7- FAKİRLERLE BERABER
OTURMAK BABI
حدّثنا
عَبْدُ اللهِ
بْنُ سَعِيدٍ
الْكِنْدِيُّ.
حدّثنا
إِسْمَاعِيلُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
التَّيْمِيُّ،
أَبُو
يَحْيَى
حدّثنا إِبْرَاهِيمُ،
أَبُو
إِسْحَاقَ
الْمَخْزُوِميُّن
عَنِ
الْمَقْبَرِيِّ،
عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ؛
قَالَ: كَانَ
جَعْفَرُ
بْنُ أَبِي
طَالِبٍ
يُحِبُّ
الْمَسَاكِينَ
وَيجْلِسُ
إِلَيْهِمْ
وَيُحَدِّثُهُمْ
وَيَحَدِّثُونَهُ.
وَكَانَ
رَسُولُ
اللهِ صلى الله
عليه وسلم
يَكْنِيِهِ:
أَبَا
الْمَسَاكِينِ.
Ebu Hureyre
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ca'fer bin Ebî Talib (r.a.), fakirleri (çok) sever,
onların yanında oturur, onlarla konuşur (sohbet eder) ve onlar da onunla
konuşur (sohbet eder) di. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de ona
Ebü'l-Mesâkin (yâni fakirlerin babası) ismini verirdi.
AÇIKLAMA: Tirmizi bu hadisi Ca'fer b. Ebi Talib (r.a.)'ın
fazileti bölümünde rivayet etmiştir. Bu hadis, büyük adamların ve eşraftan
olanların fakirleri, düşkünleri sevmesinin, alçak gönüllülük ederek
ilgilenmesinin bir fazilet ve övgüye layık bir meziyet olduğuna delalet eder.