Sahih İbn Hibban |
SAHABE’NİN MENKIBELERİ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Ebu Bekr b. Ebi Kuhate
es-Sıddik
6854- Salim b. Abdillah,
babasından (ibn Ömer'den) naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Rüyamda bana sütle dolu büyük bir bardağın verildiğini gördüm. Ondan kana
kana, derimle etim arasında aktığını hissedinceye kadar içtim. Ondan artanı da
Ebu Bekr'e verdim" buyurdu. Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Bu sana
doluncaya kadar Allah'ın vermiş olduğu ilimdir. Artakalanı da Ebu Bekr'e
verdin" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "isabet
ettiniz'' buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Ebu Bekr yerine Ömer'in zikredilmesi
sahihtir; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarınit göre sahihtir.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Sıddık'i Kendisine Dost Edinmeyi istemiş Olması
6855- Abdullah'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Bilin ki kendisini dost edindiğimi söyleyen her kişinin bu
dostluğundan uzağım. Şayet (insanlardan) bir dost edinecek olsaydım da Ebu
Bekr'i dost edinirdim. Fakat aramızda muhabbet ve iman kardeşliği vardır.
Onunla aramızda muhabbet ve iman kardeşliği vardır. Ancak arkadaşınız Süfyan:
"Kendisini kasdediyor" dedi- (Peygamberiniz) Allah'ın dostudur."
[Tahric:] Elbani: Sahih; İsnadı sahihtir. Ahmed 1/377;
Müslim 2383/7; Tirmizi3655; İbn Mace 93
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ebu Bekir ile Kardeşlik ve Arkadaşlığını Tesbit Etmesi
6856- Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Şayet insanlardan birini dost edinecek olsaydım Ebu Bekr'i
dost edinirdim. Ancak Ebu Bekr kardeşim ve arkadaşımdır. Allah da arkadaşınızı
(beni) dost edinmiştir.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 180);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/439, 1/462, 1/463; Müslim
2383/3.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr es-Sıddık'in Kapısı Dışında Mescid'e Açılan Tüm
Kapıların Kapatılmasını Emretmesi
6857- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr'in
kapısı hariç Mescid'e açılan bütün evlerin sokak kapılarının kapatılmasını
emretti.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca Sahih. Tirmizi 3687; Darimi 1/38.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr'in Malından Elde Ettiği Faydayı Başkalarının
Mallarından Göremeyişi
6858- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hiçbir mal Ebu Bekr'in malı
kadar bana fayda vermedi" buyurması üzerine, Ebu Bekr ağladı ve: "Ben
ve malım ancak seniniz" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2718);
Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 2/253; Tirmizi 3661; İbn Mace
94.
Ebu Bekr'in Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) için Harcadığı Paranın Miktarı
6859- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre, Hz. Ebu Bekr, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yardım olarak kırk bin dirhem verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3144);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih.
Ebu Bekr'in Malı ve
Canıyla Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e En Fazla Destek Olan Kimse
Olması
6860- ibn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), vefatına sebep olan hastalığı
sırasında başını bir bez parçasıyla bağlamış bir şekilde Mescid'e yanımıza
çıktı. Minberde oturduktan sonra Allah'a hamdu senada bulunup şöyle buyurdu:
"insanlar içinde hem canı, hem de malıyla bana en cömert davranan kişi ibn
Ebı Kuhafe'dir. Şayet insanlardan kendime bir dost edinecek olsaydım Ebu Bekr'i
edinirdim. Fakat aramızda islam kardeşliği vardır. Mescid'e açılan kapılar
arasında Ebu Bekr'in kapısı dışındaki tüm kapılar kapatılsın!"
[Tahric:] Sahih
(es-Silsiletu's-sahiha 2214); Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed
1/270; Buhari 467.
Ebü Hatim der ki:
"Mescid'e açılan kapılar arasında Ebu Bekr'in kapısı dışındaki tüm kapılar
kapatılsın" sözü Resülullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonraki
halifenin Ebu Bekr olacağının delilidir. Zira Resülullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), "Mescid'e açılan kapılar arasında Ebu Bekrlin kapısı dışındaki
tüm kapılar kapatılsın" diyerek Ebu Bekr dışında kendisinden sonra halife
olmayı arzulayan herkesin bu isteğine son vermiştir.
Ebu Bekr'in Arkadaşlığı
ile Mustafa'ya (Sallallahu aleyhi ve Sellem) En Fazla Destek Olan Kimse Olması
6861- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minbere
oturdu ve buyurdu ki: "Yüce Allah bir kulu, dünya nimetlerinden vermek ile
kendi katındakileri vermek arasında muhayyer bıraktı. Kul da onun katında
bulunanları tercih etti." Ebu Bekr ağlayarak: "Babalarımız ve
analarımın sana feda olsun" deyince bu duruma şaşırdık. Ancak, gerçekte
muhayyer bırakılan kul, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) idi ve
içimizde bunu en iyi bilen de Ebu Bekr'di. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "insanlar içinde hem arkadaşlığı, hem de
malıyla bana en cömert davranan kişi Ebu Bekr'dir. Şayet ümmetimden kendime bir
dost edinecek olsaydım Ebu Bekr'i edinirdim. Fakat islam dostluğu vardır,
Mescid'de Ebu Bekr'in kapısından başka (açık) hiçbir kapı kalmasın.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 465; es-Silsiletu'd-daife
2084) Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartınca sahihtir. Buhari 3904; Müslim
2382; Tirmizi 3660; Bak hadis no: 6594.
Ebu Bekr'in insanlar
Arasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in En Sevdiği Kişi Olması
6862- Hz. Aişe, Ömer b.
el- Hattab'ın şöyle dediğini nakleder: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) aramızda en fazla Ebu Bekr'i severdi. O da bizim en hayırlımız ve
efendimiz idi.''
[Tahric:] Elbani: Hasen (Zilalu'l-cenne 1166; Mişkat
6028); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Buhari 3668; Tirmizi3656.
Ebu Bekr'in Erkeklerden
ilk Müslüman Kişi Olması
6863- Ebu Said el-Hudri'nin
bildirdiğine göre. Ebu Bekr es-Sıddık dedi ki: ''Bu konuda (hilafette) en fazla
hak sahibi olan ben değil miyim? ilk Müslüman olan ben değil miyim? Falan şeyi
yapan ben değil miyim? Filan şeyi de yapan ben değil miyim7''
[Tahric:] Elbani: Şaz (Tahricu'l-Muhtare 19); Şuayb:
Ravileri güvenilir kimselerdir. Tirmizi 3667.
Ebu Bekr'in Atik Diye
isimlendirilmesinin Nedeni
6864- Amir b. Abdillah
b. ez-Zübeyr, babasından bildiriyor: Ebu Bekr'in ismi Abdullah b. Osman idi.
Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Sen Allah'ın
cehennemden kurtarmış olduğu kişisin" buyurması üzerine ona:
"Atık" ismi takıldı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 6022); Şuayb: İsnadı
sahihtir.
Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Ebu Bekr b. Ebı Kuhafe'yi Sıddık Olarak isimlendirmesi
6865- Enes b. Malik
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud dağına çıktığında
peşinden Ebu Bekr, Ömer ve Osman da gitti. Onlar üzerindeyken Uhud dağı
sarsılınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayağıyla yere vurarak:
"Sakin ol! Zira üzerinde bulunanlar peygamber, sıddık ve iki şehitten
başkası değildir!" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari'nin
şartınca sahihtir. Ahmed 3/112; Buhari 3686; Ebu Davud 4651; Bak hadis no:
6908.
Ebu Bekr'in, Dünyada iken
Her Tür Salih Amelden Yeteri Kadarını Yapması Nedeniyle Kıyamet Gününde
Cennetin Bütün Kapılarından Çağrılacak Olması
6866- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim sahip olduğu
şeylerden Yüce Allah yolunda birer çift infak ederse, Cennet kapılarından
kendisine: ‘‘Ey Allah'ın kulu! Bu kapıdan girmen senin için daha hayırlıdır!’‘
diye seslenilir. Namazlarına riayet eden kişi namaz kapısından, cihad
edenlerden olan kişi cihad kapısından, zekat verenlerden olan kişi zekat
kapısından, oruç tutanlardan olan kişi de Reyyan kapısından çağırılır"
buyurdu. Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda olsun! Tüm
kapılardan girmesi için çağrılanlar da olur mu?" diye sorunca, Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Olur! Umarım sen de bunlardan biri
olursun" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2879);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Müslim 1027/85; Nesai 4/168; Bak hadis
no: 308, 3418, 3419, 4641.
Cennete Girerken Ebu
Bekr'in Her Kapıda Cennet Ehlince Güzel Karşılanıp Davet Edilmesi
6867- ibn Abbas der ki:
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adamın biri Cennete girecek
ve Cennetteki tüm ev ve meskenlerin ahalileri: ‘‘Merhaba, merhaba! Bize gel,
bize gel’‘ diyeceklerdir" buyurdu. Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü!
Böylesi bir kişi orada asla kaybetmez ve hüsrana uğramaz" deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, o kişi de sensin ey Ebu
Bekr!" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: "O kişi sensin" ibaresi
münkerdir (es-Silsiletu'd-daife 6933);
Ebu Bekr'in Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Hicretinde Yoldaşlık Etmesi
6868- Hz. Aişe der ki:
Aklım erdiği zamandan beri annemle babam dindardı ve Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) her gün bir
Ebu Bekr de denildiği
gibi yaptı. Sonra Ebu Bekr evinin önünde bir mescid yapmak istedi ve yaptı.
Namazını orada kılar, Kur'an'ı da orada okurdu. Müşrik kadınları ve çocuklar
Ebu Bekr'in bu yaptığını hayretler içinde seyrediyor ve orada toplanıyorlardı.
Ebu Bekr sulu gözlü biriydi. Kur'an'ı okuyunca kendini tutamaz ve ağlardı.
Ancak bu durum Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerini korkuttu.
İbnu'd-Dağine'ye haber salıp yanlarına çağırdılar, Geldiğinde ona şöyle
dediler: "Ebu Bekr'e, evinde Rabbine ibadet etmesi şartıyla senin himayene
girmesine izin vermiştik, ama o haddi aştı, Evinin önünde bir mescid yaptırdı
ve orada açıktan namaz kılıp, Kur'an okudu. Kadınlarımızı ve çocuklarımızl
kandırmasından korkuyoruz, Yanına git! Sadece evinde Rabbine ibadet etmeyi
kabul ederse bunu yapsın, ancak karşı çıkıp bunları açıktan yapmak isterse ona
verdiğin ahdi sana geri iade etmesini söyle! Biz sana verdiğimiz sözden caymak
istemiyoruz, ama Ebu Bekr'in de bunları açıktan yapmasını onaylamıyoruz."
Bunun üzerine
ibnu'd-Dağine, Ebu Bekr'in yanına geldi ve: "Ey Ebu Bekrl sana hangi
şartlarda söz verdiğimi biliyorsun. Ya anlaştığımız gibi yaparsın, ya da
zimmetimi bana iade edersin, Zira Arapların, birine verdiğim zimmeti geri
aldığımı duymasını istemem" dedi, Ebu Bekr de: "O zaman senin
zimmetini sana iade ediyor ve Yüce Allah'ın ve Resulü'nün himayesine
sığınıyorum" karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
de o zamanlar Mekke'de bulunuyordu.
Resullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Müslümanlara: "Sizin hicret edeceğiniz yer rüyamda bana
gösterildi. Bu yer iki taşlık arasında olan hurmalık bir yerdir" buyurdu.
Hz, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle deyince Müslümanlardan bir
kısmı Medine'ye hicret etti, Habeşistan'a daha önceden hicret edenlerin bir
kısmı da geri dönüp yine Medine'ye gittiler, Ebu Bekr de Medine'ye hicret için
hazırlığını yaptı. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Acele etme! Zira bana da hicret izni verilmesini umuyorum" buyurdu,
Ebu Bekr: "Anam babam sana feda olsun! Böyle bir şeyi bekliyor
musun?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Evet!" karşılığını verdi. Bunun üzerine Ebu Bekr, Resulullah'la
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte hicret etmek için bekledi. Yanında
bulunan iki deveyi dört ay boyunca semure ağacı yaprakları ile besleyip
hazırladı.
Bir gün
"Olacaksın"
buyurdu. Ebu Bekr: "Babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü. Şu iki
devemden birini al" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ama bedeliyle alırım!" karşılığını verdi. Bunun üzerine onların
hazırlıklarını çabucak yaptık. Deri bir torba içinde onlara azık koyduk. Esma
binti Ebı Bekr kuşağından bir parça yırtarak torbanın ağzını bağladı. Bunun
içindir ki Esma "Zatu'n-Nitakateyn (iki kuşaklı)" olarak
adlandırıldı. Sonra Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr Sevr
dağındaki bir mağaraya sığındılar. Orada üç
[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire); Şuayb:
Hadis sahihtir. Bak hadis no: 6277.
Ebu Bekr'in Beşerden
Üçüncülerinin Olmadığı Mağarada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
Arkadaşlık Etmesi
6869- Ebu Bekr der ki:
Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlardan biri ayaklarının
dibine bakacak olsaydı bizleri görebilirdi" dediğimde: "Üçüncüleri
Allah olan iki kişiye ne olabileceğini düşünüyorsun ki?" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 6279.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr'e "Üzülme, Allah Bizimledir" Demesi
6870- Bera anlatıyor:
Ebu Bekr, Azib'den on üç dirheme bir deve palanı satın almıştı. Ebu Bekr,
Azib'e "Bera'ya söyle de onu benim bineğimin yanına götürsün" deyince
Azib: "Hayır, sen bana Allah'ın Resulü ile birlikte Mekke'den hicret etmek
için çıkınca müşrikler sizi yakalamak için peşinize düştüklerinde ne
yaptığınızı anlatmazsan olmaz" karşılığını verdi. Bunun üzerine Ebu Bekr
şöyle anlattı:
Mekke'den geceleyin yola
çıktık.
Sonra da ona ellerini
silkeleyip temizlemesini emrettim. Avuçlarından birini diğerine şöylece vurup
silkeledi. Sonra bize biraz süt sağdı. Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) için beraberimde taşıdığım ağzı çaputla kapatılmış bir su kabını aldım.
Suyu süt kabının altına boşaltıp süt soğuyuncaya kadar bekledim ve Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) vermek üzere kabı alıp gittim. Tam yanına
vardığım zaman Allah'ın Resulü uyandı. Ben: "iç ey Allah'ın Resulü!"
deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içti. Sonra: "Hareket
etme vakti gelmiştir ey Allah'ın Resulü!" dedim. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Evet" karşılığını verince yola çıktık.
Kureyşliler bizi arıyorlardı. Bize onlardan atının üzerinde gelen Suraka b.
Malik b. Cu'şum dışında yetişebilen hiç kimse olmadı. Ben: "işte bizi
arayan bize yetişti ey Allah'ın Resulü?" deyince, Allah'ın Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Üzülme Allah bizimledir" buyurdu.
Adam bize yaklaştı ki
aramızda bir veya iki veya üç mızrak boyu kadar kaldı. Bir daha: "Ey
Allah'ın Resulü! Peşimizden gelen bu adam bize yetişti!" dedim ve ağlamaya
başladım. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neden
ağlıyorsun?" diye sorunca: "Vallahi kendim için değil, senin için
ağlıyorum. Kendim için değil, Senin için ağlıyorum" dedim. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dua etti ve Allahım! Dilediğin şekilde
bizi ondan kurtar" buyurdu. Bu duanın ardından yerin sertliğine rağmen
Suraka'nın atı karnına kadar yere gömüldü.
Bunu gören Suraka hemen
atından atladı ve: "Ey Muhammed! Şayet bu Senden dolayı ise Allah'a dua et
de beni bu durumdan kurtarsın, Vallahi sizi aramak için benim peşimden
gelenlere sizi görmediğimi söylerim. işte bu da ok torbamdır. Bunun içinden bir
ok al. Filan yerde bana ait olan deve ile koyun sürüsüyle karşılaşacaksın.
Onlardan ihtiyacın kadarını al" dedi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Benim onlara ihtiyacım yok" buyurdu ve kurtulması için
dua etti. Süraka bu şekilde kurtulunca arkadaşlarının yanına döndü.
Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yoluna devam etti ve
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) hicretten sonra on altı veya on yedi ay boyunca kıble olarak
Beytu'l-Makdis'e doğru namaz kıldı. Ancak kıblenin Kabe'ye doğru çevrilmesini
çok istiyordu. Bundan dolayı Yüce Allah ona: "Yüzünü göğe çevırip
durduğunu görüyoruz. Hoşnut olacağın kıbleye seni elbette çevireceğiz. Artık
yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir'' (Bakara 144) ayetini indirdi. Aklı kıt
bazı kimseler, yani Yahudiler: "Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları
çeviren nedir?" (Bakara 142) diye söylenmeye başlayınca da Yüce Allah:
"De ki: Doğu da, batı da Allah'ındır. O dilediğini doğru yola iletir''
(Bakara 142) ayetini indirdi.
Kıble değişiminden sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir adam cikindi namazını
kıldı ve çıkıp gitti. Giderken Ensar'dan, ikindi namazını Beytu'l-Makdis'e
doğru kılan bir cemaatle karşılaştı. Henüz rükuda idiler. Onlara: "Şahadet
ederim ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte namazı kıldım.
Namazında da Kabe'ye doğru dönmesi emredildi" deyince, cemaat namazını
bozmadan Beytu'I-Makdis'ten Kabe'ye doğru döndü.
Muhacirlerden yanımıza
ilk gelen kişi de Abduddar b. Kusay oğullarının kardeşlerinden biri olan Mus'ab
b. Umeyr oldu. Ona: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne
yaptı?" diye sorduğumuzda: "Kendisi henüz Mekke'de, ancak ashabı
arkamdan geliyorlar" dedi. Ondan sonra Fihr oğullarına mensup biri olan
a'ma Amr b. Ümmü Mektum geldi. Ona: "Geride kalan Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile ashabı ne yaptı?" diye sorduğumuzda: "Arkamdan
geliyorlar" dedi. Daha sonra Ammar b. Yasir, Sa'd b. Ebı Vakkas, Abdullah
b. Mes'ud ve Bilal geldi. Onlardan sonra arkadaşlarından yirmi kişiyle birlikte
Ömer b. el-Hattab geldi. Onlardan sonra da yanında Ebu Bekr ile Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanımıza gelmeden önce mufassal su relerden bazılarını okuyup
öğrenmiştim. Daha sonraları Kureyşlilerin kervanını karşılamak üzere çıktık.
Ancak onlar bunu duyup önlemlerini almışlardı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 129);
Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Bak hadis no: 6281.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den Sonra Ebu Bekr'in Halife Olacağına Delalet Eden Haber
6871- Cübeyr b. Mut'im
bildiriyor: Kadının biri bir şey istemek için Hz. Peygamber'in (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yanına geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Daha sonra yanıma gel" buyurdu. Kadın, ölümü kastederek: "Ey
Allah'ın Resulü! Gelir de Seni bulamazsam ne yapayım?" diye sorunca,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Geldiğinde beni bulamazsan Ebu
Bekr'in yanına git" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 4/83; Bak hadis no: 6656; Bak hadis
no: 6872.
Bu Hadisi Rivayette
Yezıd b. Harun'un Tek Kaldığını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
6872- Cübeyr b. Mut'im der
ki: Kadının biri bir şey konuşmak ıçin Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanına geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha sonra
yanına gelmesini söyledi. Kadın, ölümü kastederek: "Ey Allah'ın Resulü!
tekrar geldiğimde de seni bulamazsam ne yapayım?" diye sorunca, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Geldiğinde beni bulamazsan Ebu Bekr'in
yanına git" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak
hadis no: 6871.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den Sonra Sahabeden Başkası Değil Ebu Bekr'in Halife
Olacağına Delalet Eden Haber
6873- Hz. Aişe
anlatıyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hastalığı ilerlemişken
Bilal gelip onu namaza çağırdı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ebu Bekr'e söyleyin, cemaate namazı kıldırsın" buyurdu. "Ey
Allah'ın Resulü! Ebu Bekr yüreği yufka olan birisidir. Namazda senin makamında
durursa kıraatı cemaate duyuramaz. istersen Ömer'in namazı kıldırmasını
söyle" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine:
"Ebu Bekr'e söyleyin, cemaate namazı kıldırsın" buyurdu. Hafsa'ya:
"Sen söyle!" dediğimde, Hafsa: "Ey Allah'ın Resulü! Ebu Bekr
yüreği yufka olan birisidir. Namazda senin makamında durursa kıraatini cemaate
duyuramaz. istersen Ömer'in namazı kıldırmasını söyle" dedi. Ancak Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz ki Hz. Yusuf'u bile yoldan
çıkaran (arkadaşları)larsınız! Ebu Bekr'e söyleyin, cemaate namazı kıldırsın karşılığını
verdi.
Bunun üzerine Ebu Bekr'e
namazı kıldırması söylendi. Ebu Bekr namaz için Mescid'e girince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendini biraz daha iyi hissetti. İki adamın
kolları arasında yürüyerek Mescid'e girdi. Ebu Bekr onun geldiğini duyunca geri
çekilmek istedi. Ancak Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "yerinde
kal" anlamında ona işaret etti. Sonrasında Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) gelip Ebu Bekr'in sol tarafında oturdu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) oturarak namazı kıldırdı. Ebu Bekr, Hz.
Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem), cemaat de Ebu Bekr'e uyarak namazı
kıldılar.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2/335/548); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Buhari713; Müslim 418/95; Nesai 2/99; İbn Mace 1232; Bak hadis
no: 2117, 6601.
Ebu Hatim der ki: Hadis
"savahibelt" lafzıyla işitilmiş ve öyle aktarılmış olsa da doğrusu
"savahib Yusuf" olmalıdır.
Aişe'nin Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Israrının Nedeni
6874- Hamza b. Abdillah
b. Ömer, babasından bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ağrıları şiddetlendiğinde: "Cemaate namazı Ebu Bekr kıldırsın"
buyurdu. Hz. Aişe: "Ey Allah'ın Resulü! Ebu Bekr yufka yürekli biridir. O
senin yerine geçerse ağlamaktan sesini halka duyuramaz" deyince, Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha: "Cemaate namazı Ebu Bekr
kıldırsın" buyurdu. Hz. Aişe aynı şeyleri tekrar edince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz Hz. Yusuf zamanındaki kadınlar
gibisiniz. Halka namazı Ebu Bekr kıldırsın" karşılığını verdi.
ibn Şihab der ki:
Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'nin bana bildirdiğine göre Hz. Aişe şöyle
demiştir: "Bu konuda Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ısrar
etmemin tek sebebi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yerine Ebu
Bekr'in geçmesi durumunda cemaatin karamsar olacağıdır. Yoksa Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yerine kim geçerse geçsin cemaatin moralini
bozacağını biliyordum. Bundan dolayı Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) namaz kıldırma işine Ebu Bekr'den başka birini seçmesini istedim.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 567);
Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Buhari 682, 4445; Müslim 418/93.
Hastalığı Sırasında
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr'e Namazı Kıldırmayı
Emrettikten Sonra Bu Görevi Ali'ye Verdiğini iddia Edenin Kavlini çürüten Haber
6875- Enes b. Malik der
ki: Pazartesi günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) odanın perdesini
açınca, Ebu Bekr'in halka namaz kıldırdığını gördü. Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yüzüne baktığımda, yüzünün mushaf yaprağı gibi olduğunu ve
tebessüm ettiğini gördüm. Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) görünce
sevincimizden neredeyse namazı bozacaktık. (Onu gören) Ebu Bekr, geri çekilmek
isteyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yerinde kalması için ona
işaret etti, sonra perdeyi kapattı. O gün de vefat etti. O zaman Ömer kalkıp
şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat etmedi. Allah,
katına Hz. Musa'yı çağırdığı gibi onu da çağırdı. Hz. Musa o zaman kavminden
kırk
Ömer daha sonra
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatının ikinci gününde bir kez
daha hitab etti. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberine
oturduğunda önce şahadet getirdi. Ebu Bekr susmuş konuşmuyordu Ömer şöyle devam
etti: ''Derim ki: Dün bir şey söylemiştim. Ancak mesele söylediğim gibi
değildir. Vallahi Allah'ın indirmiş olduğu Kitab'da ve Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana aktardığı sözlerde söylediklerimi bulamadım.
Fakat Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaşayıp sonuncumuz olmasını
temenni ederdim."
Ömer, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerinden sonra vefat etmiş olmasını temenni
ettikten sonra şöyle devam etti: "Eğer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) öldüyse, Yüce Allah elinizde onunla hidayete ereceğiniz bir nur
(Kur'an'ı) bıraktı. Ona sımsıkı sarılın ki Yüce Allah, Muhammed'e (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) nasıl doğru yolu gösterdiyse sizi de doğru yola iletsin. Ebu
Bekr, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dostudur. (Mağarada
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber kalan) iki kişinin
ikincisidir. O, insanlar içinde halifeliğe en fazla layık olandır. Kalkın ve
ona biat edin." Bir grup bundan önce Sa'd oğullarının çardağında ona biat
etmişti. Genel olarak da ona minberdeyken biat ettiler.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed
3/196; Müslim 419/99; Bak hadis no: 6620.
6876- Cabir b. Abdillah
der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken Medine'ye
bir kervan geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı kervana
doğru yöneldiler ki, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında içlerinde
Ebu Bekr ve Ömer'in de olduğu sadece on iki kişi kaldı. Bunun üzerine ''Onlar
bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona giderler ve seni
ayakta bırakırlar" (Cuma 11) ayeti nazil oldu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3147);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/370; Buhari
4899; Müslim 863/38; Tirmizi 3311; Bak hadis no: 6877.
Önceki Zikri Geçen
Ayetin Vasfı
6877- Cabir b. Abdillah
anlatıyor: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Cuma günü bize hutbe
okurken Şam tarafından bir kervan Medine'ye geldi. Derken Resullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in sahabileri ona doğru çıkıp gittiler. Öyle ki Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le birlikte aralarında Ebu Bekir ve Ömer'in de
bulunduğu on iki kişiden başka hiç kimse kalmadı. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer sizler de onlara uyup (burada sizden
hiç kimse kalmasaydı vadi sizin için ateş olup akardı" buyurdu. Derken
"Onlar bir ticaret veya bir eğlence gördükleri zaman ona doğru çıkıp
gittiler de, seni ayakta bıraktılar" (Cuma 11) ayeti indi.
Cabir b. Abdillah
devamla der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le kalıp yerlerinden
ayrılmayan on iki kişi içerisinde Ebu Bekr ile Ömer de vardı.
[Tahric:] Elbani: Sahih liğayrihi
(es-Silsiletu's-sahiha 3147); Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 6876.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: