Sahih İbn Hibban |
GİYİM VE ADABI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Giyim ve Adabı
Kişinin Üzerindeki
Nimeti Göstermesinin Emredilmesi
5416- Malik b. Nadle
anlatıyor: Ben, dış görünümüm yoksul bir kimseyi andırdığı halde Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına vardım. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), (bana): "Senin herhangi bir malın var mı?" diye sordu.
Ben de: "Evet (var)!" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ne tür malın var?" diye sordu. Ben de: "Allah'ın bana
verdiği deve, köle ve davardan her türlü malım var!" dedim. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah sana bir mal verdiğinde o mal(ın
eseri) senin üzerinde görünsün!" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü!
Ne dersin, ben bir adamın yanında misafir olsam, o da bana misafire
gösterilmesi gereken ikramda bulunmazsa, daha sonra o kişi yanıma gelirse ben
de ona misafir olarak ikramda bulunayım mı, yoksa o bana nasıl davrandıysa ben
de ona öyle mi davranayım?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Hayır, bilakis ona ikramda bulun!" buyurdu.
Ebu'l-Ahvas, Avf b.
Malik b. Nadle olup babası sahabedendir.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Gayetu'l-meram 75); Şuayb:
Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/473; Ebu Davud 4063; Nesai 8/180,8/181; Bak
hadis no: 5417.
Yüce Allah'ın (Bahşetmiş
Olduğu) Nimetini Kişinin Üzerinde izhar Etmesinin ve Her iki Cihanda da Ondan
Faydalanmasının Gerekliliği
5417- Ebu'l-Ahvas'ın
babasından bildirdiğine göre kendisi, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
gitti. Onu bir bedevi görünümünde saçı başı dağınık tozlu bir halde görünce
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Senin malın yok mu?" diye
sordu. O da: "Her türlü maldan Allah bana vermiştir" deyince şöyle
buyurdu: "Doğrusu Allah, kuluna bir nimet verdiğinde onu(n eserini) o
kulun üzerinde görülmesini ister / sever."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
Sahih. Ahmed 3/473; Bak hadis no: 3410. 3416.
Allah'ın Az Nimetinin Çok
Olması Sebebi ile Yüce Allah'ın Nimeti Kişinin Üzerinde Göze Az Gelse Bile Bu
Nimet Eserinin Kişi Üzerinde Görülmesinin Müstehaplığı
5418- Cabir b. Abdillah
anlatıyor: Biz, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le birlikte Enmar
(yani Gatafan) Gazvesi'ne çıktık. Ben bir ağacın altında konaklamıştım ki o
sırada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkageldi. Ben: "Ey
Allah'ın Resulü! Gölgeye buyur!" dedim.
Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) de geldi. Ben, (erzak koyduğumuz) çuvala doğru
kalkıp gittim, onun içerisinde (Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
ikramda bulunmak için yiyecek) bir şeyaradım. Derken onun içinde küçük bir acur
buldum. Onu doğradım ve O'na sundum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bu size nereden (geldi)?" diye sordu. Ben de: "Bunu, Medine'den
getirdik, ey Allah'ın Resulü!" dedim.
O sırada yanımızda
hayvanlarımızı otlatmaya gitmesi için hazırladığımız bir arkadaşımız vardı.
Onun hazırlığını yaptım. Üzerinde eskimiş iki kaftanı olduğu halde dönüp hayvanları
gütmeye gitti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ona bakıp:
"Bu adamın bu iki
kaftandan başka elbiseleri yok mu?" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın
Resulü! Heybede onun (yedek) iki elbisesi var. Ona bu iki elbiseyi ben
giydirdim!" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O halde
onu çağır, ona söyle, o iki elbiseyi giysin!" buyurdu.
Ben de onu çağırdım. O
da o iki elbiseyi giydi. Sonra dönüp gitti. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah boynuna vurasıcaya ne oluyor (da
yeni elbisesi varken eskileri giyiyorl, Bu, kendisi için daha hayırlı değil
midir?" dedi. (Hayvan otlatmaya giden) adam, bunu işitip: "Ey
Allah'ın Resulü! Allah yoluna cihadda da mı (böyle olmalı)?" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah yoluna (cihadda da yeni
elbiselerini giymesi güzeldir)!" buyurdu. O kişi (daha sonra) Allah
yolunda şehid düştü.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Muvatta 2/910, 2/911.
Ebu Hatim der ki: İlk
baştan Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) niyeti böyle (adamın şehit
olması yönünde) idi. Zeyd b. Eslem, Cabir b. Abdillah'tan (hadis) işitmiştir.
Zira Cabir (hicri) 79 yılında vefat etmiştir. Ömer'in azatlısı Eslem ise
Muaviye'nin emidiği sırasında (hicri) 50 küsur yılında vefat etmiştir. Namazını
da o zaman Medine valisi olan Mervan b. el-Hakem kıldırmıştır. Bu da (Zeyd'in)
büyük iken Cabir'den (hadis) işittiğine delalet etmektedir. Zeyd b. Eslem ise
(hicri) 163 yılında yaşlı biri olarak vefat etmiştir.
Kendisine Nimet
Bahşedilen Kişinin Üzerinde Nimet Eserinin Görülmesinin Gerekliliği ve Kişinin
Kendisinde Fazladan Bulunan Şeylerde Kendini (Din) Kardeşlerine Eşit Kılması
5419- Ebu Said el-Hudri
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir
yolculuktayken devesinin üzerinde bir adam geldi ve onu sağa sola çevirmeye
başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fazla
bineği olan bineği olmayana, fazla azığı olan da azığı olmayana versin"
buyurdu. Ravi der ki: "Bu şekilde bütün var olan malları saydı. Öyle ki
içimizden kimsenin fazla malında hakkı olmadığını düşündük."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1466); Şuayb:
Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/34; Ebu Davud 1663; Nesai 1728.
Yeni Bir Kıyafet
Giyeceğinde Kişinin Söyleyeceği Şey
5420- Ebu Said el-Hudri
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yeni bir giysi giydiği
zaman, giysinin adını söyleyip şöyle dua ederdi: "Allahım! Bu gömlek, izar
veya sarığı bana giydiren sensin, onun için senden bunun hayrını ve hayırda
kullanılmasını diliyorum. Bu giysinin kötülüğünden ve kötü şeylerde
kullanılmasından da sana sığınıyorum."
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (Mişkat 4342); Şuayb:
Hadis sahihtir. Ahmed 3/30, 3/50; Ebu Davud 4020; Tirmizi 1767.
Kişinin Rabbine Dua
Edeceğinde Hamd ile Başlaması Gerektiği Hakkında
5121- (5421) Ebu Said
el-Hudri anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (yeni) bir elbise
giydiği zaman o elbisenin ismini anar, sonra da "Allahumme, ente
kesevtenıhi haza, fe-leke'l-hamdu, es'eluke min hayrihi ve hayri ma sunia lehu,
ve euzu bike min şerrihi ve şerri ma sunia lehu" (= Allahım! Bunu bana sen
giydirdin. Dolayısıyla da hamd, sana mahsustur. Ben senden bunun hayrını ve
yapılış gayesindeki hayrı istiyorum. Bunun ve yapılış gayesinin şerrinden sana
sığınıyorum) diye dua ederdi.
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih; Şuayb: Ravileri
güvenilir kimselerdir. Ebu Davud 4021.
Kişinin Kıyafet Giyerken
Sağ Uzvundan Başlamasının Müstehaplığı
5422- Ebu Hureyre der ki:
"Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir gömlek giydiği zaman ilk
önce sağ tarafından başlardı."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 4330); Şuayb: Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Tirmizi 1766; Bak hadis no: 1092.
En Hayırlısı Olduğu İçin
Beyaz Giysiler Giymenin Emredilmesi
5123- (5423) Abdullah b.
Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmaktadır: "Beyaz olan elbiselerinizi giyiniz. Ölülerinizi beyaz elbiseler
içerisinde kefenleyiniz. Çünkü beyaz elbiseler, sizin en hayırlı
giysilerinizdir. Sürmelerinizin en hayırlısı da, ismid taşıdır. O, gözün nurunu
artırır ve kirpikleri besler.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Ahkamu'l-cenaiz 82; Mişkat
1638); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/328; Ebu Davud 3878;
Tirmizi994; İbn Mace 1472; Bak hadis no: 6040, 6041.
Kişinin Kendisini
Oyalamayacak Kadar Desenleri Az Olan Giysiler Giymesinin Mubahlığı
5424- Ömer b.
el-Hattab'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
(giyside) iki parmak eninde (ipek) parça olmasına izin vermiştir.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2684);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/36.
Mekruh Gören
Mutasavvıfların Aksine Kişinin Siyah Sarık Takmasının Mubahlığı
5425- Cabir der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'nin fethi sırasında şehre
girdiğinde başında siyah bir sarık vardı.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 67/92);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 3722.
Tulum Şeklinde ve Tek
Giysiye Sarınarak Giyinmenin Yasaklanışı
5426- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) samma (kolları da
içeride bırakacak şekilde tulum şeklindeki giyinme) ile (avret yerini açıkta
bırakacak şekilde) tek giysiyle sarınmayı yasakladı.
[Tahric:] Elbani: Sahih. Bak hadis no: 2290.
Yasaklanan Tulum
Şeklinde ve Tek Giysiye Sarınarak Giyinmenin Vasfı
5427- Ebu Said el-Hudri
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki tür giyinme şeklini
yasakladı. Bunlardan biri samma denilen ve kişinin sarındığı tek parçalık
giysinin bir ucunu (sol) omzuna atıp, sağ bölümünü izar olarak kullanması
şeklinde olan giyinmedir. Diğeri oturunca kişinin avret yerini havaya doğru
açıkta bırakacak şekilde tek parçalık giysiye sarınmasıdır.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Bak
hadis no: 4976.
Kişinin ipek Kıyafet
Giymesinin Yasaklanışı ve Ondan Satarak Yararlanmasının Mubahlığı
5428- Cabir b. Abdillah
der ki: Bir gün Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine hediye
edilen saf ipakten bir kaftan giydi. Sonra çabucak onu çıkarıp Ömer b.
el-Hattab'a gönderdi. Ömer: ''Ey Allah'ın Resulü! Onu neden çabuk çıkardın?''
deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Cibril gelip onu bana
yasakladı.'' buyurdu. Ömer ağlayarak yanına gelip: ''Ey Allah'ın Resulü!
Hoşlanmadığın bir şeyi bana verdin" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Onu sana giymen için vermedim. Onu satman için
verdim" buyurdu. Bunun üzerine Ömer onu iki bin dirheme sattı.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Müslim 2070; Nesai 8/200.
Mustafa'nın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Bunu Yasakladığını Bildiği Halde Dünyada iken ipek Giyinen
Erkeğe Kıyamet Gününde Onu Giymenin Haram Kılınması
5429- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ipek hakkında:
"Onu dünyada giyen kimse ahirette giymeyecektir" buyurdu.
[Tahric:] Eİbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/281; Buhari 5832; Müslim 2073; İbn Mace 3588;
Bak hadis no: 5435.
Yasaklanmış Olan Bu
Fiilin Mubah Olduğu Durum
5430- Enes b. Malik der
ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Abdurrahman b. Avf ve
Zübeyr b. et-Avvam'ın vücutlarındaki kaşıntıdan dolayı ipek giymelerine ruhsat
verdi.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/255, 3/272; Buhari 2921, 2922; Müslim 2076/25;
Ebu Davud 4056; Nesai 8/202; İbn Mace 3592.
Malum Bir illet
Nedeniyle insanlardan Bazılarına ipek Giymenin Mubah Kılınışı
5431- Enes b. Malik der
ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Abdurrahman b. Avf ve
Zübeyr b. el-Avvam'ın vücutlarındaki kaşıntıdan dolayı ipek giymelerine ruhsat
verdi."
[Tahric:] Elbani: Sahih. Ahmed 3/273.
Bir Gazve Sırasında
Abdurrahman ile Zübeyr'e ipek Giyinmelerine Ruhsat Verilmesi Hakkında
5432- Enes bildiriyor:
"Zübeyr ve Abdurrahman b. Avf, bir gazvede maruz kaldıkları bitlenmeden
dolayı Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şikayetle bulundular.
Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların ipek gömlek
giymelerine ruhsat verdi. Sonra o ikisinden her birinin üzerinde birer ipek
gömlek gördüm."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Ahmed 3/122, 3/192; Buhari 2920; Müslim 2076/26;
Tirmizlı722.
İpek Giyinmenin
Muttakilerin Kıyafeti Olmadığı Hakkında
5433- Ukbe b. Amir bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine hediye edilen ferruc /
ipekten kaftanı giyip namaz kıldı. Namaz sonrası ondan hoşlanmamış gibi sert
bir şekilde üzerinden çekip çıkardı ve: "Mutlakilere böylesi
yakışmaz" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Ahmed 4/149; Buhari 375; Müslim 2075; Nesai 2/72.
Ebu Hatim der ki:
Hadisteki: "İpekten kaftan" ifadesi ile tümü ipekten olan kaftan
değil de ipek işlemeli kaftan kastedilmektir. Eğer tümü ipekten olsaydı Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu giymez ve onunla namaz kılmazdı. Ömer
b. el-Hattab'ın: "İki veya üç veya dört parmak miktarı dışında ipek ...
" şeklindeki haberi de bu manadadır.
5434- Ali b. Ebı Talib bildiriyor:
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (bir gün) ipeği tutup onu sağ eline
koydu. Altını da (tutup) onu sol eline koydu. Sonra ellerini kaldırıp:
"işte bu ikisi, ümmetimin erkeklerine haramdır!" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih li-ğayrihi (el-İrva'
1/305/277); Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 1/96; Ebu Davud 4057; Nesai: 8/160,
8/61; İbn Mace 3595.
Ebu Hatim der ki: Bu
babda yer alan Said b. Ebi Hind'in Ebu Musa'dan olan rivayeti illetlidir, sahih
değildir.
Dünyada İken İpek
Giyenlerin Bunu Ahirette Giyemeyeceği Hakkında
5435- Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dünyada ipek
giyen kişi ahirette onu giyemeyecektir" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Bak hadis no: 5429.
Dünyada İken İpek Giyen
Erkeklere Yüce Allah'ın Bunu Cennette Onlara Haram Kılması
5436- Hişam b. Ebı
Rukayye bildiriyor: Ben, Mesleme b. Mahled'in minberin üzerine çıkıp insanlara
şöyle hitap ettiğini işittim: "Ey insanlar! Normal hırka ve keten elbise
sizi ipekten müstağni kılar. -Ukbe b. Amir'i göstererek- Şu adam Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den (bu konuda bir hadis) haber veriyor. Kalk, ey
Ukbe!"
Bunun üzerine Ukbe b.
Amir ayağa kalktı. Ben de dinliyordum. Ukbe: "Ben, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: ‘‘Kim benim adıma bile bile kasten yalan söz söylerse
cehennemdeki yerini hazırlasın!’‘ buyurduğunu işittim. Yine şahitlik ederim ki,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kim dünyada ipek giyerse ahirette
onu giymesi haram olur!’‘ diye buyurduğunu işittim" dedi.
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (et-Ta'liku'r-rağib
3/102); Şuayb: İsnadı kavıdir. Ahmed 4/156.
Dünyada iken ipek
Giyenin Cennete Girse Bile Bunu Orada Hiçbir Zaman Giyemeyeceği Hakkında
5437- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmaktadır: "Kim dünyada ipek giyerse onu ahirette giyemez. Cennete
girse bile cennetlikler ipeği giyer. Fakat o ipeği giyemez.''
[Tahric:] Elbani: Zayıf (Gayetu'l-merfun 38); Şuayb:
Davud es-Serde dışında rayileri güvenilir kimselerdir. Ahmed 3/23.
ipek Karışımı Giysi ile
ipek Eyerlerin Yasaklanışı
5438- Hz. Ali der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altın yüzük takmayı, ipek
karışımı elbise giymeyi ve ipekten yapılmış eyer (üzerine binmey)i yasakladı.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı kavıdir. Ahmed
1/93, 1/94, 1/104, 1/137; Ebu Davud 4051; Tirmizi 2808; Nesai 8/165, 8/166; İbn
Mace 3654; Bak hadis no: 5440, 5502.
Belirtilen Kıyafeti
Sadece Ahiretten Nasibi Olmayanların Giyeceği Hakkında
5439- ibn Ömer
bildiriyor: Ömer b. el-Hattab Mescid'in kapısı yanında ipek karışımı bir
kaftan(ın satışa çıkarıldığını) gördü ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu satın
alıp Cuma namazında ve yanına bir heyet geldiğinde giysen" dedi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu ancak ahirette
nasibi olmayan kişiler giyer" karşılığını verdi. Daha sonra Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kaç hulle / kaftan getirildi. Bunlardan birini
Ömer'e verdi. Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu bana giymem için verdin, ama
Utarid'in kaftanı hakkında söyleyeceğini söylemiştin" dedi. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu sana giymen için vermedim"
buyurdu. Bunun üzerine Ömer, onu Mekke'de (anneden) kardeşi olan müşrik birine
verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in
şartlarına göre sahihtir. Muvatta 2/9r 2/918; Ahmed 2/20, 2/146; Buhari886;
Müslim 2068/6; Ebu Davud 4040; İbn Mace 3S'r.. Bak hadis no: 5113.
5440- Ali b. Ebı Talib
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ipek karışımı giysiler
giymeyi, usfur ile boyanmış giysiler giymeyi, altın yüzük takmayı ve rüku'da
iken Kur'an okumayı yasakladı."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına
göre Sahihtir. Muvatta 1/80; Ahmed 1/126; Müslim 480/213; Ebu Davud 4044;
Tirmizi 264; Nesai 2/189; İbn Mace 3602
Erkeklere ipek Giymenin
Mubah Kılındığı Bir Durum
5441- Süveyd b. Gafele bildiriyor:
Ömer b. el-Hattab, halka hitab edip (eliyle işaret ederek): "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki parmak veya üç parmak veya dört parmak
miktarı dışında ipek giymeyi yasakladı" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2684);
Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/51; Müslim
2069/15; Ebu Davud 4042; Tirmizi 1721; İbn Mace 3593.
Kişinin, Yüce Allah
Kendisine (Rahmet Nazarıyla) Bakmayacağı için izarını (Yere Kadar) Salmasının
Yasaklanışı
5442- Muğıre b. Şu'be
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Süfyan b. Ebı Süheyl'in
izarının en uç yerinden tutarak: "Ey Süfyan! izarını yerde sürüme! Çünkü
Allah, izarını yerde sürüyen kimselere (rahmet bakışıyla) bakmayacaktır!"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih li-ğayrihi
(es-Silsiletu's-sahiha 4004); Şuayb: Hasen li-ğayrihi. Ahmed 4/246,4/253; İbn
Mace 3574.
Bu Fiilin Yasaklanış
Nedeni
5443- ibn Ömer der ki:
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim kibirlenerek giysisini
yerde sürürse Allah kıyamet gününde ona (rahmet bakışıyla) bakmayacaktır"
buyurmuştur.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Gayetu'l-meram 90); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 2/914; Ahmed 2/44, 2/46,
2/81, 2/103; Buhari 5783; Müslim 2085/43; Nesai 8/206; İbn Mace 3569; Bak hadis
no: 5444.
Söz Konusu Haberde
Mücmel Olarak Zikredilen Lafzin Açıklaması
5444- Abdullah (b. Ömer)
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim kibirlenerek
giysisini yerde sürürse, Allah kıyamet gününde ona (rahmet bakışıyla)
bakmayacaktır" buyurdu. Hz. Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Onu
düzeltmeme rağmen izanmın bir yanı gevşeyip yerde sürünmektedir (ne
yapmalıyım?)" dediğinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kuşkusuz sen bunu kibirle yapanlardan değilsin" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Gayetu'l-meram 90); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/136; Buhari 3665; Müslim
2085/43; Ebu Davud 4085; Nesai 8/208; İbn Mace 3576; Bak hadis no: 5443.
Müslüman Kişinin izarının
Uzandığı Yer Hakkında
5445- Huzeyfe b.
el-Yeman bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), baldırımın
kasını tutarak: "işte burası, izarın (son uç) yeridir. Eğer bunu
beğenmezsen biraz daha aşağısıdır, Bunu da beğenmezsen o zaman izarın
topuklarda hakkı yoktur!" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2037);
Şuayb: İsnadı kavıdir. Ahmed 5/382, 5/400, 5/401; Tirmizi 1783; Nesai
8/206,8/207; İbn Mace 3572; Bak hadis no: 5448.
5446- Abdurrahman b.
Ya'kub der ki: Ebu Said el-Hudri'nin yanına vardım.
Ona: "izar hakkında
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir şey işittin mi?" diye
sordum. Ebu Said el-Hudri şu karşılığı verdi:
Evet, ben, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim: "Müminin
izarının uzunluğu, baldırlarının ortalarına kadardır. Burasıyla topuklar
arasında olacak şekilde izar giymekte de sakınca yoktur. Topuklardan daha aşağı
sarkan izar, cehennemdedir. Allah (giydiği), izarını kibirlenerek (yerde)
sürükleyen kimseye (kıyamet günü rahmet bakışıyla) bakmaz!''
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2037);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 3/6; Ebu Davud 4093; İbn Mace 3573; Bak hadis no:
5447, 5450.
Cehennemden Allah'a
Sığınırız Ki (Uzunluğu) Topuklardan Daha Aşağı Olacak Şekilde izar Giyen
Kişinin Cehenneme Girmesinden Endişe Edilmesi
5447- Ala b.
Abdirrahman. babasından bildiriyor: Ebu Said el-Hudri'ye izar (peştamal)
uzunluğunu sorduğumda şöyle dedi: "Sana bilgiyle cevap vereyim.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Müminin izarı dizlere kadardır.
Diz ile topuklar arasında olmasında da bir sakınca yoktur. Topuklardan daha
aşağıda olanı kısmı ise cehennem ateşindedir. -Bunu üç kez söyledi- Yüce Allah
izarını yerde sürüyen kişinin yüzüne bakmaz’‘ buyurduğunu işittim."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2037);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Muvatta 2/914, 2/915; Bak hadis no: 5446.
Kişinin Vücudunda
izarını Uzatabileceği Yerin Vasfı
5448- Huzeyfe bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), elini onun baldırının kasına koyarak:
"işte burası, izarın (son uç) yeridir. Eğer bunu beğenmezsen biraz daha
aşağısıdır. Bunu da beğenmezsen o zaman izarın topuklarda hakkı yoktur!"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı kavıdir. Bak
hadis no: 5445.
ilimde Derinliği Olmayan
Kimseye-(Üstteki) Zeyd b. Ebı Uneyse Hadisinde Yanılgı Olduğu izlenimi Veren
Haber
5449- Huzeyfe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), baldırımın kasını tutarak: "işte
burası, izarın (son uç) yeridir. Eğer bunu beğenmezsen biraz daha aşağısıdır.
Bunu da beğenmezsen o zaman izarın topuklarda hakkı yoktur!" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2037);
Şuayb: İsnadı kavidir.
Ebu Hatim der ki: Bu
haberi Ebu İshak, Müslim b. Nezir ile el-Eğar Ebu Müslim'den işitmiştir. Her
iki kanal da mahfüz olmakla birlikte el-Eğarr'ın kanalı az, Müslim b.
Nezir'inki ise daha çok meşhur olmuştur.
5450- Abdurrahman b.
Ya'kub anlatıyor: izardan bahsedilmişti. Bunun üzerine ben de, Ebu Said
el-Hudri'nin yanına vardım. Ona: "Bana, izar ile ilgili bilgi ver!"
dedim. Ebu Said el-Hudri şu karşılığı verdi: Olur (sana bu konuda) bilgi
vereyim: Ben, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken
işittim: "Müminin izarının uzunluğu, baldırlarının ortalarına kadardır.
Bununla topuklar arasında olan izar giymekte de ona günah yoktur. Topuklardan
daha aşağı sarkan izar, cehennemdedir. Allah (giydiği), izarını kibirlenerek
(yerde) sürükleyen kimseye (kıyamet günü rahmet bakışıyla) bakmaz!"
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2037);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 5446.
Kadının izarını Bir
Arşından Fazla Salmasının Yasaklanışı
5451- Safiyye binti Ebı
Ubeyd bildiriyor: Ümmü Seleme, (bir gün) izardan bahsedildiğinde Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Ey Allah'ın Resulü! (Bu hususta) kadının
durumu nedir?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"(Erkeğin kullandığı izardan) bir karış fazla uzatır!" buyurdu. Ümmü
Seleme: "O zaman kadın (yürüdüğünde vücudunun bir kısmı) açılır. O zaman
durum ne olur?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bir arşın (uzatması) yeterli olur, fazlasını (uzatmaya) gerek yok!"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Gayetu'l-meram 90;
es-Silsiletu's-sahiha 1864); Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Muvatta 2/915;
Ahmed 6/295, 6/296, 6/309; Ebu Davud 4117; Nesai8/209.
Kişinin (Gömleğinin)
Düğmelerini Açık Tutmasının Mubahlığı
5152- (5452) Kurre b. iyas
bildiriyor: Ben, Müzeyne kabilesine mensup bir topluluğun içerisinde Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelmiştim. O'na biai: ettik. Bu esnada
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (gömleğinin) düğmeleri açık
vaziyette idi. Derken elimi, O'nun gömleğinin yakasının içine soktum ve
peygamberlik mührüne dokundum.
(Hadisin ravisi Urve b.
Abdillah der ki:) Muaviye (b. Kurre)'yi ve oğlunu, kış ve yaz (mevsimlerin)de
daima (gömlek) düğmeleri çözülmüş olarak gördüm. ikisi de asla (gömleklerini)
düğmelemediler.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 4336;
et-Ta'l'i'ku'r-rağ'i'b 1/42); Şuayb: İsnadı Sahihtir. Ahmed 3/434,4/19,5/35;
Ebu Davud 4082; İbn Mace 3578.
Zikrettiğimiz Hususu
Belirten ikinci Haber
5453- Zeyd b. Eslem
bildiriyor: Abdullah b. Ömer'i, gömleğinin / elbisesinin düğmeleri çözülmüş
vaziyette (namaz kılarken) gördüm Ona bunu(n sebebini) sordum. O da:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i bu şekilde namaz kılarken
gördüm" diye cevap verdi.
[Tahric:] Elbani: Zayıf (et-Ta'l'i'ku'r-rağ'i'b 1/42);
Şuayb: İsnadı zayıfhr.
5454- Ebu Osman der ki:
Biz Azerbaycan'da Utbe b. Ferkad ile birlikte iken Hz. Ömer'in mektubu geldi.
Şöyle yazıyordu: "Asıl konuya gelelim; izar, nalın ve rida giyinin. Şalvar
ve ayakkabılarınızı çıkarıp babanız ismail'in giysilerinden giymeye bakın.
Sakın ince ve Acemlerin giysileri gibi giyinmeyin. Yüzünüzü güneşe doğru
çevirin, zira güneş Arapların hamamlarındandır. Yiğit ve dinç olmaya çalışın.
Eski giysiler de giyin. Atın üzerine sıçrayarak binmeyi öğrenin. Ok talimi
yapın ve ikisi arasındaki mesafeyi yürüyün. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) giysi üzerinde şu kadar yani işaret parmağı ile orta parmağını
birleşimi miktarı haricinde ipek giyinmeyi yasakladı" dedi. Ravi ekledi:
Bununla (giysi üzerindeki ipek) parçaları / desenleri kasdettiğini anladık.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Ahmed 1/43; Müslim 2069/12; Bak hadis no: 5424, 5441.
Ayakkabı Giyerken Sağ,
Çıkarırken de Sol Ayaktan Başlamanın Emredilmesi
5455- Ebu Hureyre
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden biri
ayakkabısını giyeceği zaman önce sağdan başlasın. Çıkaracağı zaman da soldan
başlasın. Böylece sağ ayak giyerken birinci, çıkarırken sonuncu olsun"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 68;
es-Silsiletu's-sahiha 1117); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre
sahihtir. Muvatta 2/916; Ahmed 2/465; Buhari 5856; Ebu Davud 4139; Tirmizi
1779; Bak hadis no: .'5'461.
Mustafa'yı (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Örnek Alarak insanın Çeşitli Durumlarda Sağı Tercih Etmesinin
Müstehaplığı
5456- Hz. Aişe der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her şeyde, hatta saç ve sakalını
ve ayakkabılarını giyerken sağdan başlamayı severdi.''
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Buhari'nin şartınca
sahih. Ahmed 6/94, 6/130, 6/147, 6/187, 6/188, 6/202, 6/210; Buhari 168; Müslim
268/66, 268/67; Ebu Davud 4140; Tirmizi 608' Nesai 1/78; İbn Mace 401.
Yalın Ayak Yürümek
Yerine Devamlı Ayakkabı Giymenin Emredilmesi
5457- Cabir b. Abdillah
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ayakkabılarınızı çokça
giyin, zira kişi ayakkabıyı giydiği müddetçe binekli gibi sayılır"
buyurmuştur.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 345);
Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 3/337, 3/360; Ebu Davud 4133.
Sözkonusu Emrin Gazveler
ile insan ihtiyaç Duyduğunda Söz Konusu Olduğu Hakkında
5458- Cabir der ki:
Çıktığı savaşlardan birinde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ayakkabılarınızı çokça giyin, zira kişi ayakkabıyı giydiği müddetçe
binekli gibi sayılır" buyurduğunu işittim.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Müslim 2096.
Kişiye Tek Mestle
Yürümesinin Yasaklanışı
5459- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Birinizin ayakkabısının kayışı koptuğu zaman (onu onarıncaya kadar) tek
ayakkabıyla yürümesin. Tek mestle de (yürümesin). Kişi (ayakkabının sadece
tekini giymesin) giyecekse ya çiftini birden giysin ya da ikisini birden
çıkarıp yalın ayak yürüsün."
[Tahric:] Elbani: Sahih (Tahricu'l-Mişkat 4412); Şuayb:
İsnadı sahihtir. Ahmed 2/424, 2/443, 2/477,2/480,2/528; Müslim 2098; Nesai
8/217, 8/218; İbn Mace 3617; Bak hadis no: 5460.
Kayışı Koptuğu için veya
Kasıtlı olarak Kişinin Tek Ayakkabı ile Yürümesinin Yasaklanışı
5460- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birinizin tek ayakkabıyla yürümesin. Ya çiftini birden giysin ya
da ikisini birden çıkarıp yalın ayak yürüsün.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Muhtasaru'ş-Şemail 66;
es-Silsiletu's-sahiha 348); Şuayb: Buhari: ve Müslim'in şartlarına göre
sahihtir. Muvatta 2/916; Buhari: 5855; Müslim 2097/68; Ebu Davud 4136; Tirmizi
1774; Bak hadis no: 5459.
5461- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Ayakkabıların ya ikisini çıkar ya da ikisini birden giy. Ayakkabını
giyeceğin zaman sağdan, çıkaracağın zaman da soldan başla."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1117);
Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 2/409, 2/430, 2/497, 2/498; Müslim 2092/67; İbn
Mace 3616; Bak hadis no: 5455.
Ebu Hatim der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ayakkabıların ya ikisini
çıkar ya da ikisini birden giy" şeklindeki emri (farz olan bir emir değil)
caiz ve irşad yönünde olan bir emirdir. Burada tek ayakkabı veya tek mest ile
yürümenin kınandığını kastetmiştir.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: