musannef

Abdurrezzak

Namaz

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Namazı Geciktiren idareciler (Valiler)

 

3779- Abdullah b. Amir b. Rabia'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Benden sonra size namazı bazen vaktinde kıldıracak. bazen de vaktinden sonraya bırakacak idareciler olacaktır. Siz namazı onlarla kılmız. Eğer vaktinde kılarlarsa namazı onlarla kılmış olursunuz ve hem size, hem onlara faydası olur. Vaktinden sonraya bırakacak olurlarsa ve siz de onlarla kılarsanız, (geciktirilen namaz) sizin için faydalıdır. Zaran da onlara aittir. Cemaatten ayrılan, cahiliye ölümu üzere ölür. Kim verdiği ahdi bozup bu halde ölürse kıyamet günü mazeretsiz olarak gelir. "

 

Tahric: Aluned (3/445), Abdürrezzak kanalıyla bu lafızla rivayet etti. Ahmed (3/446) rivayet etti.

 

 

 

3780- Ebu'I-Aliye der ki: Ebu Zer'in yeğeni Abdullah b. es-Samit'e, idarecilerin namazı geciktirmelerini sorduğumda dizime vurdu ve şöyle dedi: Bunu Ebu Zer'e sorduğumda, sana yaptığım gibi o da dizime vurdu ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı soruyu sorduğunu, Resulullah' ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de, benim dizime vurduğu gibi Ebu Zer'in dizine vurup şöyle buyurduğunu söyledi: "Namazı zamanında kil. Eğer onlara yetişirseniz onlarla kılınız ve sizden kimse: ''Ben vaktinde namazımı kıldım'' deyip onların arkasında namaz kılmazlık yapmasın. "

 

Tahric: Farklı kanallarla Müslim (1/230) rivayet etti.

 

 

 

3781- Ebu'I-Aliye der ki: Ubeydullah b. Ziyad namazı geciktirince, Abdullah b. es-Samit'e bunu sordum. Abdullah dizime vurduktan sonra şöyle dedi: Dostum Ebu Zer'e aynı soruyu sorduğumda dizime vurdu ve şöyle dedi: Bu soruyu dostuma yani Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorduğumda dizime vurdu ve şöyle buyurdu: "Namazını vaktinde kıl. Eğer onlara yetişirsen onlarla kıl. Sizden kimse: "Ben vaktinde namazımı kıldım" deyip onların arkasında namaz kılmazlık yapmasın. "

 

Tahric: Müslim (1/231), İbn Uleyye kanalıyla Eyyub' dan başka bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

3782- Ubade b. es-Samit der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken şöyle buyurdu: "Bazı idareciler gelecek ve onları namazdan meşgul edecek şeyler sebebiyle namazı vaktinde kılmayacaklar." Bir adam:

"Ey Allah'ın Resulü! Ben onların arkasında namaz kılayım mı?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" buyurdu. 

 

Tahric: Ahmed (1/314, 315), Şu'be kanalıyla Sevri' den bu isnadla rivayet etti.

 

 

 

3783- Ebu Zer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Namazı bazen zamanında, bazen de geciktirerek kılacak idareciler olacaktır. Siz namazı vaktinde kılmız. Böylece onlar namazı geciktirirlerse siz namazınızı sağlama almış olursunuz. "

 

Tahric: Farklı kanallarla ve başka bir lafızla Müslim (1/231) ve Tirmizi (1/157) rivayet ettiler.

 

 

 

3784- Tavus bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Zer'e: "Neden seni yere uzanmış görüyorum. Medine'den seni çıkarırlarsa ne yaparsm?" buyurunca, Ebu Zer: "Mukaddes topraklara (Mekke'ye) giderim" cevabını verdi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peki oradan da çıkarırlarsa ne yaparsm?" diye sorunca, Ebu Zer: "Medine'ye gelirim" cevabını verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peki oradan da çıkamlarsa?" diye sorunca ise Ebu Zer: "Kılıcımı alıp onunla vururum" cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır böyle yapma. Siyah bir köle olsa bile (idareciyi) dinle ve itaat et" buyurdu. Ebu Zer, Rebeze'ye çıkınca, Hz. Osman'ın olan siyah bir köle gördü. Köle, ezan okuyup kamet getirdikten sonra: "Öne geç ey Ebu Zer!" deyince Ebu Zer: "Hayır. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), siyah bir köle olsa bile dinlememi ve itaat etmemi emretti" dedi ve köleye uyup namazını kıldı.

 

Tahric: Müslim hadisin son kısmını, "Şu'be-EbÜ Zer" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

3785- Ebu Suheyb ve Ebu'I-Müsenna'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Başmıza, namazı geciktiren idareciler gelecektir. Siz namazınızı vaktinde kılınız. Onlara namaz kılarken yetişirseniz siz de kılmız ve bu namazı nafile olarak sayınız. "

 

Tahric: İbn Mes'ud hadisinden Ebu Davud (432) ve Nesai (779) rivayet etti.

 

 

 

3786- İbn Sırin bildiriyor: İbn Mes'ud öğrencilerine: "(Namaz) vaktinin geçmesine sebep olmayayım" deyip onlara öğle namazını kıldırdı. Zannedersem bu sözü güneş zevale erince söyledi- Sonra şöyle dedi: "Başınıza, namazı geciktiren idareciler gelecektir. Siz namazınızı vaktinde kılınız. Onlara namaz kılarken yetişirseniz siz de kılınız.''

 

 

 

3787- İbn Mes'ud der ki: "Hatiplerin az, alimlerin çok olduğu bir zamandasınız. Onlar namazı uzatır hutbeyi kısa tutarlar. Öyle bir zaman gelecek ki hatipleri çoğalacak ve alimleri azalacaktır. Hutbeyi uzatacaklar, namazı da o kadar geciktirecekler ki: "Bu (vakit) Şaraku'I-Mevta (vaktidir) denilecek." (Ebu'I-Ahvas der ki) Ben: "Şaraku'l-mevta nedir?" diye sorunca şöyle cevap verdi: "Güneş çok sarardığı zamandır. O zamana yetişen, namazı vaktinde kılsın. Eğer (kıldıktan sonra) onların (idarecilerin) arasında bulunursa, onlarla beraber namaz kılsın, tek başına kıldığını farz namazı, onlarla kıldığını da nafile saysın.''

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 476) farklı kanallarla "kısa bir metinle" rivayet ettiler.

 

 

 

3788- İbn Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey EbU Abdirrahman! Başına sünneti ortadan kaldıracak ve namazı vaktinden geciktirecek idareciler gelince ne yaparsın?" buyurunca, İbn Mes'ud: "Ne yapmamı emredersin ey Allah'ın Resulü?" karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne yapman gerektiğini mi soruyorsun ey İbn Ümmü AbdI Allah'a isyan konusunda yaratılmışa itaat yoktur" buyurdu.

 

Tahric: Beyhaki (3/128), İsmail b. Zekeriya kanalıyla İbn Huseym' den rivayet etti.

 

 

 

3789- Mehdi bildiriyor: İbn Mes'ud: "Ey Mehdi! iyileriniz mağlub olduğu ve gençleriniz memur yapıldığı ve namaz vaktinde kılınmadığı zaman ne yaparsın?" diye sorunca, ben: "Bilmiyorum" cevabını verdim. Bunun üzerine İbn Mes'ud: "Ne zekat tahsildan, ne arif (danışman), ne polis, ne de postacı ol. Namazını da vaktinde kıl" dedi. 

 

 

 

3790- Kasım b. Abdirrahman bildiriyor: Bir defasında Velid b. Ukbe namazı geciktirince, İbn Mes'ud müezzine namaza çağırmasını emretti, sonra ileri geçip halka namaz kıldırdı. Bunun üzerine Velid kendisini çağırıp:

"Ne yaptın? Müminlerin emirinden sana yeni bir haber mi geldi yoksa bunu sen mi çıkardın?" diye sorunca, İbn Mes'ud şöyle cevap verdi: "Bütün bu dediklerin olmadı. Ama Allah ve Resulü, sen işinle meşgulken namazımız için seni beklememizi kabul etmedi."

 

Tahric: Beyhaki (3/124), İbn Huseym kanalıyla Kasım b. Abdirrahman'dan rivayet ettiler.

 

 

 

3791- İbn Mes'ud der ki: "Sizden sonra namazı vaktinde kılmayan idareciler olacaktır. Onlar böyle yapınca siz namazınızı vaktinde kılınız."

 

 

 

3792- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rebah)'a: "Namazı geciktirip kılan imam (siyasilider) namazı ihmal etmiş sayılmaz mı?" diye sorunca: "Onunla cemaatle kılman benim için daha uygundur" cevabını verdi. Ben: "Neyin var! İbn Mes'ud'un bu konudaki sözünü bilmiyor musun?" diye sorunca:

"Namaz vakti geçmedikten sonra cemaat benim için (tek başına kılmandan) daha hoştur" cevabını verdi. Ben: "Güneş sararıp batmak üzereyse ve dağların tepesindeyse yine de cemaatle mi kılayım?" diye sorunca ise Ata: "Güneş batmadıkça evet" cevabını verdi.

 

 

      

3792- M. A'meş bildiriyor: "en-Nehai ve Hayseme, öğle ve ikindi namazını Haccac ile kılarlardı. Haccac(-ı Zalim) namazları geç kılardı."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 376), "Veki'-A'meş" kanalıyla başka bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

3793- Sabit der ki: "Haccac(-ı Zalim) Cuma günü hutbe verdi ve namazı geciktirdi. Bu sırada bir kişi onun üzerine doğru yürümek isterken halk kendisini tutuyordu.''

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 476) rivayet etti.

 

 

 

3794- Hasan(-ı Basri), Zühri ve Katade, namazı geciktirseler bile idarecilerle beraber namaz kılarlardı.

 

 

 

3795- Ata (b. Ebi Rebah) der ki: "Velid, bir defasında Cuma namazını akşama kadar geciktirdi. Ben oturmadan önce öğle namazını kıldım, sonra ikindi namazını, o hutbe verirken, ellerimi dizlerime koyup başımla ima ederek oturduğum yerde kıldım."

 

 

 

3796- Muhammed b. Ebi ismail der ki: "Bir defasında Velid namazı geciktirince, Said b. Cübeyr ve Ata b. Rabah'ın, oturdukları yerde namazı imayla kıldıklarını gördüm."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 476), "Ebu Muaviye-İsmail" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

3797- Ebu'd-Duha der ki: "Mesruk ve Ebu Ubeyde, öğle namazını vakti gelince kılarlardı. ikindiyi de vakti gelince mescitte oldukları yerde kılarlardı. İbn Ziyad öğle ve ikindi namazlarını geciktirirdi.''

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe, İbn Fudayl kanalıyla A'meş'ten başka bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

3798- Ukbe'nin bildirdiğine göre Ebu Vail, Muhtaru'I-Kezzab ile namazı cem ederek kılardı.

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 475), Veki' kanalıyla Sevri'den rivayet etti. Ancak Ukbe ile Ebu Vail arasına Zeyd b. Ebi Süleyman'ı da ekledi.

 

 

 

3799- Amir b. Şakık der ki: "Şakık (Ebu Vail), Cumayı (Cuma günü öğle namazını) evde kılıp sonra mescide gelmemizi söylerdi. Çünkü Haccac(-ı Zalim) namazı geciktiriyordu.''

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 476), Veki' kanalıyla İsrail'den rivayet etti.

 

 

 

3800- İbn Ömer: "Namaz hasenedir. Bu yüzden de bu hususta bana kim ortak olursa olsun önemsemem" demiştir.

 

 

 

3801- Ebu Cafer der ki: "Hz. Hasan ve Hüseyin, Mervan'ın müezzininin sesini duyunca hızlıca mescide giderlerdi ve hem ona hakaret ederler, hem de onunla namaz kılarlardı."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 475), "Vekı'-Ebu Cafer" kanalıyla, yine İbn Ebi Şeybe (s. 474), "Hatim b. İsmail kanalıyla Ebu Cafer'den ve Beyhakı (3/122), Şafii kanalıyla Hatim'den bu isnadla rivayet ettiler.

 

 

 

3802- Basra halkından bir ihtiyar der ki: Hariciler (şehirde) yönetimi ele geçirmişlerdi. Yahya b. Ebi Kesir'e: "Ey Ebu Nasr! Bunların arkasında namaz kılmayı nasıl görüyorsun?" diye sorunca: "Kur'an senin imamındır. Vaktinde kıldıkları müddetçe onlarla birlikte kıl" cevabını verdi.

 

 

 

3803- Umeyr b. Hani der ki: İbn Ömer, ibnu'z-Zübeyr, Necde ve Haccac'ı gördüm. İbn Ömer: "Sineklerin çorbaya düştüğü gibi ateşe düşecekler" derdi. Müezzinin sesini yani (Şam ve Mekkeli savaşçıların) müezzinlerinin sesini duyunca ise koşarak gidip onunla namaz kılardı. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 474), "İsa b. Yunus-Umeyr b. Hani" kanalıyla aynısını ve Beyhaki (3/122), Said b. Abdilazız kanalıyla Umeyr b. Hani'den başka bir lafızla rivayet ettiler.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

imamın Namazı Düzgün Kılmaması