Sahih İbn Hibban |
YARGILAMA |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kadı Ve Hüküm
Dünyada iken Adil Olan
Hakimi Kıyamet Gününde Yüce Allah'ın Hesaba Çekmesinin Şekli
5055- Hz. Aişe der ki: Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Kıyamet gününde
adil hakim hesaba çağrıldığında, hesabın şiddetinden dolayı ömrü boyunca iki
kişi arasında. bile hüküm vermemiş olmayı temenni edecektir."
[Tahric:] Elbani: Zayıf (es-Silsiletu'd-daife 1142);
Şuayb: İsnadı zayıftır. Ahmed 6/75
Kişinin Hükümler
Konusunda Hak Üzere Olamayacağını Bilme Halinde Müslümanların Hükmüne Bakmakla
Görevlendirilmesinin Yasaklanması
5056- Abdullah b. Vehb
anlatıyor: Osman b. Affan, (halifeliği sırasında) Abdullah b. Ömer'e: "Git
de kadı ol!" dedi. Abdullah b. Ömer: "Beni bu görevden bağışlar
mısın, ey müminlerin emiri!" dedi. Osman b. Affan: "Senin, gidip
(insanlar arasında) hüküm vermene karar verdim!" dedi. Abdullah b. Ömer:
"Acele etme! Çünkü ben, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ‘‘Kim
Allah'a sığınırsa sığınılacak en güzel yere sığınmış olur!’‘ buyurduğunu
işittim" dedi. Osman b. Affan: "Evet!" dedi. Abdullah b. Ömer:
"Doğrusu ben, kadı olmaktan Allah'a sığınırımı" dedi. Osman:
"Baban (Ömer insanlar arasında) hüküm verdiği / kadı olduğu halde seni
bundan alıkoyan şey nedir?" diye sordu.
Abdullah b. Ömer:
"Çünkü ben, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ‘‘Kim kadı olur
da cehaletle hüküm verirse cehennemliklerden olur. Kim kadı olur da zorbalıkla
hüküm verirse cehennemliklerden olur. Kim de alim bir kadı olur da hak veya
adaletle hüküm verirse bulunduğu makamın hakkını vermiş olur!’‘ dediğini
işittim. "Benim onun (Ömer'in) hakkında düşündüğüm / umduğum şey budur"
dedi.
[Tahric:] Elbani: Zayıf (et-Ta'liku'r-rağib 3/131;
Mişkat 4743; es-Silsiletu'd-daife 6864); Şuayb: İsnadı zayıflır. Ahmed 1/66;
Tirmizi 1322
Ebu Hatim der ki:
Buradaki İbn Vehb, Abdullah b. Vehb b. el-Esved el-Kuraşi olup Medinelidir ve ondan
Zühri rivayette bulunmuştur.
Eğer Hükmedersen
Aralarında "Adaletle Hüküm Ver''[Maide, 42] Ayetinin Nüzul Sebebi
5057- ibn Abbas der ki:
Kureyza oğulları ile Nadır oğulları vardı. Nadir oğulları ise Kureyza'lılardan
daha üstün sayılırdı. Kureyza'lılardan biri, Nadir oğullarından birini
öldürürse ona kısas uygulanırdı. Nadır oğullarından biri Kureyza'lılardan
birini öldürürse (kısas uygulanmayıp diyet olarak) yüz vesak hurma verilirdi.
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiği zaman, Nadir oğullarından
biri Kureyza'lılardan birini öldürdü. Kureyza'lılar: "Katili bize verin,
biz de onu öldüreceğiz" deyince, Nadır oğulları: "Aramızı bulacak
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) var" dediler ve davalaşmak için
yanına gittiler. Bunun üzerine '',.. Eğer hükmedersen aralarında adaletle hüküm
ver ... " (Maide 42) ayeti ndi. Buradaki adalet, "Cana karşı can
almak" demektir. Sonra: "Cahiliye devri hükmünü mü istiyorlar?/'
(Maide 50) ayeti indi.
1
[Tahric:] Elbani: Sahih li-ğayrihi; Şuayb: İsnadı
kavidir. Ahmed 1/363; Ebu Davud 4494; Nesai 8/18,19
Kişinin Zayıflara Yardım
Edip Mallarını Kuvvetliden Almasının (ve Kendilerine Vermesinin) Gerekliliği
Hakkında
5058- Cabir der ki:
Habeşistan'a hicret edenler Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına
geri döndüğü zaman: "Bana Habeş topraklarında gördüğünüz en şaşırtıcı şeyi
anlatmayacak mısınız?" diye sordu. Aralarında bulunan bir genç şöyle
anlattı:
Ey Allah'ın Resulü! Bir
ara biz otururken yanımızdan başında su testisi taşıyan ihtiyar bir kadın
geçti. Kadın kendilerinden olan bir gencin yanından geçiyordu ki, genç elini
onun omuzları arasına koydu ve kadını iterek dizleri üstüne düşürdü. Testi
kırıldı. Kadın kalkınca gence dönüp: "Ey gaddar! Yüce Allah kürsüyü kurup
gelmiş geçmiş tüm insanları hesap için topladığı, ellerin ve ayakların
konuşmaya başlayıp ne yaptıklarını söyleyecekleri zaman aramızda ne olacak
göreceksin!" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Doğru söylemiş, doğru söylemiş. Zayıfın hakkını güçlüden almayan bir
topluluk nasıl mübarek kılınsın ki?" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih li-ğayrihi (Muhtasaru'l-Uluvv
59; Zilalu'l-cenne 1/257/582); Şuayb: İsnadı kavıdir. İbn Mace 4010; bak hadis
no: 5059
Gücü Yetebiliyorsa
Kişiye Zayıf ın Hakkını Güçlüden Almasının Emredilmesi
5059- Cabir,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir:
"Zayıfın hakkını güçlüden almayan bir topluluk nasıl mübarek kılınsın
ki?"
[Tahric:] Elbani: Sahih li-ğayrihi; Şuayb: Ravileri Sahih
ricalidir. Bak hadis no: 5058.
Tüm Gücüyle Allah ve
Resulü için Verdiği Hükümde Doğruya isab Ettiğinde Hakime Yüce Allah'ın iki
Sevap Vereceği Hakkında
5060- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hakim, tüm
gücünü sarf ederek hüküm verdiğinde doğruyu bulursa iki sevab kazanır. Aynı
şekilde hüküm verdiğinde yanılırsa bir sevab kazanır. "
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2598); Şuayb: İsnadı
sahihtir. Ahmed 4/198, 4/204, 4/205; Buhari 7352; Müslim 1716; Ebu Davud 3574;
Tirmizi 1326; Nesai 8/223,8/224; İbn Mace 2314.
Ebu Hatim der ki:
Ma'mer'in Sevri'den rivayette bulunduğu bundan başka müsned hadis yoktur.
Tüm Gücüyle Verdiği
Hükümde Hata Eden Hakime Yüce Allah'ın Bir Sevap Yazdığına Dair
5061- Amr b. el-As'ın
bildirdiğine göre kendisi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu
sözünü işitmiştir: "Hakim hüküm verirken ictihad eder de isabet ederse iki
sevap alır. Hüküm verirken ictihad eder de yanılırsa kendisine bir sevap
vardır."
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2598); Şuayb: İsnadı
sahihtir. Buhari 7352; Müslim 1716; Ebu Davud 3574; İbn Mace 2314.
Hükmünde Adaletsiz Hüküm
Vermekten Uzak Duran ve Adaletsizliğe Meyletmeyen Kişiyi Yüce Allah'ın
Bağışlaması
5062- ibn Ebı Evfa,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir: ''Hakim
zulmetmediği müddetçe Allah kendisiyle beraberdir.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 3741); Şuayb: İsnadı
hasendir. Tirmizi 1330; İbn Mace 2312.
Hakim, Adil Bir Şekilde Hüküm
Verecek Bir Durumda Değil ise (Öfkeliyse) Hüküm Vermesinin Yasaklanması
5063- Abdurrahman b. Ebı
Bekre'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Hakim öfkeliyken iki kişi arasında hüküm'vermesin" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2626;
er-Ravdu'n-nadir 928); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir.
Ahmed 5/36, '5/38, 5/46, 5/52; Buhari 7158; Müslim 1717; Ebu Davud 3589;
Tirmizi 1334; Nesai 8/237, 8/238; İbn Mace 2316.
Hakimin Adeti Dışında
Bir Vaziyette Olması Halinde Müslümanlar Arasında Hüküm Vermesinin Yasaklanması
5064- Abdurrahman b. Ebı
Bekre'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Hakim öfkeliyken iki kişi arasında hüküm vermesin" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2626;
er-Ravdu'n-nadir 928); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir.
iki Hasım Arasında Hüküm
Veren Hakimin Edebi
5065- Hz. Ali der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni bir mektupla gönderdiğinde:
"Ey Allah'ın Resulü! Küçük yaşta olmama rağmen beni gönderecek misin?
Benden hüküm vermem istenecektir, ne cevap vereceğim bilemem" dedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Mutlaka oraya ikimizden birinin
gitmesi gerekir" buyurunca: "ikimizden biri gidecekse ben
giderim" dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Git ve mektubu halka oku. Yüce Allah diline doğruluk ve kalbine hidayet
verecektir" buyurdu. Daha sonra da:
''İnsanlar fetva
isteyeceklerdir. Yanına iki hasım geldiğinde ve biri durumu anlattığında
diğerini dinlemeden hüküm verme. Öylesi hakkın gerçeğin kimde olduğunu bilmen
için daha uygundur" buyurdu.
[Tahric:] Şuayb: İsnMı
zayıftır. Ahmed 1/90, 1/96, 1/111; Ebu Davud 3582; Tirmizi 1331; Nesa
"Hasais Ali" de 34; İbn Mace 2310,
Hakimin Bir Şeylerin
Kendisine Kapalı Kalması Halinde Gerçeği Ortaya Çıkarmak için Hasımları
Yapmasını istemeyecekleri Bir Şey ile Tehdit Etme Hakkının Olduğuna Delalet
Eden Haber
5066- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "iki
kadın her biri kendi çocuğu konusunda davalaşmak için Hz. Davud'a geldiler ve
Davud oğlun yaşça daha büyük kadına ait olduğuna hükmetli. Ancak kadınlar
çıktıklarında Süleyman: ‘‘(Davud) aranızdan nasıl hüküm verdi?’‘ diye sordu.
Kadınlar verilen hükmü haber verince de Süleyman ‘‘Bana bir bıçak getirin’‘
dedi." -Ebu Hureyre der ki: "Sikkin kelimesini ilk defa
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittim. Zira biz bıçağa daha önce
"mudye" derdik.- "Küçük kadın: ‘‘Neden?’‘ diye sorunca: ‘‘çocuğu
aranızda ikiye bölmek için!’‘ karşılığını verdi. Bunun üzerine yaşça daha küçük
olan kadın: ‘‘Onu kendisine ver’‘ derken, büyük olan kadın: ‘‘Ona aramızda
ikiye böl’‘ dedi. Bunun üzerine Süleyman çocuğun küçük kadının olduğuna
hükmetli ve yaşça büyük olan kadına: ‘‘Eğer senin oğlun olsaydı onu ikiye
bölmeme razı olmazdın'' dedi."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed
2/340; Buhari 3427; Müslim 1720; Nesai 8/236.
Müslümanların Yolu
Konusunda ihtilafa Düşülmesi ve Mümkün Olması Halinde Verilecek Hüküm
5067- Ebu Hureyre der
ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iki kişi yol konusunda
ihtilafa düşerse, aralarında yedi arşın yol bırakılır" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3960);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/228; Buhari 2473; Müslim 1613; Ebu
Davud 3633; Tirmizi1356; İbn Mace 2238.
İki Davacının da iddia
Ettikleri Belli Bir Şey Hakkında Delil Getirme Durumunda Hakimin Vermesi
Gereken Hüküm
5068- Ebu Hureyre der
ki: "iki adam, bir havyan(ın mülkiyeti) hususunda davalaştılar. Bunlardan
her biri, (hayvanın kendisine ait olduğuna dair) iki şahit getirdi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (onu,) o iki kişinin arasında
iki (hisse)ye bölmek suretiyle hükme bağladı."
[Tahric:] Elbani: Zayıf (el-İrva' 2656); Şuayb:
Müslim'in şartınca sahih. Ebu Davud 3618; Nesai 8/248; İbn Mace 2329.
Kişinin Zahir Olarak
Hoşlanmasa da Allah'ın Hükmüne Boyun Eğmesinin Gerekliliği
5069- ibn Abbas der ki:
"Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. İçinizdekileri açığa vursanız
da, gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir, sonra dilediğini
affeder, dilediğine de azap eder, Allah her şeye kadirdir" (Bakara 284)
ayeti nazil olunca, sahabenin kalplerine öyle bir duygu yerleşti ki, hiçbir
şeyden dolayı benzeri bir duygu kalplerine girmiş değildir. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara: "‘‘işittik, itaat ettik ve teslim
olduk’‘ deyiniz" buyurdu. Allah ta onların kalplerine imanı yerleştirdi.
Sonra Allah şu ayetleri indirdi: "Allah kişiye ancak gücünün yeteceği
kadar yükler;
kazandığı iyilik lehine,
ettiği kötülük de aleyhinedir. Rabbimiz! Eğer unutacak veya yemılacak olursak
bizi sorumlu tutma." (Bakara 285) Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bu duaları okudukça (Allah); "Pekiyi (yaptım)" buyurmuştur.
"Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük
yükleme." (Allah) yine: "Pekiyi (yaptım)" buyurmuştur.
"Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi
bağışla, bize acı. Sen Mevlamızsın" (Bakara 286) (Allah) yine:
"Pekiyi (yaptım)" buyurmuştur.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Müslim'in şartınca
sahih. Ahmed 1/233; Müslim 126; Tirmizi 2992.
Kişinin, Yaratanı ile
Kendi Arasında (Söz Konusu Şeyin) Zıddını Bilmesi HalindeHakimin Şahitlerle
Kendisinin Kıldığı Şeyi Almasının Yasaklanması
5070- Ümmü Seleme'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ben sadece bir beşerim. Sizler bana yargılanmak üzere geliyorsunuz. Belki
sizden biriniz, delilini getirmekte diğerinizden daha becerikli ve daha üstün
anlatımlı olabilir. Ben de dinlediğime göre o kimsenin lehinde hüküm veririm.
Kimin lehine kardeşinin hakkını alıp hüküm vermişsem, ona cehennemden bir parça
ayırmış olurum.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha
455,1162); Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 2/719;
Ahmed 6/203, 6/290, 6/291, 6/307; Buhari 2680; Müslim 1713/4; Tirmizi 1339;
Nesai 8/233; İbn Mace 2317; Bak hadis no: 5072.
Kişinin, Yaratanı ile
Kendi Arasında (Söz Konusu Şeyin) Zıddını Bilmesi Halinde Hakimin Kendisinin
Kıldığı Şeyi Almasının Yasaklanması
5071- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Ben ancak bir insanım. (Bana davalarınıza bakmam için müracaat
ettiğinizde) bir kısmınız (hakkı savunurken) delilini ifade etme hususunda bir
kısmın(ız)dan daha güçlü olabilir. (Ben, ondan dinlediklerime göre hüküm
veririm.) Buna göre ben, (bu şartlar içerisinde) herhangi bir kimse için (din)
kardeşinin hakkı olan bir şeyin verilmesine hükmedersem (o kimse bu şeyi kabul
etmesin). Çünkü ben (bu şekilde verdiğim hükümle) ona (cehennem) ateş(in)den
bir parça kes(ip ver)mişim (demek)tir.''
[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (es-Silsiletu's-sahıha
1162); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 2/332; İbn Mace 2318.
5072- Ümmü Seleme'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ben de bir insanım! Siz davalarınızı halletmek için bana geliyorsunuz.
Taraflardan biri olabilir ki kendini diğerinden daha iyi bir şekilde
savunabilir. (Ben de taraflardan duyduklarıma göre hüküm veriyorum.) Her kime
böylesi bir şekilde (aslında) kardeşinin hakkı olanı vermişsem sakın onu
almasın. Çünkü ben o kimse için ateşten bir parça vermiş gibi olurum.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1162);
Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahih. Buhari6967; Ebu Davud 3583;
Bak hadis no: 5070.
Kişinin iddia Ettiği Şey
Hakkında Sadece Bir Şahit Getirmesi Durumunda Verilecek Hüküm
5073- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahitle birlikte
yeminle hüküm verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 8/300-301; er-Ravdu'n-nadir
978); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ebu Davud 3611; Tirmizi 1343; İbn Mace 2368.
Hadis ilminde Derin
Olmayan Kişi için Üstte Geçen Ebu Hureyre Hadisine Zıt Gibi Görünen Haber
5074- Alkame b. Vail'in
bildirdiğine göre babası şöyle dedi: Biri Hadramut'tan, diğeri Kinde'den iki
adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve Hadramut'lu: "Ey
Allah'ın Resulü! Bu adam, babamdan bana kalan tarlamı zorla aldı" dedi.
Kinde'li adam da: "Bu tarla benimdir. Onu ben ekiyorum ve bunun tarlada hakkı
yoktur" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hadramut'lu olana:
"Delilin var mı?" diye sorunca: "Hayır" cevabını verdi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman bu kişi yemin
eder" buyurdu. Hadramut'lu: "Bu adam facir biridir ve neye yemin
ettiğine aldırış etmez, hiçbir şeyden sakınıp çekinmez" deyince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Senin bundan başka hakkın yoktur"
buyurdu ve Kindeli'ye yemin ettirmek için (minberin yanına doğru) gitti.
Arkasını dönünce de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dikkat
edin! Eğer bir malı haksız yere almak için yemin ederse, Allah'ın huzuruna, o
kendisinden yüz çevirmiş olduğu halde varacaktır" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2631); Şuayb:
Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/317; Müslim 223/139; Ebu Davud 3245; Tirmizi
1340.
Yargı işlerinde Kura'nın
Kullanılmayacağını İddia Edenlerin Kavlini çürüten Haber
5075- imran b. Husayn ve
Said b. el-Müseyyeb bildiriyor: Adamın biri öleceği zaman altı kölesini azat
etti. Onlardan başka bir malı da yoktu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu köleler arasında kura çekti ve ikisini azad edip diğer dördünü köle
olarak bıraktı.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Ahkamu'l-cenaiz s. 17); Şuayb:
Hadis sahihtir. Ahmed 4/445; Müslim 1668; Ebu Davud 3961; Bak hadis no: 4320.
Bab: Rüşvet
Müslümanların
Hükümlerinde Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Rüşvet ile iş Yapanı
(Rüşvet Alıp Vereni) Lanetlemesi
5076- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Allah, hüküm verme konusunda rüşvet verene de, rüşvet alana da lanet
etsin."
[Tahric:] Elbani: Sahih li-ğayrihi (Mişkat 3453;
el-İrva' 2621); Şuayb: İsnadı hasendir. Ahmed 2/387, 2/387, 2/388; Tirmizi
1336.
Sebepler Hüküm Vermeyi
Gerektirmiyor Olsa Bile Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Müslümanların
işlerinde Rüşvet Alanı Lanetlem
5077- Abdullah b. Amr
der ki: Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah, rüşvet verene
ve alana lanet etti" dediğini işittim.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 2620); Şuayb:İsnadı
kavıdir. Ahmed 2/164, 2/190, 2/194, 2/212; Ebu Davud 3580; Tirmizi 1337; İbn
Mace 2313.
Rüşvet, Fey ve
Ganimetten Olmasa da Hainliğin Adının Onu da Kapsıyor Olduğu Hakkında
5078- Adiy el-Kindi -ki
sonraları BenCı Erkam'dan olmuştur- der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ey insanlar! Birinizi zekat toplama işinde görevlendirdiğimiz
zaman bir iğne ya da daha fazlası gizleyecek olsa kıyamet gününde huzura onunla
birlikte ihanet etmiş olarak çıkar" buyurdu. Bunun üzerine siyahi bir adam
kalktı ki şu an Ensar'dan olan onu görür gibiyim. Bu adam: "Ey Allah'ın
Resulü! Bana verdiğin görevi geri al!" dedi. Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Neden?" diye sorunca, adam: "Demin
söylediğin şeyleri işittiğim için" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yine söylüyorum! Birinizi zekat toplama
işinde görevlendirdiğimiz zaman az olsun, çok olsun ne aldıysa onları bize
getirsin. Getirdikten sonra kendisine verileni alır, almaması söylenen şeyden
de uzak durur" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağıb 2/276);
Şuayb: Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 4/192; Müslim 1833;
Ebu Davud 3581.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: