DEVAM: 7. BİD'ATLARDAN
VE MÜCADELEDEN UZAK DURMANIN BEYANI
حَدّثَنا
علي بن
المنذر،
حَدّثَنا
مًحَمَّد بن
فضيل. ح
وحَدّثَنا
حوثرة بن
مًحَمَّد، حَدّثَنا
مًحَمَّد بْن
بشر، قَالا:
حَدّثَنا حجاج
بن دينار،
عَنْ أبي
طالب، عَنْ
أبي أمامة،
قَالَ: - قَالَ
رَسُول اللّه
صلى اللّه
عليه وسلم: ((ما
ضل قوم بعد
هدى كانوا
عليه إلا
أوتوا الجدل))
ثم تلا هذه
الآية {بل
هم قوم خصمون}. ((43/ سورة
الزخرف/ الآية
58)).
Ebu Usame
r.a.'den, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’in şöyle buyurduğu nakledilmiştir; “Hiçbir kavim hidayete
erdikten sonra, batılı hak ve hakkı batıl göstermek suretiyle mücadele ve
çekişmelerde bulunmadıkça dalalete düşmemiştir.” Sonra Resulullah s.a.v. şu ayeti (=Zuhruf
suresinin 58’inci ayeti) okudu; “Ve (senin
kavmin) dediler ki “Bizim ilahlarımız (olan melekler) mi daha hayırlı, yoksa O
(Meryem oğlu İsa) mı?” (Ey Muhammed!) onlar (gerçeği anlamak için değil) sırf
bir mücadele olarak sana bu misali veriyorlar. Doğrusu onlar çok çekişici bir
kavimdir.”
AÇIKLAMA: Ayet-i celile Kureyş hakkındadır. Kureyş'ler vakıa hidayete erdikten
sonra delalete düşenlerden değil, onlar hidayete hiç yanaşmamış olmakla beraber
aralarından hidayet rehberi olan Nebi s.a.v. 'in çıkıp en kat'i delillerle hak
yola da'vet etmesi ile Kureyş için hidayet yolu açılmış olup bu yol'a
girmelerine her hangi bir engel bulunmadığından hidayete ermiş kavimler
durumunda idiler. Buna rağmen batılı savunmadaki ısrarlı inatları
yüzündenellerine geçen hidayet fırsatını kaçırdılar ve dalaletin çukurlarına
yuvarlandılar. Bu bakımdan Kureyş kabilesİ, hidayete erdikten sonra batıl
yolundaki mücadelesi yüzünden dalalete düşen kavimlere benzer.