|
musannef Abdurrezzak |
TAHARE |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Hayvan Derisi
Tabaklanmamış Deri
Hakkında Gelen Rivayetler
181- İbn Cüreyc,
Abdullah b. Ebi Müleyke'den bildirir: Ömer b. elHattab, Ecyad'ta iken büyük abdestini
bozmaya bir yere gitti. Döndükten sonra da abdest için su istedi, ancak su
bulamadılar. Cahiliye döneminde dokuz meşhur fahişeden biri olan Ümmü Mehzul:
"Ey müminlerin emiri! Şurada su var, ancak henüz tabaklanmamış deri bir
kabın içinde" deyince, Ömer, Halid b. Tuhayl'a: "Bu kadın o değil
mi?" diye sordu. Halid: "Evet, o" karşılığını verince, Ömer:
"Suyu getir! Yüce Allah suyu temizleyici kılmıştır" dedi.
182- İbn Cüreyc
bildiriyor: Adamın biri Ata'ya: "Tabaklanmamış deri tulum içinde bulunan
sudan içip abdest alabilir miyim?" deyince, Ata: "Deri temiz
mi?" diye sordu. Adam: "Temiz! Leş olan bir hayvanın derisi
değil" karşılığını verince, Ata: "Ondan içmen veya abdest almanda bir
sakınca yoktur" dedi.
183- Amir eş-Şa’bi der
ki: "Derinin temiz olması onun tabaklanmasıyla olur."
Ölmüş Hayvan Derisinin
Tabaklanması
184- İbn Abbas
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), eşi Meymune'nin azatlısı
olan bir kadının (ölmüş) koyunuyla karşılaşınca: "Onun derisinden faydalansaydınız
ya!" buyurdu. "Ya Resulallah! Ölmüş bir hayvanın derisinden nasıl
faydalanalım?" dediklerince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ölmüş olan hayvanın sadece eti haram kılınmıştır" buyurdu.
Tahric: Buhari,
es-Sadakatu ala mevali Ezvaci'n-Nebi, Muvatta, sayd bölümünde ve Ahmed rivayet
etmişlerdir.
185- Ma'mer (b. Raşid)
bildiriyor: Zühri derinin kullanımı için tabaklanmasının şart olmadığını söyler
ve: "Tabaklansa da tabaklanmasa da hayvanın derisinden istifade
edilir" derdi. 2
Tahric: Ahmed (1/3452)
ve Ebu Davud, libas'ta
186- Ata'nın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ölü
hayvanın derisinin temiz olması için tabaklanması yeterli olur. Sonrasında bu
deriden istifade edilir" buyurmuştur.
187- Ata, İbn Abbas'tan
bildiriyor: Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşlerinden birinin
evde beslediği bir koyunu vardı. Bu koyun ölünce Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Neden onun derisinden faydalanmıyorsunuz?" buyurdu.
Tahric: Ahmed (3461).
188- İbn Abbas
bildiriyor: Meymune'nin bana bildirdiğine göre koyunun biri ölünce Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neden onun derisinden
faydalanmıyorsunuz?" buyurmuştur.
189- İbn Cüreyc bildiriyor:
Ata'dan başkasının bana bildirdiğine göre ise Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) abdest için su istedi, ancak su bulamadılar. Kendisine: "Ölmüş
bir hayvanın derisinde bulunan sudan başkası yok" denilince, Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Deriyi tabakladınız mı?" diye
sordu. "Evet,
tabakladık" dediklerinde de: "O zaman getirin, zira temizdir"
buyurdu.
Tahric: Taberani, M.
el-Evsat'bak: Heysemı Mecmau'z-Zevaid (1/217). Seleme b. el-Muhabbik hadisinden
Ebu Davud (4125) ve Nesai (7/173/174) rivayet ettiler.
190- Abdurrahman b.
Va'le bildiriyor: İbn Abbas'a: "Doğu taraflarına savaşlara Çıktığımızda
deri tulumlar içinde bize su getiriliyor" dediğimde, İbn Abbas şöyle
karşılık verdi: "Bu deriler konusunda sana ne diyeceğimi bilemiyorum,
ancak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Tabaklanmış her deri
temizdir'' buyurduğunu işittim. ''
Tahric: Ahmed (2435),
EbÜ Davud, Tirmizi ve başkaları rivayet etmişlerdir.
191- Hz. Aişe
bildiriyor: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tabaklanması
halinde ölmüş hayvan derilerinden faydalanmamızı söyledi.''
Tahric: Muvatta (3/498)
ve Tirmizi dışında diğer beş hadis imamı rivayet etmişlerdir.
192- Ebu vail
bildiriyor: İbn Ömer'e ölmüş hayvan derisi konusu sorulunca: "Bu deriler
tabaklanmak suretiyle temiz olur" dedi.
193- Hasan( -I BasrI)
bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) su isteyince deri bir
tulum içinde su getirdiler. Bazıları: "Ölü hayvan derisidir" demeye
başladı. Başkaları bu derinin tabaklandığından bahsedince de Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan su içti.
194- Hammad bildiriyor:
ibrahım(-ı Nehai)'e, kişinin devesi, sığırı veya koyunlarından birinin ölmesi
durumunda derisini tabaklamasını sorduğumda: "Tabaklanan bu deriyi dilerse
satar, dilerse de giyer" dedi.
195- Abdürrezzak başka
bir kanalla yukarıdakinin aynısını katade'den bildirir.
196- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Kişi ölmüş koyunun tabaklanmamış derisini satabilir
mi?" diye sorduğumda: "Tabaklanmış olsa dahi parasının yenilmesini
istemem" dedi.
197- Ma'mer (b. Raşid)
bildiriyor: Bizzat işiten birinin bana bildirdiğine göre ölü hayvanın derisi
konusunda Hasan(-ı BasrI): "Tabaklanmak suretiyle temiz olur"
demiştir. Hasan bu konuda yine: "Ölü hayvanın derisinden istifade edilir,
ancak satılmaz" demiştir.
198- Amir eş-Şa’bi der
ki: "Derinin temiz olması tabaklanmasıyla olur.
Ondan sonra onu
giyebilirsin."
199- Kasım b. Muhammed
b. Ebi Bekr bildiriyor: Muhammed b. el-Eş'as, Hz. Aişe'yle konuşarak kendisine
içi hayvan postundan yapılmış bir dış giysi yapmak istedi. Ancak Hz. Aişe:
"Ölü hayvan derisidir ve ölü derisinden yapılmış bir şeyi giymem"
dedi. Muhammed: "Bu giysiyi tabaklanmış deriden yaparız" dedi, ancak
Hz. Aişe ölü derisinden yapılmış bir giysiyi giymek istemedi.
200- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a annesinin karnından ölü olarak çıkarılan kuzuların
derisinden post yapıp giymenin sorulduğunu işittim. Ata: "Bu deri
tabaklanıyor mu?" diye sorunca, soran adam: "Evet!" karşılığını
verdi. Bunun üzerine Ata: "Tabaklanması temiz olması için yeterlidir ve bu
durumda onu giyebilirsiniz" dedi.
201- İbn Cüreyc'in
bildirdiğine göre Ata: "Ölü hayvanların sadece derilerinden faydalanırız. Bu
deriler de tabaklandığı zaman ancak temiz olur" demiştir.
202- Abdullah b. Ukeym
bildiriyor: Cüheyne'de henüz genç bir çocukken Resülullah'tan (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bize gelen mektup okundu.
Mektupta: "Ölü
hayvanın derisi olsun, sinirleri olsun hiçbir şeyinden faydalanmayın"
yazıyordu.
Tahric: Ebu Davud, Hafs
kanalıyla Şu'be' den, Tirmizi de "A'meş- Hakem" kanalıyla rivayet
etmiştir.
203- İbn Cüreyc der ki:
Ata (b. Ebi Rabah)'a: "Bir yolculuk sırasında yanımda derisi tabaklanmamış
bir tulumun içindeki su veya içine fare düşmüş bir sudan başkası olmasa sana
göre bu suyla abdest almak mı daha iyidir yoksa toprakla teyemmüm etmek
mi?" diye sorduğumda, Ata: "Bu suyla abdest almak benim için toprakla
teyemmüm etmekten daha iyidir" karşılığını verdi. "Peki, yolculuk
dışında mukim iken böylesi bir suyla abdest almayız değil mi?" diye
sorduğumda: "Evet, almayız" karşılığını verdi. "Mukim iken
bilmeden böylesi bir suyla abdest alıp farz namazını kılsam, ancak bu namazın
henüz vakti geçmeden kendisiyle abdest aldığım suyun durumunu öğrensem ne
yapayım?" diye sorduğumda: "Yeniden abdest al ve namazını da tekrar
et" karşılığını verdi. "Kıldığım farz namazın vakti geçtikten sonra
suyun durumunu öğrenmem halinde ne yapayım?" diye sorduğumda ise: "O
zaman ne abdesti, ne de namazı tekrar etmezsin" dedi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: