musannef Abdurrezzak |
HAYIZ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Müstehaza (Özürlü)
Kadın
1164- Amre binti
Abdirrahman, Ümmü Habibe binti Cahş'tan bildiriyor: "Yedi yıl boyunca
kanamam durmadı. Bu durumdan dolayı Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şikayette
bulunduğumda: "O, hayız kanı değil damardan gelen özür kanıdır. Yıkan (ve
namazını kıl)" buyurdu," Amre der ki:
"Bundan dolayı Ümmü
Habibe her namaz için yıkanırdı. Leğende yıkandığı için kendisinden gelen kanı
leğende görürdü."
Tahric: Ahmed (6/43),
Abdürrezzak kanalıyla rivayet etti.
1165- Hz. Aişe
bildiriyor: Ebü Hubeyş'in kızı Fatıma: "Ya Resülallah! Ben sürekli hayız
olarak kalıyorum. Kanamam kesilmiyor ve temizlenemiyorum. Kanama olduğu sürece
namaz kılmayayım mı?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Bu kan, hayız kanı değil damardan gelen özür kanıdır. Normal
hayızlık dönemin geldiği zaman namazı bırak. Bu dönem bittiği zaman da senden
gelen kanı yıkar namazını kılarsın" buyurdu." Süfyan der ki:
"Yani hayızlık dönemi bitip yıkandıktan sonra hala kan geldiğini görürse
bir daha yıkanması gerekmez. Sadece kanı yıkar."
1166- Abdürrezzak başka
bir kanalla yukarıdakinin aynısını bildirir.
1167- ikisil dediler ki:
"Müstehaza olan kadın her gün bir defa ve öğle namazı öncesi yıkanır.
Diğer gün öğle namazında yine yıkanır."
1168- Abdürrezzak başka
bir kanalla Hasan'dan yukarıdakinin aynısını bildirir.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 87), Mu'temir kanalıyla babasından bildirdiğine göre Hasan: "Bu
durumda kadın öğle vakti yıkanır ve diğer gün öğle vaktine kadar namazını
kılar" demiştir.
1169- Sümey bildiriyor:
Said b. el-Müseyyeb'e müstehaza olan kadının durumunu sorduğumda şöyle dedi:
"Normal adet günlerini bekleyip bitirdikten sonra sonradan gördüğü özür
kanından dolayı her gün öğle vakti yıkanıp namazlarını kılar. Namazlarda avret
yerine bir bez bağlar. Aynı şekilde orucunu tutabilir ve kocasıyla ilişkiye
girebilir. ''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 86), farklı kanallardan, Malik, Sumey' den rivayet etti. Ebu Davud da
(1/42) Malik'in kanalıyla bunu rivayet ettikten sonra Malik'in şöyle dediğini
zikreder:
"İbnu'l-Müseyyeb'in
"Min zuhrin ila zuhr (öğleden öğleye)" ifadesi sanırım "Min
tuhrin ila tuhr (temizlenmeden temizlenmeye)" olmalıdır. Ancak ifadeye
hatalar karışmıştır."
1170- Mesruk'un hanımı
Kumeyr bildiriyor: Hz. Aişe'ye müstehaza olan kadının durumu sorulunca:
"Normal adet günlerini bekleyip bitirir. Bu süre bittikten sonra sadece
bir defa yıkanır, ancak her namaz için ayrı bir abdest alır" dedi.
1171- İbn Cüreyc
bildiriyor: Ata şöyle dedi: "Müstehaza olan kadın normal hayız süresinin
bitmesini bekler. Bu süre bittikten sonra öğle ile ikindi namazları için bir
defa yıkanır. Öğleyi kılmayı biraz geciktirirken ikindiyi kılmada biraz daha
acele eder. Akşam ile yatsı namazları için de aynı şeyi yapar. Sabah namazı
için de ayrıca yıkanır." Ona: "Böylesi bir kadın öğle namazından
sonra akşama kadar bulanık bir sıvıdan başka bir şey görmese?" diye
sorduğumda: "Bu durumda akşam ile yatsı namazları için yıkanmaz, sadece
abdest alır ve akşam ile yatsıyı cemederek kılar" dedi.
1172- ibrahim(-i Nehai)
der ki: "Müstehaza olan kadın, normal hayız süresinin bitmesini bekler. Bu
süre bittikten sonra öğle ile ikindi namazları için bir defa yıkanır. Öğleyi
kılmayı biraz geciktirirken ikindiyi kılmada biraz daha acele eder. Aynı
şekilde akşam ile yatsı namazları için de bir defa yıkanır. Akşamı kılmayı
biraz geciktirirken yatsıyı kılmada biraz daha acele eder. Sabah namazı için
ayrıca yıkanır. Böylesi durumu olan kadın oruç tutmaz, kocasıyla ilişkiye
girmez ve Kur'an'a dokunmaz."
1173- Said b. Cübeyr
bildiriyor: Kufeli bir kadın İbn Abbas'a bir mektup yazdı. İbn Abbas bunu
okuması için oğluna verdi, ancak oğlu onu okurken kekelemeye başladı. Bunun
üzerine mektubu bana verdi ve onu ben okudum. Mektubu okuduğumda İbn Abbas
oğluna: "Sen de bu Mısırlı adam gibi onu okusaydın ya!" dedi. Kadın
mektubunda şunu yazmıştı: "Başıma gelen bir bela ile hastalıktan dolayı
müstehaza olan bir kadınım. Bundan dolayı uzun zamanlar namazı bırakıyorum. Bu
durumum Ali b. Ebi Talib'e sorulunca her namaz için yıkanmam yönünde fetva
verdi." İbn Abbas bunu duyunca: "Allah var, ben de Ali'nin dediğinden
daha uygun bir şey görmüyorum. Ancak öğle ile ikindi namazı için bir defa
yıkanıp onları cemederek kılar. Aynı şekilde akşam ile yatsı namazı için de bir
defa yıkanır ve onları da cemederek kılar" dedi. Kendisine: "Ama Küfe
soğuk bir yer ve kadının bu şekilde yıkanması sıkıntı doğurabilir!"
denilince, İbn Abbas: "Yüce Allah dileseydi kadına bundan daha ağır bir
bela verirdi" karşılığını verdi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe,
Minhal kanalıyla Said'den "kısa metinle" ve farklı kanallardan Tahavi
(1/60, 61) rivayet ettiler.
1174- imran b. Talha,
annesi Bintü Cahş'tanı bildirir: çok ağır bir şekilde kanamalarım oluyordu.
Durumumu anlatıp ne yapmam gerekeni öğrenmek için Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) geldim. Onu kızkardeşim Zeyneb binti Cahş'ın yanında buldum.
"Ya Resulallah! Sana bir şey diyeceğim" dediğimde, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nedir?" buyurdu. Ben: "Ama
söylemeye utanıyorum!" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Söyle nedir?" buyurdu. Ona: "Benim çok ağır bir şekilde
ve uzun süreli kanamalarım oluyor. Ne yapmamı tavsiye edersin; zira beni
namazdan ve oruçtan alıkoyuyor" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Sana pamuğu tavsiye ederim zira pamuk kani çekip
giderir" buyurdu. "Ama kanım çok fazla" dediğimde, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman oraya bez bağlarsın" buyurdu.
"Kanamam bezle kesilmeyecek kadar fazla" dediğimde, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman bunun için özel bir giysi edinirsin"
buyurdu.
"Ama çok fazla
kanamam oluyor, su gibi akıyor" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bu konuda yapman için sana iki şey
söyleyeceğim. Bunlardan hangisini yaparsan geçerli olur ve diğerinin yerini
tutar. Her ikisini yapmaya güç yetirebilirsen de artık sen bilirsin. Sende
görülen bu kanama şeytanın dürtmelerinden biridir. Bilgin dahilinde altı veya
yedi gün kendini adetli kabul eder sonrasında yıkanırsın. Temizlendiğine kanaat
getirdikten sonra (kanama devam etse de) geceleriyle birlikte yirmi dört gün
normal bir şekilde namaz kılar orucunu tutarsın. Bu senin için yeterli olur. Bu
şekilde sen de her ay diğer kadınların hayız olup temizlenmesi gibi kendine bir
süre tayin etmiş olursun.
(Yapabileceğin diğer
şeye gelince) Eğer öğle vaktini tehir edip ikindi vaktini hemen kılma olanağın
varsa her ikisi için bir defa yıkanır ve öğle ile ikindi namazını cemederek
kılarsın. Aynı şekilde akşamı da yatsıya kadar tehir edip ikisi için bir defa
yıkanır ve cemederek kılarsın. Sabah namazı için de ayrıca yıkanır ve namazını
kılarsın. Olanağın varsa orucunu da bu şekilde tutarsın. Ama bu iki seçenek
arasında ben bu ikincisini beğeniyorum. "
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 86), Şerık kanalıyla, Ebu Davud (1/39), Tirmizi (1/18), her ikisi de Züheyr
b. Muhammed kanalıyla İbn Akıl' den rivayet ettiler.
1175- Yahya b. Ebi
Kesır, Ümmü Seleme'den bildirir: "Kanamam çok olur ve kesilmezdi. Ne
yapmam gerektiğini Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorduğumda her
namaz için yıkanmamı söyledi."
1176- Abdurrahman b.
el-Kasım, babasından bildirir: Müslümanlardan bir kadın müstehaza olunca
durumunu Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sordu veya durumu O'na
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) soruldu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "Böylesi bir kan, damardan gelen özür kanıdır.
Normal hayız müddeti kadanyla namazı terk eder. Müddet bittikten sonra
(kanamanın devam etmesi halinde) tek bir yıkanma ile öğle ve ikindi namazlarını
cemederek kılar. Aynı şekilde tek bir yıkanmayla akşam ile yatsı namazlarını da
cemederek kılar. Sabah namazı için ayrıca yıkanır. "
Tahric: Farklı bir
kanaldan Beyhaki (1/358) rivayet etmiş ve İbn Uyeyne'nin bunu mürsel (Hz.
Aişe'yi zikretmeden) rivayet ettiğini söylemiştir.
1177- Ebu Seleme b. Abdirrahman
bildiriyor: "Böylesi bir durumda kadın normal hayız süresinin
tamamlanmasını bekler ve bu süre bittikten sonra yıkanıp namazlarını
kılar."
1178- Said b. Cübeyr
bildiriyor: İbn Abbas'ın yanındayken kadının biri tarafından gönderilen ve
içinde: "Filan süreden beri kesilmeyen bir kanamam var. Konuyu Ali'ye
sorduğumda her namaz için yıkanmamı söyledi" yazan mektubu okundu. İbn
Abbas: "Ben de durumu konusunda Hz. Ali'nin dediğinden başka bir yol
göremiyorum" dedi.
1179- Said b. Cübeyr
bildiriyor: "Müstehaza olan bir kadın kölesini veya bir azatlısını
ibnu'z-Zübeyr'e gönderdi ve kanamasının olduğunu, bundan dolayı çok zamandır
namaz kılamadığını (ravi Ebu'z-Zübeyr der ki: Sanırım Said bu sürenin iki yıl
olduğunu söyledi) Allah için bu konuda ne yapması gerektiğini sormasını istedi.
Ayrıca bu konuda fetva istediğini ve kendisine her namaz için ayrı ayrı
yıkanması gerektiğinin söylendiğini de bildirdi. ibnu'z-Zübeyr de cevaben:
"Ben de bundan başka bir fetva bulamıyorum" dedi.
Tahric: Tahavi (1/60),
Yezid b. İbrahım kanalıyla Ebu'z-Zübeyr'den rivayet etti.
1180- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a uzun bir süre hayız görmeyen daha sonra da kan görmeye
başlayan kadının durumu sorulunca şöyle dedi: "Böylesi bir kadın bekler ve
bu gelen kanın hayız kanı olup olmadığını öğrenmeye çalışır. Şayet hayız kanı
ise kadın hayızlı demektir. Hayız kanı değil de özür kanı ise de hükmü ayrıdır.
Ancak böylesi bir kanı gördüğü zaman namazı bırakmaz. Her namaz için yıkanır
sonra da namazı kılar. Hayız kanı olduğunu öğrendiği anda da namazı bırakır.
Ancak ben böylesi bir kadının müstehaza (özürlü) olduğunu düşünüyorum."
1181- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a otuz sene boyunca hayız görmeyen, sonra da kan gören
kadının durumu sorulunca: "Böylesi bir kadın müstehaza hükmündedir"
dedi.
1182- Ümmü Seleme
bildiriyor: Kadının birinin çokça kanaması olurdu.
Konuyu Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormamı istediğinde Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bu kanaması olmadan önce geçirdiği
normal haydik süresini her ay gündüzü ve gecesiyle aynen geçirir. Bu süre
içinde de namazı bırakır. Bu süreyi geçirdikten sonra da yıkanıp o bölgesini
bir bezle kapatır ve namazını kılar."
Tahric: Muvatta (1/61),
onun kanalıyla Beyhaki (1/33) ve Ebu Davud rivayet etmişlerdir. Ancak Süleyman
b. Yesar bunu Ümmü Seleme' den işitmiş değildir.
1183- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Hayız olan kadının çokça kanaması olursa müstehaza
hükmünde mi olur?" diye sorduğumda: "Hayır!" dedi. Ona:
"Aradaki fark ne ki?" diye sorduğumda: "Müstehaza (özürlü) olan
kadının kanaması içerden (damardan) olur" dedi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Müstehaza (Özürlü)
Kadın Kocasıyla ilişkiye Girebilir mi? Namaz Kılıp Kabe'yi Tavaf Edebilir mi?