musannef

Abdurrezzak

Namaz

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Mukimken Kılınması Gereken Bir Namazı Unutmak ve Seferdeyken iki Namazı Cem etmek

 

4388- Sevri der ki: "Mukim iken unuttuğu (dört rekatlık) namazı seferdeyken hatırlayan, bu namazı dört rekat olarak kılar. Seferdeyken unuttuğu namazı ise mukim iken hatırlayan iki rekat olarak kılar."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 412), Veki' kanalıyla Sevri'den daha kısa bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

4389- Hasan(-ı Basri) der ki: "Mukim iken unuttuğu (dört rekatlık) namazı seferdeyken hatırlayan, bu namazı dört rekat olarak kılar. Seferdeyken unuttuğu namazı da mukim iken hatırlayan dört rekat olarak kılar."

Hammad (b. Ebi Süleyman) ise: "iki rekat olarak kılar" demiştir. Ma'mer, Hasan(-ı Basri)'nin sözünü tercih etmiş ve: "içinde şüphe kalmaması için namazı tam kılar" demiştir.

 

Tahric: Farklı kanallarla ve başka bir lafızla İbn Ebi Şeybe (s. 312) rivayet etti.

 

 

 

4390- Hammad (b. Ebi Süleyman): "Mukim iken kılması gereken namazı seferdeyken hatırlayan, bu namazı dört rekat olarak kılar" demiştir.

 

 

 

4391- Katade, bilmediği için misafirken, yurduna dönene kadar akşam namazını iki rekat olarak kılan kişi hakkında: "Hatırladığı zaman (bu şekilde kıldığını bildiği namazları) iade eder" demiştir.

 

 

 

4392- İbn Ömer der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta acele ettiği zaman akşam ve yatsı namazlarını cem ederdi."

 

Tahric: Ahmed (4/148), Abdürrezzak kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

4393- Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

 

Tahric: Buhari (2/392), İbnu'l-Medını kanalıyla İbn Uyeyne'den ve Müslim, İbn Ebi Şeybe ve başkaları kanalıyla İbn Uyeyne' den rivayet ettiler.

 

 

 

4394- Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

 

 

 

4395- Enes b. Malik der ki: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seferdeyken öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazını cem ederdi. ''

 

Tahric: Ahmed (3/138), Abdürrezzak kanalıyla; Buhari (2/392), "İbrahım b. Tahman-Yahya b. Ebi Kesır" kanalıyla ve İbn Ebi Şeybe (s. 519), "Yezid b. HarÜn-Hafs" kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

4396- ikrime der ki: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seferdeyken gündüz, öğle ile ikindi namazını cem etti."

 

 

 

4397- Ebu Hureyre der ki: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebük gazvesinde öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazını cem etti."

 

 

 

4398- Muaz b. Cebel der ki: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebük gazvesinde öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazını cem etti. ''

 

Tahric: Farklı kanallarla Müslim (1/246) rivayet etti.

 

 

 

4399- Muaz b. Cebel der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Tebük gazvesine gidince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazını cem ediyordu. Bir gün namazı geciktirdi, sonra çıkıp öğle ile ikindi namazını beraber kıldı. Sonra bir daha çıkıp akşam ile yatsı namazlarını beraber kıldıktan sonra şöyle dedi: "inşallah yarın Tebük su kaynağına varacaksmız ve oraya vardığmızda kuşluk vakti gelmiş olacak. Oraya varınca ben gelmeden kimse o kaynağın suyuna dokunmasın." Kaynağın yanına vardığımızda iki kişi aceleyle suyun yanına gitmişler. (Biz vardığımızda) kaynak iplik kalınlığında zayıf akıyordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu iki adama: "Suyuna dokundunuz mu?" diye sorunca, onlar:

 

"Evet" cevabını verdiler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara ağır sözler sarfetti ve Allah'ın dilediği bir şeyler söyledi. Sonra (sahabe) elleriyle su alıp bir kapta topladılar. Sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu suyla yüzünü ve ellerini yıkadı ve suyu tekrar kaynağın gözesine döktü. Bunun üzerine kaynağın suyu çok akmaya başladı ve insanlar su ihtiyaçlarını giderdiler. Sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Muaz' Ömrün kifayet ederse buraların yemyeşil bahçeler haline geldiğini göreceksin" buyurdu .

 

 

 

4400- Nafi, İbn Ömer'den bildiriyor: İbn Ömer'in hanımı Safıyye binti Ebi Ubeyde vefat ederken, İbn Ömer namazı geciktirdi; hatta namazı unuttuğunu zannettik ve: "Namaza!" demeye başladık; ama bize cevap vermedi. Gecenin dörtte birine yakın bir süre veya ağır ağır yürüyen birinin Arafaftan Müzdelife'ye gideceği bir süre geçince inip akşam namazını kıldı ve bize dönüp: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta acele etmek zorunda kalınca veya yola devam etmek isteyince bu iki namazı cem ederdi" dedi ve yatsı namazını da kıldı. 

 

Tahric: Ebu Davud, Eyyub, kanalıyla Nafi'den; farklı kanallarla Tahavı (1/95-97) ve farklı kanallarla Nesai (1/69) rivayet ettiler.

 

 

 

4401- Nafi der ki: İbn Ömer sadece bir defa iki namazı cem etti. (Karısı) Safiyye binti Ebi Ubeyd'in hastalandığını öğrenince, ikindi namazını kılıp hızlı bir şekilde gitti. Akşam namazı vakti gelince, arkadaşlarından biri: "Namaza!" diye seslendi; ama İbn Ömer ona cevap vermedi. Sonra bir kişi daha ona seslendi; ama yine cevap vermedi. Sonra bir kişi daha seslendi; ama ona da cevap vermedi. Başka biri seslenince ise şöyle dedi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) acele ettiği zaman bu namazı geciktirdiğini ve ikisini (akşam ile yatsıyı) cem ederek kıldığını gördüm."

 

Tahric: Ahmed (2/150), Abdürrezzak kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

4402- Nafi der ki: İbn Ömer bir seferdeyken hanımının hasta olduğu haber verilince akşam namazını geciktirdi. Kendisine: "Namaza!" denilince sustu ve şafak kaybolup gecenin bir kısmı geçtikten sonra bineğinden inip akşam ve yatsı namazlarını birlikte kıldıktan sonra: "Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yolculuk kendisini zorladığı zaman böyle yapardı" dedi.

 

Tahric: Nesai'nin (1/70), "Abdürrezzak-Nafi'" kanalıyla bildirdiğine göre İbn Ömer: "Yolculuk ResUlullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zorladığı zaman veya sıkışık olduğu bir zamanda akşam ve yatsı namazlarını cem ederdi" dedi.

 

 

 

4403- Nafi der ki: İbn Ömer seferdeyken her namazı vaktinde kılardı.

Ancak sadece hanımının hasta olduğu söylenince akşam ve yatsı namazlarını cem ederek kıldı. Kendisine bunun sebebi sorulunca ise şöyle dedi: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle yapardı. Yolculuk kendisini zorladığı zaman akşam ve yatsı namazlarını cem ederdi. ''

Hadislerden birinde ise İbn Ömer'in bu namazları gecenin üçte birine kadar geciktirdiği nakledilmiştir.

 

Tahric: Farklı kanallarla Müslim (1/245) ve Buhari (2/392), Zühri kanalıyla Salim'den rivayet ettiler.

 

 

 

4404- İbn Abbas der ki: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seferdeyken, düşmanı peşinden gitmediği ve düşmanın da kendisinin peşinde olmadığı halde, öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı cem ederek kılardı."

 

 

 

4405- ikrime ve Kureyb der ki: İbn Abbas: "Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seferdeyken nasıl namaz kıldığını size haber vereyim mi?" diye sorunca:

"Olur" cevabını verdik. İbn Abbas şöyle anlattı:

Eğer evindeyken güneş batıya meylederse, bineğine bin med en önce öğle ile ikindiyi cem ederdi. Eğer güneş batıya meylederken yola çıkmışsa, ikindi vakti gelince öğle ile ikindiyi cem ederdi. Evindeyken akşam vakti olursa, akşam la yatsı namazını cem eder, evden çıktıktan sonra akşam vakti girince ise bineğine biner ve yatsı vakti akşamla yatsıyı cem ederdi. (Abdürrezzak der ki) Mikdam, bana: "Biz bunu İbn Cüreyc'den duymadık ve bunu senden başkası nakletmedi" dedi.

 

Tahric: Darakutni (160), Abdürrezzak kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

4406- Ebü Osman en-Nehdi der ki: "Ben ve Sa'd b. Ebi vakkas, heyet olarak Küfe'den Mekke'ye kadar beraber yolculuk yaptık. Sa'd, Mekke'ye varıncaya kadar öğle ile ikindi namazını ve akşam ile yatsı namazını, birini biraz geciktirerek, diğerini de erkene alarak cem ederek kıldı. ''

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 519), Abde -Asım kanalıyla Ebu Osman' dan rivayet etti.

 

 

 

4407- Ebu Osman der ki: "Said b. Zeyd ve Usame yolculuğa çıkınca, öğle ile ikindi namazını ve akşam ile yatsı namazını cem ederek kıldılar. ''

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe, "Esbat b. Muhammed-Ebu Osman" kanalıyla başka bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

4408- İbn Abbas: "Seferdeyken öğle ile ikindi namazını cem ederek kılardık" demiştir.

 

 

 

4409- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "ibn Abbas memleketinden çıkınca, akşam ile yatsı namazını cem ederek kıldı.

Bu namazları cem edenler, öğle namazını geciktirir, ikindi namazını da biraz erkene alır, akşam namazını geciktirir, yatsı namazını da erkene alır ve bu şekilde cem ederdi."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 519), "Yezi'd b. Harun-İbn Abbas" kanalıyla "kısa bir metinle" rivayet etti.

 

 

 

4410- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Bu namazları, vakitlerden birinde cem ederek kılsa olur mu?" diye sorunca: "Böyle yapmasında bir sakınca yoktur" cevabını verdi.

 

 

 

4411- İbn Tavus der ki: Tavus, (Yemen'deki) Cend'den Mekke'ye varıncaya kadar namazları cem eder, bu namazlarla beraber ve aralarında mukim iken kıldığı namazları (sünnetleri) kılardı.

 

 

 

4412- İbn Abbas der ki: "Bir topluluk seferdeyken konaklayacakları uygun bir yer bulamazlarsa, konaklama için uygun bir yer bulana kadar namazlarından birini geciktirirler. Konakladıklarında da geciktirdikleri namazla diğerini cem ederler. Yolculuk sırasında konaklama yerine geç varmaları halinde de aynı şeyi yaparlar."

 

 

 

4413- Amr b. Katade der ki: "Salim b. Abdillah'ın yanında işçiydim. Salim, Medine'den Mekke'ye gitmek için yola çıkarken, hanımlarına öğle ve ikindi namazlarını cem etmelerini emrederdi. Ben hanımlarını alıp Mekke'ye yola çıkarken kendisi evde kalır bizimle hemen yola çıkmazdı. Ben, bu sırada kendisinin ne yaptığını (namazları cem edip etmediğini) bilmezdim."

 

 

 

4414- İbn Şihab der ki: Salim b. Abdillah'a: "Seferdeyken öğle ile ikindi cem edilebilir mi?" diye sorunca: "Bunda bir sakınca yoktur. insanların Arafafta nasıl namaz kıldıklarını görmüyor musun?" cevabını verdi. 

 

Tahric: Muvatta (1/160).

 

 

 

4415- ibrahım b. Meysere der ki: Bir kadın Tavus'a gelerek: "Babamı sevmiyorum. Beni iki namazı cem etmeye zorladı" deyince, Tavus: "Bunun sana zararı yok. insanların, Arafafta sıcağın şiddetli olduğu zamandaki namazla (öğle namazı) ikindi namazını, Müzdelife denilen yerde de akşam ile yatsı namazını cem ettiklerini görmüyor musun?!" karşılığını verdi.

 

 

 

4416- Ümmü Zerre bildiriyor: "Hz. Aişe seferde, kadınların iki namazı cem etmelerini emrederdi."

 

 

 

4417- Ma'mer der ki: Duyduğuma göre namaz, "Güneşin batıya yönelmesinden gecenin kararmasına kadar namaz kıl"[İsra, 78] buyruğuna dayanılarak cem edilmiştir. Gecenin kararmasından kastedilen akşam ve yatsıdır."

 

 

 

4418- İbn Cüreyc bildiriyor: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Hacda, umrede veya savaşta olmadıkları halde bir topluluk namazı cemederek kılıyor?" dediğimde Ata: "Sübhanallah! Olabilir, ben de burada yedi şavt tavaf yapıyorum, sonra yatsı veya yedileri (akşam namazının üç rekatı ve yatsının dört rekatı) cemederek kılıyorum" cevabını verdi.

 

 

 

4419- İbn Tavus der ki: "Babam, ikindi vakti girinceye kadar inip güneşi gözetlerdi. "

 

 

 

4420- İbn Mes'ud der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hiçbir namazı vakti dışında kıldığını görmedim. Sadece Arafat'ta öğle ile ikindi namazını ve Müzdelife'de akşam ile yatsı namazını bir arada kıldı."

 

 

 

4421- Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir, ancak bu rivayette: "O gün sabah namazını vaktinden önce kıldı" ibaresi yer almıştır. 

 

Tahric: Farklı kanallarla İbn Ebi Şeybe (s. 519) ve Müslim (1/417), Cerir kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

4422- Ebu'l-Aliye der ki: Hz. Ömer, Ebu Musa'ya: "Özürsüz olarak iki namazı cem ederek kılmanın, büyük günahlardan olduğunu bil" diye yazdı. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe, "Veki'-Ömer" kanalıyla; Beyhakı (3/169), "Said-Ebu'ı-Aliye" kanalıyla ve yine İbn Ebi Şeybe (s. 520), "Vekı'-Ebu Musa" kanalıyla yakın metinle rivayet ettiler.

 

 

 

4423- Eyyub ve Katade bildiriyor: "Ebu'I-Aliye seferdeyken her namazı vaktinde kılardı."

 

 

 

4424- Hammad (b. Ebi Süleyman) bildiriyor: "Esved (b. Yezid), bineğinden birinin kucağında (yardımıyla) inecek olsa bile her namazı vaktinde kılardı." 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 520), Veki' kanalıyla Sevri'den başka bir lafızla, yine İbn Ebi Şeybe, "Ebu Halid el-Ahmer-Esved" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

4425- Abdurrahman b. el-Esved bildiriyor: "Esved, seferdeyken her namazı vaktinde kılardı."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 520), "Cerir-İbrahım" kanalıyla başka bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

4426- Hasan(-ı Basri): "Her namazı kendi vaktinde kılın" derdi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 520), Abdu'l-A'la kanalıyla Yunus'tan başka bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

4427- Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

 

 

 

4428- Muhammed b. Raşid der ki: "Mekhul seferdeyken iki namazı cem etmeyi mekrih görmüştür."

 

 

 

4429- ibrahım( -i Nehai) der ki: "Onlar (Sahabe ve Tabiun) seferdeyken namazları cem etmezler ve sadece iki rekat kılarlardı."

 

 

 

4430- Salim b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah, Abdullah b. Revaha'ya merhamet etsin. Seferdeyken her namaz vakti konaklar ve namazı kendi vaktinde kılardı. "

 

Tahric: İbn Ömer hadisinden Taberan! (13241) rivayet etti.

 

 

 

4431- Yahya b. Said der ki: Salim'e: "ibn Ömer'in, akşam namazını geciktirdiği (yatsı ile cemederek kıldığı) en uzun mesafe nedir?" diye sorunca: " Zatu'c-Ceyş'te, Zatu's-Sufük arası kadardır ve bu mesafe sekiz mildir" cevabını verdi.

 

 

 

4432- Cabir bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Serif'teyken güneş batınca, Mekke'ye girinceye kadar akşam namazını kılmadı.'' Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

 

Tahric: Beyhakı, Malik kanalıyla Ebu'z-Zübeyr'den rivayet etti.

 

 

 

4433- Yahya b. Abdillah ve başkaları bildiriyor: Vehb b. Münebbih, Rahbe adlı köydeyken güneş batardı. Kendisi ise bineğine binip San'a'daki evine gelir ve orada namazı kılardı.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Namazı Mukim iken Cem Etmek