musannef Abdurrezzak |
Kur’anın Faziletleri |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kur'an Öğretimi ve
Bunun Fazileti
5991- Ebu Umamet nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kur'an'ı öğrenin. Çünkü o, kıyamet gününde sahibi için şefaatçidir. iki
çiçek olan Bakara ve AI-i imran surelerini öğrenin. Çünkü onlar kıyamet günü,
iki bulut veya iki gölge veya saf tutmuş iki grup kuş gibi gelecek,
okuyucularını müdafaa edeceklerdir. Bakara Suresini öğrenin. Zira onu öğrenmek
bereketlir, terketmek ise pişmanlıktır. Onu tahsil etmeye sihirbazların gücü
yetmez. "
5992- Ebu ishak
bildiriyor: İbn Mes'ud: "Eğer sizden birine: "Sabah erkenden fılan
köye gitsen sana dört genç deve verilecektir" denilseydi bu kişi geceyi:
"Gitme zamanım geldi!" diyerek geçirirdi. Halbuki sizden biri
sabahladığı zaman Kur'an'dan bir ayet öğrense bu, kendisi için dört deveden,
üstüne dört deveden, üstüne dört deveden daha hayırlı olurdu" dedi ve
birçok deve saydı."
Ebü ishak der ki: Ebü
Ubeyde'nin bana bildirdiğine göre İbn Mes'ud sabahladığı zaman evden çıkarken
yanına insanlar gelirdi. Gelenlere: "Yerinizde durun!" der ve Kur'an
okuttuğu kişileri tek tek dolaşıp: "Ey filan! Sen hangi suredesin?"
diye sorardı. Kişi hangi surede olduğunu söyleyince: ''Hangi ayettesin?"
diye sorardı. Sonra, söylenen ayetin yanındaki ayeti açıp: "Bunu öğren, bu
senin için gökyüzü ve yeryüzü arasındakilerden daha hayırlıdır" derdi.
Kişi o zaman Kur'an'da o ayetten daha hayırlı başka bir ayetin olmadığını
görmeye başlardı. Sonra diğer kişiye gidip aynı şeyleri söylerdi. Hepsini de bu
şekilde dolaşırdı."
Tahric: Taberani rivayet
etti. Ravileri Sahih'in ravileridir. Ancak Ebu İshak, İbn Mes'ud'dan hadis
işitmemiştir. Bak: Heysemi (7/127).
5993- İbn Mes'üd der ki:
"Kur'an'ı okuyan kişinin her ayette on sevabı vardır. "... (Eliflam
Mım)" ifadesi ile kişi on değil tam otuz sevap alır,''
Tahric: Kenz (1/2362, 2486,
2375) bakınız. Tirmizi, İbn Mes'ud kanalıyla başka bir metinle merfu olarak
rivayet etti.
5994- Abdullah b. Mervan
der ki: "Yüce Allah kelamı, kelam içinden Kur'an'ı, Kur'an'dan Bakara
Süresini, Bakara Suresinden de Ayetü'I-Kürsi'yi seçti. Yüce Allah bölgeler
arasından Harem'i, Harem bölgesi içinde Mescid'in olduğu yeri, o yer içinden de
Kabe'nin yerini seçti."
5995- Osman b. Affan'ın
bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizin en
hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir" buyurmuştur.
Tahric: Farklı
kanallarla Fethu'l-Bari'de (9/60) geçtiği üzere Buhari rivayet etti. Ayrıca
Tirmizi'ye (4/53) bakınız.
5996- Ebu Kılabe
bildiriyor: Adamın biri Ebu'd-Derda'ya gelerek: "Küfeli kardeşlerin sana
selam söylüyorlar" dedi. Ebu'd-Derda şu karşılığı verdi: "Sen de
onlara selamımı ilet ve Kur'an'ı burunlarına hızma gibi takmalarını söyle. Zira
Kur'an, kendilerini doğruluğa ve kolaylığa götürecek, kötülüklerden alıkoyup
sıkıntılardan uzak tutacaktır. '' Ebu'd-Derda Kur'an'ı burunlarına hızma gibi
takmakla Kur'an'a uyup onunla amel etmeyi kasdetmiştir.
Tahric: Darimi (425),
Hammad b. Zeyd kanalıyla Eyyub'dan rivayet etti.
5997- Ebu ishak' ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beni, Hud
Suresi ile kardeşleri olan vakıa, Kıyamet, Mürselat, Tekvır, inşikak ve infitar
sureleri yaşlandırdı" buyurmuştur.
Tahric: Farklı
kanallarla el-Mişkat'te (450) geçtiği üzere Tirmizi; Bezzar ve İbn Merduye; Ebu
Ya'la, Müsedded ve başkaları (2/210) rivayet ettiler.
5998- İbn Mes'ud der ki:
"Bu, Kur'an Allah'ın bir ziyafetidir. Kimin ondan bir şey öğrenmeye gücü
yetiyorsa öğrensin. Hayırdan mahrum evlerin en fenası, içinde Allah'ın
Kitab'ından bir şey bulunmayan evdir. Böylesi bir ev, sakini olmayan harabe ev
gibidir. Şeytan da Bakara Suresinin okunduğunu işittiği evden çıkıp gider.''
Tahric: İbn Ebi Şeybe,
İbn Nası:. İbnu'l-Enbari; Beyhaki; Darimi bir kısmını (442,442) ve Mecma'da
(7/164) geçtiği üzere farklı kanallarla Taberani rivayet ettiler.
5999- Abdurrahman b.
Sabıt'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "içinde Kur'an okunan evin hayn artar ve içindekilere bolluk
verilir. O evde melekler hazır olur ve şeytanlar kaçıp gider. içerisinde Kur'an
okunmayan ev ise içindekilere dar edilir ve hayn azalır. Melekler o evi terk
eder ve içine şeytanlar dolar. içinde düşünerek Kur'an okunan ev semadakiler
tarafından sizin gökteki yıldızlan gördüğünüz gibi görülür. Karanlıklarda
mescitlere gidenleri kıyamet gününde Allah'tan bir nur ile müjdele."
Ma'mer der ki: Medine ahalisinden bir kişinin: "içinde Kur'an okunan ve
namaz kılınan ev, semadakiler tarafından dünya ahalisinin gökteki yıldızları
gördüğü gibi görülür" dediğini işittim.
Tahric: Darimi (422) Ebu
Hureyre kanalıyla mevkuf olarak rivayet etti. Ebü Davud (561), Tirmizi (223) ve
İbn Mace (781), Enes hadisinden rivayet ettiler.
6000- Yahya b. Ebi
Kesir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Kur'an'ı üç tür kişi okuyacaktır. Biri sadece Allah'ın
rızasını kazanmak ve sevabını Allah'tan bekleyerek okuyan kişidir ki, bunun
sevabını Yüce Allah verecektir. Biri gösteriş ve dünyalık şeyler elde etmek
için okuyan kişidir ki, bu da lehine değil aleyhinedir. Biri de okuyan, ancak
okuduğu boğazından aşağıya (kalbine) inmeyen kişidir. "
6001- Abdullah b. Rebah
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın kitabında en
büyük ayet hangisidir?" diye sorunca, Ubey b. Ka'b: "Allah ve Resulü
daha iyi bilir" karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bunu birkaç defa tekrar edince, Ubey: "Ayetü'I-Kürsi'dir"
cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"İlim sana helal olsun ey Ebu'l-Münzir! Canım elinde olana yemin olsun ki
bu ayetin, Arş'ın direği yanında Allah'ı takdis eden dili ve iki dudağı
vardır" buyurdu.
Tahric: Müslim (2/271),
Abdüla'lil kanalıyla: "Canım elinde olana yemin olsun ki bu fiyetin,
Arş'ın direği yanında Allah'ı takdis eden dili ve iki dudağı vardır" lafzı
dışında Cer'lr' den ve Ahmed (5/142), Abdürrezzilk kanalıyla tam metin olarak
rivayet ettiler.
6002- Şa’bi der ki:
Mesruk ve Şuteyr b. Şekel el-Absı Mescid'de oturdular. Biri diğerine:
"Yanımıza gelen her kişiye mutlaka bir şeyler anlatacağız. Sen anlattığın
zaman ben seni doğrulayacağım, ben anlattığım zaman da sen beni
doğrulayacaksın" dedi. Biri: "Abdullah'ın: ''Kur'an'daki en büyük
ayet Ayetü'I-Kürsi'dir'' dediğini işittim" deyince, diğeri: "Doğru
söyledin" karşılığını verdi ve: "Ben Abdullah'ın: ''Kur'an'daki en
özlü ayet:
"Şüphesiz Allah,
adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder ... ''[Nahl, 90]
ayetidir'' dediğini işittim" dedi. ilki: "Doğru söyledin, ben de
onun: ''Kur'an'daki en büyük tevekkül ayeti: " ... Kim Allah'a karşı
gelmekten sakınırsa, ''Yüce Allah ona bir çıkış yolu açar''[Talak, 2]
ayetidir'' dediğini işittim" deyince, diğeri: ''Doğru söyledin, ben de
onun: "Kur'an'daki en büyük üzüntü gideren ayet: "... Ey kendilerine
kötülük edip aşırı giden kullarım ... "[Zümer, 53] ayetidir'' dediğini
işittim" karşılığını verdi. ilki; "Doğru söyledin" dedi.
6003- Amr b. Meymün
el-Evdi'nin bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem);
"ihlas Suresi, Kur'an'ın üçte birine eşittir" buyurmuştur.
Tahric: Ebü Said
hadisinden şahidini Buhari (6/325) rivayet etti.
6004- Humeyd b.
Abdirrahman: "ihlas Süresi, Kur'an'ın üçte birine eşittir" demiştir.
6005- Ubeyd b. Umeyr:
"ihlas Süresi, Kur'an'ın üçte birine eşittir" demiştir.
6006- Ata (b. Ebi Rebah)
der ki: "Bana bildirilene göre ihlas Süresi Kur'an'ın üçte birine
eşittir.''
Tahric: Malik (1/212),
Zühri kanalıyla Humeyd'den merfu olarak; farklı kanallarla ve başka bir lafızla
Darimi (347); farklı kanallarla yakın metinle Buhari; farklı kanallarla Tirmizi
ve Müslim rivayet ettiler.
6007- Ebü Mes'üd
el-Ensarı der ki: "Bir gecede Kafirun Süresini okuyan kişi yeterince ve en
güzel bir şekilde Kur'an okumuş olur."
6008- Hişam b. Müslim
der ki: Bekr b. Abdillah el-Müzeni'nin: "Zilzal Süresi Kur'an'ın yarısı,
Kafirün Süresi de Kur'an'ın dörtte biridir" dediğini işittim.''
6009- Ma'mer der ki: Bir
kişinin şöyle dediğini işittim: "Her şeyin kalbi vardır. Kur'an'ın kalbi
de Yasin Süresi'dir. Yasın Süresini okuyan kişi bütün Kur'an'ı okumuş demektir.
Kafirün Süresini okuyan kişi Kur'an'ın dörtte birini, zilzal Süresini okuyan
kişi ise Kur'an'ın yarısını okumuş demektir.''
2 Başka bir lafızla
Tirmizi ve Darimi, Enes kanalıyla merfu olarak rivayet ettiler. Tirmizi:
"Hasen ğarib hadistir" dedi.
Tirmizi (4/49), İbn Abbas kanalıyla yakın metinle rivayet etti.
6010- Abdullah (b.
Mes'üd) der ki: "Kur'an şefaat edicidir. Çünkü Kur'an'a şefaat etme hakkı
verilmiştir. Kur'an tasdik edilen habercidir. Kur'an kendisine uyan kişiyi Cennete
çekerken uymayan kişiyi de Cehenneme sürer."
Tahric: Darimi (s. 229),
Zir b. Abdillah b. Humeyd kanalıyla Abdürrezzak'tan rivayet etti.
6011- Hasan(-ı
Basri)'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem);
"Kur'an şefaat edicidir. Çünkü Kur'an'a şefaat etme hakkı verilmiştir.
Kur'an tasdik edilen habercidir" buyurmuştur.
Tahric: İbn Mes'ud'dan
şahit olarak uzun bir metinle Taberani, M. el-Kebir (8655) ve Cabir' den İbn
Hibban (Mevarid 1793) rivayet etti.
6012- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim
Allah'ın Kitab'ından bir ayet dinlerse o ayet kendisi için kıyamet gününde bir
nur olur" buyurmuştur.
Tahric:
Mecmau'z-Zevaid'de (7/162) geçtiği üzere İmam Ahmed, Ebu Hureyre kanalıyla
merfu olarak rivayet etti.
6013- Hasan(-ı
Basri)'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Her kim Allah'ın kitabından bir ayet dinlerse o ayet kendisi
için katlanmış sev ap olur, Her kim de Allah'ın Kitab'ından bir ayet öğrenirse
o ayet kendisi için kıyamet gününde bir nur olur. ''
Tahric: Hakem (1/568),
Ma'ki! b. Yesar'dan merfu olarak; farklı kanallarla ve başka bir lafızla İbn
Nasr ve Taberanı, Abdullah b. Mes'ud kanalıyla Abdürrezzak'ın aynı lafzıyla merfu
olarak rivayet ettiler. İki şahidi vardır: İbn Abbas'tan Darimı (2/444) ve Ebu
Hureyre'den Ahmed (2/341) rivayet etti.
6014- Yahya b. Ebi Kesir
der ki: "Bize bildirildiğine göre Kur'an kıyamet gününde sahibinin yanına
bedeni zayıflamış halsiz bir insan şeklinde gelir ve: "Beni tanıyor
musun?" diye sorar. Kişi: "Sen kimsin?" diye sorunca, Kur'an:
"Ben senin dostunum, ben seninle yan yana yatanım. Ben sana merhamet
edenim. Ben seni gece uyutmayan ve gündüzleri yorgun düşürenim. Nerede olursan
ol sürekli olarak seninle birlikte olanım. Her tüccar kendi ticaretinden bir
şeyler kazandı. Ben bugün seni bütün tüccarlardan daha kazançlı kılanım"
der. Sonra bu kişinin sağ eline mülk sol eline ise ebedilik verilir. Başına da
vakar tacı giydirilir. Onun anne babasına iki giysi giydirilir ki dünyadan daha
kıymetlidirler. Onlar: "Ne karşılığında bunlar bize giydirildi? Biz
bunları hak edecek bir amel işlemedik ki?" dediklerinde, onlara:
"çocuğunuzun Kur'an'ı okuması ve onunla amel etmesi sebebiyle"
karşılığı verilir. Sonra: "Oku ve Cennetin basamaklarında yüksel"
denilir. Onu güzel bir şekilde yavaşça okuyan kişi, ona göre güzel bir şekilde
yükselir. Hızlı ve yuvarlayarak okuyan kişi de, ona göre basamaklarda
yükselir."
Tahric: Darimi (432);
İbn Nasr, Kıyamu'l-Leyl'de (70), her ikisi de Bureyde kanalıyla merfu olarak;
farklı kanallarla Taberanı M. el-Evsat'ta; Heysemı (7/160) ve
Mecmau'z-Zevaid'de (7/159) geçtiği üzere Ahmed rivayet ettiler. Ancak Ahmed'in
hadisinde "Münafir (halsiz)" ifadesini bulamadım.
6015- Abdullah b. Mes'ud
der ki: "Fakir kişinin en güzel hazinesi gece sonunda kalkıp AI-i imran
Suresini okumasıdır. Al-i İmran Suresini okuyan kişi varlıklı sayılır. ''
Tahric: Darimi (433),
"Mis'ar-İbn Mes'ud" kanalıyla rivayet etti. İbn Nasr (69) ve başka bir lafızla Darimı
(433), "İsrail-İbn Mes'ud" kanalıyla rivayet ettiler.
6016- Hz. Aişe' nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an'ı
güzel bir şekilde okuyan kişi. itaatkar ve faziletli meleklerle beraberdir. Onu
okumakta zorlanan kişinin sevabı da iki kattır" buyurmuştur.
Tahric: Hadis
imamlarının çoğu rivayet ettiler. Bak: Tirmizi (4/50),
6017- Abdullah b. Mes'ud
der ki: "Bu Kur'an, Allah'ın ziyafetidir. Allah'ın ziyafetine gücünüz
nispetinde yönelin. Bu Kur'an kendisine tutunmamızı emrettiği Allah'ın ipidir.
O apaçık bir nur ve faydalı şifadır. O, kendisine tutunan için masumluk ve
kurtuluştur. O eğrilmez ki doğrultulsun. Sapmaz ki dağılıp gitsin. Onun hayret
edilecek yönleri bitmez. O çok okunmaktan eskimez. Yüce Allah okuduğunuz her
harf için size on sevap verir. Ben size "Elif Lam Mım" bir harftir
demiyorum. Bunlardan her biri bir harftir ve her biri için on sevap verilir. ''
Tahric: Darimi (423),
Cafer b. Avn kanalıyla İbrahim el-Heceri'den bu isnadla merfu olarak ve İbn
Nasr (70), Ebu Muaviye kanalıyla el-Heceri'den bu isnadla rivayet ettiler.
6018- Süleyman b.
Yesar'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir grubu
bir yere gönderdi ve aralarında yaşça en küçük olanı komutan olarak tayin etti.
Bunun sebebini Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorduklarında:
"O. aranızda
Kur'an'ı en fazla bilendir. Kur'an'ı öğrenen, onu okuyan ve onunla amel eden
kişi misk doldurulmuş torba gibidir. Eğer torbayı açarsa veya açılırsa kokusu
etrafa yayılır. Torbanın ağzını bağlarsa da güzel bir şeyi bağlamış olur"
buyurdu.
Tahric: Tirmizi (4/43),
daha uzun ve daha geniş bir şekilde "el-Makburi-Ebu Hureyre"
kanalıyla; Nesai ve İbn Mace; Taberalli, M. el-Evsat'ta; Mecma'da (7/161) ve
Darakutni, el-İfrad'da Osman kanalıyla rivayet ettiler.
6019- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Her şeyin bir zirvesi vardır. Kur'an'ın zirvesi de Bakara Suresi'dir. Bu
surede Kur'an'ın efendisi olan Ayetül-Kursı bulunmaktadır. Ayetü'l-Kürsi.
şeytan bulunan bir evde okunduğu zaman şeytan mutlaka o evden çıkıp gider.
"
Tahric: Tirmizi (68),
Zaide kanalıyla Hakim'den "kısa metinle garib hadistir" diyerek; İbn Nasr
(68), Süfyan kanalıyla tam metin olarak; Hakim, Süfyan kanalıyla tam metin
olarak ve İbn Hibban rivayet ettiler.
6020- Ebü Mes'üd
el-Ensarl'nin bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bakara Suresinin son iki ayetini okuyan kişiye bu iki ayet yeterli
olur" buyurmuştur.
Tahric: Hadis
imamlarının çoğu rivayet ettiler. Tirmizi (4/44).
6021- Abdürrezzak başka
bir kanalla aynısını şu eklemeyle bildirir: "Aikame der ki: "Ebü
Mes'ud tavaf ederken bunu kendisine sordum. O da tavaf ederken yukarıdaki
hadisin aynısını bildirdi."
6022- Ma'mer'in
bildirdiğine göre Katade: "Kim Kehf Süresinin ilk on ayetini okursa
Deccal'ın fıtnesinden kurtulur. Kim de bu surenin sonunu" veya ravi:
"bu sureyi sonuna kadar okursa" ifadesini kullandı- "bu sure
kendisi için başından ayaklarına kadar bir nur olur" dedi.
Tahric: Farklı
kanallarla Tirmizi (4/46) merfu olarak; Müslim, Ebu Davud ve Nesai rivayet
ettiler. Mecmau'z-Zevaid'de (7/52)
geçtiği üzere İbn Merduye rivayet etti.
6023- Ebü Said el-Hudrı
der ki: "Kim abdest alır ve: ''Allahım! Hamd ile seni bütün eksikliklerden
tenzih ederim. Senden başka ilah olmadığına şehadet ederim. Senden bağışlanmayı
diler ve sana tövbe ederim'' derse, bu sözlerine bir mühür vurulur ve Arş'ın
altına konulur. Kıyamet gününe kadar da açılmaz. Her kim de Kehf Süresini
indirildiği gibi okur ve Deccal zamanına yetişirse, Deccal kendisine musallat
olmaz, kendisine yaklaşacak bir yol bulamaz. Kim de Kehf Süresinin sonunu
okursa nuru okuduğu yerden Mekke'ye kadar ulaşır."
Tahric: Başka bir
lafızla Darimı (432) hadisin ikinci yarısını Heysem kanalıyla Ebu Hişam'dan bu
isnadla rivayet etti.
6024- İbn Mes'üd der ki:
"Bir kişi öldü ve azap melekleri gelerek başı ucunda oturdu. Baş onlara:
"Sizin için ona bir giriş yolu yoktur, o bana Mülk Süresini okurdu"
dedi. Azap melekleri ayakları ucuna oturunca, ayaklar:
"Sizin için ona bir
giriş yolu yoktur, o üzerimizde dururken Mülk Süresini okurdu" dedi. Azap
melekleri karnı yanına oturunca, karın: "Sizin için ona bir giriş yolu
yoktur, bu kişi içimizde Mülk Süresini taşırdı" dedi. Ravi der ki:
"Bu sebeple bu süre, Mania (=Engelleyici) olarak da adlandırılır."
6025- İbn Mes'üd der ki:
"Kişi kabrine getirildiği zaman, önce ayakları tarafından gelinir.
Ayakları: "Benim tarafımdan sizin için ona bir giriş yolu yoktur. Çünkü bu
kişi üzerimizde dururken Mülk Süresini okurdu" der. Sonra karnı tarafından
gelinir. O da: "Benim tarafımdan sizin için ona bir giriş yolu yoktur.
Çünkü bu kişi içimizde Mülk Süresini taşırdı" der. Sonra başı tarafından
gelinir. O da: "Benim tarafımdan sizin için ona bir giriş yolu yoktur.
Çünkü o Mülk Süresini okurdu" der." Abdürrezzak der ki: "Mülk
Süresi engelleyicidir, kabir azabından koruyandır. Bu süre Tevrat'ta da, Mülk
Süresi olarak geçmektedir. Kim onu gece okursa getirisi en bol ve en güzel bir
şekilde Kur'an okumuş olur."
6026- Ebu'd-Derda der
ki: "Kim bir gecede yüz ayet okursa Kur'an ondan şikayetçi olmaz."
Tahric: Başka bir
lafızla İbn Nasr, Kıyamu'l-Leyl'de (67) rivayet etti.
6027- Ebü Abdirrahman
es-Sülemı der ki: "Biz on ayet öğrendiğimiz zaman, o ayetlerdeki helalı,
haramı, emirleri ve yasakları öğrenmedikçe başka on ayet daha
öğrenmezdik."
6028- Ata el-Horasanı
bildiriyor: İbn Ömer: "Bir gecede yüz ayet okuyan kişi gafillerden
yazılmaz. Kim iki yüz ayet okursa o gece hep kunüt yapmış gibi yazılır. Kim beş
yüz ayet ile bin ayet arası okursa sevaptan bir kıntar almış olarak
sabahlar" dedi. İbn Ömer'e: "Bir kıntar ne kadardır?" diye
sorulunca, İbn Ömer: "Yetmiş bin (ükiyye)dir" karşılığını verdi. Amr
der ki:
Zühri'nin şöyle dediğini
işittim: "Ka'b'a İbn Ömer'in bu dediği hakkında soru soran bir kişinin
bana bildirdiğine göre Ka'b(u'l-ahbar): "Ben ise yatsı namazını vaktinde
kılan kişinin gafillerden yazılmayacağını söylüyorum" demiştir.
Tahric: Başka bir
lafızla İbn Nasr Kıyamu'l-Leyl'de (67) ve Darimı (439), Habıb b. Ubeyd
kanalıyla rivayet ettiler.
6029- İbn Cüreyc der ki:
"Ata (b. Ebi Rebah)'ın bana bildirdiğine göre zamanında iki adam vardı.
Bunlardan biri sürekli olarak Mülk Süresini okurdu. Bu sebeple kurtuluşa erene
kadar Mülk Süresi onun yerine mücadele etti. Secde Süresini okuyan kişinin
kabrinde bu süre ikiye ayrıldı. Bu kişi de kurtuluşa erene kadar sürenin bir
kısmı başı ucunda, bir kısmı da ayakları ucunda durdu. Bu sebeple bu süre
munkasime (=ayrılan) olarak da adlandırılır. "
6030- Asım b. Ömer
bildiriyor: Hz. Ömer çocuklarına Kur'an'ı tamamını öğrenmelerini (ezberlemeyi)
emretmezdi. Sizden biri Kur'an'ı öğrenmek isterse mufassal süreleri öğrensin.
Zira bu daha kolaydır."
6031- Mücahid: "Ha
Mim" ile başlayan süreler, Kur'an'ın süsüdür" demiştir.
6032- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kur'an'ı gece ve gündüz sık sık okuyan kişi, devesi olup da onu
bağlayarak koruyan kişi gibidir. Eğer bağını çözerse deve kaçıp gider. Kur'an'ı
okuyan kişinin durumu da aynıdır. ''
Tahric: Başka bir
lafızla Buhari ve Müslim, Malik kanalıyla Nafi'den ve Müslim (1/267)
Abdürrezzak kanalıyla rivayet ettiler.
6033- İbn Abbas der ki:
"Kim Kur'an'ı okur ve onunla amel ederse, Allah, onu dünyada sapıklıktan
hidayete erdirir ve kıyamet günü hesaptarı korur. Bu sebeple Yüce Allah:
"Benim yoluma uyan ne sapar ve ne de bedbaht olur"[Ta Ha, 123]
buyurmaktad ır."
6034- Muhammed b.
el-Münkedir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kur'an okuyan bir
grubun yanına geldi ve: "Okuyun, her kitap (okuyuş şekli) Allah'ındır.
Sizin yerinize Kur'an'ı ok gibi dümdüz okuyan ve karşılığmı (maddi çıkarlar
ile) gecikmeden hemen (dünyada iken) alıp (hakiki karşılığmı ahirette almak
için) ertelemeyen başka bir kavim gelmeden güzelce okuyun" buyurdu.
Tahric: Başka bir
lafızla Tirmizi (4/47), Cabir kanalıyla; başka bir lafızla İbn Durays, Yahya b.
Ebi Kesir kanalıyla ve ed-Dürrü'l-Mensur'da (5/171) geçtiği üzere Haraiti başka
bir kanalla rivayet ettiler.
6035- Yahya b. Ebi Kesır
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına Secde Suresi
ile Mülk Suresini okumalarını emretti. Çünkü bu surelerdeki her bir ayet, başka
surelerden yetmiş ayete denktir. Kim bu sureleri yatsı namazından sonra okursa
onları Kadir gecesinde okumuş gibi olur.''
Tahric: Cabir hadisinden
Tirmizi (2892) rivayet etti,
6036- Said el-Cureyrı
der ki: Ömer b. el-Hattab insanlara hutbesinde şöyle dedi: "Ben öyle bir
zaman yaşadım ki kişinin, Yüce Allah'ın Kitab'ını Allah'ın rızasını gözeterek
öğrendiğini görürdük. Şimdi ise insanlar başkalarının rızasını ve mallarını
gözeterek Kur'an'ı öğrenmektedir. Siz amelleriniz ve okumanızla Allah'ın
rızasını gözetin. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aramızda iken sizi
bilirdik. Vahiy iner ve yaptıklarınızı haber verirdi. Ancak şimdi sizi
dediklerinizle tanırız. Bize kendini iyi olarak gösteren kişiye iyi gözüyle
bakar ve onu severiz. Bize kendini kötü gösteren kişiye de kötü gözüyle bakar
ve onu sevmeyiz. Gizli işleriniz de sizinle Yüce Allah arasındadır. "
6037- ibnu't-Teymı'nin, babasından
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Fatiha Suresini üç
nefeste okurdu.
6038- Ömer b. el-Hattab
anlatıyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vahiy indiği zaman
yüzünün yanında arı uğultusu gibi bir ses işitilirdi. Bir gün Allah Resulü'ne
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) vahiy inince bir müddet bekledik. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıbleye doğru dönerek ellerini kaldırdı ve:
"Allahım! Bizi arttır, eksiltme. Bizi aziz kıl. Zelil düşürme. Bize ihsanlarda
bulun, mahrum bırakma. Bizi tercih et, başkasını bize tercih etme ve bizden
razı 0/" diye dua etti. Sonra: "Bana on ayet indi. Kim onlarla amel
ederse Cennete girer" buyurdu ve Mü'minun Süresini sonuna kadar okudu.
Tahric: Farklı
kanallarla ve başka bir lafızla Tirmizi (4/152); Alımed ve Nesai rivayet
ettiler.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Muavvizat (Felak
ve Nas Sureleri)