DEVAM: 10. KADER
HAKKINDA BİR BAB
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أبِي
شَيْبَةَ،
وَعَلَى بْنُ
مُحَمَّد،
قالاَّ:
حَدَّثَنَا
وَكِيع،
حَدَّثَنَا
سُفْيَان
الثوري، عَنْ
زياد بْنُ
إسماعيل
المخزومي،
عَنْ مُحَمَّد
بْنُ عباد
بْنُ جعفر،
عَنْ أبِي
هريرة قَالَ: -
جَاءَ مشركو
قريش يخاصمون
النبيّ صَلىَ
اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلمْ فِيْ
القدر. فنزلت
هَذِهِ الآية
{يوم
يسحبون فِيْ
النَّار
عَلَى وجوههم
ذوقوا مس سقر.
أَنَا كل شيء
خلقناه بقدر}. (( 54/ سورة
النصر/
الآيتان 48 و 49)).
Ebu Hureyre
r.a.’den, şöyle dediği rivayet edilmiştir: Kureyş kabilesine mensup müşrikler
gelip Resulullah s.a.v. ile kader konusunda mücadele ve çekişmeye giriştiler.
(Müşrikler kaderi inkar ediyorlardı.) Bu hadise üzerine şu (iki) ayet indi:
‘’48: O gün ki mücrimler yüzleri üzerine (Cehennem)
ateşi içinde sürükleneceklerdir. (Ve onlara):Tadın Cehennemin (şiddetli)
dokunuşunu! (denecektir.) 49: Şüphesiz her şeyi bir kader ile yarattık.’’ (Kamer suresi: 48, 49.ayetler)