musannef Abdurrezzak |
Oruç |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Her Aydan Üç Gün Oruç
Tutmak
7872- Ebu ishak
bildiriyor: Haris: "Ramazan ayı orucu ile her aydan üç gün oruç tutmak,
kişinin içindeki üzüntüleri giderir" dedi. Mücahid de: "Ramazan ayı orucu
ile her aydan üç gün oruç tutmak, kişinin içindeki vağar'ı giderir" dedi.
Kendisine: "Vağar denilen şey nedir?" diye sorulunca, Mücahid:
"ihanetlerdir" dedi.
Tahric: Bezzar, Ali ve
İbn Abbas kanalıyla merfu olarak farklı bir lafızla rivayet etti.
7873- Ebu Zer der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beyaz günler denilen her ayın
onüç, ondört ve onbeşinci günlerinde oruç tutmasını ona emir buyurdu.''
Tahric: Beyhaki (4/294),
"Yahya b. Salim-Ebu Zer" kanalıyla merfu olarak rivayet etti.
7874- Musa b. Talha,
Temim oğullarından ibnu'I-Havtekiyye adında bir adamdan bildirir: Hz. Ömer:
"Aranızda, Kahe vadisindeyken Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
tavşan getirildiğinde bizimle birlikte bulunan kimse var mı?" diye sorunca,
Ebu Zer: "Ben vardım" dedi ve şöyle devam etti: "O zaman
bedevinin biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızartılmış bir
tavşan getirmiş ve: "Kesmeden kendisinden kan aktığını gördüm"
demişti. Allah Resulü: "Bundan yiyin!" buyurdu. Ancak bedevi:
"Ben oruçluyum" deyip ondan yemeyince, Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Ne orucu tutuyorsun?" diye sordu. Bedevi nasıl
oruç tuttuğunu söyleyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Oruç
tutacaksan beyaz günler denilen her ayın onüç. ondört ve onbeşinci günlerinde
oruç tut" buyurdu.
Tahric: Humeydi (1/75),
İbn Uyeyne kanalıyla bu isnadla ve Nesai (1/215) rivayet ettiler.
7875- Ebu Hureyre der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana üç şeyi vasiyet etti. Bunlar
vitir namazını kılarak uyumakı her ayda üç gün oruç tutmak ve kuşluk vaktinde
iki rekat namaz kılmaktır.''
Katade der ki: Sonraları
Hasan(-ı Basri) bunu rivayet ederken "kuşluk vakti namazı" ifadesini
bırakıp onun yerine: "Cuma günü gusletmek" demeye başladı.
Tahric: Ebu Osman
en-Nehdi kanalıyla Ebu Hureyre' den Buhari ile Müslim rivayet ettiler.
7876- Ebü Hureyre der
ki: "Ebu'I-Kasım'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kavuşuncaya (ölünceye)
kadar üç şeyi yapmaktan geri durmam! Bunlardan biri vitir namazı kılmadan
uyumamaktır. Diğeri kuşluk vakti namaz kılmaktır. Üçüncüsü ise her aydan üç gün
oruç tutmaktır."
7877- Ebu'I-Ala b.
Abdillah eş-Şıhhır anlatıyor: Mirbed'de iken yanımıza bir bedevi geldi ve:
"içinizden şu yazıyı okuyacak biri var mı?" diye sordu. "Hepimiz
okuyabiliriz" karşılığını verdiğimizde, bedevi: "O zaman bunu bana
okuyun; zira bu mektubu Ukl kabilesinden olan Züheyr b. Ukayş oğullarına
okunmak üzere Allah Resülü Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana
yazmıştı" dedi. Okuduğumuzda mektupta Zuheyr b. Ukayş oğullarına hitaben
şunlar yazılıydı: "Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah
Resulü olduğuna şehadet eder, namazı kılar, zekatı verirseniz, ganimetten
beştebiri, Allah Resulü'nün payı ile safiy hakkmı ayırırsanız Allah'ın verdiği
güvence ile güvendesiniz demektir. " Adama: "Bu mektubu sizlere
Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mi yazdı?" diye sorduğumuzda:
"Sizce Allah Resülü adına yalan mı söylüyorum!" dedi ve öfke içinde
mektubu sert bir şekilde elimizden çekip aldı. Peşinden gidip: "Ey Ebü
Abdillah! Bize Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiğin bir
şeyler anlat" dediğimizde şu karşılığı verdi: "Resülullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kişinin içindeki birçok sıkıntıyı gideren
şeylerden biri de Ramazan ayı ile her aydan üç günü oruç tutmaktır''
buyurduğunu işittim,"
Abdürrezzak der ki:
"Ganimet paylaşımında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) safiy
denilen bir hakkı vardı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu hakkı ganimetten
ayırdıktan sonra geriye kalan kısmından diğer Müslümanlar gibi ayrıca
payalırdı."
Tahric: Ebu Davud (s.
421), "Müslim b. İbrahım-Yezid b. Abdillah" kanalıyla ve tam metinle
de Taberanı rivayet ettiler.
7878- Nuaym b. Ka'neb
anlatıyor: Rebeze'ye Ebü Zer ile görüşmeye gittiğimde onu evinde bulamadım.
Karısına selam verip nerede olduğunu sorduğumda: "Bir iş için gitti"
dedi. Oturup az bekledikten sonra Ebu Zer'in, önüne kattığı iki deveyle
geldiğini gördüm. Develerin kuyruğunu birbirine bağlamıştı ve her birinin
boynuna da bir su tulumu asılmıştı. Yanımıza geldiği zaman develeri çöktürdü ve
su tulumlarını indirdi. Onunla selamlaştıktan sonra Ebu Zer karısıyla bir
şeyler konuştu. Ancak kadın ona cevap vermiş olacak ki Ebu Zer sözünü bir daha
tekrarlardı. Ancak kadın yine cevap verince, Ebu Zer: "Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kadın kaburga kemiği gibidir. Doğrultmaya
kalkarsan kırılır. Geçinmek için onu bu haliyle kabul etmek gerekir'' buyurduğu
gibisiniz!" dedi. Sonra içinde çok az yemek olan bir tabak getirdi ve:
"Ben oruçluyum, sen ye!" dedi. Tabağı bıraktıktan sonra kalkıp namaz
kıldı. Namazı bitirince de gelip benimle birlikte yemek yemeye başladı. Ona:
İnna lillah! Ey Ebu Zer! Diğerleri bana yalan söyleyebilir de senin bana yalan
söyleyebileceğini ummuyordum!" dediğimde şu karşılığı verdi: "Ben
sana yalan söylemedim ki! Evet, oruçluydum sonra yemek yedim. Yedikten sonra da
sana oruçluyum diyorum. Zira bu aydan üç gün oruç tuttum. Bu şekilde tüm ayı
oruçlu geçirmiş gibi olacağımdan yemek yesem de oruçlu gibi sevabımı
alacağım."
Tahric: Buhari, Edeb
(2/220), Abdulvaris kanalıyla Cureyri'den farklı bir lafızla rivayet etti.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: