musannef

Abdurrezzak

Cihad

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Anlaşması Olmayan Müşriğin, Müslümanın Himayesi Altına Girmesi

 

9652- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a anlaşması olmayan müşriğin müslümanın yanına gelmesi sorulunca: "Bu durumda müşrik, onu himayen altına alman ve onu güvenli bir yere götürmen arasında muhayyer bırakılır" dedi. Şam ahalisinden bir kişinin söylediğine göre -Abdullah b. Kays- Ata'nın meclisinde şöyle dedi: "Bizansı, biri silahsız bir şekilde ve anlaşması olmadan Müslümanların yanına gelirse daha önce ölmüş olan akrabalarının mirasını alamaz."

 

 

 

9653- Ubeydullah b. Abdillah, Said b. el-Müseyyeb ve Urve b. ez-Zübeyr aralarında savaş olan adam hakkında şöyle dediler: "Güvenlik içinde Müslümanların yanına gelen ve kendilerine varis olacağı akrabaları ölen kişi, kendisi ölmeden önce Araplar arasında ikamet edeceğini bildirirse akrabalarının mirasını alır. Aksi takdirde alamaz. Aralarında savaş olan Ehl-i kitap kadın hakkında da: "Kadın Arapların topraklarına güven içinde girer. Eğer orada ikamet edeceğini açıklarsa Müslümanlardan birinin onunla evlenmesinde bir sakınca yoktur. Eğer öyle bir şey bildirmezse ve biriyle nişanlandıktan sonra ikamet edeceğini söylerse Müslüman biri onu nikahı altına alamaz" dediler.

 

 

 

9654- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a, şirk ahalisinin içinde yakalanan ve daha önce onların yanına gitmeyeceğine söz vermiş olan zımmınin: "Ben onlara yardım etmek için gitmedim" demesiyle ilgili olarak, sorulunca, onun öldürülmesini mekruh görmüştür. ilim ehlinden bir kişi Ata'ya: "Yapmış olduğu anlaşmadan bir şey bozacak olursa aralarındaki barış anlaşması bozulmuş olur" dedi.

 

 

 

9655- İbn Cüreyc der ki: Muhammed b. Abdirrahman b. Eb7 Leyla bana şöyle dedi: "Kişi hem kendi, hem de büyük olsun küçük olsun çocukları adına Müslümanlarla anlaşma yapıp da içlerinden biri bu anlaşmaya ihanet edecek olursa canların güvenliği yönünde anlaşma yapılmış olsa da yapılan ihanetten dolayı can güvenlikleri kalmaz."

 

 

 

9656- Ata el-Horasan7'nin bildirdiğine göre Tuster (ahalisi) ile müslümanlar arasında barış anlaşması vardı. Ancak Tuster ahalisi kafirliklerinde direnince Muhadrler onlarla savaştı, onları öldürdü ve bozguna uğratıp esirler elde ettiler. Müslümanlar onların esir aldıkları kadınlarıyla ilişkiye girip onlardan çocukları olmuştu. Onların bu olaydan doğan çocuklarını gördüm. Ömer b. el-Hattab esir alınan kadınların cizye karşılığı geri verilmelerini emredip esir alınıp cariye olan bu kadınları sahiplerinden ayırdı.

 

 

 

9657- Miksem bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber ahalisi ile mallarının kendisinin olması halinde zürriyetleriyle ve kadınlarıyla güvenlikte olup kanlarının dökülmeyeceği üzere barış anlaşması yaptı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), İbn Ebi'I-Hukayk'ın iki oğlunu çağırtıp: "Nadir ahalisinden altp götürdüğünüz mallar nerededir?" diye sordu. Onlar: "Onu harcadık ve bitti" karşılığını verince: "Eğer yalan söylediğiniz ortaya çıkarsa kanlarınız, mallarınız ve kadınlarınız bize helal olur" buyurdu. Onlar da: "Tamam" dediler ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda onları şahit tuttu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz bu malı filan filan yerde sakladınız" buyurdu ve onlarla birlikte dediği yere gittiler. Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dediği yerde bu malları buldular. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların boynunu vurdurup mallarını aldı. Kadınlarını da esir aldı. Safıyye de onlardan birinin nikahı altındaydı. 

 

Tahric: Ebu Davud (3006) rivayet etti.

 

 

9658- Ma'mer'in bildirdiğine göre Katade (Müslümanlarla aralarında barış) anlaşma(sı) dışında EhH kitap kadınlarıyla evlenmeyi mekruh görmüştür.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kaç Gazveye Katıldı?