musannef Abdurrezzak |
TAHARE |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yolculukta Yanında
Abdest yada Gusül İçin Yetersiz Su Bulunan Kişi
Yolcunun Yanında Su
Bulunması Ancak Susuz Kalmaktan da Korkması
896- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Yolcu olan birinin yanında içeceği kadar su var.
Yoldayken cünup olsa veya namaz vakti gelse, ancak yanındaki suyla abdest
alması durumunda susuz kalmaktan korksa, ne yapmasını uygun görürsün?"
diye sorduğumda: "Yüce Allah böylesi kişiyi özürlü saymıştır ve toprakla
teyemmüm eder" dedi.
Tahric: Aynısını farklı
kanallardan Beyhaki (1/234) ve İbn Ebi Şeybe (s. 71, 72) rivayet ettiler.
897- Hişam b. Hassan'ın
bildirdiğine göre Hasan(-ı BasrI): "Yolcu olan kişi yanındaki suyu
kullanması durumunda susuz kalmaktan korkarsa teyemmüm eder" demiştir.
898- Abdürrezzak, başka
bir kanalla Dahhak ve Katade'den yukarıdakinin aynısını bildirir.
899- İbn Mücahid'in
bildirdiğine göre babası (Mücahid) ve Ata: "Yolcu olan kişi yanındaki suyu
kullanması durumunda susuz kalmaktan korkarsa suyla abdest yerine teyemmüm
eder" demişlerdir.
Cünup Olan Kişinin
Yanında Ancak Abdestine Yetecek Kadar Su Olması
900- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Yolculuğu sırasında cünup olan ancak yanında sadece
namaz için abdestine yetecek kadar su bulunan kişi hakkında ne dersin?"
diye sorduğumda: "O suyla abdest alsın" dedi.
901- Amr b. Ubeyd
bildiriyor: Yolculuğu sırasında cünup olan ancak yanında sadece namaz için
abdestine yetecek kadar su bulunan kişi hakkında Hasan: "Teyemmüm etmez ve
o suyla abdest alır" dedi. Ma'mer der ki: "Benim için hem abdest alıp
hem de teyemmüm etmesi daha iyidir."
Cünup Olan Kişinin
Yanında Ancak Yüzünü, Ellerini ve Tenasül Uzvunu Yıkayacak Kadar Su Olması
902- Amr b. Ubeyd
bildiriyor: Yolculuğu sırasında cünup olan, ancak yanında sadece yüzünü ve
ellerini yıkayacak kadar su bulunan kişi hakkında Hasan(-ı Basri):
"Teyemmüm etmez, yüzünü ve ellerini yıkayıp namazı kılar" dedi.
Ma'mer der ki: Bu konuda başkasının: "Yüzünü o suyla yıkar, bunun yanında
teyemmüm eder" dediğini işittim.
Tahric: İbn Ebi
Şeybe'nin (s. 51) Eş'as kanalıyla bildirdiğine göre Hasan: "Kişi cünup
olur da yanında yıkanacak kadar su bulunmazsa teyemmüm eder" demiştir.
903- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Yolculuğu sırasında cünup olan, ancak yanında
sadece ayakları, elleri ve kollarını yıkayacak kadar su bulunan kişi sadece
yüzü ve ellerini yıkasa olur mu?" diye sorduğumda:
"Hayır! Vallahi
yeterli olmaz. Ayakları, elleri ve kollarını yıkayacak kadar su varsa bunları
da yıkamadan bırakamaz" dedi. Sonra teyemmüm ayetini okudu ve su
bulunmaması durumunda ayette zikredilen durumların tümünde teyemmüm
edilebileceğini söyledi.
904- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Yanımda az su bulunması halinde abdest niyetine
uzuvlarımın üzerine bir defa suyla meshetmem mi daha iyidir yoksa teyemmüm edip
toprakla üç defa meshetmem mi?" diye sorduğumda Ata şöyle dedi: "Tabi
ki suyla meshetmek daha iyidir. Böylesi durumlarda kişi suyu toprağa tercih
etmelidir. Su az ve abdeste yetmeyecek kadar olsa dahi kişi suyu toprağa tercih
etmeli ve uzuvlarından yettiği kadarını yıkamalıdır. Suyun az olduğu bir
durumda kişi cünup ise eldeki su sadece cinsel uzvun yıkanmasına yetecek kadar
olsa dahi önce cinsel uzvun yıkanmasından başlamalıdır."
905- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Yolculukta cünup olan kişinin yanında sadece yüzü,
ayakları ve kollarını yıkayacak kadar su olsa suyu bırakıp toprakla teyemmüm
edebilir mi?" diye sorduğumda: "Hayır! Ömrüme yemin olsun ki suyu
bırakıp teyemmüm edemez" dedi. Ona: "Peki yanında sadece yüzü ile
tenüsül uzvunu yıkayacak kadar su varsa?" diye sorduğumda: "Bu
durumda yüzü ile uzvunu suyla yıkar. Kalan kısımları da toprakla mesheder"
dedi. Ona: "Peki sadece uzvunu yıkayacak kadar suyu varsa?" diye
sorduğumda da: "Bu durumda uzvunu suyla yıkar, yüzü ile ellerini de
toprakla mesheder" dedi.
Yolculukta Yanında Su
Bulunmayan Kişinin Eşiyle ilişkiye Girmesi
906- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Yolculuk sırasında yanında su bulunmayan kişi
eşiyle ilişkiye girebilir mi?" diye sorduğumda şöyle dedi: "Şayet
suyla arasındaki mesafe dört gün veya daha fazla ise girebilir. Ancak bu mesafe
üç gün veya daha az ise ilişkiye giremez."
907- Amr'ın bildirdiğine
göre Hasan(-ı BasrI) şöyle demiştir: "Böylesi bir durumda olan kişi şayet
aynı gün veya diğer gün suyun yanına ulaşacaksa suya ulaşana kadar eşiyle
ilişkiye giremez. Ancak koyun veya deve sürüsünün başında sulu bölgeden
uzaklarda bulunuyorsa bu durumda ilişkiye girebilir ve teyemmüm eder."
Tahric: Bu konuda İbn
Ebi Şeybe (1/76) Hişam kanalıyla bildirdiğine göre Hasan: "Kişinin
yolculuk sırasında su ile arasında iki veya üç günlük bir mesafe varsa
karısıyla ilişkiye girmesinde bir sakınca olmaz" demiştir.
908- Ma'mer (b. Raşid)
bildiriyor: Yolculuk sırasında yanında su bulunmayan kişinin eşiyle ilişkiye
girmesi konusunda Katade: "Girmesinde bir sakınca yoktur" dedi.
909- Amr b. Dinar
bildiriyor: Bedevilerin Ebu'ş-Şa'sa'ya: "Sürülerimizin başında bazen bir
bazen iki ay boyunca sudan uzak bölgelerde duruyoruz. Yanımızda yıkanmaya su
bulunmaması halinde eşlerimizle ilişkiye girebilir miyizi?" diye
sorduklarını işittim. Ebu'ş-Şa'sa: "Girebilirsiniz" dedi.
Tahric: İbn Ebi
Şeybe'nin (s. 67) İbn Uyeyne kanalıyla Amr'dan bildirdiğine göre Cabir b.
Zeyd'e ailesiyle birlikte sudan uzak bir yerde olan kişinin bu konudaki durumu
somlunca: "Eşiyle ilişkiye girip teyemmüm eder" demiştir.
910- Ma'mer (b.
Raşid)'in bildirdiğine göre Zühri şöyle demiştir: "Kişi yolculukta ise ve
yanında su yoksa, suyu bulana kadar eşine yaklaşmasın. Ancak sulu bölgeden uzak
bir mekanda ise yanında su olmasa dahi eşiyle ilişkiye girmesinde bir sakınca
olmaz."
Kişinin Sulak Bölgeden
Uzak Olması
911- Ebu Hureyre
bildiriyor: Bedevinin biri Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi
ve: "Ya Resulallah! Bazen çölde dört veya beş ay boyunca kalabiliyoruz.
Aramızda lohusa, hayız veya cünup olanlar çıkıyor. Bu durumda ne yapmamızı
uygun görürsün?" diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Toprakla teyemmüm edin" buyurdu.
Tahric: Ahmed, Müsned
(2/278) rivayet etti.
912- Ebu Kılabe, Kuşeyr
oğullarından bir adamdan bildirir: Suyun bulunduğu bölgeden bazen çok uzaklarda
uzun bir süre bulunuyor ve cünup olduğumda teyemmüm ediyordum. Ancak bu konuda
içime bir şüphe düştü ve bunu sormak için Ebu Zer'in evine geldim. Evinde
bulamayınca mescide gittim. Ebu Zer'i tanımıyordum, ancak nasıl biri olduğu
bana anlatılmıştı. Mescide geldiğimde namaz kıldığını gördüm. Bana
anlatılanlara dayanarak onu tanıdım ve selam verdim. Ancak namazı bitirene
kadar bana cevap vermedi. Namazı bitirince ona: "Ebu Zer sen misin?"
diye sordum. "Ailem öyle der" karşılığını verdi. Ona: "Seni
gördüğüme sevindiğim kadar başka birine sevinmiş değilim" dediğimde:
"işte beni gördün" karşılığını verdi. Ona: "Sudan uzak bölgelere
gidiyor ve uzun bir zaman kalıyoruz. Cünup olduğumuzda günlerce teyemmüm
ediyoruz. Ancak bu konuda içime bir şüphe düştü ve beni sıkıntıya soktu"
dediğimde şöyle karşılık verdi: "Ebu Zer'i bilir misin? Bir ara Medine'de
kaldım, ancak iklimi bana yaramadı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bana ufak bir koyun sürüsü verilmesini söyledi. Koyunları alıp Medine dışına
çıktım. Çıktığım yerde cünup olduğumda günler boyunca toprakla teyemmüm ettim
ve namazlarımı öyle kıldım. Ancak bu yönde içime bir kurt düştü ve neredeyse
helak olacağımı düşündüm. Bana bir binek hazırlanmasını istedim. Sonra bineğe
binip Medine'ye geldim. Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından
bir grupla Mescid'in gölgeliğinde buldum. Selam verdiğimde başını kaldırdı ve:
"Sübhanallah! Ebu Zer mi?" buyurdu. "Evet! Benim ya Resulallah!
Gittiğim yerde cünup oldum ve günlerce teyemmüm ettim. Ancak bu yönde içime bir
kurt düştü ve neredeyse helak olacağımı düşündüm" dediğimde Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) su istedi. Siyah tenli bir cariye bir kova içinde
su getirdi. Kova dolu olmadığı için suyu çalkalanıyordu. Su geldikten sonra da
bana: "Su bulamadıktan sonra on yıl boyunca olsa dahi temiz toprakla
teyemmüm etmen senin için yeterli olur. Su bulduğun zaman da bedenini
yıkarsın" buyurdu."
Ravi ekledi: "Ebu
Zer'in cünup olması eşiyle ilişkiye girmesinden dolayıydı."
Tahric: "kısa
metinle" Ebu Davud (1/48), Hammad b. Seleme kanalıyla Eyyub'den ve Beyhakı
(1/17); aynısını İbn Ebi Şeybe (s. 105) rivayet etti.
913- Amr b. Bücdan
bildiriyor: Ebu Zer cünup olunca Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanına geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona su getirdi. Ebu
Zer kapalı bir yere girip yıkandı. Bitirdikten sonra Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ona şöyle buyurdu: "Su bulamadıktan sonra on yıl boyunca
olsa dahi temiz toprakla teyemmüm. müslümanın abdesti olur. Su bulduğun zaman
da bedenini yikarsın ki böylesi daha hayırlıdır."
Tahric: Ebu Davud
(1/48), Halid b. Abdillah el-Vasiti kanalıyla el-Hazza'dan ve Beyhakı (1/212),
Sevri kanalıyla Eyyub ile el-Hazza'dan rivayet ettiler.
914- Ammar b. Yasir
bildiriyor: Deve sürüsünün başındayken cünup oldum. Su da olmayınca hayvanın
toprakta debelenmesi gibi toprağın içinde yuvarlandım. Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) gelip bunu anlattığımda:
"Yuvarlanmak yerine
teyemmüm etmen yeterli olurdu" buyurdu.
Ma'mer bunu rivayet
ederken: "Vallahi onun adına asla yalan söylemiş değilim" demiştir.
Tahric: İbn Ebi Şeybe'yi
kaynak göstermiştir. Beyhakı (1/216), "Abdürrezzak-Ebu İshak"
kanalıyla, Humeydı (1/79), İbn Uyeyne kanalıyla Ammar'dan ve Nesai (1/28), Ebu'l-Ahvas
kanalıyla Ebu İshak'tan rivayet etti.
915- Abdurrahman b. tN
Ebza bildiriyor: Çöl ahalisinden bir adam Ömer b. el-Hattab'a geldi ve:
"Ey müminlerin emiri! Bazen bir veya iki ay boyunca çölde su bulamadığımız
zamanlar oluyor" dedi. Ömer: "Ben olsam su bulana kadar namaz
kılmazdım" karşılığını verdi. Ammar b. Yasir, Ömer'e: "Filan yerde
seninle beraber develeri yaymaya Çıktığımızda cünup olduğumu hatırlıyorsun
değil mi?" diye sorunca, Ömer: "Evet!" karşılığını verdi. Ammar:
"0 zaman toprağın üzerinde yuvarlanmıştım. Bunu Peygamberimize (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) sözettiğinde gülmüştü. 'Toprakla teyemmüm etmen, senin için
yeterli olurdu" buyurmuş ve göstermek için de elini yere vurmuş, vurduktan
sonra tozunu gidermek için üzerine üflemiş sonra da yüzünü, dirseklerine kadar
da ellerini meshetmişti" deyince, Ömer:
"Ey Ammar!
Allah'tan kork!" karşılığını verdi. Ammar: "Ey müminlerin emiri!
Şayet üzerimde bir hakkın varsa sen istemesen de ben onu dile getirmekten
çekinmem!" deyince, Ömer: "Vallahi kastım o değil! Dilediğin konuda
istediğini söyleyebilirsin" karşılığını verdi.
Tahric: Ahmed (4/319),
İbn Mehdi kanalıyla Süfyan' dan rivayet ettiler.
916- Ata bildiriyor: Bir
adamın bana bildirdiğine göre Ebu Zer eşiyle ilişkiye girdi, ancak yanında da
yıkanmaya su yoktu. Bunun üzerine toprakla yüzü ile ellerini meshedip teyemmüm
etti. Ancak bu konuda içine şüphe düşünce aralarında üç günlük bir mesafe
bulunan Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi. Geldiğinde
Müslümanlar sabah namazını kılmışlardı. Peygamberimizi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sorunca helaya çıktığını söylediler. Ebu Zer de peşinden gitti. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkasına bakınca Ebu Zer'i gördü. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ellerini yere koyduktan sonra kaldırıp
silkeledi. Sonra yüzü ile ellerini meshetti. ı Daha sonra böylesi durumlarda
nasıl yapması gerektiğini bildirmek amacıyla bu yaptığını Ebu Zer'e de
anlattı.
Tahric: Ebu Davud
(332-3) ve Hakim (1/177) rivayet ettiler. 3 Maide Sur. 6
917- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a: " ... veya kadınlara yaklaşmışsanız ... ''3
buyruğunda dile getirilen yaklaşmadan kas ıt cinsel ilişki midir?" diye
sorduğumda: "Evet!" dedi. Ona: "Yolculuk sırasında cünup olan ve
su bulamayan kişinin abdesti nasıl olacak?" diye sorduğumda da şöyle dedi:
"Abdesti olmayan kişi su bulamadığı zaman nasıl abdest alırsa o da aynı
şekilde alır ve bu konuda aralarında fark yoktur. Her ikisi de toprakla
yüzlerine ve ellerine meshetmek suretiyle teyemmüm ederler."
918- Amr'ın bildirdiğine
göre Hasan(-ı BasrI): "Kişi deve veya koyun sürüsünün başında sulu
bölgeden uzun bir süre uzak kalıyorsa eşiyle ilişkiye girip teyemmüm etmesinde
bir sakınca olmaz" demiştir. Ma'mer der ki: Zühri'nin de aynı şeyi söylediğini
işittim."
919- Ebu'l-Avvam
bildiriyor: İbn Ömer'in yanında oturmuşken adamın biri geldi ve ona: "Deve
sürüsünün başında sulu bölgeden uzak bir yerde duruyorum. Su bulamadığım
zamanlarda eşimle ilişkiye girebilir miyim?" diye sordu. İbn Ömer: "Ben
olsam böyle bir şeyi yapmazdım. Ancak yaparsan da Allah'tan kork ve suyu
bulduğun zaman yıkan" dedi.
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(so 76), Ebu Halid el-Ahmar kanalıyla İbn Aclan'dan ve ed-Dıllabi (2/47)
rivayet ettiler.
920- Mücahid bildiriyor:
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ömer b. elHattab ile Ensar'dan bir
adamı Müslümanları korumak üzere nöbetçi olarak görevlendirdi. Seher vaktinin
serinliğini yiyince de cünup oldular. Bu durum karşısında Ömer toprağın içinde
yuvarlanırken diğer adam temiz toprakla teyemmüm etti ve bu şekilde namazı
kıldılar. Daha sonra olayı Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
anlattıklarında: ''Ensarlı olan doğrusunu yapmış" buyurdu.
Tahric: Başka bir kanal
ve metinle Ammar'dan Buhari (1/375), Müslim (368), Ebü Davud (322) ve Nesai
(1/165) rivayet ettiler.
921- Amr b. Dinar
bildiriyor: Bedevilerin Ebu'ş-Şa'sa'ya: "Sürülerimizin başında bazen bir,
bazen iki ay boyunca sudan uzak bölgelerde duruyoruz. Yanımızda yıkanmaya su
olmaması halinde eşlerimizle ilişkiye girebilir miyiz?" diye sorduklarını
işittim. Ebu'ş-Şa'sa: "Girebilirsiniz" dedi. Ebu'şŞa'sa böylesi bir
şeyde bir sakınca görmezdi.
922- Ebü Ubeyde'nin
bildirdiğine göre İbn Mes'üd: "Cünup olup da su bulamadığımda bir ay sürse
dahi namaz kılmam" demiştir. Süfyan der ki: "Böylesi bir görüşle amel
edilmez.''
Tahric: Taberani rivayet
etti. Heysemı, Mecma'da (1/620) der ki: "Ebu Ubeyde, (babası) İbn
Mes'ud'dan bir şey işitmiş değildir." Aynısını İbn Ebi Şeybe (1/105),
en-Nehai kanalıyla İbn Mes'ud'dan rivayet etti.
923- Dahhak bildiriyor:
"ibn Mes'üd su bulup yıkanana kadar namaz kılmama yönündeki görüşünü
sonradan bırakmıştır. ''
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(11105), İbn Uyeyne kanalıyla Ebu Sinan' dan rivayet etti.
924- Haris'in bildirdiğine
göre Hz. Ali şöyle demiştir: "Cünup olduğun zaman elinden geldiği
kadarıyla su bulmaya çalış. Tüm çabalarına rağmen su bulamazsan teyemmüm edip
namazını kıl. Daha sonra su bulduğun zaman da yıkan."
Tahric: İbn Ebi Şeybe
(1/107), değişik bir lafızla Darakutni (1/68), Şerik kanalıyla Ebu İshak'dan ve
Darakutni kanalıyla Beyhaki rivayet ettiler.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Hayızlığı Bitip de
Su Bulamayan Kadın Eşiyle ilişkiye Girebilir mi?