Sahih İbn Hibban |
HAC |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bab: Akabe Cemresini
Taşlama
Cemreleri Taşlamanın Hz.
İbrahim'in Mirası Olduğu Hakkında
3868- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazını kıldığında ziyaret
tavafını yaptı, sonra Mina'ya geri döndü. Teşrik günleri boyunca üç gün orada
kaldı. (Söz konusu bu günlerde) güneş tam tepe noktasından batıya doğru kayınca
her bir çakıl taşında tekbir getirmek suretiyle her cemreye yedi çaakıl taşı atıyordu.
(Attığı) her çakıl taşıyla birlikte tekbir getiriyordu. (Taşları attıktan
sonra) birinci ve vadinin ortasındaki orta (cemre)nin yanında duruyor, durmayı
uzun bir süre uzatıyordu. Büyük (cemreye) taş attığında oradan ayrılıyor, onun
yanında durmuyordu.
[Tahric:] Elbani: Sahih; "öğle namazını
kıldığında" ibaresi münkerdir (Sahih Ebu Davud 1722; el-İrva' 1082);
Şuayb: İsnadı hasendir.
Hacının Cemreleri Güneş
Doğmadan Önce Taşlamasının Yasaklanışı
3869- ibn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Müzdelife gecesi Abdudulmuttalib
oğullarının bizim gibi çocuklarını eşeklerin üzerinde önden gönderdi ve eliyle
baldırlarımıza vurup: "Eyoğullarım! Güneş doğmadan cemrelere taş
atmayın" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1696); Şuayb:
Hadis sahihtir. Ahmed 1/234, 311; Ebu Davud 1940; Tirmizi 893; Nesai5/270; İbn
Mace 3025; Bak hadis no: 3865.
Hacının Cemreleri
Taşlarken Duracağı Yer
3870- Abdurrahman b. Yezid
der ki: Abdullah b. Mes'ud, vadinin içinden (Büyük Şeytan'ı) taşlardı. Ona:
"Ey Ebu Abdirrahman! Kimileri, cemreleri Akabe'nin üst tarafından
atıyorlar" dediğimde: "Kendisinden başka ilah olmayana yemin ederim
ki, Bakara suresi kendisine nazil olan zat, tam buradan atmıştı" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 17ı3); Şuayb:
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Ahmed 1/415; Buhari 1747; Müslim
1296/305; Ebu Davud 1974; Tirmizi 901; Nesai 5/273; Bak hadis no: 3873.
Cemrelere Atılacak
Taşların Vasfı
3871- Abdullah b. Abbas
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Akabe (cemresine taş
attığı) sabahı devesinin üzerinde vakfe yaparken (bana): "Haydi bana
yerden taş topla!" buyurdu. Bunun üzerine ben de, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e, parmak uçları arasında atılan (fiske gibi) küçük çakıl
taşları topladım. Sonra da bu taşları, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in eline bıraktığımda: "Evet, işte bunlar gibi. Bunlar gibi olan
(çakıl taşlarını) atınız. Bunlar gibi. Dinde aşırı gitmekten de sakınınız.
Çünkü sizden öncekileri ancak dinde aşırı gitmeleri helak etmiştir!"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani; Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1213);
Şuayb: Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/215; Nesai 5/268; İbn Mace 3029; Bak
hadis no: 3855, 3872.
Cemrelerin Fiske Taşları
iriliğinde Olanlarla Taşlanması
3872- Fadl b. Abbas
bildiriyor: Kendisi terkisinde iken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hem Arefe akşamı Arafat'tan ayrılırken, hem de Müzdelife sabahı Müzdelife'den
ayrılırken müslümanlara: "Sükuneti elden bırakmayın!" diye seslendi.
Kendisi de devesinin yularını sıkıca tutmuştu. Müzdelife'den ayrılıp Müna'ya
girdiği zaman Muhassir'e ulaşınca: "Cemreye atacağınız fiske taşları
iriliğinde taşlarınızı toplayın" buyurdu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bunu dedikten sonra cemreleri taşlayıncaya kadar telbiye getirmeye
devam etti.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Müslim
1282; Nesai 5/258; Bak hadis no: 3855.
Kişinin Akabe Cemresine
Atacağı Taşların Sayısı
3873- A'meş der ki:
(Zalim lakaplı vali) Haccac b. Yusuf'un, minberde hutbe verirken şöyle dediğini
işittim: "Kur'an'ı Cibril'in sıraladığı gibi sıraya koyun. (Önce) içinde Bakara
zikredilen sure, (sonra) içinde AI-i imran zikredilen sure ve (daha sonra)
içinde Nisa zikredilen sure okunmalıdır." A'meş der ki: ibrahım en-Nehai
ile karşılaşınca, kendisine Haccac'ın söylediğini haber verdim, ona sövdükten
sonra şöyle dedi: Abdurrahman b. Yezıd'in bana bildirdiğine göre kendisi
Abdullah b. Mes'ud ile beraber Akabe cemresine geldi ve vadiye yandan girip
vadinin içinden yedi taş attı. Her taşı atarken tekbir getirdi. Ben:
"Ey Ebu
Abdirrahman! Başkaları bu taşları vadinin üstünden atıyorlar" deyince, ibn
Mes'ud: "Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki burası,
kendisine Bakara Suresi nazil olanın durduğu yerdir" dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Buhari:
1750; Müslim 1296/306; Nesai 5/274; Bak hadis no: 3870.
İmam Olan Kişinin
Cemreleri Taşlarken Devesinin Üzerinde İnsanlara Hitab Ederek Emir ve
Nehiylerde Bulunmasının Mubahlığı
3874- Ebu Kahil der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i, bir bayram günü Habeşli
(kölesi) yularını tutmuş vaziyette kulağı delik dişi devesinin üzerinde halka
hutbe verirken gördüm.''
[Tahric:] Elbani: Hasen; Şuayb: Ravileri Sahih
ricalidir. Ahmed 4/306; Nesai 3/158; İbn Mace 1285.
Kişinin Vakitlerde
Devesinin Üzerinde Hutbe Vermesinin Caizliği
3875- Hirmas b. Ziyad
el-Bahili anlatıyor: Ben, babamla birlikte Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'i gözetledim. Bu sırada ben, terkinde olmak suretiyle bir devenin
üzerinde babamın arkasında idim. Çünkü ben, küçük bir çocuk idim. Derken
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i, (kurban bayramı günü) Mina'da Adba
isimli devesi üzerinde halka hitab ederken gördüm.
[Tahric:] Elbani: Hasen (Sahih Ebu Davud 1707); Şuayb:
İsnadı hasendir. Ahmed 3/485; Ebu Davud 1954.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan:
Bab: Tıraş Olma ve
Kurban Kesme