musannef

Abdurrezzak

TAHARE

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Tenasül Uzvuna Dokunmakla Abdest Alma

 

410- Amr b. Şuayb, Büsra binti Safvan b. Muharres'ten bildirir: "Ya Resülallah! Bazen birimiz namaz için abdest aldıktan sonra elini gömleğinin içine daldırıp cinsel dokunabiliyor. Bu durumda yeniden abdest alması gerekiyor mu?" diye sorduğumda, Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet! Cinsel dokunması halinde abdestini de (o abdestle namaz kılmışsa) namazını da tekrar eder" buyurdu.''

Amr der ki: "Abdullah b. Amr da orada oturmuş bu hadisi bize aktaranı dinliyordu ve duydukları onu hiç etkilemedi. "

 

 

 

411- Zühri anlatıyor: Urve b. ez-Zübeyr ile Mervan, cinsel organa dokunmanın abdesti gerektirip gerektirmediği konusunu tartıştılar. Mervan:

"Büsra binti Safvan'ın bana bildirdiğine göre kendisi Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cinsel organa dokunmaktan dolayı abdest almayı emrettiğini işitmiştir" dedi; ancak Urve bu duyduğundan pek ikna olmadı. Bunun üzerine Mervan konuyu sormak üzere Büsra'nın yanına bir muhafızını gönderdi. Muhafız döndüğünde Büsra'nın: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cinsel organa dokunmaktan dolayı abdest almayı emrettiğini işittim" dediğini haber verdi. Ma'mer der ki: "Hişam b. Urve, babasından naklen bana aynısını bildirdi."

 

 

 

412- Zeyd b. Halid el-Cüheni'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Tenasül uzvuna dokunan kişi abdest alsın" buyurmuştur. 

 

Tahric: Tahavi (1/43, 44), "Leys-Büsra" kanalıyla rivayet etti.

 

 

 

413- Yahya b. Ebi Kesır bildiriyor: Bir defasında Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kıldıktan sonra bir daha onu kıldı. Kendisine: "Ama zaten onu kılmıştın" denilince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kılmıştım. ama kılmadan tenasül uzvuma dokunmuş ve abdest almayı unutmuştum" buyurdu.

 

 

 

414- Mücahid, Sa'd b. Ebi Vakkas'ın oğullarından birinden bildirir: Sa'd b. Ebi vakkas, Kur'an okur, ben de mushafı tutup onu takip eder, dinlerdim. Bir ara onu takip ederken tenasül uzvum kaşınınca kaşımaya başladım. Sa'd benim elimi orada görünce: "Ona dokundun mu?" diye sordu. Ben: "Evet" karşılığını verince, bana: "Kalkıp abdest al" dedi.

 

Tahric: Tahavi (1!46), Hakim kanalıyla Mus'ab b. Sa'd'dan rivayet etti.

 

 

 

415- Mus'ab b. Sa'd b. Ebi vakkas bildiriyor: Babam Kur'an okur, ben de mushafı tutup onu takip eder, dinlerdim. Bir ara onu takip ederken tenasül uzvum kaşınınca elimi oraya sokup kaşımaya başladım, ancak o arada tenasül uzvuma dokundum. Bunu babama aktardığımda: "Kalkıp abdest al" dedi. Ben de kalkıp abdest aldım.

 

Tahric: Tahavi, Hakem kanalıyla Mus'ab b. Sa'd'dan ve İbn Ebi Şeybe (s. 109), Zübeyr b. Adiy kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

416- Abdullah b. Ebi Müleyke güvenilir kişilerden naklen bildirir: "Ömer b. el-Hattab cemaate namaz kıldırırken bir ara eli kaydı ve tenasül uzvuna dokundu. Bunun üzerine cemaate yerinizde kalın diye işaret etti. Sonra gidip abdest aldı ve dönüp namazını tamamladı." Abdullah der ki: Bana bunu aktaran kişiye: "Sanırım Ömer tenasül uzvuna dokununca mezinin aktığını görmüştür değil mi?" dediğimde, adam: "Bilmiyorum" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Beyhaki (1/131) rivayet etti.

 

 

 

417- Salim bildiriyor: Bir yolculuk sırasında İbn Ömer bize ikindi namazını kıldırdıktan sonra yola düştü, (Zühri der ki: Sanırım Salim, İbn Ömer'in altı mil yol aldığını söyledi.) Daha sonra bir yerde konaklayıp abdest aldı ve ikindi namazını tekrar kıldı. Ona: "ikindi namazını kılmamış mıydın?" diye sorduğumda, İbn Ömer: "Evet kılmıştım. Ancak tenasül uzvuma dokunduktan sonra yeniden abdest almadan namazı kılmıştım. Onun için namazı tekrar kıldım" dedi. 

 

Tahric: Tahavi (1/46), değişik kanallardan ve Beyhaki (1/131), "Malik-Salim" kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

418- Salim bildiriyor: "Mekke yolunda İbn Ömer ikindi namazını kıldırdıktan sonra yola koyulup bir süre gittik. Sonra İbn Ömer devesini çöktürdü ve abdest alıp ikindi namazını tek başına kıldı. Ona: "ikindi namazını bize kıldırmıştın, unuttun mu yoksa?" dediğimde, İbn Ömer: "Unutmadım! Ama namaza başlamadan tenasül uzvuma dokunmuştum. Bunu hatırlayınca yeniden abdest alıp namazı iade ettim" karşılığını verdi." İbn Cüreyc der ki: "Hasan b. Müslim'in bana bildirdiğine göre Salim kendisine İbn Şihab'ın bu hadisinin benzerini aktarmış, ancak hangi namaz olduğunu zikretmemiştir."

 

 

 

419- Salim bildiriyor: Babam (ibn Ömer) yıkandıktan sonra abdest de alırdı. Kendisine: "Yıkanmak senin için yeterli olmuyor mu?" diye sorduğumda, babam: "Yeterli olur. Ancak yıkandıktan sonra tenasül uzvumdan bir şeylerin çıktığını düşünüyor ve ona dokunuyorum. Bundan dolayı da abdest alıyorum" derdi.

 

Tahric: Beyhaki (1/131).

 

 

 

420- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Yıkanırken tenasül uzvuna dokunursan ne yaparsın?" diye sorduğumda: "Yeniden abdest alırım" dedi.

 

 

 

421- İbn Ömer der ki: "Tenasül uzvuna dokunan kişi abdest alsın. ''

 

Tahric: Beyhaki (1/131), Malik kanalıyla Nafi'den ve başka bir lafızla rivayet etti.

 

 

 

422- İbn Cüreyc bildirir: Ata: "Tenasül uzvuna dokunan kişi abdest alsın" dedi. Ama Ata bunu İbn Ömer'e dayanarak söylemiştir. Kays ona: "Ey Ebü Muhammed! Namazda iken tenasül uzvuna dokunsan yeniden abdest almak için namazı keser miydin?" diye sorunca, Ata: "Evet! Vallahi böylesi bir durumda abdest almak için namazımı keserdim" dedi.

 

 

 

423- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Giysinin üzerinden tenasül uzvuma dokunursam abdest gerekir mi?" diye sorduğumda, Ata: "Arada bir şeyolmadan ve elle dokunmadıktan sonra abdest gerekmez" karşılığını verdi. "Bacağımız veya uyluğumuz ona değse abdest gerekir mi?" diye sorduğumda: "Elle dokunmadıktan sonra abdest gerekmez" dedi. Ona:

"Aradaki fark ne ki?" diye sorduğumda, Ata: "Bacak ile uyluk ayağın bir parçasıdır ve ona ayak dokunmuş gibi olur. Ancak ayakla dokunmak kişiye elle dokunmanın verdiği hissi vermez" dedi.

 

 

 

424- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Tenasül uzvumun baş tarafına değil de diğer yerlerine dokunsam abdest gerekir mi?" diye sorduğumda: "Üst tarafı olsun başka her hangi bir yeri olsun dokunduğun zaman abdest al" dedi.

 

 

 

425- Ebu Umame bildiriyor: Adamın biri Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Namaz kılarken tenasül uzvuma dokundum" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir sakıncası yoktur, zira o da bedeninden bir parçadır" buyurdu. 

 

Tahric: başka bir lafızla İbn Ebi Şeybe ve İbn Mace rivayet ettiler.

 

 

 

426- Kays b. Talk, babasından bildirir: "Ya Resulallah! Kişi abdest alınca elini hareket ettirirken tenasül uzvuna dokunsa yeniden abdest alması gerekir mi? Ben ellerimi hareket ettirirken elimi tenasül uzvuma değse abdest almam gerekir mi?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Tenasüt uzvun senden bir parçadır" buyurdu.

 

 

 

427- Hasan(-ı BasrI) bildiriyor: Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir topluluk bir araya geldi. içlerinden biri: "Tenasül uzvuma dokunmam ile kulağıma veya uyluğuma veya dizime dokunmam arasında bir fark görmem" dedi.

 

2 Değişik kanallardan İbn Ebi Şeybe (s. 110) ve Tahavi rivayet ettiler.

 

 

 

428- Haris'in bildirdiğine göre Hz. Ali: "Kasıtlı olmadıktan sonra tenasül uzvuma dokunmam ile kulağıma dokunmam arasında bir fark görmem" demiştir.

 

 

 

429- Bera b. Kays biliriyor: Adamın birinin Huzeyfe'ye namazda iken kişinin tenasül uzvuna dokunması konusunu sorduğunu işittim. Huzeyfe: "Tenasül uzvuma dokunmam ile burnuma dokunmam arasında bir fark görmem" dedi. Abdürrezzak der ki: "Süfyan da aynı görüştedir.''

 

Tahric: Değişik kanallardan Tahavi (1/47) ve Darakutni (s. 55) rivayet ettiler.

 

 

 

430- Erkam b. Şurahbil bildiriyor: Namazda iken üzerimi kaşıdım. Kaşırken elim tenasül uzvuma da dokundu. Bunu Abdullah b. Mes'ud'a zikrettiğimde güldü ve: "(Pis ise) ondan kurtul! Onu kesip atabilecek misin? O da senden bir parçadır" dedi. 

 

Tahric: Başka bir lafızla İbn Ebi Şeybe (1/110), müellifin lafzıyla Taberani, M. el-Kebir'de rivayet etmiş; Heysemi (1/244): "Ravileri güvenilirdir" demiştir. İbn Mes'ud'un sözünü ise Tahavi (1/47) rivayet etti.

 

 

 

431- Said b. Cübeyr'in bildirdiğine göre İbn Mes'ud: "Tenasül uzvuma dokunmam ile kulak memelerime dokunmam arasında bir fark görmem" demiştir.

 

Tahric: Heysemı, Mecma'de Taberani'ye dayandınlarak bunu zikretmiş ve: "Said b.

Cübeyr, İbn Mes'ud'dan bir şey işitmiş değildir" demiştir.

 

 

 

432- İbn Cüreyc der ki: Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Kolumla tenasül uzvuma dokunmam halinde abdest almam gerekir mi?" diye sorduğumda: "Evet!" dedi.

 

 

 

433- Hasan'ın bildirdiğine göre imran b. el-Husayn: "Tenasül uzvuma dokunmam ile uyluğuma dokunmam arasında bir fark görmem" demiştir.

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe (s. 110), Humeyd kanalıyla Hasan'dan, değişik metinlerden de mana olarak aynısını Tahavı (1/47) rivayet ettiler.

 

 

 

434- Kays b. Ebi Hazım bildiriyor: Adamın biri Sa'd b. Ebi Vakkas'a tenasül uzvuna dokunmaktan dolayı abdest gerekip gerekmediğini sorunca, Sa'd: "Şayet o parçanı pis görüyorsan kesip at!" dedi.

 

Tahric: Tahavi (1/47), "Zaide-İsmail" kanalıyla ve İbn Ebi Şeybe (s. 110), Veki kanalıyla rivayet ettiler.

 

 

 

435- Kesır'in, Medine ahalisinden naklen bildirdiğine göre İbn Abbas, İbn Ömer'e şöyle demiştir: "Tenasül uzvu hakkında söylediklerinin gerçek olduğunu bilsem onu kesip atardım. Oysa ben tenasül uzvuma dokunmam ile burnuma dokunmam arasında bir fark görmem.''

 

Tahric: Değişik kanallardan son kısmını Tahavi (1/47) ve İbn Ebi Şeybe (s. 110), Said b.

Cübeyr kanalıyla İbn Abbas'tan rivayet ettiler.

 

 

 

436- Kays b. es-Seken bildiriyor: Hz. Ali, Abdullah b. Mes'ud, Huzeyfe b. el-Yeman ve Ebü Hureyre tenasül uzvuna dokunmanın abdest almayı gerektirmediğini düşünür ve: "Dokunmakta bir sakınca yoktur" derlerdi.

 

Tahric: Sadece İbn Mes'ud'un sözünü İbn Fudayl kanalıyla A'meş'ten İbn Ebi Şeybe ve "Ebu Avane-A'meş" kanalıyla da Tahavi (s. 47) rivayet ettiler.

 

 

 

437- Abdurrahman b. Harmele'nin bildirdiğine göre Said b. elMüseyyeb: "Tenasül uzvuna dokunan kişinin abdest alması gerekmez" demiştir.

 

Tahric: Tahavi (1/47), Katade kanalıyla İbnu'l-Müseyyeb' den rivayet etti.

 

 

 

438- Ma'mer (b. Raşid) der ki: "Hasan(-ı BasrI) ile Katade tenasül uzvuna dokunmanın abdest almayı gerektirmediğini düşünürdü."

 

Tahric: Tahavi (1/47), Katade kanalıyla Hasan'dan rivayet etti

 

 

 

439- Sevrl bildiriyor: Valilerden biri beni ve İbn Cüreyc'i yanına çağırdı ve tenasül uzvuna dokunmanın abdesti gerektirip gerektirmediğini sordu. İbn Cüreyc: "Dokunması halinde abdest alır" derken, ben: "Abdest alması gerekmez" dedim. Bu konuda ihtilafa düşünce İbn Cüreyc'e: "Kişi eliyle meniye dokunsa ne yapması gerekir?" diye sordum. İbn Cüreyc: "Elini yıkar" karşılığını verdi. Ona: "Peki hangisi daha pistir? Meni mi yoksa tenasül uzvunun kendisi mi?" diye sorduğumda, İbn Cüreyc: "Tabi ki meni daha pistir" dedi. Ona: "Peki daha pisse neden bunda yıkanıp onda abdest gerekiyor?" diye sorduğumda, İbn Cüreyc: "Bunu diline düşüren şeytandan başkası değil!" dedi.

 

 

 

440- Ma'mer (b. Raşid) der ki: "Hasan(-ı BasrI) ile Katade tenasül uzvuna dokunmanın abdest almayı gerektirmediğini düşünürdü. ''

 

 

 

441- Zühri bildiriyor: Aban b. Osman'ın: "Tenasül uzvuna dokunan kişi abdest alsın" dediğini işittim.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kasıklara ve Husyelere Dokunmak