musannef

Abdurrezzak

Cihad

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

(Ganimete) Hainlik

 

9492- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Peygamberlerden bir peygamber savaşa çıkarken: ''Bir kadınla evlenip daha onunla gerdeğe girmeyen, doğumlarını beklediği koyunları bulunan ve ev yapıp da daha bitiremeyen kişi benimle gelmesin'' dedi. Varmak istediği yere ikindi vakti ulaşınca, güneşe: ''Sen de, ben de Allah'ın emrindeyiz. Allahım! Güneşi bir saat yerinde tut'' dedi. Allah güneşi bir saat yerinde tuttu ve fethi nasip etti. Sonra ganimetler toplandı ve ateş geldi. Ancak ateş ganimetleri yemedi. Peygamberleri onlara: ''Siz hainlik ettiniz. Her kabileden bir kişi gelsin ve bana biat etsin'' dedi. Ancak iki veya üç kişinin eli eline yapışık kalınca, onlara: ''Ganimette hainlik sizdedir'' dedi. Onlar da altından inek başına benzer bir şey çıkarıp ganimetin üstüne koydular. Sonra ateş geldi ve ganimeti yedi. "

Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ganimet bizden önce hiç kimseye helal kılınmamıştır. Yüce Allah bizim zayıflığımızı gördü ve onu bize helal kıldı. Söylenene göre güneş ne daha önce, ne de daha sonra hiç kimse için durdurulmamıştır" buyurdu.

 

Tahric: Müslim (1747) ve Buhari (6/135), "İbnu'l-Mübarek-Hemmam" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

9493- Katade der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ganimet ele geçirdiği zaman bir münadi gönderir ve münadi şöyle seslenirdi: "Hiç kimse ganimetten bir iğne ve daha küçük bir şeyalarak hainlik etmesin. Bilmiş olun ki, hainlik ederek bir deve alan kişi kıyamet gününde sırtında böğüren bir deveyle gelir. Bilmiş olun ki, hainlik ederek bir at alan kişi kıyamet gününde sırtında kişneyen bir atla gelir."

 

 

 

9494- Zeyd b. Eslem der ki: Akil b. Ebi Talib (savaştan geri) gelince eşi ona: "Savaşa katıldığını biliyoruz. Bize bir şey getirdin mi?" diye sordu. O: "Al sana bir iğne, onunla elbiseni dik" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir münadi gönderdi ve münadi: "Bilmiş olun ki, hiç kimse ganimetten iğne ve daha küçüğünü bile alarak hainlik etmesin" diye çağırmaya başladı. Bunun üzerine Akil, eşine: "iğnenin senden alınacağını görmekteyim" dedi.

 

Tahric: Ebü Hureyre hadisinden şahidini Buhari (2908) ile Müslim (1831) rivayet etti.

 

 

 

9495- Mücahid: "Bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a ... aittir"[Enfal, 41] buyruğunu açıklarken: "Bir mendil bile herhangi bir şeydendir" dedi.

 

 

 

9496- Abdullah b. Şakik der ki: Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işiten birinin bana bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kura vadisinde atı üzerinde iken Belkin'den bir kişi geldi ve: "Kölen -veya- azatlın şehid oldu" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şimdi o, Allah'a ve Resulüne hainlik ederek (ganimetten) aldığı aba üzerinde cehenneme çekilmektedir" buyurdu.

 

Tahric: Buhari (6/114), Abdullah b. Amr'dan; Müslim; Tirmizi (2/388) başka bir lafızla ve Ahmed, Müsned'inde (s. 370) başka bir lafızla rivayet ettiler.

 

 

 

9497- Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, babasından bildiriyor:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Huneyn savaşından geri dönerken bedeviler ısrarla kendisinden ganimetin taksimini istemeye başladılar ve Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) semure ağacı altında durdurdular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bineği üzerinde iken cübbesi dalaldikene takıldı ve dal da kaldı. Bunun üzerine durdu ve: "Bana cübbemi verin. Cimri olmamdan mı korkuyorsunuz? Eğer şu dikenli ağacın dikenleri sayısınca hayvanım (devem veya sığırım) olsaydı onların tamamını sizin aranızda taksim ederdim. Sonra benim cimri, korkak ve yalancı biri olmadığımı görürdünüz" buyurdu.

 

Tahric: Buhari (4/27, 115), Zühri kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

9498- Amr b. şuayb der ki: Ganimetin beşte biri taksim edilecek iken bir kişi gelip bir iğne ve iplik için helallık istedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ganimetten aldığınız, iğne iplik olsa bile geri veriniz. Çünkü hainlik (sahibi için) utanç verici, ateş ve rezil edici bir şeydir" buyurdu. Sonra bir deveden bir kıl veya bir tüy alarak: "Allah'ın size vermiş olduğu ganimetten bana bunun kadar bir şey bile yoktur. Ancak hisseme düşen beşte birdir, o da size iade edilmektedir" buyurdu.

 

Tahric: Tahavı (2/140), Ubade b. es-Samİt kanalıyla merro olarak aynı mana ile; İbn Mace (s. 210), Ubade kanalıyla başka bir lafızla; Taberani, M. el-Evsat'ta (5/339), Abdullah b. Amr b. el-As "Kanalıyla "Kısa bir metinle ve farklı Kanallarla Beyhaki (9/102) rivayet ettiler.

 

 

 

9499- Hasan(-ı Basri) der ki: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Allah taharetsiz hiç bir namazı ve hain kişinin sadakasıni kabul etmez" buyurdu.

 

Tahric: Tirmizi (1/8), İbn Mes'ud kanalıyla merfu olarak; Ebu Davud, Ebu'l-Melih kanalıyla babasından ve İbn Mace, Enes kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

9500- Ebü Müslim el-Havlanı der ki: "Dört şey dört yerde kabul olunmaz.

Hainlik ederek, hırsızlık yaparak, suistimal ve yetim malından sağlanan kazançla hac, umre, sadaka ve cihad olmaz."

 

 

 

9501- Zeyd b. Halid el-Cüheni der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hayber'de iken Eşca'lı bir kişi öldü. Ancak Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun namazını kılmadı. Bunun üzerine gidip giysisine bakmaya başladılar ve üzerinde Yahudi boncuklarından iki dirhem değerinde boncuklar buldular. 

 

Tahric: Farklı kanallarla Ebu Davud (s. 370); Nesai (4/64) ve İbn Mace (2848) rivayet ettiler.

 

 

 

9502- Başka bir kanalla bu hadisin aynısı nakledilmiştir.

 

 

 

9503- Abdullah b. el-Muğire b. Ebi Burde der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn savaşında kabilelerin yanına gidip dua ederek onları selamlıyordu. Ancak o kabilelerden birini bırakmış ve yanına gitmemişti. Bunun üzerine bu kabile adamlarını aramaya başladı. Birinin palanı üzerinde ganimet malından hainlik ederek almış olduğu ak ve kara boncuktan dizilen bir gerdanlık buldular. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına geldi ve ölüye dua eder gibi onlara dua etti.

 

Tahric: Taberam, Ebu Burde b. Niyar kanalıyla rivayet etti. Güvenilir olan Abdullah b. Muğire b. Ebi Burde dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir Bak: Heysemi Mecmau'z-Zevaid (5/339).

 

 

 

9504- Abdullah b. Amr der ki: Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yükü yanında bulunan ve Kerkere adında bir kişi vardı. Bu kişi ölünce Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu kişi cehennemdedir" buyurdu. Bunun üzerine gidip baktıklarında üzerinde, hainlik ederek almış olduğu bir giysi buldular.

 

Tahric: Buhari (6/114), İbnu'l-Medini kanalıyla İbn Uyeyne' den rivayet etti.

 

 

 

9505- Zeyd b. Eslem bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşırken atının başını tutan kişi için Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Filan kişi şehid oldu" denilince: "O şu anda ateşte bir taraftan bir tarafa dönmektedir" buyurdu. Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Niye ki?" diye sorunca: "Bu kişi Hayber savaşında ganimetten hainlik ederek bir mendil aldı" karşılığını verdi. Kavimden bir kişi: "Ben fılan fılan savaşta iki ip almıştım" dediğinde, Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ateşten iki ip" buyurdu.

 

Tahric: Buhari ve Müslim, "Malik-Ebu Hureyre" kanalıyla ve Ebu Davud (s. 370) rivayet ettiler.

 

 

 

9506- Amr b. DInar der ki: Bir kişi Uhud savaşında Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Filan kişi hainlik ederek şunu ve şunu aldı" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kişiye: "Sen öyle bir şey yaptın mı?" diye sorunca, adam: "Hayır, yapmadım" karşılığını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine bu haberi veren kişiye baktı. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Şurayı kazın" deyince, kazdılar ve bir kadife parçası çıkardılar. Sonra: "Ey Allah'ın Resulü! Ona istiğfar et" dediklerinde:

"Bu pislikten bahsetmeyin" buyurdu. 

 

Tahric: Aynı kanalla Said b. Mansur (2723) rivayet etti. 3 Al-i İmran Sur. 162

 

 

 

9507- Mutarrif'in bildirdiğine göre Dahhak b. Muzahim: "Allah'ın hoşnutluğunu gözeten le Allah'ın hışmına uğrayan bir olur mu hiç? Berikisinin yeri cehennemdir. Cehennem ise ne kötü bir varış noktasıdır"3 ayetini açıklarken: "Burada hainlik eden kişi kastedilmektedir" dedi.

 

 

 

(Ganimete) Hainlik Edene Ne Yapılır?

 

9508- Hasan(-ı Basri) der ki: "Hainlik ederek ganimetten mal alan kişinin yükünün yakılması emredilir ve ganimetteki nasibi kendisine haram kılınırdı."

 

 

 

9509- Yünus b. Ubeyd der ki: "Hainlik ederek ganimetten mal alan kişinin yükünün ortaya çıkarılıp yakılması emredilirdi." Hasan( -I Basri) ise: "Ganimetteki hissesinden mahrum kılınır" dedi.

 

 

 

9510- ibrahim b. Muhammed der ki: Salih b. Muhammed, kendisine Ziyad denilen bir kişinin Bizans topraklarında Allah yolunda savaşılırken hainlik ettiğine şahid oldu. Salim b. Abdillah, Ömer b. Abdilaziz ve Reca' b. Hayve'ye bu işin fetvasını sorunca hepsinin de görüşü hainlik eden kişinin ağır bir şekilde kamçılanması, hayvanları dışında eşyalarının toplanıp yakılması ve kendisinde sadece bir kılıç bırakılarak sadece giysileriyle ona yol verilmesi şeklindeydi. 

 

Tahric: Ebu Davud (s. 371), Ebu İshak kanalıyla Salih b. Muhammed'den rivayet etti.

 

 

 

9511- Mekhul: "Hainlik ederek ganimetten mal alan kişinin yükü yakılır" demiştir.

 

 

 

9512- Başka bir kanalla Mekhul'den bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

 

 

 

9513- Yahya b. Ebi Kesir bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Düşmanla karşilaşmayı temenni etmeyin. Çünkü siz bilmiyorsunuz. belki de onlarla belaya uğratilacaksınız. Allah'tan aliyet dileyin. Kılıçlarla gelip, döndüklerinde ve nara attıklarında yere oturun. Sonra: ''Ey bizim ve onların Rabbi olan Allahim! Bizim de, onların da perçemi senin elindedir. Onları şüphesiz sen öldürüyorsun'' deyin. Size yaklaştıklarında da onlara saidırın ve bilin ki, Cennet (Allah yolunda kullanilan] kılıçların altındadır. "

 

Tahric: Aynı kanalla Said b. Mansur (2519) rivayet etti. Kutub-u Sitte' de sahih şahitleri vardır.

 

 

 

9514- Müsa b. Ukbe, (Ömer b. Ubeydillah'ın) katibi Ebu'n-Nadr'dan bildiriyor: Allah Resülü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan ve kendisine Abdullah b. Ebi Evfa denilen kişi, Ömer b. Ubeydillah, Harüriyye'ye gideceği zaman ona şöyle bir mektup yazdı: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) düşmanla karşılaştığı zamanlarda güneşin zeval vaktini geçmesini bekler ve kalkıp şöyle buyururdu: "Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin. Allah'tan afiyet dileyin. Onlarla karşılaştığıniZ zaman sabredin ve bilin ki. Cennet (Allah yolunda kullanılan) kılıçların gölgesi altındadır." Sonra Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha kalkıp: "Ey Kitab'ı indiren, bulutu yürüten ve orduları bozguna uğratan Allahım! Onları bozguna uğrat ve onlara karşı bize yardım et" diye dua ederdi. Allah Resülü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böylesi bir zamanda: "Ey bizim ve onların Rabbi olan Allahım! Biz de onlar da senin kullarınız. Bizim de, onların da perçemi senin elindedir. Onlara karşı bize yardım et" diye dua ettiği haberinin kendisine ulaştığını zikretti.

 

Tahric: Müslim (1742), Abdurrezzak kanalıyla; Buhari (4/26, 30, 62), Musa b. Ukbe kanalıyla ve farklı kanallarla BeyhakI (9/152) tam metin olarak rivayet etti.

 

 

 

9515- Medine ahalisinden yaşlı biri der ki: Ubeydullah b. Ma'mer'in katibi: "Abdullah b. Ebi Evfa, Ubeydullah b. Ma'mer'e bir mektup yazdı" dedi ve Musa b. ukbe kanalıyla Ebu'n-Nadr'dan rivayet edilen İbn Ebi Evfa'nın hadisinin bir benzerini zikretti.

 

Tahric: Said b. Mansur (3/2504), "Cerir b. Abdi'I-Hamid-Abdullah b. Ebi Evfa" kanalıyla ayrusını rivayet etti.

 

 

 

9516- İbn Ebi Evfa der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ahzab (Hendek) gününde: "Ey Kitab'ı indiren, çabucak hesap gören, bulutu yürüten ve orduları bozguna uğratan Allahım! Onları bozguna uğrat ve tarumar et" diye dua etti. 

 

Tahric: Humeydi (2/314), bu isnadla; farklı kanallarla Buhari (7/286) ve Müslim 1742 (22), Süfyan b. Uyeyne kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

9517- Ebu Miclez der ki: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) düşmanla karşılaştığı zaman: "Allahım! Benim dayanağım ve yardımcım sadece sensin. Senin sayende hareket ediyor, senin yardımınla düşmana saldırıyor, senin verdiğin güç ve kuvvet sayesinde düşmanla savaşıyorum" diye dua ederdi. 

 

Tahric: Said b. Mansur (3/2508), "Mervan b. Muaviye-Ebu Midez" kanalıyla ve Ebu Davud (s. 353), Katade kanalıyla Enes'ten başka bir lafızla merru olarak rivayet ettiler.

 

 

 

9518- Abdullah b. Amr' ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Düşmanla karşlıaşmayı temenni etmeyin. Allah'tan afiyet dileyin. Onlarla karşılaştığınız zaman, sebat edip Allah'ı zikredin. Nara atıp saldımlarsa, sizler susun" buyurmuştur.

 

Tahric: Beyhaki (9/153), İbn Vehb kanalıyla Abdurrahman b. Ziyad b. En'am'dan rivayet etti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Savaştan Kaçmak