|
musannef Abdurrezzak |
Cenazeler |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Ölüyü Yıkama
6075- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah): "ölü tek olarak üç veya beş veya yedi defa
yıkanır. Her yıkamada su ve sidr ile başı ve bütün bedeni yıkanır" dedi.
Ona: "Bir yıkama yeterli olur mu?" diye sorduğumda: "Evet,
temizlerse olur" karşılığını verdi.
6076- Eyyub'un
bildirdiğine göre İbn Sirin: "Ölü (üç defa, beş defa veya daha fazla ama)
tek sayı olarak yıkanır" dedi.
6077- Muhammed b. Ali b.
el-Hüseyn der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir giysi
içinde üç defa yıkandı. Üçünde de su ve sidr ile yıkandı. Resulullah'l
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yıkamayı Ali üstlenmişti. Fadl b. Abbas, Allah
Resulü'nü kucaklıyor, Abbas su döküyor ve Ali de yıkıyordu. Fadl, Ali'ye:
"Biraz dinleneyim, takatim kesildi. Üzerime bir ağırlık çöktüğünü
hissediyorum, takatim kesildi" diyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Sa'd b. Huseyme'nin Kuba'da Gars adındaki kuyusundan su alınarak
yıkandı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını ancak sidr ile
yıkardı." Abdürrezzak der ki: "Bu konuda bizim de görüşümüz
budur." Abdürrezzak'a: "Yıkamaya baştan mı, sakaldan mı
başlanır?" diye sorduğumda: "Sünnette şüphe yoktur. Önce baş yıkanır,
sonra sakal" karşılığını verdi.
Ebu Kılabe der ki:
"Yıkamaya önce baştan başlanır. Sonra sakal, sonra sağ tarafı yıkanır.
Yani üç defa olmak üzere bir defa su bir defa sidr ve bir defa daha su ile
yıkanır. Bu şekildeki her yıkama da, bir yıkama sayılır. ''
Tahric: Aişe hadisinden
Ebü Davud (3141), Ahmed (6/276), Beyhaki (3/387) ve Hakim (3/59) rivayet ettI.
6078- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Ölünün saçları örülmüşse ne yapılmalıdır?"
diye sorduğumda: "Örgüleri açar ve öyle yıkarsın" karşılığını verdi.
"Mutlaka sidr kullanmak gerekir mi?" diye sorduğumda:
"Sen bunu vacip
olarak görüyorsun. Oysa sidr temizleyicidir" cevabını verdi. "Peki,
sidr bulamayan hatmi kullanabilir mi?" diye sorduğumda: "Hayır, sidr
aranıp bulunur" karşılığını verdi.
6079- Süleymen b. Musa
der ki: "Ölü üç defa yıkanır. Ölüyü yıkayan kişi ölünün yüzünü bir şeyle
örtsün. Sonra ona abdest aldırsın ve başını yıkasın. Ona istinca ettireceği
zaman eline bir bez sararak ölünün istincasını örtünün altından yapsın.
içindeki pis şeylerin çıkması için de karnını sıvazlasın."
6080- Zübeyr b. Adiy
bildiriyor: ibrahım(-i NehaI) ölü yıkama hakkında şöyle dedi: "ilk önce
sadece su ile namaz abdesti gibi abdest aldırılır. ikinci yıkamada su ve sidr
ile yıkanır. Üçüncü yıkamada ise sadece su ile yıkanır. Secde de iken yere
değen yerlerine de güzel kokular sürülür''
Tahric: Başka bir
lafızla İbn Ebi Şeybe (4/86), "Veki' - İbrahım" kanalıyla rivayet
etti.
6081- Ma'mer der ki:
Eyyub'un ölü yıkadığını gördüm. 0, ölünün edeb yerine ve yüzüne birer örtü
attı. Sonra ona namaz abdesti gibi abdest aldırdı ve sağından yıkamaya başladı.
Katade bu konuda: "Ölüyü yıkamaya sağından başlanır. Kişi ona abdest
aldırmak istediği zaman yüzündeki örtüyü kaldırır, Edeb yeri üzerindeki örtüyü
kaldırmaz ve eline bir bez sararak ölünün istincasını örtünün altından
yapar" derdi. Eyyub der ki: "Hastalığı uzun sürüp de kokan kişi
öldüğü zaman sidr bulunmazsa onu çöven otu ile yıkayın."
6082- Ebu Kılabe der ki:
"Ölünün hastalığı uzun sürmüşse dilerlerse onu çöven otu ile yıkarlar''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/79), Abdürrezzak kanalıyla bu isnadla rivayet etti.
6083- Mansur der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiği zaman üzerinde bir gömlek
vardı. Bir ses oradakilere: "Onu çıkarmayın!" diye seslendi.
6084- ibrahim(-i NehaI)
der ki: "Ölünün gökyüzü ile kendi arasında bir örtü olmaksızın yıkanması
mekruh görülürdü."
6085- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Ölünün çıplak olarak yıkanması mekruh mudur?"
diye sorduğumda: "Niçin çıplak yıkansın ki?" karşılığını verdi. Ona:
"Üzerine giysilerinden bir giysi koyup da giysinin altından mı
yıkayalım?" diye sorduğumda: "Böylesi yeterlidir ve bu şekilde çıplak
kalmamış olur" cevabını verdi.
6086- Ubey b. Ka'b'ın
bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Adem gür saçlı, uzun boylu ve esmer tenli idi. Hurma ağacı gövdesi
gibiydi Vefat edeceği zaman melekler Cennetten hanut ve kefenle geldiler. Vefat
ettiği zamanda onu üç defa su ve sidr ile yıkadilar. Üçüncü yıkamada kafur da
koydular. Onu sayı olarak tek kefenle kefenlediler ve namazını kılıp onu
lahdine koydular. Sonra da: ''Bu, Adem'den sonra zürriyetinin geleneği olsun''
dediler. ''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(4/78), "İbn Uleyye-Ubey" kanalıyla ve Beyhaki (3/404), Harice b.
Mus'ab kanalıyla merfu olarak rivayet etti.
6087 İbn Abbas der ki:
"Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerinde gömleği ile yıkandı.
Allah Resülü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mezarına Hz. Ali, Fadl b. Abbas
ve Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) azatlısı Salih b. Sa'dan
indirdi.''
Tahric: Farklı
kanallarla ve başka bir lafızla İbn Sa'd (2/301) rivayet etti. Aişe hadisinden
Hakim (3/59) ve Beyhaki (3/387) rivayet etti.
6088- Sabit el-Bünanı
der ki: "Hz. Adem (aleyhisselam) vefat edeceği zaman melekler yanına indi.
Adem (aleyhısselam) onları görünce tanımıştı. Melekler ruhunu aldıktan sonra
onu yıkayıp kefenlediler ve namazını kılıp çocukları önünde defnettiler."
Ma'mer der ki: Sabit'ten başka birinin şöyle dediğini işittim: "Melekler
(Adem'i defnederken): ''Bu (kefenleyip defin işi) çocukların için sünnettir''
dediler."
6088-M- Eyyub
bildiriyor: "ibn Sirin ölüyü yıkama hakkında şunları söyledi: "Ölünün
yüzü ve cinselorganı birer örtü ile kapatılır. Kişi ona abdest aldırmak
istediği zaman yüzündeki örtüyü kaldırır ve ona namaz abdesti gibi abdest
aldırır. Sonra sağından başlamak üzere iki defa başından ayaklarına kadar onu
su ve sidr ile yıkar. Ancak cinselorganı üzerindeki örtüyü kaldırmaz ve eline bir
bez sararak kafarlu su ile ölünün istincasını örtünün altından yapar. Kadın da
aynı şekilde yıkanır. Ölüyü yıkamaya başından önce sakalından başlanır,"
Eyyub ekledi: "Ancak ben İbn Sirin'in bir ölüyü yıkayıp başını kor ateşle
kuruladığını gördüm."
Kadınları Yıkamak
6089- Ümmü Atiyye
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı vefat ettiği zaman:
"Onu üç de[a veya beş de[a veya isterseniz daha [azla sayıda yıkayın. Onu
su ve sidr ile yıkayın Son yıkamada da (suya) ka[ar ekleyin. Yıkamayı
bitirdiğiniz zaman bana haber verin" buyurdu. Yıkamayı bitirdiğimizde
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) haber verdik. Bunun üzerine bize
kalın bir izar (=hakve) verdi ve: "Bununla saçlarını kapatın"
buyurdu. Biz de şaçlarına üç örgü yaptık ve arkasına doğru bıraktık.
"Hakv" ifadesi kalın izar anlamındadır.
Tahric: Farklı
kanallarla Buhari ve cenaiz bölümünde başkaları Eyyub kanalıyla rivayet
ettiler.
6090- Hafsa binti Sırın
bildiriyor: Ümmü Atiyye el-Ensarı: "Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kızı vefat etti" dedi ve bir önceki hadisin aynısını
zikretti.
Tahric: Hişam'ın
hadisini Buhari (3/87), Yahya b. Said kanalıyla rivayet etti.
6091- Abdürrezzak başka
bir kanalla yukarıdakinin aynısını bildirir.
6092- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Kendisi gibi saçlarını da sabun veya diğer şeylerle
yıkamak için kadının örgüleri çözülüp öyle mi yıkanmalıdır?" diye
sorduğumda: "Evet" karşılığını verdi.
6093- Eyyub es-Sahtiyani
bildiriyor: İbn Sirin: "Ümmü Atiyye adlı Resülullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) biat eden Ensar'dan bir kadın vardı. Bu kadın oğlunun ardından
hızlıca yürüyerek Basra'ya geldi; ancak oğluna yetişemedi. Bu kadın bize olayı
anlattı. .. " dedi ve Ma'mer'in rivayetine yakın bir metni rivayette bulundu.
ibn Cüreyc der ki:
Eyyub'a: "Metinde geçen ''eş'irneha'' ifadesinden kasıt nedir? Saçların
bağlanması mıdır?" diye sorduğumda: "Sanırım (ibn Sirin) bununla
kadının saçlarının birbirine dolanarak bağlanmasını kastetti" karşılığını
verdi. İbn Sirin kadının yıkanırken saçlarının bağlanmasını söylerdi.
Eyyüb der ki: Hafsa
binti Sirin'in şöyle dediğini işittim: "Ümmü Atiyye bize Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızının saçlarına üç örgü yaptıklarını anlattı
ve: "Saçlarını çözüp yıkadıktan sonra üç örgü yaptık ve arka tarafına
koyduk" dedi.
Tahric: Farklı
kanallarla İbn Ebi Şeybe (4/80) ve değişik kanallarla Beyhaki (3/318) rivayet
ettiler.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: