DEVAM: 56- AYAKLARI
YIKAMAK HAKKINDA GELEN (HADİSLER)
حَدَّثنَا
أَبُو بَكْرِ
بْن أَبِي
شَيْبَةَ.
حَدَّثَنَا
ابْن علية،
عَنْ روح بْن
القاسم، عَنْ
عَبْد اللَّه
بْن مُحَمَّد
بْن عقيل،
عَنْ الربيع؛
قالت: أتأَني
ابْن عَبَاس
فسألني عَنْ
هَذَا الحديث.
تعني حديثها
الذي ذكرت - أَن
رَسُول
اللَّه صَلى
اللَّه عَلَيْهِ
وَسَلَمْ
توضأ وغسل
رجليه.
فَقَالَ ابْن
عَبَاس: أَن
النَّاس أبوا
إِلاَّ الغسل.
ولا أجد فِيْ
كتاب اللَّه
إِلاَّ
الَمْسح.
فِيْ
الْزَوَائِدِ:
إِسْنَادُّهُ
حسن.
Er-Rübeyyi
(bint-i Muavviz) (Radiyallahu anha)'den şöyle söylemiştir: İbn-i Abbas (r.a.),
bana gelerek şu hadisi (mi) sordu: Er-Rubeyyi, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) abdest alırken ayaklarını (üçer defa) yıkadığını anlatan (390 nolui
hadisini kasteder. (Hadis ibn-i Abbas'a anlatıldıktan) sonra İbn-i Abbas:
Gerçekten herkes
(ayakları) yıkamaktan başka bir şeye ( meshetmeye) rıza göstermez. Hal böyle
iken. ben Kitabullahla yalnız (ayakları) meshetmeyi buluyorum, dedi."
Not: Zevaid'de
Hadis'in isnadı hasendir, denilmiştir.
AÇIKLAMA :
Sindi, diyor
ki: İbn-i Abbas r.a., Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in ayaklarını yıkadığını
Er-Rubeyyi r.anha'dan işitince, vardığı neticeyi belirtmek maksadı ile bu sözü
söylemiş olabilir. Yani Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
ayaklarını yıkadığı sabit olduğu için insanlar (sahabiler) yıkamak hükmünde
ittifak etmişlerdir. Eğer bundan olmazsa Kur'an-ı Kerim'in zahirine göre
meshetme hükmü vardır, demek istemiş olur. İbn-i Abbss'ın "insanlar'' sözü
ile sahabiler kastedilmiştir. Çünkü o zaman orada sahabilerden başka kimse
yoktu. Sahabilerin icmaı, ittifakla hüccettir (delildir). Şu halde sünnet ve
ümmetin icmaı ile yıkamak hükmü sabittir. Dolayısıyla hak ve doğru olanı da
budur. Kur'an ayetini buna göre yorumlamak gerekir.
İbn-i Abbas'ın
" ... Kitabullah'ta yalnız meshetmeyi buluyorum.'' demesinin sebebi;
ayetteki 'Ercul' kelimesinin 'Ruus' kelimesinin yanında olması ve ikisinin
mecrur okunması halinde zahiren ayaklar baş hükmüne tabi görülür. Çünkü cerr-i
civari durumu arap dilinde nadiren bulunur. Ercul, kelimesinin mensub
okunmasına ait kıraat şeklini İbn-i Abbas duymamış ve bunun için bu sözü
söylemiş olması da muhtemeldir.
456 nolu
hadisin açıklaması bahsinde bazı malumatı naklettiğim EI-Menhel yazarı aynı
babta El-Hafız İbn-i Hacer'den naklen şöyle der:
"El-Hafız
İbn-i Hacer'in EI-Fetih'te: Ayakları yıkamaya muhalif herhangi bir hüküm hiç
bir sahabi'den sabit olmamıştır. Yalnız Ali, İbn-i Abbas ve Enes r.a.'den
meshetme hükmü duyulmuş ise de bunların da meshetme hükmünden rucu ederek
(vazgeçerek) yıkamanın gereğini söyledikleri sabittir. Abdurrahman bin Ebi
Leyla; "Resulullah (s.a.v.)'in Ashabı, ayakları yıkama hükmünde icma'
etmiştir, diye Said bin Mansur'dan rivayet vardır, der. Tahavi ve İbn-i Hazm
ise meshin mensuh olduğunu iddia etmişlerdir."
Miftahu'l-Hace
yazarı ise İbn-i Abbas'ın Er-Rubeyyi'e cevap olarak söylediği söz ile ilgili
olarak şöyle der; "İbn-i Abbas,
sahabilerin cumhuruna muhalif bir hüküm beyan etmek istemiştir. Bu, şaz bir
mezhebtir. İbn-i Abbas tek kalmıştır. EI-Hafız İbn-i Hacer, Fethu'l-Bari'de
İbn-i Abbas'ın bundan rücu ettiği sabittir, demiştir.»
Buhari ve
Müslim de Ayakları Yıkama başlığı altında açılan bab ta ayakları yıkamanın gerekliliğini
ve meshin kifayet etmediğini ispatlayan sahih hadisleri nakletmişlerdir.