Sahih İbn Hibban |
CENAZELER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Fasıl: Ağıt Yakma
3141- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:
"(Şu) üç şey, Cahiliye davranışındandır. Müslümanlar bunları bırakamazlar:
Ölünün ardından feryatla ağlamak, yıldızlardan yağmur yağmasını dilemek ve
(soylarıyla) övünmek."
Ribi, ismail b.
Uleyye'nin kardeşidir.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1801);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 2/262; Müslim 67; Bak hadis no: 3142, 3161.
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bu Konuda Zikrettiği Sayının Başka Sayıları
Geçersiz Kılan Mutlak Bir Sayı Olmaması
3142- Ebu Hureyre
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Cahiliye amelinden olan dört şey vardır ki insanlar bunları bırakmazlar.
Bunlar ölü ardından ağıt yakarak ağlamak, insanların neseplerine dil uzatmak,
‘‘Filan yıldız sayesinde bize yağmur yağdırıldı’‘ demeleri ve bulaşıcılıktır.
Yani: ‘‘Bir deve uyuz oldu ve yüz deveyi uyuz etti. (O zaman) ilk deveyi kim
uyuz etti?’‘ gibi sözler söylemektir.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 735);
Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/455;
Tirmizi 1001; Bak hadis no: 3141.
Ağıt Yakan Kadının
Uhrevi Cezası
3143- Ebu Malik
el-Eş'arı bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Cahiliye amelinden olan dört şey vardır ki bunlar bırakılmazlar. Bunlar, soyuyla
övünmek, insanların neseplerine dil uzatmak, yıldızların yağmur yağdırdığına
inanmak ve ölü ardından ağıt yakarak ağlamaktır. Ağıt yakarak ağlayan kadın
tövbe etmeden ölürse, kıyamet gününde, üzerinde katrandan bir şalvar veya
uyuzdan bir gömlek olduğu halde diriltilir."
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 734;
Ahkamu'l-cenaiz 39); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 5/342, 343;
Müslim 934.
imtihan Olarak Musibete
Maruz Kalan Kadına Ağlamasında Yardımcı Olmanın Yasaklanması
3144- Ümmü Seleme
anlatıyor: (Kocam) Ebu Seleme ölünce "Garip kaldım, gurbet yurdundayım,
Dillere destan olacak derecede ona ağlayacağım" dedim. Tam ağlamaya
kendimi hazırlamıştım ki ağıtta bana yardım etmek üzere bir kadının geldiğini
gördüm. Bu sırada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o kadının karşısına
çıkarak: "Sen şeytanı, Allah'ın çıkardığı bir eve tekrar sokmak mı
istiyorsun?" diyerek azarladı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bu sözü iki kez tekrarladı. Bunun üzerine ağlamayı kestim ve bir daha
ağlamadım,
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/289; Müslim 922.
3145- Ümmü Atiyye
anlatıyor: "Ey Peygamber! Mü'min kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak
koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle
ayakları arasında bir iftira uydurup getinnemekı hiçbir iyi işte sana karşı
gelmemek konusunda sana biat etmek üzere geldikleri zamanı biatlarını kabul et
ve onlar için Allah'tan bağışlama dile. Şüphesiz Allahı çok bağışlayandırı çok
merhamet edendir.''(Mumtehine 12) mealindeki ayet nazil oldu. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadınlardan aldığı biattan biri de bağırıp
çağırarak ölü üzerine ağlamamaktı. Bunun üzerine ben: "Ey Allah'ın Resulü!
Falanca aile bundan müstesna olsun. Çünkü onların Cahiliye döneminde bana
(benim cenazemde ağıtıma katılmakla) yardımları oldu" dedim. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peki, falanca aile müstesna olsun"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Nesai 3895); Şuayb:
İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/407; Buhari 4892;
Müslim 936/33; Nesai 7/148.
