musannef Abdurrezzak |
Zekat |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Zekatın Ancak Elde
Mevcut Malda Olması
7106- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a malını birine ödünç olarak veren kişinin zekat
durumunu sorduğumda şöyle dedi: "Ne malın sahibinin, ne de onu ödünç
alanın zekatı vermesi gerekmez. Zira böylesi bir durumda mal borç gibidir.
Hatta bir malı ödünç vermenin sevabı onu borç vermekten daha büyüktür. Zekat
konusunda bu durumun ödünç olarak verilen altında geçerli olduğunu söylemişlerdir."
7107- Amr b. Dinar bir
adamdan bildirir: Yetimin birinin İbn Ömer'in yanında malı vardı. İbn Ömer'e:
"Zekatını ver" denilince: "Vereceğim" karşılığını verdi.
7108- Nafi' der ki:
"ibn Ömer yetimin birinden bir malı üç yıllığına ödünç aldı. Bu üç yıl
süresince de her yıl malın zekatını verirdi."
7109- Nafi' bildiriyor:
"Abdullah b. Ömer'in yanında bazen yetimlere ait olan mal bulunurdu. Telef
olmasını engellemek için bu malı onlardan ödünç alır ve her yıl bu malların
zekatını verirdi."
7110- Abdürrezzak başka
bir kanalla yukarıdakinin aynısını nakleder.
Tahric: Beyhaki (4/149),
İbn Numeyr kanalıyla Ubeydullah'tan rivayet etti.
6923- İbn Tavus'un
bildirdiğine göre babası (Tavus): "Toplanan zekatı gerekli yerlere vermiyorlarsa
zekatını idarecilere verme" demiştir.
7111- ibrahım(-i Nehai)
der ki: "Şayet güvenilir birisine borç vermişsen borç verdiğin malının
zekatını ver. Ancak malın telef olmasından korkarsan borcu teslim almadıkça
zekatını verme."
7112- Abdürrezzak İbn
Ömer'den yukarıdaki fetvanın aynısını bildirir.
Tahric: Beyhak'i
(4/150), "Aderu-Musa" kanalıyla farklı bir lafızla ve İbn Eb'i Şeybe
(4/31), Veki' kanalıyla Musa b. Ubeyde'den rivayet ettiler. Aynı raviden İbn
Ebi Şeybe (10027) ve Beyhaki (2/129) rivayet etti.
7113- Tavus der ki:
"Geri alınması umulan mal ile borç parada zekat vardır.''
Tahric: İbn Eb'i Şeybe
(4/31), "Mu'temir- Tavus" kanalıyla farklı bir lafızla rivayet etti.
bak:
Muhalla (6/105).
7114- Ata (b. Ebi Rebah)
der ki: "Kişinin borç olarak verdiği malda zekat olmaz.''
Tahric: Beyhak'i
(4/150), Osman b. el-Esved kanalıyla farklı bir lafızla ve İbn Hazm, Muhalla
(6/101), Abdürrezzak'tan naklen rivayet ettiler.
7115- Hz. Aişe der ki:
"Kişinin borç olarak verdiği malda zekat olmaz."
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/32), "Umeri-Aişe" kanalıyla ve İbn Hazm aynı kanalla rivayet
ettiler.
7116- Abide bildiriyor:
Hz. Ali'ye: "Birine borç veren kişi bu verdiğinin zekatını neden
veremesin?" diye sorulunca şu karşılığı verirdi: "Çünkü o mala sahip
değildir. Ancak borcu verdiği kişi güvenilir biriyse henüz almamış olsa bile
zekatını verebilir."
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/32), Yezid b. Harun kanalıyla Hişam'dan farklı bir lafızla rivayet etti.
7117- Abdürrezzak başka
bir kanalla yukarıdakinin aynısını bildirir.
7118- Abdürrezzak başka
bir kanalla aynısını bildirir.
7119- Nafi' b. el-Havzi
bildirir: Abdurrahman b. Nafi'nin yanında otururken Ziyad el-Bevvab geldi ve
ibnu'z-Zübeyr adına Abdurrahman'a: "Müminlerin emiri malının zekatını
göndermeni istiyor" dedi. Abdurrahman: "Seni kendisi mi
gönderdi?" diye sorunca, Ziyad: "Evet!" dedi. Daha sonra kalkana
kadar da bir şey konuşmadılar. Sonra Abdurrahman yüz dirhem çıkarıp Ziyad'a
teslim etti ve: "Müminlerin emirine selamımı ilet ve zekatın ancak elde
mevcut olan maldan verileceğini söyle" dedi. Daha sonraları Ziyad'la
karılaştığımda Abdurrahman'ın söylediği şeyi ibnu'z-Zübeyr'e iletip
iletmediğini sordum, Ziyad: "Evet, söyledim" dedi. Ona: "Peki ne
karşılık verdi?" diye sorduğumda, Ziyad: "Abdurrahman'ın doğru
dediğini söyledi" dedi.
ibn Cüreyc der ki:
"Ubeydullah Ebu Yezid de aynısını Ziyad'dan bana bildirdi."
7120- Amr b. Dinar:
"Zekatın ancak ticarette kullanılabilen mallarda olduğunu
düşünüyorum" demiştir.
Tahric: İbn Hazm
(5/236), Abdürrezzak'a dayandırarak rivayet etti.
7121- Ebu'z-Zübeyr der
ki: "Cabir b. Abdillah'ın birine borç veren kişinin bunun zekatını verip
veremeyeceği konusunda: ''Evet, verir'' dediğini işittim."
İbn Cüreyc der ki:
"Ata ise borçlunun yanında yıllarca kalsa da borç veren kişinin bunun için
zekat vermeyeceğini, alacağını aldıktan sonra da bunun zekatını bir defa
vereceğini söylemiştir. Mal alan borçlu kişinin bu malın üzerinden bir yıl
geçtikten sonra malı satması ve parasını yanında tutmadan alacaklılarına
borcunu ödemesi konusunda: "Böylesi bir kişinin de zekat vermesi
gerekmez" demiştir. Abdulkerım borcun zekatı konusunda: "Borç veren
kişi şayet bunu güvenilir ve borcunu ödeyen birine vermişse bunu geri alana kadar
her yıl zekatını verir" demiştir.
Ata (b. Ebi Rebah)'a:
"Kazandığım bir mal yanımda veya sarrafın yanında iken çalınsa veya
kendisine verdiğim sarraf iflas etse, zekat durumu nedir?" diye
sorduğumda: "Zekat olarak herhangi bir şey vermek gerekmez" dedi.
Ona: "Bir mal yanımda bir veya birkaç ay kaldıktan sonra çalınsa veya bir
şekilde telef olsa?" diye sorduğumda: "Şayet zekatını vermeye
niyetlenmişsen böylesi bir durumda zekat olarak bir şey vermen gerekmez"
dedi. Ona: "Ücretle çalıştırdığım kölelerim olsa ve bunların ücretlerini
yıllık olarak dörtyüz dinar olarak alıyorsam ... " derken sözümü kesti ve:
"Bu meblağı aldığın zaman zekatı verirsin" dedi. Ona:
"Vereceğimi biliyorum da onlar için fıtır sadakası da vermem gerekir
mi?" diye sorduğumda: "Evet, gerekir. Zira onlar adına önceden para
alıyorsun. Bunun yanında içlerinden hastalanan ve firar edenler de oluyor"
dedi. Ona: "Bölgemden başka bir bölgedeyken malımın zekatının verilme
zamanı gelse zekatı o bölgenin zekat memuruna mı vereyim yoksa kendi bölgemin
zekat memuruna vermek için bekleteyim mi?" diye sorduğumda:
"Farketmez, zekatını ayırdıktan sonra hangisine versen geçerli olur"
dedi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/32), Muhammed b. Bekr kanalıyla İbn Cüreyc'den kısa metinle rivayet etti.
7122- Abdulmelik b. Ebi Bekr
bildiriyor: Adamın biri Ömer b. el-Hattab'a: "Ey müminlerin emiri! Bazen
yanımızda mal bulununca hemen zekatını vermeyi düşünüyorum. Onun için aileme
gerekli nafakayı temin edip borçlarımı kapatmaya çalışıyorum" deyince, Hz.
Ömer: "Zekatı vermekte acele etme! Zekat zamanı geldiği zaman borcunu ve
alacağını hesapla sonra da zekatını ver" dedi.
Tahric: İbn Eb'i Şeybe
(4/31)1 Muhammed b. Bekr kanalıyla İbn Cüreyc'den ve onun kanalıyla da İbn Hazm
(6/100) rivayet ettiler.
7123- Abdurrahman b.
el-Haris b. Hişam bildiriyor: Adamın biri Ömer b. el-Hattab'a: "Zekatımı
ödeme zamanı geldiğinde bazen verdiğim borcu henüz almamış oluyorum"
dediğinde Hz. Ömer zekatını vermesini söyledi.
7124- Hz. Aişe der ki:
"Verilen borcun zekatı olmaz.''
7125- İbn Ömer der ki:
"Verilen borcun zekatı olmaz."
7126- Abdürrezzak der
ki: Düşman tarafından bin dirhemi gasbedilen bir yıl sonrasında da bu bin
dirhemi geri alabilen kişi konusunda Sevri şöyle dedi: "Bin dirhemi geri
aldığı günden itibaren üzerinden bir yıl geçmedikçe zekat vermesi gerekmez Zira
bu bin dirhem gasbedilmesiyle harcanmış gibi sayılır. Bu bin dirhem düşman
elindeyken Müslümanlar tarafından geri alınsa paranın sahibiyle onu
paylaşırlar."
7127- Meymun b. Mihran
der ki: Urve b. Muhammed, Ömer b. Abdilazız'e valiler tarafından haksız yere
insanlardan alınan mallar konusunda bir mektup yazdı. Ömer b. Abdilazız bu
malların sahiplerine geri verilmesi ve zekatının alınması yönünde bir cevap
yazdı. Valilerden biri bu maldan zekatın her yıl mı, yoksa sadece bir defa mı
alınacağı yönünde bir mektup yazınca Ömer b. Abdilaziz: "Dumar denilen
mallardan ise bir defalığına zekatı alınır" karşılığını verdi." Eyyub
der ki: "Dumar ifadesinden kasıt nedir?" diye sorduğumda: "Tüketim
(gıda) maddeleridir" dedi.
Tahric: Malik (4/346),
Eyyub kanalıyla Ömer b. Abdilaziz'den, dumar'ın açıklandığı kısmı zikretmeden;
Beyhaki (4/150), aynı kanalla ve İbn Ebi Şeybe (4/53), farklı kanallarla
rivayet ettiler.
7128- Ma'mer der ki:
Katade'ye: "Kişi elinde bulunmayan malın zekatını vermeli midir?"
diye sorduğumda: "Şayet gıda maddesi veya telef olabilen bir mal değilse
zekatını verirsin" dedi.
7129- Ma'mer bildiriyor:
Hammad (b. Ebi Süleyman): "Zekatı malı elinde bulunduran kişiler
verir" demiştir.
ibnu'I-Müseyyeb ise bu
konuda şöyle derdi: "Kişinin borç veya ödünç verdiği kişi varlıklı biri
ise mal sahibinin bunun zekatını vermesi gerekir. Ancak yoksul biri ise teslim
alana kadar zekatını vermesi gerekmez. Ancak teslim alınca geçmiş yıllara
yönelik de zekatı verir. Bu yönde verilen emir budur."
Tahric: Hammad'ın bu
sözü için bak: İbn Ebi Şeybe (4/48).
7130- Ata el-Horasanı
der ki: "Teslim alınıncaya kadar verilen borcun zekatı olmaz. Teslim
alınınca da sadece bir defalığına zekatı verilir."
7131- Ma'mer der ki:
Zühri'ye birine borç veren kişinin bunun zekatını verip vermeyeceğini
sorduğumda şu karşılığı verdi: "Borcu verdiği kişi güvenilir biri ise
zekatını verir. Ancak verilen borcun telef olma durumu varsa zekatını vermez.
Borcu alınca geçmiş yıllara yönelik de zekatı verir."
7132- Abdürrezzak
ibrahim'den yukarıdaki fetvanın aynısını bildirir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: