musannef

Abdurrezzak

Talak

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

"Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer kırbaç vurun. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dini konusunda o ikisine acımayın. Onların ceza görmesine, inananlardan bir topluluk da şahit olsun''[Nur, 2] Ayeti

 

13503- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah). "Allah'ın dini konusunda onlara acıyacağınız tutmasın''[Nur, 2] buyruğunu açıklarken: "Bundan kasıt, Yüce Allah'ın bu yönde koyduğu cezaların heba edilmemesidir" dedi. Mücahid de aynı şeyi söylemiştir.

 

 

13504- İbn Ebi Necih bildiriyor: Mücahid, "Allah'ın dini konusunda onlara acıyacağınız tutmasın''[Nur, 2] buyruğunu açıklarken: "Cezanın ihmal edilmeyip uygulanması konusunda kişiye acımamadır" demiştir. "Müminlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun''[Nur, 2] buyruğunu açıklarken de; "Taife'den (topluluktan) kasıt en az bir kişi ve yukarısıdır" demiştir.

 

 

13505- İbn Ebi Necih bildiriyor: Mücahid, "Müminlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun"[Nur, 2] buyruğunu açıklarken: "Taife'den (topluluktan) kasıt, birden bin kişiye kadardır"" demiştir. Ata ise: "Taife'den kasıt, iki kişi ve yukarısıdır" demiştir.

 

 

13506- Ma'mer bildiriyor: el-Kelbi, "Allah'ın dini konusunda onlara acıyacağınız tutmasın''[Nur, 2] buyruğunu açıklarken: "Cezanın iptal edilmeyip uygulanması konusunda kişiye acımamadır" demiştir.

 

 

 

Cezanın Uygulanma Şekli; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kamçıyla Vurmuş mudur?

 

13507- Kasım, babasından bildirir: "Hz. Ali adamın birine cezayı uygularken oturtup kırbaçları öyle attı."

 

 

 

13508- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Zina edene atılan kırbaç, iftira eden ile içki içene atılan kırbaçtan daha sert olur. iftira ile içki içmenin cezası aynı sertlikte olur. Önceleri içki içmenin cezası ellerle vurmak suretiyle yerine getirilirdi, ancak Hz. Ömer bunu hadde (kırbaca) dönüştürdü."

 

 

 

13509- Hasan(-ı BasrI) der ki: "Zina etmenin cezası, zina iftirasında bulunmasının cezasından daha ağır olur. Zina iftirasında bulunmanın cezası da, içki içmenin cezasından daha ağır olur."

 

 

 

13510- Sa'd b. ibrahım der ki: "Babamın bana bildirdiğine göre Hz.

Ömer, Ebu Bekre'yi cezalandırırken annesi (ninem) bir koyun kesip derisini soymuş ve bu deriyi Ebu Bekre'ye giydirmiştir. Bu da kırbaçlamanın ne kadar ağır olduğunun bir göstergesi değil midir?"

 

Tahric: Beyhaki (8/326), Said b. Mansur kancılıyla İbn Uyeyne'den rivayet etti.

 

 

 

13511- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "iftira atan kişiye ceza verilirken kol kaldırılmadan kırbaç atılır."

 

 

 

13512- Katade der ki: "Zinanın cezası verilirken sert davranılır. Ancak iftira ile içki içmenin cezası uygulanırken daha yumuşak davranılır."

 

 

 

13513- Zühri der ki: "Zina ile iftiranın cezası verilirken sert davranılır.

Ancak içki içmenin cezası uygulanırken daha yumuşak davranılır."

 

 

 

13514- Abdullah b. Ebi Muleyke anlatıyor: Abdulmelik b. Mervan elHemdanı, Eyyub el-Hemdani ile Safvan b. Safvan'a cezayı uygulamak için gönderildi. Cezayı uygulamak için de kendisine henüz kullanılmamış yeni bir kamçı verildi ve: "Kolunu koltukaltın görünecek kadar kaldır, daha da yukarıya kaldırma" denildi. Cezayı yedikten sonra Safvan'ın sırtına baktığımda yara izleri yoktu. Eyyub'un sırtına baktığımda ise sırtının bir kısmı yarılmıştı. Abdulmelik'in bunlara kırbaç atarken sırtlarına giysi koyduğunu ve onun üzerinden onlara vurduğunu gördüm.

 

 

 

13515- Yahya b. Ebi Kesır bildiriyor: Adamın biri Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ya Resulallah! Cezayı gerektiren bir şuç işledim. Bana bu cezayı uygula" dedi. Ona henüz budakları kesilmemiş bir kamçı getirilince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır. bundan daha küçüğünü getirin" buyurdu. Küçük bir tane getirilince de: "Hayır. bundan daha büyüğünü getirin" buyurdu. Büyüklüğü ikisi arasında bir kamçı getirilince de emir vererek adam kamçılandı. Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minbere çıktı ki öfkesi yüzünden belli oluyordu ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Yüce Allah gizli açık her türlü çirkinliği size haram kıldı. Kim bu çirkin şeylerden birini işlerse Yüce Allah'm affına sığınıp bunu gizlesin. Zira böylesi çirkin bir şeyi işleyen kişinin davası bize taşınınca ona cezayı uygularız ... 

 

Tahric: Malik, aynısını Zeyd b. Eslem'den mürsel olarak ve onun kanalıyla Beyhaki (8/326) rivayet etti. İmam Şafii de mürsel olmasına rağmen bu rivayete göre görüş bildirdiğini söylemiştir.

 

 

 

13516- Ebu Osman en-Nehdi der ki: Hz. Ömer'e cezası verilmek üzere bir adam getirdiler. Hz. Ömer bir kamçı getirilmesini emretti. Getirilen kamçıyı çok sert bulunca: "Bundan daha yumuşak bir kamçı getirin" dedi. Çok yumuşak bir kamçı getirilince de: "Bundan biraz daha sert bir kamçı getirin" dedi. Sertliği ikisi arasında bir kamçı getirilince vuracak adama: "Vur! Ancak vururken koltukaltın görünecek kadar kolunu kaldırma ve bedeninden her bir yere hakkını ver" dedi. 

 

Tahric: Beyhaki (8/326), el-Adeni kanalıyla Sevri' den rivayet etti.

 

 

 

13517- ikrime b. Halid bildiriyor: Hz. Ali'ye cezası verilmek üzere bir adam getirilince ona vuracak adama: "Vur! Vururken vücudundan her bir yere hakkını verı ancak yüzüne ve hayalarına vurmaktan sakın" dedi. 

 

Tahric: Beyhaki (8/327), farklı bir kanalla rivayet etti.

 

 

 

13518- Ebu Husayn bildiriyor: Hz. Ali'ye içki içen bir adam getirilince ona vuracak adama: "Vur, ama elleriyle kendini korumasına izin ver" dedi. 

 

Tahric: Beyhaki (8/326), el-Adeni kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

13519- Ebu Macid el-Hanefl anlatıyor: Adamın biri sarhoş olan yeğenini İbn Mes'ud'a getirdi ve: "Ey Ebu Abdirrahman! Bunu sarhoş buldum!" dedi. İbn Mes'ud oradakilere: "Bunu konuşturun, sarsın ve ağzını koklayın" deyince adamı konuşturdular, sarstılar ve ağzını kokladılar. Adamın içki içtiği anlaşılınca da İbn Mes'ud hapsedilmesini istedi. ikinci gün cezalandırılmak üzere hapsedildiği yerden çıkarıldı. İbn Mes'ud bir kamçı getirilmesini söyledi. Kamçının budaklı olan yerleri dövülerek adama vurmak için uygun hale getirildi. Sonrasında İbn Mes'ud adama vuracak olan kişiye: "Kolunu kaldırmadan vur ve bedeninden her bir yere kamçıdan hakkını ver" dedi. Adam çok fazla sert davranmadan ama aCltacak bir şekilde vurmaya başladı."

 

Yahya b. Abdillah et-Tey mı der ki: "Ebu Macid'e: "Ey Ebu Macid! (Metinde geçen) mubarreh ifadesinin anlamı nedir?" diye sorduğumda: "Sert bir şekilde vurmaktır" dedi. "Kolunu kaldırmamasından kasıt nedir?" diye sorduğumda: "Koltukaltı görünecek kadar kolunu yukarı kaldırmamasıdır" dedi ve şöyle devam etti: "Adam kamçılanırken üzerinde üstlük ile şalvar vardı. Ceza uygulandıktan sonra onu getiren adama: "Allah'a yemin olsun bu yetimden sorumlu olan bu adam pek kötü bir adammış! Güzelce terbiye etmediği gibi avret yerlerini de kapatamamış!" dedi. Adam: "Ey Ebu Abdirrahman! Bu, kardeşimin oğludur ve çocuklarımdan biri gibi onu severim. Ona karşı olan görevlerimde de bir kusur etmedim!" deyince, İbn Mes'ud: "Yüce Allah bağışlayıcıdır ve bağışlayanları da sever. Ancak vali kendisine cezayı gerektiren bir dava getirildiği zaman artık bu cezayı uygulaması gerekir."

 

Daha sonra İbn Mes'ud şöyle devam etti: Müslümanlar içinde hırsızlıktan dolayı eli kesilen ilk kişi Ensar'dan bir adamdı. Cezası verilirken Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzü sanki kül rengine dönmüştü. Ashab: "Ya Resulallah! Adamın elinin kesilecek olması sanki gücüne gitti" deyince, Allah Resulü: "Siz bu kardeşinize karşi şey ta na yardım etmişken ben neden cezasını uygulamayayımı Yüce Allah bağışlayıcıdır ve bağışlayanları da sever. Ancak yetkili birine cezayı gerektiren bir dava getirilince artik onu iptal edemez" buyurdu ve: "Onlar affetsinler, vazgeçip iyi muamelede bulunsunlar "[Nur, 22] ayetini okudu. 

 

Tahric: Ahmed (1/38), farklı kanallardan ve Beyhaki (8/326, 331), farklı kanallardan rivayet ettiler.

 

 

 

13520- isa b. Ebi Azze der ki: "Amir(-i Şa'bl)'nin, zina ettiği iddia edilen kişiye kırbaç atılırken başına vurulmamasını söylediğine şahit oldum."

 

 

 

13521- Abdullah b. Ubeydillah bildiriyor: Ömer b. el-Hattab cezaları uygulamak için özel birini seçmişti. Mekke valisi de Muhriz b. Harise iken cezaları uygulayan kişi Abdullah b. Ebi Muleyke idi. Muhriz, Abdullah'a: "Birine kamçı atacağın zaman budak olan taraflarını iki taşın arasında ezip yumuşat" dedi.

 

 

 

Ceza Esnasında Kişinin Üstünü Çıkarmak

 

13522- İbn Mes'ud der ki: "Bu ümmet içinde cezayı uygularken kişiyi çırılçıplak soymak, yerde sürümek, prangaya vurmak ve ellerini bağlamak caiz değildir."

 

Tahric: Beyhaki (8/326), el-Adeni kanalıyla Sevri'den rivayet etti.

 

 

 

13523- Kasım b. Abdirrahman, babasından bildirir: "Hz. Ali'ye ceza için bir adam getirilince üzerindeki kırmızı giysiyi çıkarmadan oturur vaziyette ki adama kırbaç attırdı."

 

 

 

13524- İbn Sırın der ki: "Amir eş-Şa'bi'nin iftirada bulunan bir adamı cezalandırırken üzerindeki gömleği çıkarmadan kırbaç attığını gördüm."

 

 

 

13525- isa b. Ebi Azze der ki: "Amir eş-Şa’bi'nin, birine iftirada bulunan bir adamı cezalandırırken üzerindeki gömleği çıkarmadan kırbaç attığını gördüm. Cezayı da mescidde uygulamadı."

 

 

 

13526- Şa’bi der ki: Muğıre b. Şu'be'ye zina iftirasında bulunan kişiye ceza uygulanırken giysileri çıkarılır mı?" diye sorduğumda: "Üzerindeki post veya astarlı bir şey değilse çıkarılmaz" dedi.

 

 

 

13527- Hakem bildiriyor: ibrahım(-i Nehai): "Zina iftirasında bulunan kişi cezalandırılırken giysilerinden sadece ridası (üst giysisi) çıkarılır" dedi. Yahya el-Cezzar'ın bana bildirdiğine göre Hz. Ali de ibrahim'in söylediğinin aynısını söylemiştir.

 

 

 

13528- Katade der ki: "Zina iftirasında bulunan kişi ile içki içen kişiler cezalandırılırken giysileri çıkarılmaz. Zina ettiği için cezalandırılan kişinin ise sadece izarı kalacak şekilde giysileri çıkarılır."

 

 

 

13529- imran b. Musa der ki: "Ömer b. Abdilaziz'in kırbaç cezası uygulamasına şahit oldum. Şayet kişinin gömleği varsa onun üstündeki ridayı çıkarırdı. Şayet üzerinde rida ile izar varsa her halükarda yine ridasını çıkarırdı. Gömlek konusunda bazen kişinin üzerinden gömleğin çıkarıldığını görür buna engel olmazdı. Bazen de çıkarılmasına izin vermezdi. Ancak kişinin üzerinden ridayı herhalükarda çıkarırdı."

 

ibn Cüreyc der ki: "Ebu Bekr b. Muhammed de cezalandırılan Ebu'I-Haris b. Abdillah b. es-Saib b. Ebi Hubeyş'in üzerindeki ridayı çıkarmış, gömleğini ise bırakmıştır. Ebu'I-Haris'i de bütün insanların önünde cezalandırmıştır."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kadının Kırbaçlanması