Sahih

İbn Hibban

 

CİNAYETLER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bab: Kısas

 

5990- Cabir b. Abdillah anlatıyor: Muhacirlerden bir kişi Ensar'dan bir kişiye tekme attı. Ensar'dan olan kişi: "Ey Ensar! Yetişin!" deyince Muhacir de: "Ey Muhacirler! Yetişini" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu işitince: "Cahiliye dönemindeki gibi bu kavgaya çağırmalar da nedir?" diye çıkıştı. Oradakiler: ''Ey Allah'ın Resulü! Muhacirlerden bir kişi, Ensar'dan bir kişiye tekme attı" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Böylesi kokuşmuş adetlerden uzak durun!" buyurdu. Abdullah b. Ubey b. Ebı Selul bunu işitince: "Sonunda bunu da yaptılar ha! Vallahi, Eğer Medine'ye dönersek, üstün olanlar, aşağılık olanları oradan çıkaracaktır" dedi. (Bunu haber alan) Hz. Ömer kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Bırak da gidip şu münafığın boynunu vurayım" dedi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bırak onu, insanlar: ‘‘Muhammed ashabını öldürüyor'' demesinler" karşılığını verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3155); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/338; Buhari 4905; Müslim 2584/63; Tirmizi 3315; Bak hadis no: 6548.

 

 

Ebu Hatim der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "kokuşmuş" sözüyle dava konusu olan olayda kısasın olmadığını murad etmiştir. "Yerilmiş" ve benzeri ifadeler de kullanılabilir.

 

 

 

Müslümanlar ile Azınlık Teba Arasında Kısas Uygulaması

 

5991- Enes bildiriyor: Yahudilerden bir adam üzerindeki ziyneti için bir cariyeyi öldürdü. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona karşılık onu öldürttü.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı kavidir. Ahmed 3/170; Buhari 6885; Nesai 8/22.

 

 

 

Kısas Gereği Öldürmede Sadece Kılıç ya da Kesici Demir Alet Kullanılacağını iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

5992- Enes b. Malik bildiriyor: Yahudinin biri bir cariyenin ziynet eşyalarını alıp başını iki taş arasında ezdi. Kadın ölmeden ona yetiştiler ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) götürdüler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Seni filan mı katletti?" diye sorunca, kadın başıyla: "Hayır" diye işaret etti. ikinci defa (başka bir ismi) sorduğunda yine başıyla: "Hayır" diye işaret etti. Üçüncü soruşunda başıyla: "Evet" diye işaret etti. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu(n yani katilinin başını) iki taş arasında (ezerek) öldürttü.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/171; Buhari 6879; Müslim 1672; Ebu Davud 5429; İbn Mace 2666.

 

 

 

Söz Konusu Olayda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, Maktulün ikrarı Yanısıra Kadını Öldürenin de Cinayeti Kabullenmesi ile Kısasen Katili Öldürtmesi Hakkında

 

5993- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre bir cariye başı iki taş arasında ezilmiş halde bulundu. Kadına o halde iken: "Bunu sana kim yaptı? Falan mı, filan mı?" diye sordular. Sonunda bir Yahudinin ismini söylediklerinde (evet anIamında) cariye başı ile işaret etti. Bunun üzerine Yahudi yakalandı. Suçu işlediğini kabullenince Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun da başının taşlarla ezilmesini emretti.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahİh; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/183, 3/269; Buhari:2413; Müslim 1672/17; Ebu Davud 4527; Tirmizi 1394; Nesai 8/22; İbn Mace 2565; Darimi 2/190.

 

 

 

Müminlerin Ahlakından Sayıldığı için Kişinin Öldürmeyi de Güzel Yapmasının Emredilmesi

 

5994- Abdullah b. Mes'ud der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "insanlar içinde öldürmekten en çok uzak duranlar iman ehlidir" buyurduğunu işittim.

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf; Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 1/393; Ebu Davud 2666; İbn Mace 2681.

 

 

Oğlun Günahını Babanın, Babanın Günahını da Oğlun Yüklenmeyeceği Haberi Hakkında

 

5995- Ebu Rimse der ki: Babamla Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittik. Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüğümde babam: "Bu kimdir?" diye sordu. Ben: "Bilmiyorum" deyince, babam: "Bu Resulullah'tır (Sallallahu aleyhi ve Sellem)" karşılığını verdi. O an tüylerim diken diken oldu. Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlara benzemediğini sanırdım, Yer yer kınalı saçları ve üzerinde yeşil iki hırkası vardı. Babam ona selam verdi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir saat (süre) boyunca bizimle sohbet etti. Sonra: "Bu oğlun mudur?" deyince, babam:

''Kabe'nin Rabbine andolsun ki oğlum olduğuna şahitlik ederim" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne sen bu oğlunun günahını yüklenebilirsin, ne de oğlun senin günahlarını yüklenir" buyurdu ve: " ... Kimse kimsenin günahını çekmez...'' (İsra 15) ayetini okudu. Sonra babam Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki omuzu arasındaki çıbana baktı ve: ''İnsanları tedavi eden biriyim. Senin bu çıbanı tedavi edeyim mi?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu tedavi edecek olan onu yaratandır" karşılığını verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Mevariduz-zaman 1522); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/226, 2/227, 2/228; Ebu Davüd 4206; Tirmizi 2812; Nesai 3/185; Darimi 2/199.

 

 

Ebu Hatim der ki: Ebu Rimse'nin adı, Rifaa b. Yesribi et-Teymi'dir ki bu, Teymu'r-Rebab'dır. Ayrıca Ebu Rimse'nin Haşhaş el-Anberi olduğunu söyleyen yanılmıştır.

 

 

 

İki Farklı Din Mensupları Arasında Mirasın Varlığı ve Cinayetlerde Kısasın Olmaması

 

5996- ibn Ömer anlatıyor: Huzaa'lılar Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlaşmalısıydı. -Benu Kinane'nin kolu olan- Benu Bekr ise Ebu Süfyan ile anlaşmalıydı. Hudeybiye günlerinde aralarında bir anlaşma vardı. Anlaşma bitiminde Benu Bekr, Huzaa'lılara saldırdı. Bunun üzerine yardım etmesi için Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) haber gönderdiler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan ayında onlara yardım için gitti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kudeyd'e varıncaya kadar oruç tuttu, oraya yetiştikten sonra orucunu açtı ve şöyle buyurdu: "isteyen oruç tutar, isteyen de tutmayabilir. Oruç tutan kişi oruç ibadetini eda etmiş olur. Tutmayan kişi de kaza olarak daha sonra tutar.'' Sonrasında Yüce Allah Mekke'yi fethetmeyi müyesser kıldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye girince sırtını Kabe'ye dayadı ve şöyle buyurdu: "Bekr oğullarına karşı silah çeken Huzaalılara olması haricinde herkes silahları indirsin" Adamın biri gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Müzdelife'de bir adam öldürüldü" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Burası Harem'dir ve Allah'ın haram kıldığı yerdir. (Savaş) benden öncekilere helal olmadığı gibi benden sonrakilere de helal olmaz. Bana da bir saat helal kılındı. Hiçbir Müslüman kişiye de orada silahını kuşanmış olması helal değildir. Yine kişinin orada yeşil otları biçmesi, ağaç kesmesi ve avları ürkütmesi helal değildir."

 

Adamın biri: "Ey Allah'ın Resulü! Evlerimiz ve mezarlarımız için kullandığımız izhir ağacı bunun dışında olsun" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "izhir ağacı bunun dışındadır. Allah katında insanların en kötüsü, Allah'ın Hareminde öldüren, (yakınının) katilinin dışında birini öldüren ve cahiliye düşmanlığı ile öldüren kişi olmak üzere üç kişidir" buyurdu. Adamın biri kalkıp: "Ey Allah'ın Peygamberi! Filan oğullarının cariyesi ile ilişkide bulundum. Ondan bir çocuğum oldu. Emir verin de çocuğum bana geri verilsin" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O, senin çocuğun olmadığı gibi bu, islam'da da caiz olmayan bir durumdur. Kesin bir delil getirmen dışında kendisine dava açılan yemin etmekte daha önceliklidir. Çocuk döşek sahibine aittir ve zina eden erkek, için "eslib" vardır. Mahrum edilir" buyurdu. Adamın biri: "Ey Allah'ın Peygamberi! Eslib nedir?" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "‘‘Eslib’‘ mahrum etmektir. Kendisinin olmayan bir cariye ile veya başka kavimlerden bir kadınla zina etme sonucu doğan çocuk, kendisinin çocuğu olmaz. Baba çocuğa, çocuk ta babaya varis olamaz. Müminlerin kanları kısasta birbirine eşittir ve başkalarına karşı birlik içindedirler. Onların en aşağısı bile düşmanı himayesi altına alabilir. Kafiri öldüren mümine kısas yapılmaz. Ahid (zimmi) verilen de ahdini bozmadıkça öldürülmez. Ayrı dinden olanlar birbirlerine varis olamazlar. Kadın halasına veya teyzesine kuma olamaz. Yine kadın namahrem biri ile üç günlük yola tek başına sefere çıkamaz. Tan ağardıktan sonra Güneş çıkana kadar namaz kılmayın. ikindi namazından sonra da güneş batana kadar namaz kılmayın" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: İsnadı hasendir; Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 2/179,2/207.

 

 

 

Birini ısırdığında Dişleri Sökülenin Diyet Hakkının Olmaması

 

5997- Ya'la b. Umeyye der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Zorluk Ordusu içinde savaşa çıktım. Bu savaş benim en sağlam amellerimden biridir. Bir işçim vardı ve bu işçi başka biriyle kavga etti. içlerinden biri diğerinin elini ısırdı. ısırılan kişi elini sert bir şekilde çekince ısıran kişinin ön dişlerinden ikisi yerinden söküldü. Mağdur olan Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelince O, dişi sökülen adamın bu dişini heder saydı."

 

(Ata der ki:) Safvan bunu rivayet ederken sanırım Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Devenin ısırması gibi ısırman için elini ağzında mı bıraksaydı!'' buyurduğunu zikretti.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (sahih Ebu Davud 4584); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/222, 4/224; Buhari 2265; Müslim 1674/23; Ebu Davud 4584, 4585; Nesai 8/30, 8/31; İbn Mace 2656; Bak hadis no: 6000.

 

 

 

(Müslüman) Kardeşinin Elini Isıran ve Elini Çektiği için Dişleri Sökülenin Kısas Hakkının Olmadığı Hakkında

 

5998- imran b. Husayn bildiriyor: Adamın biri kavga ettiği birinin elini ısırdı.

Bunun üzerine (ısıranın) önden iki dişi düştü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Karşılığında) biriniz kardeşinin elini devenin ısırması gibi ısırsın mı (istiyorsunuz!)" buyurdu ve (diyet talebini) geçersiz saydı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari'nin şartınca sahih. Ahmed 4/435; Buhari 6892; Müslim 1673; Tirmizi 1416; Nesai8/29; İbn Mace 2657; Darimi 2/195.

 

 

 

Bu Hadisi Şu'be'nin Katade'den işitmediğini iddia Edenin Kavlini Çürüten Haber

 

5999- İmran b. Husayn bildiriyor: Adamın biri bir adamı elinden ısırdı ve ısırılan kişi elini onun ağzından çekince ısıran kişinin ön dişlerinden ikisi yerinden söküldü. Davalaşmak için Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiğinde: ''Sizden biriniz kardeşini erkek devenin ısırması gibi ısırıyor. Sana verilecek bir diyet yoktur" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari'nin şartınca sahihtir.

 

 

 

Bu Hadisi Zurare b. Evfa'dan Rivayette Katade'nin Tek Kaldığını iddia Edenin Kavlini Çürüten Haber

 

6000- Safvan b. Ya'la b. Umeyye, babasından bildiriyor: Birisi bir adamı ısırdı. O da elini çekince, ısıran kimsenin iki ön dişi düştü. (Daha sonra bu dava kendisine götürüldüğünde) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diyet talebini geçersiz sayarak: "Sen erkek devenin dişlerinin ucuyla ısırdığı gibi onu ısırmak mı istedin?" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Müslim 1674; Bak hadis no: 5997.

 

 

 

izinsiz Evine Bakan Birinin Gözünü Çıkarmanın Cezayı Gerektirmemesi

 

6001- Sehl b. Said bildiriyor: Adamın biri Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) odalarından birinin içine kapısından izin istemeden baktı. Hz. Peygamber de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elinde bir çubukla başını kaşıyordu. Adama: "Şayet baktığını bilseydim bu çubukla gözünü çıkarırdım! Zira bazı şeyleri görmemek için izin isteniyor" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 5/330; Buhari 6901; Müslim 2156/40; Tirmizi 2709; Nesai 8/60, 8/61; Bak hadis no: 5809.

 

 

 

Bu Hadisin Hüküm Yerine ihbar Niteliği Taşıdığını iddia Edenin Kavlini Çürüten Haber

 

6002- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Şayet bir insan iznin olmadan evinin içine baksa, sen de (attığın bir şeyle) gözünü çıkarsan bunda bir sorumluluğun olmaz."

 

Bu hadis başka bir kanalla A'rec'in Ebu Hureyre'den rivayetiyle de aktarılmıştır.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (el-İrva' 1428, 2227); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 2/243; Buhari 6902; Müslim 2158/44; Nesai 8/61; Bak hadis no: 6003,

 

 

 

Evine Gizlice Bakan Kimsenin Gözünü Çıkarmanın Suç Sayılmaması

 

6003- Ebu Hureyre der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Şayet adamın biri iznin olmadan evinin içine baksa, sen de bir çakıl taşıyla gözünü çıkarsan bunda bir sorumluluğun olmaz,''

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (el-İrva' 1428, 2227); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 2/266, 2/414, 2/527; Buhari 6888; Müslim 2158; EbU DavCid 5172; Nesai 8/61; Bak hadis no: 6002.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Sorumluluğun Olmaz" Sözüyle Kısas ve Diyetin Söz Konusu Olamayacağını Kasdetmesi

 

6004- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim izinleri olmadan birilerinin evinin içini gözetlerse ve onlar da bundan dolayı onun gözünü çıkarırlarsa ne diyet, ne de kısas gerekir" buyurmuştur.

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen sahih (el-İrva' 1428, 2227); Şuayb: Buhari'nin şartınca sahih. Nesai 8/61.

 

 

 

Çöken Madende Orada işçi Çalıştıranın Bir Sorumluluğu Olmayacağı Hakkında

 

6005- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Hayvanın yaralaması hederdir, kuyudan dolayı uğranılan zarar hederdir ve madende görülen zarar hederdir. Definelerde de beşte bir zekat vardır.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/249; Ahmed 2/239, 2/254, 2/274, 2/285, 2/319; Buhari 2355; Müslim 1710/45; Darimi 1/393, 2/196; Bak hadis no: 6006.

 

 

 

Hayvan Yaralaması, Kuyu ve Maden Kazalarında Ölümlerin Heder Sayılması

 

6006- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Hayvanın yaralaması hederdir, kuyudan dolayı uğranılan zarar hederdir ve madende görülen zarar hederdir. Definelerde de beşte bir zekat vardır."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Buhari 6912; Müslim 1710; Tirmizi 642; Bak hadis no: 6005.

 

 

 

Hayvanın Yanında Onu Süren veya Onu Yeden veya Ona Binen Biri Yoksa Vereceği Zarardan Sahibinin Sorumlu Tutulmaması

 

6007- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Hayvanın yaralaması hederdir ve kuyudan dolayı uğranılan zarar hederdir. Definelerde de beşte bir zekat vardır.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 6006.

 

 

 

Gece veya Gündüzleyin Hayvanların Bahçeye Girip Ürünlere Zarar Vermelerinde Ne Hüküm Verilir?

 

6008- Muhayyisa der ki: Bera b, Azib'in bir dişi devesi vardı, Bu deve, (bir gün) bir bahçeye girdi ve oraya zarar verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem); bahçe sahiplerinin, bahçelerini gündüzleyin ve hayvan sahiplerinin de hayvanlarını geceleyin korumalarına hükmetti.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 238). Muvatta 2/747, 2/748; Ahmed 5/436; Ebu Davud 3569; İbn Mace 2332.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bab: Kasame