musannef Abdurrezzak |
Meğazi |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Hz. Fatıma'nın
Evlendirilmesi
9781- Esma binti Umeys
anlatıyor: Hz. Fatıma, Hz. Ali'ye verildiği zaman evinde serilmiş bir hasır,
içi lifle dolu bir yastık, bir testi ve kulplu bir bardak vardı. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali'ye: "Ben yanına gelmeden bir şey yapma
-veya- ailene dokunma" buyurdu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gelip: "Kardeşim burada mı?" deyince, Ümmü Eymen (Usame b. Zeyd'in
annesi; Habeşistanlı saliha bir kadındı): "Ey Allah'ın Resulü! Kardeşin
olduğu halde kızını onunla nasıl evlendiriyorsun?" diye sordu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha önceden sahabiler arasında kardeşlik bağı
kurmuş ve kendisi için de kardeş olarak Ali'yi seçmişti. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Bu, evliliğe mani olmayacak bir kardeşliktir ey Ümmü
Eymen!" buyurdu. Sonra da bir kap içerisinde biraz su istedi. Su
getirildiğinde bazı dualar okuyarak bu sudan Ali'nin göğsüne ve yüzüne serpti.
Sonra Hz. Fatıma'yı çağırdı. Hz. Fatıma utancından dolayı giysisine basıp
ayakları birbirine dolanır bir şekilde yanına geldi. Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onunda üzerine bu sudan serpti ve ona dualar etti. Sonra da:
"Şunu bil ki. senin yetiştirilmen hususunda bir eksiklik etmedim ve seni
yakınlarımdan en çok sevdiğim kişiyle evlendirdim" buyurdu. Sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) örtünün arkasında veya kapının
arkasında bir karartı görünce: "Kim o?" diye seslendi. Ben de:
"Esma" karşılığını verdim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Esma binti Umeys mi?" diye sorunca: "Evet, ey Allah'ın
Resulü!" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allah Resulü'ne hürmetten dolayı mı kızıyla geldin?" diye sorunca:
"Evet, her genç
kızın gerdek gecesinde kendisine yakın olan bir kadına ihtiyacı vardır. Eğer
bir ihtiyacı olursa onu yerine getirir" karşılığını verdim. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana bir dua etti ki, amellerim
içinde en çok güvendiğim
şey budur. Sonra Ali'ye: "Ailen sana teslimdir" buyurdu ve gitti.
Odasına varana kadar sürekli olarak onlara dua etti.
Tahric: Mana olarak Esma
binti Umeys'ten Taberani (24/137-8) ve İbn Sa'd (8/23), başka bir kanalla
rivayet etti.
9782- İbn Abbas
anlatıyor: Hz. Fatıma, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) istenirdi
ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu her isteyenden yüz çevirirdi.
Bu şekilde ondan ümidi kestiler. Sa'd b. Muaz, Hz. Ali ile karşılaşınca:
"Vallahi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Fatıma'yı senin
için beklettiğini sanıyorum" dedi. Ali: "Niçin öyle sanmaktasın ki?
Şu iki adamdan biri değilim: Yanımda gümüş ve altın namına bir şeyolmadığı
biliniyor! Yani yanında dünyalık aranacak biri değilim! Ne de kafır biriyim,
onunla evlendiğimde dinimi değiştireyim! Ben ilk Müslüman olan kişiyim"
karşılığını verdi. Sa'd: "Sana bu konuda ısrar ediyorum! Onu iste ve bu
yönde beni rahatlat! Zira sonucu görünce rahatlayacağım" deyince, Ali:
"isterken ne diyeyim?" diye sorunca, Sa'd: "Yüce Allah'tan ve
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Fatıma binti Muhammed'i istemeye
geldim" dersin" karşılığını verdi. Bunun üzerine Ali, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gitti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) göğsü daralmış nafıle namazı kılmaktaydı. Allah Resulü: "Sanki bir
isteğin var ey Ali!" buyurunca, Ali: "Evet! Yüce Allah'tan ve
Resulullah'tan, Fatıma binti Muhammed'i istemeye geldim" dedi. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de kısık bir sesle: "Hoş
geldin" karşılığını verdi.
Sonra Ali, Sa'd b.
Muaz'ın yanına döndü. Sa'd: "Ne oldu?" diye sorunca:
"Senin dediğin gibi
yaptım, ama Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kısık bir sesle bana:
"Hoş geldin" demekten başka bir karşılık vermedi" dedi. Bunun
üzerine Sa'd: "Onu hak olarak gönderene yemin olsun ki sana kızını vermiş.
Onun sözünde hilaf ve yalan yoktur. Yeminle diyorum ki yarın yanına gidecek ve:
''Ey Allah'ın Resulü! Ne zaman evleneceğim?'' diyeceksin" dedi. Ali:
"Bu, benim için ilk dediğinden daha ağırdır. Ama: ''Ey Allah'ın Resulü!
istediğim şey ne oldu?'' diye sorabilirim" deyince, Sa'd: "Sen, benim
dediğim gibi söyle" karşılığını verdi.
Bunun üzerine Ali gitti
ve: "Ey Allah'ın Resalü! Ne zaman evleneceğim?" diye sordu. Allah
Resalü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah izin verirse üç gün
sonra" buyurdu ve Bilal'i çağırıp: "Kızımı amcam oğlu ile evlendirdim.
Ben de nikah zamanında yemek yedirilmesinin ümmetimin sünneti olmasını isterim.
Koyun sürüsüne git bir koyun ve dört veya beş avuç (buğday) aL. Sonra bana bir
çanak getir. Belki ondan yemeleri için Muhacirleri ve Ensar'ı toplarım. Bunları
hazırladığın zaman bana haber ver" buyurdu. Bunun üzerine Bilal gitti ve
emredileni yerine getirdi. Sonra çanak getirdi ve Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) önüne koydu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
parmağını çanağın içine soktuktan sonra: "insanları grup grup içeri aL.
Ancak hiçbir grup diğer bir grubu mağdur etmesin (bir defa girip yiyen grup bir
daha girmesin)" buyurdu.
Sonra insanlar grup grup
gelip çanaktan yemeye başladı. Bir grup yemeğini yiyip doyunca başka bir grup
yemeğe oturmaktaydı. Bu şekilde herkes yemeğini yedi. Sonra Allah Resalü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) artan yemeğe baktı ve üzerine tükürüğünden serpip
bereket duası etti. Sonra: "Ey Bilal! Bunu annelerine (zevcelerime) götür
ve onlara: ''Yiyin ve etrafınızdakilere yedirin'' de" buyurdu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşlerini yanına girip: "Kızımı amcam oğlu
ile evlendirdim. Onun yanımdaki değerini bilmektesiniz. Şimdi onu Ali'ye
vereceğim inşallah. Onu hazırlayın" buyurdu. Bunun üzerine kadınlar kalkıp
onu güzel kokularla kokulandırdılar ve süslediler. Sonra Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) içeri girdi. Kadınlar Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) görünce çıkıp gittiler. Aralarında bir örtü bulunmaktaydı. Esma binti
Umeys örtünün arkasında kalmıştı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ona: "Ağır ol! Sen kimsin?" diye sorunca: "Ben kızının
nedimesiyim. Her genç kızın gerdek gecesinde kendisine yakın olan bir kadına
ihtiyacı vardır. Eğer bir ihtiyacı olursa onu yerine getirir" karşılığını
verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah seni
önünden ve arkandan, sağından ve solundan şeytanın şerrinden korusun" diye
dua etti.
Sonra Hz. Fatıma'yı
çağırdı. Hz. Fatıma gelip Ali'yi Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanında otururken görünce utandı ve ağladı. Fatıma'nın ağlaması Ali'nin malının
olmayışından olabilir düşüncesiyle bu ağlama Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ağır gelmişti. Bu sebeple ona: "Seni ağlatan nedir? Sana bir
kötülük yapmış değilim. Sana yakınlanmın en hayırlısını istedim. Canım elinde
olana yemin olsun ki, seni dünyada mutlu, ahirette de salih kişilerden olan
biriyle evlendirdim" buyurdu ve boynuna sarıldı. Sonra Allah Resülü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana bir kapta su getir" buyurdu. Esma
bir kaba su doldurup getirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önce
içine ağzını çalkaladı ve sonra ellerini ve ayaklarını yıkadı. Sonra Fatıma'yı
çağırıp o sudan bir avuç aldı ve başına serpti. Sonra bir avuç daha alarak
göğüslerine serpti. Sonra da o sudan hem kendi tenine, hem Fatıma'nın tenine
serpti. Ona sarılıp:
"Allahım! O
bendendir ben de ondanım. Allahım! Pislikleri üzerimden yok edip beni
temizledin, onu da temizle" diye dua etti.
Sonra bir su kabı daha
istedi. Hz. Ali'yi çağırıp Fatıma'ya yaptığı şeylerin aynısını yaptı ve ona
ettiği duanın aynısını Ali'ye de yaptı. Sonra da: "Şimdi evinize kalkın.
Allah sizleri bir, birlikteliğinizi bereketli, gönlünüzü de hoş tutsun"
buyurdu. Sonra kalkıp kapıyı eliyle kapattı. Esma binti Umeys odasına giden
Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) süzüyordu. Onun bana bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) odasına varana kadar sadece
Fatıma ve Ali için dua etti.
Tahric: Heysemı'de
(9/209) geçtiği üzere Taberani (22/410) "Senedinde metruk olan Yahya b.
Ya'la bulunmaktadır" ve İbn Hibban (s. 550) rivayet ettiler.
9783- Vekl' b. el-Cerrah
der ki: Şerık'in Ebu İshak'tan bana bildirdiğine göre Hz. Ali, Hz. Fatıma ile
evlendiği zaman, Fatıma, Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Beni gözleri akan ve karnı büyük biriyle mi evlendirdin?" dedi.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Seni onunla
evlendirdim. Çünkü o, ashabımdan ilk Müslüman olan, içlerinde en bilgili ve en
fazla ağırbaşlı alandır" buyurdu.
Tahric: Taberani (bak:
Mecmau'z-Zevaid 14596) rivayet etti.
9784- Urve b. ez-Zübeyr,
Usame b. Zeyd'den bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
üzerinde semer olan bir merkebe bindi ve terkisine Usame b. Zeyd'i bindirdi.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altında Fedek işi kadife bir kumaş
vardı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), BenCı Haris b.
el-Hazrec'den Sa'd b. Ubade'nin ziyaretine gitmekteydi. Bu da Bedir savaşından
önce vaki olmaktaydı. Aralarında Müslümanların, putperest müşriklerin ve
Yahudilerin bulunduğu bir toğluluğa rastladı. Aralarında Abdullah b. Ubey İbn
Selul ve Abdullah b. Revaha bulunmaktaydı. Merkebin çıkardığı tozlar meclisi
kaplayınca Abdullah b. Ubey giysisiyle burnunu kapadı ve: "Üzerimize tozutma"
dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selam verdikten sonra
merkepten inip onları Allah yoluna (islam'a) davet etti ve onlara Kur'an okudu.
Bunun üzerine Abdullah b. Ubey: "Eyadam! Eğer dediğin hak ise ondan güzeli
yoktur. Bize meclisimizde eziyet etme ve evine geri dön. Sana içimizden kim
gelirse ona anlatırsın" dedi.
ibn Revaha:
"Meclisimize katıl, biz seni dinlemekten hoşlanırız" deyince,
Müslümanlar, müşrikler ve Yahudiler birbirlerine sataşmaya başladılar.
Neredeyse birbirlerine gireceklerdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ise sürekli olarak onları sakinleştirmeye ve sorunu çözmeye çalışıyordu. Sonra
merkebine binip Sa'd b. Ubade'nin yanına gitti. Ona: "Ey Sa'd! Ebu Hubab'm
bana ne dediğini işitmiyor musun?" - Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) burada Abdullah b. Ubey'i kasdetmektedir - "Q, bana şunu şunu
dedi" buyurdu. Sa'd: "Onu bağışla, Vallahi, Allah'ın iradesi sana
indirdiği hakkı getirmek suretiyle tecelli etmiştir. Halbuki şu belde halkı,
İbn Ubey'in başına taç giydirmeye, üzerine de krallara mahsus olan sarığı
sarmaya hazırlanıyorlardı. Allah, sana verdiği hak peygamberlikle onların bu
hayallerini yıkınca, İbn Ubey kederlenmişti. işte bu sebeple İbn Ubey görmüş
olduğun çirkin hareketleri yapmıştır" deyince, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onu affetti.
Tahric: Müslim (1798),
Abdurrezzak kanalıyla ve Buhari (8/69), Ma'mer kanalıyla rivayet ettiler.
------------------------------------------------------------------------------------
DiKKAT:
Matbu orjinalinde üstteki hadisi takiben 9785-9816 numaralar arasında, sonradan
bulunup ilave edildiği belirtilen Hac kitabına ait bazı bölümler yer
almaktadır. Biz bu hadisleri bu cildin içinde daha uygun olur düşüncesiyle
9031. hadisten sonraya yerleştirdik.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Ehl-i Kitab'ın
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Biati