçirmek için izin istedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dilediğin gibi yap buyurdu. Furey'a oradan çıkarken oda kapısına ulaşınca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Gel ve başma gelenleri bir daha anlat" buyurdu. Furey'a olanları bir daha anlatınca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İddetin bitme kadar şu an bulunduğun yerde kal" buyurdu.

 

Hz. Osman zamanında kocası ölen bir kadın iddetini kocasının evi dışında başka bir evde geçirmek için izin istedi. Hz. Osman önce: "Dilediğin gibi yap" dedi. Ancak daha sonra yanında bulunanlara: "Bu konuda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) veya ashabından birinin söylediği bir şey var mı?" diye sordu. Oradakiler, Furey'a'nın Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklen bir şeyler söylediğini dile getirdiler. Hz. Osman haber gönderip Furey'a'yı çağırdı. Furey'a olanları anlatınca Hz. Osman kendisinden bu konuda izin isteyen kadının iddetini evinde geçirmesini, iddeti bitinceye kadar da evinden ayrılmamasını söyledi.

 

ibn Cüreyc der ki: "Bana bildirilene göre Hz. Osman'a gelip iddetini başka bir evde geçirmek için izin isteyen kadın Meymun b. Amir el-Hadrami'nin kızı Ümmü Eyyub'tu. Vefat eden kocası da imran b. Talha b. Ubeydillah'tı."

 

 

 

12077- Mücahid der ki: Uhud savaşında komşu da olan bazı kadınların kocaları şehit düştü. Kadınlar Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ya Resulallah! Yalnız olduğumuz için geceleri korkuyoruz. Gece vakti hep birlikte bir evde kalıp sabah olunca kendi evlerimize dağılalım mı?" dediler. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "İçinizden birinin evinde oturup istediğiniz kadar sohbet edin. Ancak uyku zamani her kadın kendi evine gidip orada gecelesin" buyurdu.

 

Tahric: Aynı kanalla Beyhaki (7/436) ve Furey'a hadisinden şahit olarak Tirmizi (2300) rivayet etti.

 

 

 

12078- Hişam b. Urve, babasından bildirir: "Kocası ölen kadın iddeti bitene kadar kocasının evinden başka bir eve çıkamaz. Ancak kadının ailesi başka bir beldeye taşınıyorsa o da onlarla birlikte taşınabilir."

 

Tahric: Said b. Mansur (3/1368), Hammad b. Zeyd kanalıyla Hişam' dan ve İbn Hazm, el-Muhalla (10/287), Hammad b. Seleme kanalıyla Hişam'dan rivayet ettiler.

 

 

 

12079- Hişam b. Urve bildiriyor: Babama: "Kocası vefat eden kadın iddeti içinde kocasının evinden başka bir eve taşınabilir mi?" diye sorulunca:

"Hayır taşınamaz. Ama kadının ailesi başka bir beldeye taşınıyorsa onlarla birlikte taşınabilir" dedi.

 

 

 

12080- Zühri der ki: "Kocası ölen kadının koca evinden başka bir eve taşınmasına ruhsat verenler Hz. Aişe'nin bu yöndeki sözüne dayanarak ruhsat vermişlerdir. Ancak takva açısından evinde kalması gerektiğinde ısrar edenler de İbn Ömer'in bu yöndeki sözüne dayanarak kalması gerektiğini söylemişlerdir. "

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kocası Vefat Eden Kadının Nafakası