musannef Abdurrezzak |
Zekat |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bahçe Ve Tarla
Ürünletrinde Zekat
Sebze ve Meyvelerde
Zekat
7184- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah) dedi ki: "Sadece yemek için kullanılan ve ticarete
sürülmeyen şeker kamışı, rob, acur, pamuk ve aspuir sınıfındaki sebzelerde,
narenciye, elma, ceviz, incir, nar, şeftali sınıfındaki meyvelerde zekat
yoktur. Ancak satılması durumunda para olarak karşılığı nisaba ulaşıyorsa
altında olduğu gibi zekatı gerekir." Aynı şeyi bana Abdulkerım ile Amr b.
Dinar da söyledi. Ticari mal olarak kullanılan sebze ile meyvelerin bedeli
konusunda Ata ayrıca bana: "Altın karşılığında bunlardan bir şey satıldığı
zaman ticari mal olarak kullanılan altının zekat, gibi zekat verilmesi
gerekir" dedi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/20), "Muhammed b. Bekr-Ata" kanalıyla ve Beyhaki (4/130),
İbnu'l-Mübarek kanalıyla İbn Cüreyc' den kısa metinle rivayet ettiler.
7185- Musa b. Talha'nın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sebzelerde
zekat yoktur" buyurmuştur.
Tahric: Tirmizi (2/13),
İsa b. Talha kanalıyla Muaz'dan farklı bir lafızla ve Beyhaki (4/129),
Abdusselam b. Harb kanalıyla Ata b. es-Saib' den rivayet ettiler.
7186- Musa b. Talha der ki:
Haccac(-ı Zalim), Musa b. Muğire'yi Sevad (Irak) bölgesine zekatı toplamak için
gönderdi. Musa, Sevad ahalisinin sebzelerinden zekat almak isteyince ben ona:
"Yanımda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Muaz b. Cebel'e
gönderdiği bir mektup var ve bu mektupta Muaz'a buğday, arpa, kuru üzüm ve kuru
hurmadan zekat almamasını emrediyor" dedim.
Ravi der ki: Haccac'a
Musa b. Talha'nın bu dediğini zikrettimde Haccac: "Doğru söylemiş"
dedi.
Tahric: Beyhaki (4/128),
İbn Mehdi ile Abdullah b. Velid el-Adeni kanalıyla rivayet etti.
7187- Abdullah b. Osman
b. Mevhib der ki: Tarlasındaki tahıldan zekat alınmak istenen Musa b. Talha,
bunun için yanına giren Abdulhamid'e: "Bu konuda Muaz b. Cebel'e
gönderilen mektup aramızda hakem olsun; zira Muaz sebzelerden zekat
almamıştır" dedi.
7188- Hz. Ali der ki:
"Bakla, elma, acur gibi sebze ile meyvelerde zekat yoktur."
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/19), Yahya b. Kays kanalıyla ve Beyhakı (4/129) rivayet ettiler.
7189- Abdürrezzak başka
bir kanalla yukarıdakinin aynısını bildirir.
7190- Hz. Ali der ki:
"Tahıl, mercimek gibi mevsimlik olan ürünlerde zekat yoktur."
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/19), "Hafs-Şa’bi" kanalıyla mevkuf olarak rivayet etti.
7191- Salim der ki:
"Ömer b. el-Hattab mercimek ve nohut gibi ürünlerden zekat
aldı."
Tahric: Malik, Muvatta
(1/266) rivayet etti.
7192- Zühri der ki:
"Sebze ile meyvelerin para olarak değeri ikiyüz dirheme ulaştığı zaman
zekat olarak beş dirhem verilir."
7193- Ma'mer bildiriyor:
Zeytinin zekat, konusunda Zühri: "Ölçülebilir olduğu için şayet sulama
olmadan elde ediliyorsa zekat olarak ondabiri alınır. Sulama ile elde
ediliyorsa da yirmidebiri alınır" demiştir.
7194- Mücahid der ki:
"Sebzelerde zekat yoktur." Abdürrezzak ekledi:
Bunu ibrahımle
zikrettiğimde: "Doğru söylemiş" dedi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/19), "Yekİ'-Muğıre" kanalıyla başka bir lafızla rivayet etti.
7195- ibrahım(-i Nehai)
der ki: "Yerden biten her şeyde zekat olarak ondabir vardır."
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/19), Veki' kanalıyla Ebu Hanife'den başka bir lafızla rivayet etti.
7196- simak b. el-Fadl
der ki: Ömer b. Abdilazız: "Az olsun çok olsun yerden biten her şeyde
zekat olarak ondabir alınır" şeklinde bir ferman yazdı.
7197- Ma'mer der ki:
"Aynı şey Mücahid'den de bana ulaştı.''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/19) bu yönde Müdıhid'in: "Az olsun, çok olsun yerden biten mahsüllerde
(zekat olarak) ondabir veya yirmidebir vardır" dediğini rivayet eder.
7198- İbn Tavus,
babasından (Tavus'tan) bildirir: "Pamuk ile versite (safran kökünde) zekat
yoktur.''
HARS (Toplanmamış Ürün)
7199- Amr b. Dinar der
ki: "Söylendiğine göre bu şekilde olan hars (ürün tahmini) uygulaması
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) döneminde mevcuttu."
7200- Cabir bildiriyor:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ensar'dan Beyada oğullarından
Ferve b. Amr adında bir adamı hurmaların harsı (ürün tahmini) için Medine'ye
gönderirdi." Ma'mer der ki: "Sadece hurma ve üzüm dışında harsın
olduğunu işitmiş değilim.''
Tahric: Rafi b. Hadic
hadisinden Taberani (18/327) rivayet etti.
7201- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Şimdi kullanılan hars uygulaması
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında da var mıydı?" diye
sorduğumda İbn Revaha'nın Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
Yahudiler arasında (Hayber hurmalıkları konusunda) hars yaptığını, Yahudilere:
"isterseniz (yapılan hesap üzerinden toplanan hurmanın yarısı) bizim
olsun, isterseniz de (yapılan hesap üzerinden toplanan hurmanın yarısı) sizin
olsun" diyerek onları muhayyer bıraktığını, buna karşılık Yahudilerin:
"Gökler ile yer bununla (adaletle) ayakta duruyor" dediğini bildirdi.
7202- Zühri der ki: İbn
Revaha, Hayber yahudilerine geldiğinde kadınlarının takılarını toplayarak ona
hediye olarak vermek istediler. İbn Revaha ise onlara: "Ey Yahudiler!
Allah'a yemin olsun ki mahlukatı arasında en nefret ettiğim topluluksunuz. Ama
bu size karşı adaletsiz olmama sebep olamaz. Bana rüşvet olarak vermek
istediğiniz şey bizim için pistir ve onu yemeyiz" karşılığını verdi ve
hesap ettiği miktarı almak ile vermek arasında onları muhayyer bıraktı. Bu
tutumu karşısında Yahudiler: "Gökler ile yer bununla (adaletle) ayakta
duruyor" dedilerı ve yapılan hesap üzerinden hurmalıkları aldılar.
7203- İbn Şihab der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Müslümanlardan Hayber'in
hurmalıklarına bakacak, tarlalarını ekip işleyecek kimseleri yoktu. Bundan
dolayı Hayber Yahudilerini çağırdı ve bu hurmalıkları ile tarlaları mahsülün
yarısını kendisine ve ashabına vermek üzere kendilerine bıraktı. Bırakırken de
onlara: "Yüce Allah dilediği sürece sizleri burada bırakacağım"
buyurdu. Bundan dolayı da Allah Resulü her yıl mahsüller henüz yenilecek çağa
gelmeden yetişmeye başladığı zamanlarda Abdullah b. Revaha'yı gönderir,
Abdullah da tahmini olarak toplanacak ürün miktarını tespit ederdi. Bu
tespitten sonra da ya tahmin edilen mahsül miktarı üzerinden hurmalık ile
tarlaları almaları ya da aynı miktarı almak üzere bu hurmalık ile tarlaları
Müslümanlara bırakmaları arasında muhayyer bırakırdI. Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bu uygulaması meyvelerin yenmeden veya dağıtılmadan önce
zekatının belirlenmesi içindi. Hayber hurmalıkları ile tarlalarının zekatı
konusundaki uygulama bu
şekildeydi.
Tahric: Beyhakı (4/123),
farklı bir kanalla ve bir kısmını da Ebu Davud rivayet ettiler.
7204- İbn Cüreyc
bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber' deki
hurmalıklar konusunda mahsülü Hayber yahudileriyle yarıyarıya paylaşımı hakkında
Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr anlattı: Hayber Yahudileri bu hurmalıkların bakımını
yaptılar. Meyveler olgunlaştığı zaman da Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gelip: "Hurma ağaçlarının meyveleri olgunlaştı, birini gönder de
aramızda mahsül tahmininde bulunsun" dediler. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bu işle Abdullah b. Revaha'yı görevlendirdi. Abdullah bu
hurmalıkları dolaştıktan sonra oradaki Yahudilere baktı ve: "Allah'a yemin
ederim ki mahlukatı arasında sizden daha yalancı ve Allah Resulü'ne daha düşman
bir topluluk görmüş değilim. Allah'a yemin olsun ki mahlukatı arasında en
nefret ettiğim topluluksunuz. Yine de bundan dolayı bilerek size karşı zerre
kadar dahi olsa adaletsiz davranacak değilim" dedi. Daha sonra ürün tahmininde
bulunup Müslümanlar ile Yahudiler arasında paylaştırılmak üzere seksenbin vesak
çıkacağını söyledi. Yahudiler: "Çok söyledin!" dediklerinde,
Abdullah: "isterseniz bize kırkbin vesak verin de çıkan hurmayı size
bırakalım. isterseniz de biz size kırkbin vesak verelim siz çıkacak hurmayı
bize bırakın" karşılığını verdi. Yahudiler bunu duyunca: "Gökler ile
yer işte bununla (adeletle) ayakta durmakta ve Müslümanlar siz Yahudilere
bununla galip gelmektedirler" demeye başladılar.
Tahric: Bu kıssanın bir
kısmını Buhari, İbn Ömeriden; çoğunu İbn Mace (s. 132), İbn Abbas'tan ve Tahavi
(1/316), İbn Ömer'den rivayet ettiler. Ebü Davud (3/263), Aişe hadisinden yakın
metinle rivayet etti.
7205- Ebu'z-Zübeyr
bildiriyor: Cabir b. Abdillah'tan işittiğime göre Abdullah b. Revaha, Hayber
hurmalıklarını, kırkbin vesak hurma vereceğini tahmin edip öyle hesapladı. Ürün
paylaşımı konusunda Yahudileri muhayyer bırakınca da Yahudiler yirmibin vesak
vermeyi taahhüt ederek çıkacak hurmaları aldılar.
Tahric: Tahavi (1/317),
İbrahım b. Tahman kanalıyla; Beyhaki (4/123) ve İbn Ebi Şeybe (4/49), Muhammed
b. Bekr kanalıyla İbn Cüreyc'den rivayet ettiler.
7206- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata bana şöyle dedi: "Mal sahibi ürün tahmininde (hars)
bulunan kişinin tahminini yüksek bulursa tahmini yapan kişi Abdullah b.
Revaha'nın yaptığı gibi mal sahibini muhayyer bırakır. Ömrüme yemin olsun ki
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetinden daha hayırlı bir sünnet
var mı ki?"
7207- Abdurrahman b.
Nistas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber'i fethettiğinde
hurmalıkları ile tarlaları kendisinin oldu. Ancak ne Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem). ne de ashabının bu hurmalıklar ile tarlaları işletecek
köleleri yoktu. Bundan dolayı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber
Yahudileriyle: "Bu hurmalıklar ile tarlalarda çalışır ve mahsülün yarısını
alırsınız. Yüce Allah'm ve Resulünün dilediği sürece sizleri burada
bırakirtm" buyurdu. Sonrasında mahsülün miktarını tahminle tespit etmek
üzere Abdullah b. Revaha'yı gönderdi. Abdullah tahminen ürün miktarını
hesaplayıp onları muhayyer bırakınca Yahudiler ürünü almayı kabul ettiler.
Hayber Yahudileri Hz. Ömer dönemine kadar Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) anlaştıkları gibi bu şekilde bölgede kaldılar. Hz. Ömer halife olunca
onları bölgeden çıkarmak istedi. Yahudiler: "Peygamberinizin (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bizimle olan anlaşması bu şekilde değildi" dediklerinde,
Hz. Ömer: "Evet öyleydi! Yüce Allah'ın ve Resulünün dilediği sürece
sizleri burada bırakmamız üzerine sizinle anlaşma yapmıştı. Sizleri buradan
çıkarma zamanı da işte bu zamandır" karşılığını verdi ve onları bölgeden
çıkardı. Yahudiler oradan çıkarılınca bölgenin tarlaları ile hurmalıklarını
Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hayber'in fethine katılan
Müslümanlar arasında paylaştırdı. Hayber fethine katılmayanlara da buradan
herhangi bir pay vermedi. Şu an Hayber ahalisinin tümü müslümandır ve bölgede
Yahudi bulunmamaktadır.
7208- ibnu'I-Müseyyeb
bildiriyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber hurmalıkları ile
topraklarını ürünün yarısına karşılık çalışıp bakımını yapmak üzere Yahudilere
bıraktı. Bu uygulama Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatı ve Ebü
Bekr'in hilafeti boyunca devam etti. Hz. Ömer'in hilafetinin başlarında da
devam etti ancak sonraları Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ölümüne
sebep olan
hastalığı sırasında:
"Hicaz (veya Arap) bölgesinde farklı iki din bir arada olamaz" buyurduğu
Hz. Ömer'e bildirildi. Bunun doğruluğunu araştırınca Resülullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) gerçekten öyle buyurduğunu öğrendi. Bunun üzerine Hayber
Yahudilerine: "Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her kime bir söz
vermişse bize bildirsin yoksa sizleri bölgeden süreceğim" dedi ve onları
bölgeden çıkardı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de söz konusu
sözü söylemişti .
Tahric: Fethu'l-bari'de
(5/207) geçtiği üzere farklı kanallardan İbn Ebi Şeybe ile başkaları rivayet
ettiler.
7209- Rafı' b. Hadic
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ferve b. Amr'ı
olgunlaşma öncesi çıkacak hurmayı tahminen tesbit etmek için gönderirdi. Ferve
hurma bahçesine girdiği zaman ağaçlardaki salkımları hesaplar ve ortalama olarak
bahçenin ne kadar ürün çıkaracağını tahmin ederdi. Bu tahmininde genelde
yanılmazdı."
Tahric:
Mecmau'z-Zevaid'de (3/76) geçtiği üzere Taberanı, M. el-Kebir (18/323) rivayet
etti.
7210- Ebu Bekr b.
Muhammed b. Amr b. Hazm der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ürün miktarını tahminen hesap edecek birini gönderdiği zaman kişinin başkasının
tarlasından bulunan ağaçlarını bu hesaba katmamasını söylerdi.''
Tahric: Beyhakı (4/123),
Ma'mer kanalıyla muallak olarak ve İbn Ebi Şeybe (4/49), İbnu'lMübarek
kanalıyla Ma'mer' den rivayet ettiler.
7211- Süleyman
eş-Şeybani bildiriyor: Şa'bi'nin: "Bugün tahmini olarak ürün hesabı (hars)
yapmak bidattır" dediğini işittim." Abdürrezzak der ki: "Bana
ulaşana göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yahudiler için bir veya
iki defa tahmini olarak ürün hesabı (hars) yapılmasını emretmiş sonrasında bu
uygulamayı bırakmıştır."
Hurma ile Üzümde Hars ve
Bunlardan Alınan Zekat Miktarı
7212- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rabah) bana: "Hurma ile üzümün tahmini olarak ürün
miktarı (harsı) hesaplanabilir; ancak tahıllarda bu geçerli değildir"
dedi. Ona: "Hurma ile üzümün harsının yapılıp tahılın yapılmaması
öncekilerin uygulaması mıdır, yoksa bugünün insanlarının mı?" diye sorduğumda:
"Öncekilerin bir uygulamasıdır; ancak bugünün insanları da tahıllarda hars
yapmazlar" dedi.
7213- İbn Cüreyc
bildiriyor: "Abdulkerim b. Ebi'I-Muharik ile Amr b. Dınar, hurma ile
üzümün harsının yapılabileceğini, ancak tahıllarda hars yapılamayacağını
söylediler."
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/49), Muhammed b. Bekr kanalıyla İbn Cüreyc'den rivayet etti.
7214- İbn Şihab der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Attab b. Esıd'i Mekke'nin zekatını
toplamakla görevlendirdiği zaman ona: "Hurmanın ürün tahminini (hars)
yaptığın gibi üzümün de yap. Sonrasında yaş hurmanın zekatmı kuru hurmadan
aldığın gibi üzümün de zekatmı kuru üzümden al" buyurdu.
ibn Cüreyc der ki: Ömer
b. Abdilazız de hurmanın zekatı konusunda: "iyi cins hurmanın zekatı iyi
cins hurmadan, kalitesi düşük hurmanın zekatı da kalitesi düşük hurmadan
alınsın. Kalitesi düşük olan hurmanın zekatı kaliteli hurmadan alınmasın.
Bunlar birbirine karıştırılmadan zekatları harmandan alınsın" şeklinde bir
ferman yazdı.
Abdürrezzak der ki:
"ibn Cüreyc bunu İbn Ebi Necih'den naklen de bildirmiştir. "
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/49), "İsmail b. İbrahim-İbnu'l-Müseyyeb" kanalıyla farklı bir
lafızla; Beyhaki (4/122), farklı kanallarla ve Tirmizi (2/17) rivayet ettiler.
Ürün Tahmini (Hars) Ne
Zaman Yapılır?
7215- İbn Sırın der ki:
"Önceleri hurmalar olgunlaşıp koruk haline geldiği zaman ürün miktarı
tahmininde bulunarak bunu belirlerlerdi. Daha sonra bu hurmaları ona bakanlara
bırakırlardı. Hurmalıklara bakanlar koruk, yaş ve kuru hurma olarak ondan
yerler; ancak zekatı önceden belirlenen miktar üzerinden verirlerdi."
7216- Abdullah b. Ubeyd
der ki: "Hayber hurmalıkları olgunlaşıp yenilecek kıvama gelince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ürün tahmininde (hars) bulunulmasını emretti."
Tahric: İbn Ebi Şey be
(4/49), "Muhammed b. Bekr-Abdullah b. Fülan" kanalıyla merfu olarak
rivayet etti.
7217- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Hurmanın ürün miktarı tahmini (harsı)
ne zaman yapılır?" diye sorduğumda: "Yenilecek kıvama geldiği
zaman" dedi. Abdulkerim b.
Ebi'l-Muharik de aynı şeyi söylemiştir.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/49), Muhammed b. Bekr kanalıyla İbn Cüreyc'den rivayet etti.
7218- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Yenilecek kıvama gelmeden önce ürünün
miktarının tahmini yapılamaz mı?" diye sorduğumda: "Yenilecek kıvama
gelmeden yapılamaz" dedi.
7219- Urve bildiriyor:
Hz. Aişe, Hayber hurmalıkları konusunu anlatırken şöyle dedi: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), hurmalar olgunlaşmaya başladığı zaman henüz
yenmeye başlamadan ürün miktarı tahminini yapmak üzere Abdullah b. Revaha'yı
Hayber Yahudilerine gönderdi. Abdullah da yaptığı tahmini hesap üzerinden
Yahudileri, o hurmaları alma veya aynı hesap üzerinden hurmaları Müslümanlara
bırakma arasından muhayyer bırakırdı. Resulullah' ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu uygulaması meyvelerin yenmeden veya dağıtılmadan önce zekatının
belirlenmesi içindi."
7220- Cabir der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ürün tahmini yapacak olan kişileri
gönderirken: "Ürün tahminini mal sahipleri için (yere dökülüp) telef
olmasini. gelen misafirlere dağıtmasını (göz önünde bulundurarak) ve verilmesi
gereken diğer hakların payını düşerek yapın" buyururdu.
Tahric: Aynı raviden
Beyhaki (4/124) rivayet etti. Sehl b. Ebi Hasme ile Mekhül'den iki şahidi
vardır.
7221- Buşeyr b. Yesar
bildiriyor: Ömer b. el-Hattab ürün tahmini (hars) yapacak olan kişilere:
"Mal sahiplerine yere düşüp telef olan ile yedikleri payı düşürek tahminde
bulunun" derdi.
Tahric: Farklı kanal ve
lafızlada İbn Ebi Şeybe (4/49) ile Beyhaki (4/124) rivayet ettiler.
7222- Yahya b. Said
bildiriyor: Ömer b. el-Hattab ürün tahmini (hars) yapacak olan kişilere şöyle
derdi: "Mal sahiplerinin bahçe bakımı için hurma bahçesinin içine
yerleştiklerini gördüğün zaman ondan yiyecekleri kadarını düşüp öyle tahminde
bulun.''
Tahric: Ebu Ubeyd ve
onun kanalıyla İbn Hazm, Muhalla (5/259) rivayet ettiler.
Tahmin (Hars) Sonrası
Fazlalık Olan Malın iadesi
7223- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Hurmalarımın tahmini olarak miktarı
hesaplandıktan sonra toplayıp birine satmaya kalksam ve sattığımda tahmin
edilenden daha az olduğunu kanıtlasam bu durumda görevlilerin farkı bana
ödemeleri gerekir mi?" diye sorduğumda: "Şayet bu tahmin işi
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) döneminde olmuşsa aradaki farkı sana
vermeleri gerekmez" dedi. Ona: "Ürün tahmini yaptıktan sonra ürünü
topladığımda tahmin ettikleri miktardan daha fazla olduğunu görsem bu durumda
aradaki farkı onlara vermem gerekir mi?" diye sorduğumda:
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) döneminde olmuşsa aradaki farkı vermen
gerekmez" dedi. Ona: "Ürün tahmini işi olmadan malımın ürününü satsam
tahmin işini yapacak olanlar bunun için satışı iptal edebilirler mi?" diye
sorduğumda da şöyle dedi: "Evet, bu satış işi Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) zamanında gerçekleşmiş ise tahmin işini yapanlar satışı iptal
edip tahmin işini yapmada daha fazla hak sahibidirler. Bu olay başka bir
dönemde gerçekleşmişse de satışı hem kendin, hem de onlar adına yapmış olursun.
Kişi altın karşılığında ürününü satması halinde zekatını altın üzerinden değil
ürün üzerinden verir."
7224- Ma'mer bildiriyor:
Eyyüb'e: "Ürünlerimi yüz dinar karşılığında sattım" dediğimde şu
karşılığı verdi: "Tahmin işini yapacak kişinin gelme vakti geçtikten sonra
satman halinde her on dinar için zekat olarak bir dinar verirsin. Ancak tahmini
yapacak olan kişi satış anına yetişirse zekatı dinarlardan değil üründen alır,
Satın alan kişi de verdiği paranın ondabirini satıcıdan geri alır."
7225- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Mallarımın ürün tahmini yapıldıktan
sonra toplamadan önce telef olsa?" diye sorduğumda: "Zekat olarak bir
şey vermen gerekmez" dedi. Ona: "Ürünü toplayıp harmana koyduktan
sonra zekatını ayırmadan önce çalınsa?" diye sorduğumda: "Zekat
olarak bir şey vermen gerekmez" dedi.
Tahmin işini (Harsı)
Yapacak Kişinin Ağırlanması
7226- İbn Cüreyc
bildiriyor: Abdulkerım bana şöyle dedi: "Mal sahibi ürün tahmini (hars)
yapacak olan kişiyi ağırlamak zorunda değildir. isterse onu ağırlamaz. Ancak
ağırlaması halinde zekatı alınacak sürüden süt sağıp ona ikram eder."
7227- İbn Cüreyc der ki:
''Bana ulaşana göre önceleri ürün tahmini (hars) yapacak olan kişiler kimsenin
ağırlamasını kabul etmez, zekat olarak aldıkları maldan yerlerdi.''
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Resulullah'm (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Zekat Memurları