musannef

Abdurrezzak

Cenazeler

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Zina çocuğunun ve Recmedilenin Namazı

 

6611- Zühri der ki: "Zina çocuğunun da namazı kılınır. Çünkü her doğan islam fıtratı üzerine doğar." Hasan( -ı Basri) de aynısını söylemiştir.

 

 

6612- Amr b. Yahya'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zina çocuğunun ve lohusa iken ölen annesinin namazını kılmıştır. 

 

Tahric: Farklı kanallarla İbn Ebi Şeybe ve yakın metinle Taberani M. el-Kebir'de rivayet ettiler. Aynı raviden İbn Ebi Şeybe (3/350); İbn Ömer hadisinden TaberilDi (M. el-Kebir 13428) rivayet etti.

 

 

 

6613- Ma'mer'in bildirdiğine göre Katade zina çocuğu hakkında: "Eğer küçük iken ölürse namazı kılınmaz" demiştir.

 

 

6614- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a, zina çocuğu hakkında:

"Doğduktan sonra ses çıkarıp ölürse namazı kılınır mı?" diye sorduğumda:

"Evet, kılınır" cevabını verdi. Ona: "Zina çocuğu iken nasıl kılınır?" diye sorduğumda: "Çünkü islam fıtratı üzerine doğmuştur" karşılığını verdi. "Büyüyüp kötü biri olursa?" diye sorduğumda: "Yine namazı kılınır" dedi. "Lohusa iken ölen annesinin namazı kılınır mı?" diye sorduğumda: "Onu da namazsız bırakmam. Yüce Allah sadece kendisine şirk koşanları bağışlamaz" karşılığını verdi ve şöyle devam etti: "Ölmeden ses çıkaran zina çocuğunun, lohusa iken ölen annesinin, mülaane edenlerin, kendisine kısas uygulanılarak öldürülen kişinin, recmedilenin, savaştan kaçarken öldürülenin ve kötü (günahkar) bir şekilde ölenlerin namazı kılınır. ''La ilahe illallah'' diyen hiç kimseyi namazsız bırakmam." Ona: "Cehennem ahalisinden olduğu belli olduktan sonra da mı?" diye sorduğumda: "Onların Cehennem ahalisinden olduğunu kim bilir ki?" karşılığını verdi. Bunları Amr b. Dinar'a sorduğumda Ata gibi cevap verdi.

 

 

 

6615- ibrahım(-i Nehai) der ki: "Kıble ahalisinin cenaze namazına engel olunmaz."

 

 

6616- Zühri der ki: "Recmedilen kişinin cenaze namazı kılınmaz.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Eslem kabilesinden olan kişiyi recmetmiş ve namazını kılmamıştır."

 

 

6617- Ebu Kılabe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kadını recmetti ve namazını kıldı."

 

 

6618- Ma'mer der ki: Zühri'ye: "Kendisine kısas uygulanılarak öldürülen kişinin namazı kılınır mı?" diye sorduğumda: "Evet, kılınır. Ancak recmedilenin namazı kılınmaz" karşılığını verdi.

 

 

6619- Cabir b. Semure bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bir kişi öldü ve bir adam gelerek: "Ya Resulallah! Filan kişi öldü" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O. ölmedi" buyurdu. Adam ikinci ve üçüncü defa gelince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu kişi nasli öldü?" diye sordu. Adam:

 

"Kendine ait okunun demiriyle intihar etti" cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını kılmadı. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (4/144), Şerik kanalıyla Simak'tan ve Beyhaki' de (4/19) geçtiği üzere Müslim, Züheyr kanalıyla Simak'tan "kısa metinle" rivayet ettiler.

 

 

 

6620- ibrahim(-i Nehai): "Kendini öldüren ve recmedilen kişinin namazı kılınır" demiştir.

 

 

6621- ibnu'I-Müseyyeb'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki kişiyi recmetti. Ancak birinin namazını kıldı, diğerinin namazını ise kılmadı.

 

 

6622- ibrahim(-i Nehai) der ki: "Recmedilen kişinin namazının kılınması sünnettendir. "

 

 

6623- Katade der ki: Çok kötü biri olsa bile: "La ilahe illallah" diyen her kişinin namazını kıl ve: "Allahım! Mümin erkekleri ve mümin kadınları, müslüman erkekleri ve müslüman kadınları bağışla" diye dua et. Alimlerden hiç kimsenin: "La ilahe illallah" diyen kişinin namazını kılmaktan uzak durduğunu görmedim.

 

 

6624- İbn Sirin der ki: "Arkadaşlarımızdan hiç kimsenin kıble ahalisinden olan kişinin namazını terkettiğini bilmiyorum."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (4/144), "İbn İdrıs-İbn Sırın" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

6625- Muhammed b. Ka'b'ın bildirdiğine göre Meymün b. Mihran, İbn Ömer'in zina çocuğunun namazını kıldığına şahit olmuştur. Ebü Hureyre:

"Zina çocuğunun namazı kılınmaz. Zira o üçün (zina eden erkek ve kadın ile bu zinadan doğan çocuk) en kötüsüdür" deyince, İbn Ömer: "O, üçün en iyisidir" karşılığını verdi.

 

 

 

6626- Şa'bi der ki: Hz. Ali, Hemdan kabilesinden olan Şeraha adındaki kadını recmettiği zaman kadının velileri geldi ve: "Onu ne yapacağız?" diye sordular. Ali: "Ona ölülerinize yaptığınız şeyi yapın" karşılığını verdi.  Yani Ali, onu yıkayın, namazını kılın ve gereken şeyleri yapın gibi bir şeyler demiştir.

 

Sevri ekledi: Simak b. Harb'ın bana bildirdiğine göre Abdurrahman b. Ebi Leyla şöyle dedi: "Hz. Ali, Şeraha'yı recmettiği zaman kendisi ile birlikte idim. Ben: "Bu kadın en kötü bir şekilde öldü" deyince, Ali elindeki bir değnekle bana vurdu. "Canımı acıttın" dediğimde, şu karşılığı verdi: "Canını acıtmış olsam bile bunu hakedersin. Çünkü o bundan sonra asla azap görmeyecektir. Allah'ın Kur'an'da belirlemiş olduğu hadler uygunlandığı zaman borcun ödenmesi gibi sahibinin suçuna kefaret olur."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (4/85), Veki' kanalıyla Sevri' den rivayet etti.

 

 

 

6627- İbn Abbas'ın azatlısı ikrime der ki: Abdullah b. Abdillah b. Ubey, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Münafık olan) babam, Allah'a ve Resulüne eziyet etmektedir. Onu öldürmem için bana izin ver" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Babanı öldürme!" buyurdu. Sonra bir daha gelerek: "Onu öldürmem için bana izin ver" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "Babam öldürme" buyurdu. Üçüncü defa gelince de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı şeyi söyledi. Bunun üzerine Abdullah: "Ya Resulallah! O zaman abdest al da ona senin abdest suyundan içireyimı belki kalbi yumuşar" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest alıp abdest suyunu kendisine verdi. O da babasına giderek o suyu içirdi. Sonra da: "Sana, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest suyunu içirdim" deyince, babası: "Bana annenin sidiğini içirdin" karşılığını verdi.

 

ibn Abbas der ki: Abdullah b. Ubey öleceği zaman, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdi ve onunla bir şeyler konuştu. Abdullah b. Ubey: "Ne dediğini anlıyorum. Bu gün bana bir iyilikte bulun ve beni şu gömleğinle kefenleyip namazımı kıl" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu gömleğiyle kefenledi ve namazını kıldı. Vallahi o namazın hangi namaz olduğunu çok iyi biliyorum. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) asla kimseyi kandırmazdı.

 

Tahric: Bezzar ve Taberanı rivayet etti. Bak: Mecma (9/318). Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

6628- ikrime der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İbn Abdullah'ın ismini değiştirerek Abdullah koydu. Daha önce ismi "Hubab" idi."

 

 

 

6629- Cabir b. Abdillah der ki: "Abdullah b. Ubey mezarına konulduktan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek çıkarılmasını söyledi ve onu dizine koyarak gömleğini giydirdi. Sonra da üzerine tükürüğünden üfledi. '' Doğrusunu Allah bilir.

 

Tahric: Buhari (3/89), Malik b. İsmail kanalıyla İbn Uyeyne'den ve yine Buhari (3/140), Ali b. Abdillah kanalıyla İbn Uyeyne'den rivayet etti.

 

 

 

6630- İbn Cüreyc der ki: Ebu Bekr b. Abdillah b. Ebi Muleyke, Medine'de şunu işittiğini bana bildirdi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bineğine binip Haris oğullarının yanına geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir tahta üzerinde götürülen bir cenaze görünce: "Bu da nedir?" diye sordu. Onu götürenler:

"Bu, bizim kölemizdir. O çok kötü, kaba ve sert biri idi" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Namaz kılar miydı?" diye sorunca: "Evet, kılardı" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Muhammed, Allah'ın Resulüdür, der miydi?" diye sorduğunda: "Evet, derdi" karşılığını verdiler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Az daha melekler onunla arama gireceklerdi. Geri dönün ve onu güzel bir şekilde yıkayıp namazını kılın ve defnedin" buyurdu.

 

 

 

6631- Muhammed b. Züheyr bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Baki'de zenci birinin ölü olarak taşındığını gördü. Onu taşıyanlara: "Bu da kim?" diye sorunca: "Bu, filan kişinin kölesidir" cevabını verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O nasli biri idi?" diye sorunca: "O, insanların en kötüsü, en hırsızı, efendisinden en çok kaçan ve kötü şeyleri en fazla yapandır" diyerek kötü taraflarını zikrettiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana onun efendisini getirin" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) efendisine de sorunca, o da anlatılanların aşağı yukarı aynısını söyledi. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Namaz kılar mıydı?" diye sorunca: "Evet, kılardı" dediler. "O. Allah'tan başka ilah olmadığma ve benim Allah'ın Resulü olduğuma şehadet eder miydi?" diye sorduğunda: "Evet, ederdi" karşılığını verdiler. Bunun üzerine Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Canım elinde olana yemin olsun ki deminden beri melekler sürekli olarak onunla aramıza girmektedirler" buyurdu. Sonra bir demirci çağırtarak üzerindeki demirleri çıkardı ve kefenleme masraftarını karşılayarak namazını kıldı.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Esirin Cenaze Namazı