Sahih

İbn Hibban

 

SAHABE’NİN MENKIBELERİ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Adiy b. Hatim,  Avf b. Malik,  Ebu Kuhafe Osman b. Amir

 

Adiy b. Hatim et-Tai

 

7206- Adiy b. Hatim anlatıyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) atlıları (veya elçileri) geldiler ve halamla beraber bazı kişileri de esir olarak alıp gittiler Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına vardıklarında önüne dizildiler. Halam: "Yardımcım uzaklaştı ve çocuklar kesildi. Ben yaşlı ve aciz biriyim, hiçbir hizmette de bulunamam. Beni bağışla, Allah da seni bağışlasın" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Senin yardımcın kimdir?" diye sordu. Halam: ''Adiy b. Hatim'dir" diye karşılık verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'tan ve

 

Resulü'nden kaçan Adiy mi?" dedi. Halam yine: "Beni bağışla" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dönerken yanındaki adam (Ali b. Ebı Talib olabilir) halama: ''Ondan bir binek iste" dedi. Halam ondan bir binek istedi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona isteğinin verilmesini emretti. Halam yanıma geldi ve: "Sen babanın yapmadığı bir şey yaptın. Sen de istesen de istemesen de Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) git. Filan kişi yanına gitti ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona iyiliklerde bulundu. Filan kişi yanına gitti ona da iyiliklerde bulundu" dedi.

 

Bunun üzerine ben de yanına gittim, yanında bir kadınla iki çocuk (veya bir çocuk) vardı. Onların Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olan yakınlığından bahsedildi. Hal öyle olunca Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne (Pers) kralı Kisra, ne de (Bizans) Kralı Kayser gibi olmadığını anladım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Ey Adiy b. Hatim! Seni ‘‘La ilahe illallah’‘ demekten alıkoyan şey nedir? Allah'tan başka ilah var mıdır? Seni ‘‘Allahu Ekber’‘ demekten alıkoyan nedir? Allah'tan daha büyük bir şey var mıdır?" buyurdu. Bunun üzerine Müslüman oldum. Müslüman olmamla Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünde sevinç gördüm. Ardından: "Gazaba uğrayanlar Yahudiler, delalete düşenler de Hıristiyanlardır" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf. Ahmed 4/378, 4/379; Tirmizi 2953, 2954; Bak hadis no: 6257.

 

 

 

Avf b. Malik el-Eşcai

 

7207- Avf b. Malik anlatıyor: Gazvelerden birinde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber idik. Bir gece geldim ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yernde olmadığını gördüm. Ashab çok sessizdi. Develer de ağızlarındaki yemleri atmışlardı. Baktım ve karşıdan bir karartının geldiğini gördüm. Bu kişi Muaz b. Cebel'di. Bana doğru yöneldiğinde: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nerede?'' dedim. Muaz: "Arkamda" diye cevap verdi. Bir daha bir karartının geldiğini gördüm. Bu da Ebu Musa el-Eş'ari'ydi. Ona: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nerede?" diye sorunca: "Arkamda" karşılığını verdi.

 

Avf b. Malik şöyle devam eder: Ebu Musa'nın arkasında el değirmeni (uğultu) sesi gibi bir ses işittim. Baktığımda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiğini gördüm. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın Peygamberi düşman topraklarında olduğu zaman yanında koruyucu olur" dediğimde: "Bana biri geldi ve ümmetimin yarısının Cennete girmesi ile onlara şefaatçi olmam arasında beni muhayyer bıraktı. Ben de şefaatçi olmayı seçtim" buyurdu. Muaz: "Annem babam sana feda olsun Ey Allah'ın Resulü! Benim konumumu biliyorsun. Beni kendilerine şefaat edeceklerinden kıl" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sen onlardansın" buyurdu.

 

Avf b. Malik ile Ebu Musa: "Ey Allah'ın Resulü! Biliyorsun ki, mallarımızı, ailemizi ve çocuklarımızı bırakıp Allah ve Resulüne iman ettik. Bizi de onlardan kıl" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizler de onlardansınız" buyurdu. Diğerlerinin yanına döndüğümüzde hepsinin de ayakta olduğunu gördüük Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Rabbim katından bana biri geldi ve ümmetimin yarısının Cennete girmesi ile onlara şefaatçi olmam arasında beni muhayyer bıraktı. Ben de şefaatçi olmayı seçtim" buyurdu. Halk: "Ey Allah'ın Resulü! Bizleri de onlardan kıl" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Susun" buyurdu.

 

Aralarında kimse konuşmadan herkes susunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu (şefaat) hiç bir şeyi Allah'a ortak koşmadan ölenler içindir" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Zilalu'l-cenne 819; et-Ta'liku'r-rağıb 4/215); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 6470.

 

 

 

Ebu Kuhafe Osman b. Amir

 

7208- Yahya b. Abbad b. Abdullah b. ez-Zübeyr babasından o da ninesi Ebu Bekr'in kısı Esma'dan nakleder: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zu Tuva'da durduğu zaman, Ebu Kuhafe çocuklarının en küçüğü olan kızına: ''Ey kızım! Beni Ebu Kubeys dağına çıkar'' dedi. Gözleri de kör olmuştu. Onu dağa çıkardığında: ''Ey kızım! Ne görüyorsun?'' dedi. Kızı: ''Toplanmış bir karartı görüyorum'' karşılığını verdi. Ebu Kuhafe: ''Bunlar süvarilerdir'' deyince kızı:

 

"Aralarında bir ileri, bir geri giden birini görüyorum" dedi. Ebu Kuhafe: ''Ey kızımı Bu süvarilerin komutanı olsa gerek" dedi. Sonra kızı: "Vallahi! Karartı dağıldı" deyince: "Vallahil Süvarilere hücum emri verildi. Beni acele evime götür" dedi. Kızı onu götürürken evine yetişmeden önce süvarilerle karşılaştı. Küçük kızın boynunda da gümüşten bir gerdanlık vardı. Adamın biri kızı tutup boynundan gerdanlığı çıkarıp aldı.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye geldiği zaman Mescidle girdi. Ebu Bekr babasını Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına getirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu görünce: "ihtiyarı evinde bıraksaydın da yanına ben gelseydim'' buyurdu. Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Onun size yürümesi, sizin ona yürümenizden daha uygundur" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu önünde oturtup göğsünü sıvazlayarak: "Müslüman ol" buyurdu. O da müslüman oldu.

 

Ebu Bekr, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdiği zaman babasının başı bandık otu gibi bembeyazdı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunun saçını değiştirin (boyayın)" buyurdu. Sonra Ebu Bekr kalktı ve kız kardeşinin elini tutarak: "Allah ve islam adına size kardeşimin gerdanlığını soruyorum" dedi. Kimse kendisine cevap vermedi. Bunun üzerine Ebu Bekr: "Ey kız kardeşim! Gerdanlığının sevabını Allah'tan bekle. Vallahi! Bu günlerde insanlara güven azalmıştır" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen (es-Silsiletu's-sahiha 496); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 6/349, 6/350.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Ebu Süfyan b. Harb,  Muaviye b. Ebı Süfyan,  Safiyye bt. Huyeyy