Bu Fiili Kesin Olarak
Yasaklayan Haber
3146- Enes b. Malik
anlatıyor: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kadınlardan biat aldığında
ölünün arkasından feryatla ağlamamak üzere söz almıştı. Bunun üzerine kadınlar:
"Ey Allah'ın Resulü! Cahiliye döneminde bazı kadınlar, (ölünün ardından
feryatla) ağlarken bize eşlik etmişlerdi. Şimdi biz de Müslüman olarak onlara katılarak
topluca ağlayabilir miyiz?" diye sordular. Bunun üzerine Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "islam'da toplu halde bir araya gelip
(ölünün ardından feryatla) ağlamak yoktur. islam'da şiğar usulü evlenme yoktur.
islam'da (kabrin etrafında kurban) kesmek (meşru) değildir. Yarışta atın (daha
hızlı koşması için) peşine nara atacak bir kimse takmak ve (yorulduğu zaman
onun yerine yarışa devam etmesi için) yanına yedek bir at almak yoktur. Kim bir
şeyi zorla alırsa (gasbederse) o kimse bizden değildir" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 2947); Şuayb: İsnadı
Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 3/197; Nesai 4/16,
Kadınların Ölüleri için
Ağıt Yakmalarının Yasaklanışı
3147- Hz. Aişe anlatıyor:
(MOte'de şehid olan) Zeyd b. Harise, Cafer b. Ebi Talib ve Abdullah b.
Revaha'nın ölüm haberleri geldiğinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
oturuyordu. Üzüntülü olduğu yüzünden anlaşılıyordu. Ben de kapının aralığından
kendisine bakıyordum. Bu arada bir adam geldi ve: "Cafer'in kadınları
ağlıyorlar. Ağlaşmaları ziyadesiyle arttı" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları engellemesini emretti. Adam gitti ve
tekrar geldi, ağlamalarını engellemeye çalıştığını fakat onu dinlemediklerini
söyledi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine onları engellemesini
emir buyurdu. Adam gitti, bir süre sonra geri geldi engellemeye çalıştığını ama
yine dinlemediklerini söyledi. Bu sefer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Git ve ağızlarına toprak saç" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Aişe şöyle
dedi: "Allah onların burnunu yere sürtsün. Vallahi ne sen Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i rahat bıraktın, ne de buyurduğunu yaptın''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 2734; Şuayb:
İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 6/276; Buhari 1299; Müslim 935; Ebu
Davud 3122; Nesai 4/14; Bak hadis no: 3155.
3148- Esma binti Umeys
bildiriyor: (Kocam) Cafer b. Ebı Talib (Mute gazasında) şehid edilince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana emredip: "Üç gün boyunca
teslimiyetini göster. Sonra dilediğini yap" diye emir buyurdu.
[Tahric:] ElbanI: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 3226);
Şuayb: İsnadı kavıdir. Ahmed 6/369.
Ebu Hatim der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teslimiyet göstermesine yönelik
Esma'ya emrettiği üç günlük süre, mutlak bir süredir ve yasakladığı şeylerin bu
üç gün boyunca yapılmaması gerektiğini ifade etmektedir. ResÜlullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sonra dilediğini yap" sözünden her ne
kadar zahiren üç günlük süre sonrasında Esma"nın dilediği şeyi
yapabileceği anlaşıhyorsa da bundan kasıt, bu süre sonunda yasaklanan şeyler
dışında istediği şeyi yapabileceğidir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
burada Esma'nın hem de üç gün boyunca, hem öncesinde, hem de sonrasında
Allah'ın takdirine teslimiyet göstermesi gerektiğini ifade etmiştir.
Ölüm Musibetiyle
Karşılaşan Kimsenin Yanaklarını Dövmesinin ve Cahiliye'deki Gibi Feryat
Etmesinin Yasaklanışı
3149- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Ölünün
ardından) yanaklarını döven, yakalarını yırtan ve Cahiliye'deki gibi feryat
figan eden bizden değildir" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Ahkamu'l-cenaiz 42); Şuayb:
İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 1/432; Buhari, 2197; Müslim 103;
Tirmizi 999; Nesai4/20; İbn Mace 1584.
Ölüm Musibetiyle
Karşılaşan Kadının Saçlarını Kazıtmasının, Feryat Etmesinin ve Üstünü Başını
Yırtmasının Yasaklanışı
3150- Ebu Burde der ki: Ebu
Musa ölümü yaklaştığında vasiyette bulunarak şöyle dedi: "Cenazemi alıp
götüreceğiniz zaman hızlıca yürüyünüz. Arkamdan meşale yakmayınız. Lahdime
benimle toprak arasını ayıracak bir şey koymayınız. Kabrimin üzerine bina
yapmayınız. Sizi de şahit tutarak söylüyorum ki ben başını kazıtan, feryat
ederek ağlayan ve giysisini yırtan her kadından uzağım." Kendisine bu
konuda (yasaklayıcı) bir şey işittin mi?" denildiğinde: "Evet,
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittim" karşılığını verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Ahkamu'l-cenaiz 43); Şuayb:
İsnadı hasendir. Ahmed 4/397; İbn Mace 1487; Bak hadis no: 3151, 3152, 3154.
3151- Safvan b. Muhriz
anlatıyor: Ebu Musa'nın ölüm anı geldiğinde sesli olarak ona ağlamaya
başladılar. Bunun üzerine Ebu Musa şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Saç baş yolan, bağırarak yüksek sesle ağlayan ve yaka paça
yırtan bizden değildir" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Ahkamu'l-cenaiz 43); Şuayb:
İsnadı ceyyiddir. Ahmed 4/396; Müslim 104; Nesai 4/20; Bak hadis no: 3150.
Yasaklanan Bu Şeyleri
Bildiren (Diğer) Haber
3152- Ebu Burde b. Ebı
Musa der ki: Ebu Musa hastalanınca bayıldı ve başı ailesinden bir kadının
kucağında iken kadın (öldüğünü) sanarak bağırdı. Ebu Musa kadına mani olacak
durumda değildi. Kendine gelince dedi ki: "Ben Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in berı olduğu kimseden beriyim. Çünkü Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), (ölüm musibeti sebebiyle) saçlarını tıraş eden kadından,
(musibet anında) sesini yükselterek feryad eden kadından ve üstünü başını
yırtan kadından beridir."
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Müslim 104; Nesai 4/20; İbn
Mace 1586; Bak hadis no:
3150.
Ölüm Musibetiyle
Karşılaşan Kimsenin Cahiliye'deki Soylarını Yüksek Sesle Dillendirmesi
3153- Utey bildiriyor:
Ubey b. Ka'b'ı gördüm. Bu sırada bir adam, kendini Cahiliye'deki bir soya
nisbet edip onunla övündü. Ubey b. Ka'b açık bir şekilde babasının zekerini
ısırmasını söyledi. Sonra da: "içinizden neler geçtiğini tahmin ediyorum,
ancak bunu demekten başka elimden bir şey gelmez. Zira Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Cahiliyedeki bir soya kendini nisbet eden
kişiye açık bir şekilde babasının zekerini ısırmasını söyleyin'' buyurduğunu
işittim''
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 269);
Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 5/136.
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) imtihan Olarak Musibete Maruz Kaldığında Buna
Öfkelenen Kişiye Lanet Etmesi
3154- Abdula'la
bildiriyor: Ebu Musa el-Eş'arı (hanımına): "Ey Ümmü Abdillah! Sana
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) neyi lanetlediğini haber vereyim
mi?" dedi. Hanımı: "Evet" karşılığı verince dedi ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) saç baş yolan, yaka paça yırtan ve bağırıp
çağırarak yüksek sesle ağlayana lanet etmiştir.''
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Nesai 1761); Şuayb:
Ravileri güvenilir kimselerdir. Ahmed 4/396; Müslim 104; Ebu. Davud 3130; Nesai
4/21; Bak hadis no: 3150.
Kadınların Sınandıkları
Ölüm Musibetlerinde Ağlamalarının Yasaklanışı
3155- Hz. Aişe der ki:
Cafer b. Ebı ralib, Zeyd b. Harise ve Abdullah b. Revaha'nın ölüm haberi
gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oturdu. Üzüntüsü yüzünden
belli oluyordu. Ben kapının aralığından kendisine bakıyordum. Bu sırada
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adam gelip: "Ey Allah'ın
Resulü! Cafer'in kadınları çok fazla ağlıyorlar" dedi. Bunun üzerine Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları bundan menetmesini emretti. Adam
kadınların yanına gidip geri döndü ve: "Onları susturmak istedim, ama söz
dinlemiyorlar" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamı üçüncü
defa gönderdiğinde sanırım: "Ağızlarına toprak saçın" buyurdu. Ben de
içimden: "Allah burnunu yere sürtsün. Vallahi sen ne Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) dediğini yapabildin, ne de kendisini rahat
bıraktın'' dedim.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre Sahihtir. Ahmed 6/58,6/59; Müslim 935; Bak hadis no:
3147.
Musibetlerde Kadınlara
Yasaklanan Ağlama
3156- Ebu Umame
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (ölü için) yüzünü
tırmalayan ve yakasını yırtan kadın ile: "Mahv oldum, helak oldum"
diye bağırıp çağıran kadına lanet etmiştir.
[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsilem's-sahiha 2147);
Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. İbn Mace 1585.
Kadınların Feryat Figana
Götürmeden Ağlamalarının Mubahlığı
3157- Seleme b. el-Ezrak
anlatıyor: Ben (bir gün) Abdullah b. Ömer ile birlikte oturmaktaydım. Derken
üzerine (kadınların) ağladığı bir cenaze geçirildi. Abdullah b. Ömer bu durumu
kınadı ve kadınları ayıpladı. Seleme b. el-Ezrak devamla der ki: Ebu Hureyre'ye
tanık olmuştum. Ben onun şöyle dediğini işittim: (Bir gün) Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in önünden bir cenaze geçirildi. Bu sırada ben,
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le birlikte idim. Ömer b. el-Hattab
ise O'nunla (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte bulunuyordu. Bazı kadınlar
cenazeye ağlıyorlardı. Hz. Ömer, kadınları azarlayıp ayıpladı. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onları (kendi hallerine) bırak,
ey Ömer! Çünkü göz yaş dökücüdür, başa musibet gelmiştir, ölüm olayı henüz
gerçekleşmiştir" buyurdu. Abdullah b. Ömer: "Allah ve Resulü daha iyi
bilir" dedi.
[Tahric:] Elbani: Zayıf (Mişkat 1747;
es-Silsiletu'd-daife 3603); Şuayb: İsnadı zayıfhr. Ahmed 2/273,2/333; Nesai
4/19; İbn Mace 1587.
Evladını ya da Torununu
Kaybeden Kişinin Öfke Durumuna Girmeden Ağlamasının Mubahlığı
3158- Usame b. Zeyd der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana kızı Zeyneb'i getirm'emi
emretti. (Torunu Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kucağına
konulduğunda) can çekişmekteydi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allahın aldığı ve verdiği her şey Allah'a aittir. Her şeyin belli bir
sonu vardır" buyurdu ve gözleri yaşardı. Bunun üzerine Sa'd b. Upade:
"Ey Allah'ın Resulü! Ağlıyor musun? Ağlamayı yasaklamadın mı?"
deyince: "Bu, Allah'ın, kullarının kalplerine bırakmış olduğu rahmettir.
Allah kullarından ancak merhametli olanlara rahmet eder" karşılığını
verdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve
Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Alımed 5/204; Buhari 1284; Müslim 923;
Nesai 4/21,4/22.
imtihan Olarak Musibete
Maruz Kalan Kişinin Üzüntüsü ve Ağlama Dışında Söyledikleri Şeylerden Sorumlu
Tutulması
3159- Abdullah b. Ömer
der ki: Sa'd b. Ubadelnin bir hastalığında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onu, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Ebı Vakkas ve Abdullah b. Mes'ud ile
beraber ziyaret etti. Yanına girince onun baygın olduğunu gördü (ve: "Öldü
mü?" diye sordu). Ona: "Ruhunu teslim etti, Ey Allah'ın Resulü"
cevabı verilince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ağlamaya başladı.
Oradakiler Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ağladığını görünce
kendileri de ağladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allah'ın; kişiye gözyaşından ve kalbin üzülmesinden dolayı azab etmez.
Ancak şundan dolayı ya azab eder yahud rahmet eder" buyurdu ve diline işaret
etti.
[Tahric:] Elbani: Sahih (el-İrva' 767); Şuayb: İsnadı
Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 1304; Müslim 924.
Ölüm Musibeti Anında Hoş
Görülmeyecek Tarzda Bağırıp çağıranların Bundan Sevap Alamayacaklarına Delalet
Eden Haber
3160- Ebu Hureyre
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in oğlu vefat edince,
Usame b. Zeyd feryat etti. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Bu (davranış şekli), bize ait değildir. Bağırıp çağıran kimse için,
bir pay yoktur. Bununla birlikte kalp hüzünlenir ve göz ağlar. Fakat Rabbi
kızdıracak söz söylemeyiz" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Hasen (Ahkamu'l-cenaiz s. 39); Şuayb:
İsnadı hasendir.
imtihan Olarak Musibete
Maruz Kalan Kişinin Allah'ın Razı Olmayacağı Şekilde Bedenine Zarar Vermesinin
Ağır Vebali
3161- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şu üç şey Allah'a küfürdür:
Ağıt yakmak, yaka paça yırtmak ve nesepler hakkında kötü konuşmak"
buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Bu lafızla münker
(es-Silsiletu's-sahiha 1801 altında); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir.
Bak hadis no: 3141.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan: