musannef Abdurrezzak |
TAHARE |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Guslü Gerektiren Haller
936- ibnu'I-Müseyyeb
bildiriyor: Hz. Ömer, Osman, Aişe ve ilk Muhacirler: "Erkeğin sünnet yeri
kadının sünnet yerine değerse gusül gerekir" derlerdi.
Tahric: Başka bir
lafızla Malik, Muvafta (1/66), İbnu'l-Müseyyeb kanalıyla, Millik'in kanalıyla
da Tahavi (1/35) rivayet ettiler.
937- Abdullah b.
Muhammed b. Akil'in bildirdiğine göre Hz. Ali: "Kırbaç cezasını gerektiren
ilişki guslü de gerektirir" demiştir.
938- Hz. Ali, İbn Mes'ud
ve Hz. Aişe: "Erkeğin sünnet yeri kadının sünnet yerini aşarsa gusül
gerekir" derlerdi.
Mesruk der ki: "Üçü
içinde bu konuyu en iyi bilen Hz. Aişe'dir."
939- Hz. Aişe'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Erkek kadının dört organı
arasına yerleşip (yani erkek kadın üzerine yatarsa) sünnet yerleri birbirine
değerse gusül gerekir" buyurmuştur.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/63), İbn Uleyye kanalıyla Ali b. Zeyd'den rivayet etti.
940- Ebu Hureyre der ki:
"Erkek, kadının dört organı arasına yerleşip içine sokmak için zorladığı
zaman gusül gerekir."
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/63), "Katade-Ebu Hureyre" kanalıyla, Darimi: (103) ve Tahavi:
(1/34) rivayet ettiler.
941- Ebu Seleme b.
Abdirrahman bildiriyor: Hz. Aişe'ye guslü gerektiren halleri sorduğumda şu
karşılığı verdi: "Ey Ebu Seleme! Horozun öttüğünü duyup da kendisi de
ötmeye çalışan civcivi andırıyorsun. Erkeğin sünnet yeri kadının sünnet yerini
aştığı zaman gusül gerekir.''
Tahric: Muvatta (1/67)
ve onun kanalıyla Tahavi: (1/36), "kısa metinle" rivayet ettiler.
942- Ebu Cafer
bildiriyor: Hz. Ali, Ebu Bekr ve Ömer: "Kırbaç ve recm gibi cezaları
gerektiren durum guslü de gerektirir" demişlerdir.
Tahric: İbn Ebi Şeybe'yi
kaynak göstermiştir), İbn Ebi Şeybe (s. 6), Haccac kanalıyla Ebu Cafer' den ve
Tahavi: (1/36) rivayet ettiler.
943-, Ebu Cafer'in
bildirdiğine göre Hz. Ali: "Bir ilişki kırbaç cezasını gerektirir de bir
kase suyu (guslü) gerektirmez mi?" derdi.
944- Şa'bi'nin
bildirdiğine göre (Kadı) Şurayh: "Bir ilişki dör bin dirhemi (mehri)
gerektirir de bir kase suyu gerektirmez mi?" derdi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/64), İbn Uleyye ve Veki kanalıyla İbn Avn'dan rivayet etti.
945- Ata'nın
bildirdiğine göre Hz. Aişe: "Erkeğin sünnet yeri kadının sünnet yerine
değerse gusül gerekir" demiştir.
Ata der ki:
"insanlar bu konuda ihtilaf ettiler diye ve zamandan kazanmak için iki
sünnet yeri birleştiği zaman boşalmasam da yıkanmazsam içim rahat etmez."
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/6), Ubeydullah b. Ebi Ziyad kanalıyla Ata'dan rivayet etti.
946- Nafi'nin
bildirdiğine göre İbn Ömer: "Erkeğin sünnet yeri kadının sünnet yerini
aştığı zaman gusül gerekir" derdi.
Hz. Aişe de aynı şeyi söylerdi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/6), Ubeydullah kanalıyla Nafi'den, Malik (1/67), Nafi' kanalıyla ve Tahavi
(1/36), Malik ve Cüveyriyye kanalıyla Nafi' den rivayet ettiler.
947- Alkame bildiriyor:
İbn Mes'ud'a bu konu sorulunca: "Benim sünnet yerim kadının sünnet yerine
ulaştığı zaman yıkanırım" dedi.
Süfyan der ki:
"Böylesi bir durumda genelin görüşü guslün gerektiğidir."
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/60), Ebu Muaviye kanalıyla A'meş'ten, Mecma'da (1/267) geçtiği Üzere
Taberani ve Tahavi (1/36), "Sevri-İbrahım" kanalıyla rivayet ettiler.
948- Nafi'nin
bildirdiğine göre İbn Ömer: "Erkeğin sünnet yeri kadının sünnet yerini
aştığı zaman gusül gerekir" demiştir.
949- İbn Tavus'un
babasından bildirdiğine göre İbn Abbas: "Ben eşimle birleştiğim zaman
yıkanırım" demiştir.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/61), İbn Uyeyne kanalıyla rivayet etti.
950- Abdürrezzak başka
bir kanalla yukarıdakinin aynısını bildirir.
951- Peygamberimize
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yetişenlerden biri olan Sehl b. Sa'd es-Saidi
bildiriyor: "Bu konuda Ensar'ın görüşü islam'ın ilk yıllarında suyun
(boşalmanın) suyu (yıkanmayı) gerektirdiğidir. Daha sonra ise erkeğin sünnet
yerinin kadının sünnet yerine değmesi durumunda guslün gerektiğini söylemişlerdir.
''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/61), Abdula'la kanalıyla Ma'mer'den, Darimi (103), Sehl kanalıyla Ubey'den,
farklı kanallardan Tahavi (1/43) ve Zühri ile Ebu Hazım kanalıyla Ebu Davud
rivayet ettiler.
952- İbn Sirin
bildiriyor: Abide'ye: "Guslü gerektiren durumlar nedir?" diye
sorduğumda: "ilişkiye girip boşalmadır" dedi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(s. 60), İbn Avn ile Hişam kanalıyla İbn Sirin'den ve farklı kanallardan
Beyhaki (1/166) rivayet ettiler.
953- Abdürrezzak başka
bir kanalla yukarıdakinin aynısını bildirir.
954- ibnu'I-Müseyyeb
bildiriyor: Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı karısıyla
ilişkiye giren, ancak boşalmadan üzerinden kalkan kişinin gusledip etmemesi
konusunda ihtilafa düşmüşlerdi. Bize bildirilene göre Ebü Müsa elEş'ari, Hz.
Aişe'nin yanına geldi ve: "Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ashabının bir konuda ihtilafa düşmeleri çok ağırıma gidiyor, ancak konuyu sana
açmayı da uygun bulmuyorum" dedi. Hz. Aişe ona birkaç defa: "Nedir?"
diye sorunca, Ebu Musa: "Eşiyle ilişkiye giren, ancak boşalmadan kalkan
kişinin durumu" dedi. Hz. Aişe: "Erkeğin sünnet yeri kadının sünnet
yerini aştığı zaman gusül gerekir" karşılığını verince, Ebu Musa:
"Bir daha bu konuyu senden başka kimseye sormam" dedi.
Tahric: Malik, Muvatti!
(1/67), Yahya b. Said kanalıyla, Tahavi (1/33), Ali b. Zeyd kanalıyla
İbnu'I-Müseyyeb' den ve aynısını Müslim (1/156), Ebu Burde kanalıyla Ebu Musa'
dan rivayet ettiler.
955- Ma'mer (b. Raşid)
bildiriyor: işiten birinin bana bildirdiğine göre Ebu cafer şöyle demiştir: Bu
konuda Muhacirler erkeğin sünnet yerinin kadının sünnet yerine değmesi halinde
guslün gerektiğini söylerlerdi. Ensar ise:
"Boşalma olmadan
yıkanmak gerekmez, zira karı ile kocayı (yatakta) kim birbirinden uzak tutabilir?"
derdi. Muhacirler: "Erkeğin sünnet yeri kadının sünnet yerine değerse
gusül gerekir" karşılığını verince Ali b. Ebi Talib'i aralarında hakem
kıldılar. Ali b. Ebi Talib: "Sizce erkeğin organı kadının organına (gayrı
meşru olarak) girip çıksa bu kişiye had (ceza) gerekmiyor mu? Böylesi bir
kişiye had gerekiyor da bir sa' su mu gerekmiyor?" dedi ve bu konuda
Muhacirleri haklı buldu. Bu durum Hz. Aişe'ye ulaşınca: "Bazen biz de öyle
yapar (boşalma olmadan) sonra kalkıp yıkanırdık" dedi.
956- Ma'mer (b. Raşid)
bildiriyor: Hişam b. Urve'nin: "Eşimle ilişkiye girdim. Ancak ağır
davranıp boşalmayınca yıkanmadım" dediğini işittim.
957- Ebu Eyyub
el-Ensarı, Ubey b. Ka'b'dan bildirir: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Birimiz eşiyle ilişkiye girse ancak ağır davranıp boşalmasa ne
gerekir?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ondan karısına değen kısımlar yıkanır sonra da normal abdest alır"
buyurdu."1 Urve der ki: "Ebu Eyyüb de Ubey'den naklen bu şekilde
fetva verirdi."
958- Ebü Eyyüb el-Ensarı
bildiriyor: Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Biriniz eşiyle
ilişkiye girip de ağır davranıp boşalmazsa sadece namaza alır gibi abdest
alsın" buyurduğunu işittim.
959- Ebu Eyyub el-Ensari
bildiriyor: Ubey b. Ka'b, Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bazen eşimizle ilişkiye giriyor, ancak ağır davranıp boşalmıyoruz"
deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yıkanmayı gerektiren
boşalmadır" buyurdu.
960- Raşid bildiriyor:
Zeyd b. Sabit'e: "Ubey b. Ka'b bu şekilde (yıkanmayı gerektiren
boşalmadır) fetva veriyor" dediğimde: "Ubey ölmeden önce bu
görüşünden vazgeçti" karşılığını verdi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/61), Ebu Halid el-Ahmer'den, Tahavi (1/34), Yezid b. Harun ve Malik'den;
Beyhaki (1/166), Malik'ten rivayet ettiler.
961- Muhammed b. Akıl b.
Ebi Talib bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sa'd b.
Ubade'ye: "Suyu (yıkanmayı) gerektiren sudur (boşalmadır)" buyurdu.
962- Ebu Salih ez-Zeyyat
bir adamdan (ravi Amr bu adamın adını verir) naklen bildirir: Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ensar' dan bir adamı çağırınca adam evinden
yanına çıktı. ikisi birlikte Kuba taraflarına gittiklerinde Ensarlı adam ufak
bir gölet gördü ve yıkandı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) neden
yıkandığını sorunca, adam: "Beni çağırdığında karımın üzerindeydim"
dedi.
Bunun üzerine Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Biriniz ağır davranır da
boşalmazsa sadece abdest alması yeterli olur" buyurdu.
963- Ebu Said
el-Hudrı'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Biriniz aceleye getirildiği veya boşalmadığı zaman yıkanmasına gerek
yoktur" buyurmuştur.
Tahric: Ahmed (3/94) ve
Tahavı (1/33) rivayet ettiler.
964- Ubey b. Ka'b'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Suyu
(yıkanmayi) gerektiren sudur (boşalmadır)" buyurmuştur.
Tahric: Ahmed (5/321) ve
farklı kanallardan Darimı (s. 103) ile Tahavı (1/33) rivayet ettiler.
965- Amr b. Dinar
bildiriyor: Rafi' b. Hadic'in eski eşiyle evlenen Şeyban oğullarından bir
adamın bana bildirdiğine göre Rafı' bu kadınla ilişkiye girer, ancak ona:
"Yıkanma" derdi. Kadının da bedeninde yaralar vardı.
966- Amr b. Dinar bildiriyor:
Rafi' b. Hadic'in eski eşiyle evlenen ismail eş-Şeybanı'nin bana bildirdiğine
göre Rafi' bu kadınla ilişkiye girdiği zaman azil yapardı. Zira kadının
bedeninde yaralar bulunuyordu ve ilişki sonrası yıkanmasına sebep olmak
istemezdL" İbn Uyeyne der ki: Osman b. Süleyman'ın Nafi' b. Cübeyr
vasıtasıyla ismail eş-Şeybanı'den bildirdiğine göre Rafi' bu kadına:
"Kendin boşalıp boşalmadığını daha iyi bilirsin. Boşaimışsan yıkan"
derdi.
967- Ata (b. Ebi Rabah)
der ki: İbn Abbas'ın: "Suyu (yıkanmayı) gerektiren sudur
(boşalmadır)" dediğini işittim.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/61), Süleym b. Abdillah kanalıyla İbn Abbas'tan rivayet etti.
968- Zeyd b. Halid
bildiriyor: içlerinde Hz. Ali'nin de bulunduğu ilk Muhacirlerden beş kişiye bu
konuyu sorduğumda beşi de: "Suyu (yıkanmayı) gerektiren sudur
(boşalmadır)" dedi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/60), Zeyd b. Eslem kanalıyla Ata' dan ve mana olarak aynısını Buhari
(1/273), Ebu Seleme kanalıyla Ata' dan rivayet ettiler.
969- Ata (b. Ebi Rabah)
der ki: İbn Abbas'ın: "Suyu (yıkanmayı) gerektiren sudur
(boşalmadır)" dediğini işittim.
970- Amr b. Dinar
bildiriyor: Rafi' b. Hadic'in eski eşiyle evlenen ismail eş-Şeybani'nin bana
bildirdiğine göre Rafi' bu kadınla ilişkiye girdiği zaman azil yapardı. Zira
kadının bedeninde yaralar bulunuyordu ve ilişki sonrası yıkanmasına sebep olmak
istemezdi." İbn Uyeyne der ki: Osman b. Süleyman'ın Nafi' b. Cübeyr
vasıtasıyla ismail eş-Şeybani'den bildirdiğine göre Rafi' bu kadına:
"Kendin boşalıp boşalmadığını daha iyi bilirsin. Boşaimışsan yıkan"
derdi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Kişinin, Karısıyla
Cinsel Organına Dokunmadan Birlikte Olması