DEVAM: 10. KADER
HAKKINDA BİR BAB
حَدَّثَنَا
عَلِيّ بْنُ
مُحَمَّد.
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
عَيْسَى
الخزز، عَنْ
عَبْد
إِلاَّعلى
بْنُ أبِي
المساور،
عَنْ الشعبي
قَالَ: - لما
قدم عدي بْنُ
حاتم الكوفة،
أتيناه فِيْ
نفر من فقهاء
أهل الكوفة.
فقلنا لَهُ:
حَدَّثَنَا
مَا سَمِعْت
من رَسُول اللَّه
صَلى اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلمْ،
فَقَالَ: أتيت
النَّبيّ
صَلىَ اللَّه
عَلَيْهِ وَسَلمْ،
فَقَالَ ((يا
عدي بْنُ
حاتم! أسلم
تسلم)) قُلْتُ:
وما
إِلإسلام؟
فَقَالَ
((تشهد أَن لا
إله إِلاَّ
اللَّه، وأني
رسول اللَّه،
وتؤمن
بإِلاَّقدار
كلَهَا،
خيرها وشرها،
حلوها ومرها)).
فِيْ
الزوائد:
هَذَا إسناد
ضعيف.
Şa'bi r.a.’den
rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir: Adiy bin Hatim Kufe’ye geldiği
zaman Kufe halkının fıkıhçılarından bir gurupla yanına vardık ve ona:
Resulullah Sallallahı Aleyhi ve Sellem’den işittiğin hadisleri bize naklet,
dedik. Kendisi de dedi ki: Ben Resulullah Sallallahı Aleyhi ve Sellem’e vardım.
Resul-i Ekrem Sallallahı Aleyhi ve Sellem. bana: - ‘’ Ey Hatim oğlu Adiy!
Müslüman ol ki selamete eresin.’’ buyurdu. Ben de O’na: - ‘’ İslam
nedir?’’ diye sordum. Kendileri: - ‘’
(İslam) Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim şüphesiz Allah’ın Resulü
olduğuma şehadet etmen ve kader’in hayrına, şerrine, tatlısına, acısına, tümü
ile iman etmendir.’’ dedi.
Not: Bu hadisin
isnadının zayıf olduğu Zevaid’de bildirilmiştir.
AÇIKLAMA: Asıl selamet kalpte olur. Kalb'in salim olmasının tek yolu ise İslamdır.
Kalp salim olunca hem dünya hem ahiret hayatı güzelleşir. Kalb'in salim olması
kişinin içinin rahat etmesi değildir, herhangi bir kafiri de huzurlu bir
şekilde görebilirsiniz. Kişi kendini kandırarakta içini rahatlatabilir. Yolcu
uçağını vuran savaş pilotu o uçağın casus uçağı olduğuna kendini inandırırsa
haklı bir iş yaptığını bile düşünür. Her zaman kişi kendini kandırmaz, bazen
başkalarının kandırmasını taleb eder, bazen izin verir, bazen de farkında
olmadan kandırılarak içi rahatlatılır.
Yoga meditasyon
gibi saçmalıklar ancak anlık sanal bir rahatlık sağlarlar ve kişi'yi dinden
çıkarma potansiyelleri vardır, zira aslında dini ritüellerdir bunlar.
Doktorlar
hastalık hastası müşterilerine pşasebo denen vitamin yada şeker türü tabletler
verip kişi'yi iyleşeceğine inandırır.
İslam dışı
rahatlama yollarını seçtiği zaman anlık rahatlık elde eder, asıl sorunları asla
kaybolmaz. O'na ölümden parasızlıktan bahsedemezsiniz. Kalbi salim kişi ise
bunları çözmüştür. Kendine olan güveni elbise, takı, ev, otomobil, para gibi
şeylerle artıp eksilmez. O Allah'ın iradesini kabul edip kaderin tecellisine
iman etmiş, kısaca Allah''ın Rab olduğunu bilerek teslim olmuş yani Müslüman
olmuştur.
Şeytanın kişi'yi
kandırıp rahatlama telkinini şöyl açıklarız:
Şeytan kişi'yi
rahatsız edip durur, kişi zikir haricinde bir yöntem seçtiği zaman şeytan onu
rahat bırakır, böylece kişi rahatladığını sanır.
Ebu Davud tıb
bahsinde 3883 nolu hadiste İbn-i Mes'ud r.a. gözü ağrıdığı için yahudi'ye rukye
yaptırmaya giden karısı Zeyneb r.anha'ya : ''Senin gözünü şeytan dürtüyor, sen
yahudiye gidince buna ara veriyor, sende yahudi'nin duası işe yarıyor
sanıyorsun.'' demiştir. Gerçi sahabeyi kandırmak şeytan için çok önemli olduğu
için elinden gelen her hileye o zamanlar baş vururdu, şimdilerde ise tahtında
oturup beklese yeter şeytan insanlar şeytanı bile kıskandıracak kadar
şeytanlıkları yapıyor.
Allah-u Teala
kalbin sadece Allah'ı zikirle yatışacağını Ra'd 28 de şöyle bildiriyor:
الَّذِينَ
آمَنُواْ
وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُم
بِذِكْرِ
اللّهِ أَلاَ
بِذِكْرِ
اللّهِ
تَطْمَئِنُّ
الْقُلُوبُ
Onlar, iman etmiş
ve kalbleri Allah zikriyle yatışmış olanlardır. Evet, iyi bilin ki, kalbler
Allah'ın zikri ile yatışır.
Zikir sadece
zikir kelimeleriyle olmaz, Allah’ı anmak hükümlerini dile getirmek, namaz
kılmak, kur’an okumak, kısacası her ibadet Allah’ı zikirdir.
Kalbi salim olan
her durumda daha güçlüdür, hatta bazen sadece salim kalb'e muhtaçtır. Böyle bir
kalp ile dünyada Allah'a kul ve şerefli bir insan olur ve Cennet'e yani ebedi
selamete aday olur.