DEVAM: 7. BİD'ATLARDAN
VE MÜCADELEDEN UZAK DURMANIN BEYANI
حَدّثَنا
مًحَمَّد بن
عبيد بن ميمون
المدني، أبو
عبيد،
حَدّثَنا
أبي، عَنْ
مًحَمَّد بن جعفر
ابْن أبي
كثير، عَنْ
موسى بن عقبة،
عَنْ أبي
إسحاق، عَنْ
أبي الأحوص،
عَنْ عَبْدُ
اللّه بن مسعود؛
أن رَسُول
اللّه صلى
اللّه عليه
وسلم قَالَ:
-
((إنما هما
اثنتان.
الكلام الهدى.
فاحسن الكلام
كلام اللّه.
وأحسن
الهَدْيِ
هَدْيُ مًحَمَّد.
ألا وإيَاكُم
ومحَدّثَات
الأمور. فان
شر الأمور
محَدّثَاتها.
وكل محَدّثَة
بدعة. وكل
بدعة ضلالة.
ألا لا يطولن
عليكم الأمد
فتقسو قلوبكم.
ألا إن ما هو
آت قريب وإنما
البعيد ما ليس
بآت. ألا إن
الشقي مِن شقي
في بطن أمه.
والسَعِيد
مِن وعظ
بغيره. ألا إن
قتال المؤمِن
كفر وسبابه
فسوق. ولا يحل
لمسلم أن يهجر
أخاه فوق
ثلاث. ألا
وإيَاكُم
والكذب. فان
الكذب لا يصلح
بالجد ولا
بالهزل. ولا
يعد الرجل
صبيه ثم لا
يفي له. فان
الكذب يهدي
إلى الفجور.
وإن الفجور
يهدي إلى
النَّار. وإن
الصدق يهدي
إلى البر. وإن
البر يهدي إلى
الجنة. وإنه
يقَالَ
للصادق: صدق
وبر. ويقَالَ
للكاذب: كذب
وفجر. ألا وإن
العبد يكذب
حتى يُكتب عند
اللّه
كذاباً)).
Abudullah İbni
Mes'ud r.a.'den, Resulullah s.a.v.’in şöyle buyurduğu mervidir; -Kitap ve
sünnetten başka uyulması gerekli üç’üncü bir şey yoktur. Sözlerin en güzeli
Allah Teala’nın kelamı ve yolların en güzeli Muhammed s.a.v.’in yolu,
siretidir.
Dikkat!
(sonradan) dinde ihdas edilmek istenen şeylerden sakının. Çünkü şer işlerden
biriside ihdas edilen şeylerdir. (Dinde) icad edilen her şey bid'attır.
Bid'atlar dalalettir.
Dikkat! emel ve
arzularınız uzayıp size ecelinizi unutturmasın. Aksi takdirde kalpleriniz
katılaşır.
Dikkat! Gerçekten
gelici olan (ölüm ve ondan sonraki diriliş ve ahiret ahvali gibi) şey(ler)
yakındır. Hakikaten gelmiyecek- olmayacak olan şey, uzak sayılır.
Dikkat! Şakavetli
(bedbaht), ancak o kimsedir ki annesinin karnında iken şaki olur, mes'ud adam
da ancak o kimsedir ki başkasından ibret alır.
Dikkat! Mu'minle
döğüşmek küfür ehlinin ve ona sövmek fasıkların işidir. Müslüman için üç günden
fazla süre ile (din) kardeşini bırakması (ona küs durması) helal değildir.
Dikkat!
Yalancılıktan şiddetle kaçının. Çünkü ne ciddi ne de şaka yollu yalancılık
mübah değil, müslümanın şanına yakışmaz. Sakın kimse, yerine getirmiyeceği bir
şeyi (küçük yaştaki) çocuğuna (bile) vaad etmesin. Çünkü yalancılık gerçekten
fücura (şerre) sürükler. Şer de cehenneme götürür. Doğrulukta muhakkak (insanı)
birr’e yöneltir. Birr de cennete götürür. Doğru adam için “O doğrudur doğru
söyledi birr’i (islamın hayır saydığı şeyleri) işledi” denir. Yalancı kişi için
de “O, yalan söyledi şer işledi” denir.
Dikkat! Kul
gerçekten yalan söyleye söyleye bu hali kendisine şiar edinir. Nihayet
yalancılığı itiyad haline getiren bu idmanlı yalancı, Allah Teala’nın divanında
<Kezzab> olarak yazılır.”
AÇIKLAMA: Hadisin baş kısmı bid'attan kaçınmayı emretmektedir. 45 nolu hadisin
izahında bid'at ile ilgili gerekli bilgi verildi. Hadiste daha sonra bitip
tükenmek bilmeyen ihtiraslann ve bunun sebep olduğu katı yürekliliğin önüne set
çekilmesi için ölümün ve ahiret ahvalinin hatırlanması ve uzak tutulmaması
istenmekte ve ebedi saadet ve şakavetin ana rahminde iken belirlendiğine
dikkati çekerek bunu tefekkür etmek halinde katı yüreklilik ve aşırı ihtiras
şöyle dursun, derin teessür duymanın ve akıbetten endişeli olmanın
gerekliliğine işaret buyuruluyor. Daha sonra mu'min ile döğüşmenin ancak
kafirlerden beklendiği ve ona sövmenin de fasıkların karı olduğu belirtiliyor.
Mu'minle döğüşenin kafir ve sövenin fasık olduğu kasdedilmemiştir.
Hadisin müteakip
cümlesi müslümanın 3 güne kadar küs kalmasında cevaz veriyor. Sindi diyor ki:
'Üç günden fazla küs kalma'nın haramlığı yabancılar içindir ve küsmenin dini
bir husustan dolayı olmaması şartına bağlıdır. Ev halkının te'dip ve terbiyesi
için daha fazla küs kalınabilir. Niteim Resülullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) bir ara bir ay müddetIe hanımları ile. konuşmadı. Keza dini bir konudan
dolayı küs kalmak için bu süre esas değildir. Mesela dine aykırı
davranışlarından dolayı terk edilen müslüman, o kötülüğü bırakmadıkça ona küs
kalınabilir. Nitekim Tebuk savaşına özÜrsüz katılmayan 3 sahabi 50 gün süre ile
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in emri ile sahabiler tarafından terk
edildiler. Nihayet tevbeleri Allah Teala tarafından kabul edilince onlarla konuşma
izni verildi.
Birisi ile
konuşulduğu ve temas kurulduğu takdirde ondan dini yönden veya dünya bakımından
zarar geleceğinden endişe duyan. müslümanın ondan uzak durması ve kaçınması
alimlerce caiz görülmüştür.'
Hadisin son
kısmı da yalancılığın her çeşidinden, sakınmayı, bunun kişiyi çeşitli
fenalıklara ve dolayısıyle cehennem'e sürüklediğini belirtmekte ve doğruluktan
ayrılmamayı, zira onun da insanı hayırlı işlere yönelttiğini ve bu sayede
cennet'te kılavuzluk ettiğini bildiriyor.
Bu bölümde geçen
'Birr' kelimesi her çeşit hayrı ihtiva eder. Ona karşılık kullanılan 'Fücur'
kelimesi de her türlü şer ve fesadı ihtiva eder (Birr) kelimesi ihlaslı ve
tertemiz salih amel diye de açıklanmıştır. Fücur da bunun karşıtı olmuş olur.
İbnü'l-Arabi
derki: Doğruluktan ayrılmamayı prensip haline getiren kişi Allah Teala'ya isyan
etmez. Çünkü günah işlernek istediği zaman şunu düşünür: Durum kendisine
sorulduğu takdirde, yapmadım dese prensibini bozmuş olur, yaptım dese mahçup
duruma düşer, süküt etse töhmet altında kalır.
Mahir: Birr:
İman ve İslam’ın gereklerini yerine getirmek ve İslam’ın iyilik kabul ettiği
her iştir. (Bakara 177)