Sahih

İbn Hibban

 

TARİH

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bab: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Vefatı

 

6613- Enes anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ölüm hali gelince kızı Fatıma "Vay babacığımın ızdırabına!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Bugünden sonra babana ızdırab yok artık!" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih. Bak hadis no: 6622.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Vefat Ettiği Ev

 

6614- Hz. Aişe bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (vefat edeceği sırada) rahatsızlanmıştı. Hanımları: "Sen, içerisinde bulunmayı istediğin yeri (hanımını) belirt. Biz de (orada) senin yanına gelelim!" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hepiniz bunu yapabilir misiniz?" diye sordu. Onlar da: "Evet!" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Aişe'nin evine taşındı ve orada vefat etti.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih. Ahmed 6/117, 6/228; Buhari 198, 665, 2588, 3099, 4442,5714; Müslim 418/91, 418/92

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Vefat Ettiği Gün

 

6615- Hz. Aişe der ki: Ebu Bekr bana: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hangi gün vefat etti?" diye sordu. Benim: "Pazartesi günü" diye cevap vermem üzerine: ''Ben de bugün içinde ölmek isterim" dedi ve Pazartesi günü akşam vakti vefat etti. Aynı gecede de defnedildi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 197/330). Ahmed 6/45; Buhari 1387.

 

 

 

Yüce Allah'ın Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ruhunu Cennetine Aldığında Aişe'nin Göğsü ile Boğazı Arasında Olması

 

6616- Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gün sırası bende iken, evimde ve göğsümle boğazım arasında yaslanmışken vefat etti. Yüce Allah benim tükürüğüm ile onun tükürüğünü bir araya getirdi. Abdurrahman yanında bir misvakla içeriye girmişti. (Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) misvakı kullanmaya gücü yetmedi) Misvakı alıp ağzımda yumuşattım ve onun dişlerini misvakladım."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih. Buhari 3100.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Dişlerini Aişe'nin Fırçaladığı Misvakla Fırçalaması

 

6617- Hz. Aişe anlatıyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benim günümde ve (başı) gerdanım ile göğsüm arasında bulunduğu halde vefat etti. Bu sırada Abdurrahman b. Ebı Bekr elinde yaş bir çubuk / misvak bulunduğu halde geldi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bakınca ona ihtiyacının olduğunu anladım. Bunun üzerine onu alıp, uç tarafını çiğnedim ve onu silkeleyip yumuşattıktan sonra kendisine verdim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onunla daha önce hiç olmadığı kadar en güzel şekilde dişlerini fırçaladı. Sonra onu bana uzattı ve eli düştü (ya da misvak elinden düştü).

 

Hastalandığı vakit Cibrıl ya da kendisi ona dua okurdu. Ben de ona bu duayı okumaya başlayınca üç kez: "Cennet'in Refik-i A'la'sına" dedi. Böyle ruhunu teslim etti. Bu şekilde onun dünyadaki son gününde benim tükürüğüm ile onun tükürüğünü bir araya getirmiş olan Yüce Allah'a hamd olsun.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 470). Bak hadis no: 7116.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bu HastalığıSırasında Aişe'nin Göğsü ile Boğazı Arasında iken Refik-i A'la'ya Kavuşmak için Dua Etmesi

 

6618- Hz. Aişe'den bildirdiğine göre kendisi, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat etmeden önce sırtını kendisine dayamış iken, Hz. Aişe ona kulak vermiş ve: "Allahım! Bana mağfiret et, bana merhamet eyle ve beni er-Refik'a (Yüce Dost'a) eriştir" dediğini işitmiştir.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih. Muvatta 1/238; Ahmed 6/231; Buhari 4440; Müslim 2444; Tirmizi 3496.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kendisinden Sonra Mezarının Mescide Çevrilmesini Yasaklaması

 

6619- ibn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat anı geldiği sıralarda desenli siyah giysisinin bir ucunu yüzüne doğru götürüyor, daralınca da yüzünden çekiyor ve: "Yüce Allah laneti, peygamberlerinin mezarlarını ibadethane edinen Yahudilerin ve Hıristiyanların üzerine olsun!" diyordu.

 

Ubeydullah der ki: Hz. Aişe: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Müslümanları bu tür bir şeyden uzak durmaları konusunda uyarır gibiydi" demiştir.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 468). Ahmed 6/228, 6/229; Buhari 3453; Müslim 531; Nesai 2/40, 2/41; Darimi 1/326.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Vefat Ettiği Gün Ümmetinin Yanına Çıkmayı istemesi

 

6620- Enes b. Malik anlatıyor: "Pazartesi günü Müslümanlar Ebu Bekir'in imamlığında sabah namazında iken, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aniden kendilerine göründü. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Aişe'nin odasının perdesini açmış ve saflar halinde dizilmiş cemaate bakıp tebessüm ederek güyordu. Ebu Bekir, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza çıkmak istediğini zanederek iki topuğu üzerinde safın gerisine çekildi. Müslümanlar Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüklerinde sevinçten neredeyse namazlarını bozacaklardı. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara eliyle namazlarını kılmaya devam etmelerini işaret etti. Sonra odasına girip perdeyi bıraktı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı günde vefat etmişti."

 

Zührl der ki: Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince Ömer b. el-Hattab kalkıp insanlara bir konuşma yaptı konuşmasında: "Hiç kimsenin ‘‘Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öldü!’‘ dediğini duymayayıml Zira Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ölmedi! Yüce Allah nasıl Musa'yı yanına çağırıp insanlardan kırk gün boyunca uzak tuttuysa Muhammed'i de bu şekilde yanına çağırdı" dedi.

 

Said b. el-Müseyyeb'in ise bana bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab söz konusu konuşmasında: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dönüp de öldüğünü söyleyenlerin ellerini ve ayaklarını keseceğini umuyorum!" demiştir.

 

Ebu Seleme b. Abdirrahman b. Avf da bana Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Aişe'den şunu bildirdi: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde Ebu Bekr, Sunh'da bulunan evinden atı üzerinde geldi. Atından inip Mescid'e girdi. Hiç kimseyle konuşmadan doğruca benim odama geldi. Hibere kumaşından bir giysiyle örtülmüş olan Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yöneldi Yanına geldiğinde yüzünü açtı. Üzerine eğilip yüzünden öptü, ağlayarak da: ‘‘Babam sana feda olsun! Yüce Allah asla sana iki ölümü tattırmayacaktır! Sana takdir edilen ölümü ise şimdi yerine getirdin’‘ dedi."

 

Ebu Seleme'nin de bildirdiğine göre ibn Abbas şöyle demiştir: "Ebu Bekr Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanından çıkınca Ömer insanlara konuşma yapıyordu. Ebu Bekr ona: ‘‘Otur!’‘ deyince, Ömer oturmak istemedi. Bir daha: ‘‘Oturı’‘ deyince Ömer yine oturmak istemedi. Ebu Bekr şahadet getirince insanlar Ömer'i bırakıp ona doğru döndü. Ebu Bekr şöyle dedi: ‘‘Ey insanları Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kulluk edenler bilsin ki o öldü. Allah'a kulluk edenler de bilsin ki Allah diridir ve ölmez. Yüce Allah: ‘‘Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler geçmişti. ÖZür veya öldürülürse geriye mi döneceksiniz? Geriye dönen, Allah'a hiçbir zarar vermez. Allah şükredenlerin mükafatını verecektir’‘ (AH imran 144) buyurur.’‘ Vallahi oradakiler sanki Ebu Bekr okuyana kadar bu ayetin nazil olduğundan habersiz gibiydi. Ebu Bekr okuduktan sonra da herkes bu ayeti okuyup tekrar etmeye başladı."

 

Said b. el-Müseyyeb'in bana bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab: "Vallahi Ebu Bekr'den bu ayeti işitir işitmez ayaklarım beni taşıyamaz oldu ve kendimden geçip yere düştüm. Bu ayeti okuduğunda anladım ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat etti" demişti r.

 

Enes b. Malik de bana şunu bildirdi: Diğer gün Ebu Bekr'e biat edilince, konuşma yapmak üzere Ebu Bekr minberde durdu. Ancak Ebu Bekr konuşmaya başlamadan Ömer kalkıp şahadet getirdi ve şöyle dedi: "Sonrasına gelince, dün sizlere gerçeği ifade etmeyen sözler söylemiştim. Vallahi o sözlerimi ne Allah'ın indirdiği Kitab'ından, ne de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana söylemiş olduğu sözlerden aldım. Sadece Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta olmasını ve hepimizden sonra vefat etmesini istemiştim. Ancak Yüce Allah, Resulüne sizin yanınızı değil de kendi katını tercih etmiştir. Elimizde Yüce Allah'ın bize hidayet olarak gönderdiği, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onunla bize doğru yolu gösterdiği Kitab vardır. Bu Kitab'a tutunun ki Yüce Allah'ın ve Resulü'nün göstermiş olduğu doğru yolda kalasınız."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 470). Ahmed 3/163; Buhari 680, 1205, 1241, 7219; Nesai 4/11.

 

 

 

Hz. Fatıma'nın, Yüce Allah Ruhunu Cennetine Aldığında Babasına Ağlaması

 

6621- Enes der ki: Hz. Fatıma, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatına ağlayarak şöyle dedi: "Ah, Rabbine ne de yakın olan babacığım! Ah, ölüm haberini Cibril'e vereceğimiz babacığım. Ah, barınağı Firdevs cenneti olan babacığım!''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih. Ahmed 3/197; Nesai 4/12, 4/13; Bak hadis no: 6622.

 

 

 

Bu Hadisi Ma'mer'den Rivayette Abdürrezzak'ın Tek Kaldığını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

6622- Enes der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durumu ağırlaşınca başı Fatıma'nın kucağında iken Hz. Fatıma: "Vah babamın bugünkü ızdırabı!" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını kaldırıp: "Ey Fatıma! Bu günden sonra babanın üzerinde hiçbir ızdırab kalmayacaktır" buyurdu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince Hz. Fatıma ağlayarak: " Ah Rabbinin davetine icabet eden babacığım! Ah, Rabbine ne de yakın olan babacığım! Ah, barınağı Firdevs cenneti olan babacığım! Ah, ölüm haberini Cebrail'e vereceğim babacığım" dedi.

Enes der ki: Onu defnettiğimizde Hz. Fatıma'nın kaldığı yere geldiğimizde:

"Ey Enes! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üstüne toprak atmaya gönülleriniz nasıl razı oldu?" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire- 466; Muhtasaru'ş-Şemail 334). Ahmed 3/204; Buhari 4462; İbn Mace 1630; Darimi 1/40, 1/41; Bak hadis no: 6613, 6621.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Üzerinde iken Vefat Ettiği Giysileri

 

6623- Ebu Bürde der ki: Hz. Aişe'nin yanına gittiğimde yanımıza çıktı ve bize Yemen işi kalın bir izar (peştamal), mulebbede denilen yünden keçelenmiş bir giysi çıkararak: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ruhu bu iki elbisenin içinde çıktı" diyerek Yüce Allah'a yemin etti.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Ahkamu'l-cenaiz s. 63). Ahmed 6/131; Buhari 3108; Müslim 2080/34; Ebu Davud 4036; Tirmizi 1733; İbn Mace 3551; Bak hadis no: 6624.

 

 

 

Bu Hadisi Ebu Bürde'den Rivayette Humeyd b. Hilal'in Tek Kaldığını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

6624- Ebu Bürde der ki: Bize Aişe bir keçelenmiş izar (peştamal) ile kalın bir üstlük çıkardı ve: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunların içinde ruhunu teslim etti" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Ahkamu'l-cenaiz s. 63). Bak hadis no: 6623.

 

 

 

Yüce Allah'ın Cennetine Aldığında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Yüzüne Örtülen Giysi

 

6625- Hz. Aişe bildiriyor: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiği zaman, hibere (denilen Yemen) örtüsü ile örtüldü.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 2733). Ahmed 6/153; Buhari 5814; Müslim 942; Ebu Davud 3120.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Vefat Ettiğinde Yüzünün Örtüldüğü Giysiyle Kefenlenmemiş Olması

 

6626- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hibere (denilen Yemen) kumaşı ile sarıldı ve sonra üstünden çıkarıldı. Kasım (b. Muhammed): "O kumaş kalıntıları (halen) bizdedir" diye ekledi? 

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Ahkamu'l-cenaiz s. 64). Ahmed 6/161; EbU Davud 3149.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Yıkayan Kimseler

 

6627- Hz. Aişe der ki: Vefat ettiğinde Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) etrafında toplanıp onun yıkanması konusunda ihtilafa düştüler ve: "Ölülerimize yaptığımız gibi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bütün giysilerini çıkaracak mıyız, yoksa giysileriyle mi yıkayacağız, ne yapacağız bilmiyoruz" dediler. O zaman Allah onlara bir uyuklama verdi. Onlardan, uyuklaya uyuklaya kafası düşmeyen kalmadı. Evin bir köşesinden, kim olduğunu anlayamadıkları birisinin: "Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerinde elbisesi bulunduğu halde yıkayınız" dediğini işittiler. Bunun üzerine onu gömleği üzerindeyken yıkadılar. Suyu gömleğin üzerine döküyorlar ve elleriyle onu gömleğin üzerinden ovuyorlardı.

Hz. Aişe der ki: "Vallahi şimdiki bildiğimi daha önce bilseydim emir verirdim de onu hanımlarından başkası yıkamazdı" derdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (Ahkamu'l-cenaiz s. 49). Ahmed 6/267; Ebu Davud 3141; İbn Mace 1464.

 

 

 

Başka Ölülerde Görülen (Nahoş) Şeylerin Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yıkanması Sırasında Görülmemesi

 

6628- Hz. Aişe der ki: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yıkamak için toplandıklarında aralarında ihtilafa düştüler ve: "Vallahi bilmiyoruz. Ölülerimizin giysilerini çıkardığımız gibi Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elbiselerini çıkarsak mı yoksa giysileri üzerinde bulunduğu halde mi yıkasak?" dediler. Yüce Allah onIara öyle bir uyku verdi ki uyuklamaktan çenesi göğsüne düşmeyen kalmadı. Sonra evin bir yanından ne dediği anlaşılmayan biri: "Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gömleği üzerindeyken yıkayın" diye seslendi. Bunun üzerine Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tek bir vücut halinde yaklaştılar ve gömleği üzerindeyken su döküp onu gömleğin altından ovarak yıkadılar. Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önüne oturtup da göğsüne yaslayan kişi Ali b. Ebı Talib idi. Ölülerde görülen (vücut ifrazatları gibi) şeyler Resulullah'ta (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorülmemişti. 

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (Ahkamu'l-cenaiz s. 49).

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Kefenlendiği Giysinin Vasfı

 

6629- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Abdullah b. Ebı Bekr'e ait Yemen işi bir giysiyle örtüldükten sonra, bu giysi çıkarıldı ve SuhOliyye denilen üç parça beyaz Yemen kumaşıyla kefenlendi. Bu kefen parçalarının içinde sarık ve gömlek yoktu. Abdullah giysiyi kaldırıp: "Bunu kendime kaftan yapacağım" dedikten sonra: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bununla kefenlenmediği halde ben mi kefenleneceğim!?" deyip onu tasadduk etti.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Ahkamu'l-cenaiz s. 82)'. Müslim 941/46; Bak hadis no: 3037; Bak hadis no: 6632.

 

 

 

Hadis ilminde Derinliği Olmayana Zikrettiğimize Aykırı Olduğu izlenimi Veren Haber

 

6630- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Necran kumaşı olan iki parçalık kefenle kefenlendi.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mezarında Naaşın Altına Yerleştirilen Şey

 

6631- ibn Abbas: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mezarına kırmızı renkli bir kadife konuldu" demiştir.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih. Ahmed 1/228; Müslim 967; Tirmizi 1048; Nesai:4/81.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Lahit Şeklindeki Mezara Defnedilmesi

 

6632- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Suhuliyye denilen Yemen yapımı üç kumaşla kefenlendi, ona lahit mezar yapıldı ve üzerine de bir kerpiç dikildi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih Müslim 941/46; Bak hadis no: 3037, 6629.

 

 

 

Defnetmek için Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabrine Girenlerin isimleri

 

6633- ibn Abbas der ki: "Peygamberimizi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mezara ındirenler Abbas, Ali ve Fadl'dı. Lahdini yapan da Bedir gününde şehitlerin lahdini yapan Ensar'dan biri idi.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Ahkamu'l-cenaiz 144).

 

 

 

Sahabenin Safiy (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kulu Defnederken Kalplerini Yadsımaları

 

6634- Enes der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye girdiği gün her şeyaydınlanmış, vefat ettiği gün de her şey karanlığa bürünmüştü. Onu defnedip ellerimizi silkeledikten sonra bile vefat ettiğine inanamadık."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 201). Ahmed 3/221; Tirmizi 3618; İbn Mace 1631; Darimi 1/41.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mezarının Vasfı ve Yerden Yüksekliği

 

6635- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) lahid açıldı ve üzerine kerpiçler dizildi. Mezarı da yerden yaklaşık olarak bir karış yükseltildi.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen (Ahkamu'l-cenaiz 183).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bab: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Ümmetinde Baş Gösterecek Fitne ve Hadiselerden Haber Vermesi