Sahih

İbn Hibban

 

SALAT

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bab: Küsüf (Tutulma) Namazı

 

2827- Muğıre b. Şu'be der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oğlu ibrahım vefat ettiği gün Güneş tutulunca. halk: "Güneş. ibrahım'in vefatı sebebiyle tutuldu" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Güneş ve Ay, Allah'ın ayetlerinden iki ayettir, onlar kimsenin ne ölümü, ne de hayatı sebebiyle tutulmazlar. Böyle bir durumu gördüğünüzde, Güneş açılıncaya kadar Allah'a dua edin ve namaz kılın" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Tahricu Fıkhi's-sire 450); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 4/249; Buhari 1060; Müslim 915.

 

 

 

2828- ibn Ömer'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Güneş ve Ay hiç kimsenin ne ölümü ne de hayatı sebebiyle tutulmazlar. Ancak onlar Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Tutulduklarını gördüğünüz zaman namaz kılın."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/109; Buhari 1042; Müslim 914; Nesai 3/125.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Tutulduklarını gördüğünüz zaman namaz kılın" ifadesinden kasıt, her birinin ayrı ayrı tutulmasıdır. Zira ikisi aynı anda tutulmazlar.

 

 

 

2829- Abdullah b. Amr der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında güneş tutuldu. Bunun üzerine hemen kalktı, biz de onunla beraber kalktık. Daha sonra şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Güneş ve Ay, Allah'ın ayetlerinden iki ayettirler. Bunlardan biri tutulduğu zaman mescidlere sığının."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih liğayrihi; Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Ahmed 2/159; Bak hadis no: 2838.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Bu hadiste Güneş veya Ay tutulmalarında namaz kılınması emredilmiştir. Mescidlere sığınmaktan kasıt budur. Namaz mescidde kılındığı için ona sebep olan mescid üzerinden namaz emredilmiştir. Yoksa Güneş ve Ay tutulmalarında içinde namaz kılmadan sadece mescide sığınmak yeterli değildir."

 

 

 

Tabii Olaylarda Kılınan Namaz

 

2830- Hz. Aişe bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Tabii olaylarda dört secdeli ve altı rükulu namaz kılınır" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Şazdır, mahfuz olanı 4 rekat ve 4 secdedir; Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Müslim 902; Nesai3/130; Bak hadis no: 2843, 2844.

 

 

Ebu Hatim der ki: Tabii olaylar namazı ile, her rekatında üç rükü ve iki secde olan iki rekadık namaz kasdedilmiştir ki bunun kılınışı, Abdülmelik b. Ebi Süleyman'ın rivayetinde (hadis no. 2843) açıklanmıştır.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Emrettiği Küsuf Namazının Vasfı

 

2831- ibn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneşin tutulduğu gün iki rekat içinde dört rükulu ve dört secdeli namaz kılmıştır.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1072); Şuayb: Ravileri Sahih ricalidir. Ahmed 1/216; Buhari 1046; Müslim 902; EbU DavUd 1181; Nesai 3/129; Bak hadis no: 2839.

 

 

 

Küsuf Namazının Kılınış Şekillerinden Biri

 

2832- Abdullah b. Abbas anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Güneş tutulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındaki insanlarla namaz kıldı. Namazda kıyamda Bakara Suresi'ni okuyacak kadar uzun durdu. Sonra uzunca bir rüku yaptı. Rüku'dan kalkınca bir öncekinden kısa, ama yine uzunca kıyamda durdu. Sonra bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir rüku yaptı. Sonra secdeye gitti. Secdeden kalktıktan sonra bir önceki kıyamdan kısa, ama yine uzunca kıyamda durdu. Sonra bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir rüku yaptı. Rüku'dan kalkınca bir önceki kıyamdan kısa, ama yine uzunca kıyamda durdu, Sonra bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir rüku yaptı. Sonra rükudan kalkıp secdeye gitti. Sonra namazdan ayrıldı. Namazı bitirdiğinde Güneş açılmıştı. Namaz sonrası: "Güneş ve Ay, Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Hiç kimsenin ne ölümüne, ne de doğumuna tutulmazlar. Onların tutulduğunu gördüğünüz zaman Yüce Allah'ı zikredin" buyurdu. Sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Namazdayken bir şeyi alır gibi yaptığını, ayrıca biraz geriye çekildiğini gördük" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cenneti gördüm -veya Cennet bana gösterildi- ve salkımlarından birine uzandım. Şayet o salkımı alsaydım dünya durdukça ondan yerdiniz. Cehennemi de gördüm ki bugünkü gibisini asla görmüş değildim. Cehennem ahalisinin çoğunun kadınlardan olduğunu da gördüm." Sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Neden?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Nankörlüklerinden" buyurdu. Ona: "Allah'a karşı nankörlükleri mi?" diye sorulunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kocalarına ve yapılan iyiliklere karşı nankörlükleridir. Kadınlardan birine bir ömür iyilikte bulunsan sonra da sende (hoşlanmayacağı) bir şey görse: ‘‘Senden hiç hayır görmedim’‘ der."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1075); Şuayb: İsnadı Buhari: ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/186; Ahmed 11298; Buhari 1052; Müslim 907; Ebu Davud 1189; Nesai3/146; Darimi 1/360; Bak hadis no: 28S3.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Küsuf namazı çeşitlerini tafsilatlı bir şekilde Yüce Allah diler ve takdir ederse beşinci bölümde, mubah ihtilaflardan olan fiiller konusu içinde zikredeceğiz."

 

 

 

Güneş ve Ay Tutulmalarında Hava Tekrar Açılana Dek Namaz Kılınmasının Emredilmesi

 

2833- Ebu Bekre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Güneş tutulması gerçekleşince: "Şüphesiz ki Güneş ve Ay, Allah'ın varlığının alametlerindendir. Hiç kimsenin ölmesinden ya da hayata gelmesinden dolayı tutulmazlar. Siz, bunların tutulduğunu gördüğünüzde açılıncaya ya da Allah yeni bir şey yaratıncaya kadar namaz kılın" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Nesai 3/126; Bak hadis no: 2834, 2835, 2837.

 

 

 

Güneş ve Ay Tutulmaları Görüldüğünde Namaz Kılınmasının Emredilmesi

 

2834- Ebu Bekre anlatıyor: Bizler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında oturuyorken güneş tutuldu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) telaşla hemen elbisesini toplayarak Mescid'e girdi. Ortalık tekrar açılana dek iki rekat namaz kıldırdı. Bu olay. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ibrahim ismindeki oğlu vefat ettiğinde olmuştu. insanlar: "Güneş, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in oğlu ibrahim sebebiyle tutuldu" diyorlardı.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise: "Güneş ve ay Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren alametlerden birer alamet ve işarettir. Onlar hiçbir kimsenin ölümünden dolayı tutulmazlar. Onların tutulduğunu gördüğünüz zaman açılıncaya kadar dua edin" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Bak hadis no: 2833.

 

 

Ebu Hatim der ki: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "dua edin" sözü, namaz kılın anlamına gelmektedir. Çünkü Araplar namaza dua ismi de vermektedirler.

 

 

 

Üstte (En Sonda) Geçen "Dua Edin" Sözüyle, Zikredilen Şekillerde Namaz Kılınmasının Kastedilmesi

 

2835- Ebu Bekre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte olduğumuz sırada Güneş tutulması oldu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peştamalını veya giysisini sürüyerek aceleyle Mescid'e geldi. Ona yönelen insanlarla birlikte onlara sizin kılmakta olduğunuz şekilde iki rekat namaz kıldırdı. Güneş açılınca bize doğru döndü ve kendisine yönelen insanlara: "Güneş ve Ay, Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Onlarla kullarını korkutur. Hiç kimsenin ölümü üzerine tutulmazlar" buyurdu ki o günü oğlu ibrahım vefat etmişti. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "Onların tutulduğunu gördüğünüz zaman eski hallerine dönene kadar namaz kılıp dua edin."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 5/37; Buhari 1040; Nesai3/124; Bak hadis no: 2833.

 

 

Ebu Hatim der ki: EbU Bekre'nin "onlara sizin kılmakta olduğunuz şekilde iki rekat namaz kıldırdı" sözüyle, içinde dört rükü ve dört secde olan daha önce kılınışı zikredilmiş bulunan iki rekatlık küsuf (tutulma) namazını kasdetmiştir.

 

 

 

Güneş ve Ay Tutulmaları GörÜldüğünde Namazla Birlikte Dua ve istiğfarın Emredilmesi

 

2836- Ebu Musa der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında güneş tulunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıyamet saatinin gelmiş olmasından korkup kalkarak Mescid'e geldi ve daha önçe hiçbir namazda görmediğim kadar uzun kıyam, rüku ve secde yaparak namaz kıldı. Sonra şöyle buyurdu: ''Kuşkusuz Allah'ın gönderdiği bu ayetler hiç kimsenin ne ölümü, ne de hayatı (doğumu) için olmazlar. Ancak Allah onları kullarını korkutmak için göndermiştir. Bunlardan birini görünce Allah'ı zikre, duaya ve istiğfara sığının."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 1059; Müslim 912; Nesai 3/153, 3/153; Bak hadis no: 2847.

 

 

 

insanlardan Bir Alime, Küsuf Namazının Diğer Namazlarla Aynı Olduğu izlenimi Veren Haber

 

2837- Ebu Bekre der ki: "Güneş ve Ay tutulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sizin (küsuf namazı olarak) kıldığınız namaz gibi iki rekat namaz kıldı.''

 

[Tahric:]  Elbani: Ay ibaresi şaz ve münkerdir; Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Abdulkerim hakkında bilgi edinemedim. Nesai 3/146; Bak hadis no: 2833. 

 

 

Ebu Hatim der ki: EbU Bekre'nin "sizin namazınız gibi" sözüyle insanların o dönemde kılmakta olduğu iki rekatlık küsuf namazını kasdetmiştir.

 

 

 

Güneş ve Ay Tutulmalarında Namaz Kılmadan Sadece Dua Etmenin ve Diğer Namazlar Gibi Namaz Kılmanın da Yeterli Olduğunu iddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

2838- Abdullah b. Amr anlatıyor: Güneş, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında tutulmuştu, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (namaz kılmak için) kalktı. (Kıyamı o kadar uzattı ki) neredeyse rükuya eğilmeyecekti. Sonra başını rükudan doğrultamayacakmış (gibi uzunca bir) rüku yaptı. Sonra başını rükudan kaldırdı. Bunun üzerine yalvarıp ağlamaya başladı ve: "Rabbim! Sen, ben aralarında iken onlara azab etmeyeceğini vaad etmedin mi? Bizler sana istiğfara devam ettikçe kendilerine azab etmeyeceğini vaad etmedin mi?" buyurdu.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kıldırınca Güneş açıldı. Ayağa kalktı, Allah'a hamd etti, O'na övgüde bulunduktan sonra da şöyle dedi: Güneş ve ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Onlar tutulduğunda Allah'ın zikrine (namaza) koşun. Cennet bana o derece yaklaştırıldı ki dileseydim onun salkımlarından bile koparabilecektim. Cehennem de bana gösterildi, öyle ki onun sizi çepeçevre kuşatmasından korktum! ve şöyle demeye başladım: (Rabbim!) Sen, ben aralarında iken onlara azab etmeyeceğini vaad etmedin mi? Rabbim! Onlar sana istiğfara devam ettikçe kendilerine azab etmeyeceğini vaad etmedin mi?"

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devamla şöyle buyurdu: "Cehennemde kedisi olan siyah tenli Himyerli bir kadını gördüm ki o kadın bir kediyi hapsetmiş, ona yiyecek ve içecek hiçbir şey vermemiş, yeryüzünün haşaratından karnını doyurması için onu serbest bırakmamıştı. O kadını, yüzünü çevirince cehennemde tırmalandığını gördüm. Yine Cehennemde, Da'da (oğullarına) mensup, benim Kabe'ye adadığım develeri çalan bir kimseyi de gördüm. Ateş içerisinde çatallı bir değnekle kovalanıyordu. Yine Cehennemde, sopasıyla hacıları soyan bir hırsızı da gördüm. Onu cehennemde bastonuna dayanmış vaziyette gördüm."

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen liğayrihi (Sahih Ebu Davud 1079); Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 2/159; Ebu Davud 1194; Nesai 3/137; Bak hadis no: 2829.

 

 

 

Bu Tutulmada Kılmışı Zikredilen Namazın Vasfı

 

2839- ibn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneşin tutulduğu gün iki rekat içinde dört rükulu ve dört secdeli namaz kılmıştır.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1072). Bak hadis no: 2831.

 

 

 

Küsuf Namazının Başka Bir Kılınış Şekli

 

2840- Amra bildiriyor: Hz. Aişe'nin yanına yahudi bir kadın geldi ve "Allah seni kabir azabından korusun" diye dua etti. Hz. Aişe: ''İnsanlar kabirlerde imtihana tabi tutulur mu?" diye sorunca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a sığınırım" buyurdu. Hz. Aişe devamla şöyle anlattı: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün dışarı çıkmıştı. O esnada güneş tutuldu. Biz de odaya çıktık. Kadınlar bizde toplandılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk vakti bize doğru geldi. Uzun süre kıyam yaptıktan sonra bir rüku yaptı. Sonra başını rükudan kaldırdı ve önceki kıyamından daha kısa olarak yine kıyamda durdu. Sonra tekrar rüku'ya vardı ki bu öncekinden daha kısa idi. Sonra secdeye vardı. Sonra ikinci rekata kalktı; birinci rekatta yaptıklarının aynısını yaptı. Fakat. ikinci rekatın kıyam ve rükuları birinci rekattakinden daha kısa idi. Sonra güneşin açılmaya başladığı bir sırada secdeye vardı. Namaz bitince minbere çıktı: söyledikleri arasında şunlar da vardı: "insanlar Deccal fitnesi gibi kabirlerinde de imtihana çekilirler."

 

Hz. Aişe der ki: "Bu olaydan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kabir azabından Allah'a sığındığını duyardık."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Muvatta 1/187; Ahmed 6/53; Buhari 1049; Müslim 903; Nesai3/133; Darimi 1/359; Bak hadis no: 2841, 2842, 2845, 2846.

 

 

 

Zikri Geçen Küsuf Namazında ikinci Rekatta Birincisinden Farklı Sure Okunması

 

2841- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında güneş tutulması olduğunda Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza durdu. Uzunca bir surenin kıraatını yaptıktan sonra rükuya gitti. Kıyamı kadar uzun bir rüku yaptıktan sonra başını kaldırdı ve başka bir sure okudu. Sureyi bitirince rükuya gidip secdeleri yaptı. ikinci rekata kalkınca önceki rekatta yaptıklarının aynısını yaptı. Öncekinden daha kısa olmak üzere bir sure okudu. Sonra gittiği rükusunda öncekinden daha kısa durdu. Sonra gittiği secdesinden başını kaldırınca şöyle buyurdu: "Bu makamımda (namazda) size vaad edilen her bir şeyi gördüm. Benim ileriye doğru gittiğimi gördüğünüzde ise cennet meyvelerinden bir şeyleri toplamak istemiştim. Geriye doğru gittiğimi gördüğünüzde de cehennem'in kendi kendini yediğini görmüştüm. Cehennemde putlar için hayvanları adayan Amr b. Luhay'ı da gördüm."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1071); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Buhari 1212; Müslim 901; Ebu Davud 1180; Nesai 3/30; Bak Hadis no: 2840.

 

 

 

Zikredilen KüstıfNamazında Kıldıranın Teşehhüd ve Selamla Namazını Sonlandırması 

 

2842- Abdurrahman b. Nemr, Zühri'ye Küsuf (tutulma) namazının sünneti hakkında sorunmca Urve b. ez-Zübeyr kanalıyla Hz. Aişe'den şöyle aktardı: Güneş tutulmuştu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birine: ''Haydi toplayıcı olan namaza" diye nida edilmesini emretti. Bunun üzerine hemen insanlar toplandı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara namaz kıldırdı. Tekbir aldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uzunca bir sure okudu, sonra tekbir alıp kıyamı gibi ya da daha uzunca bir rüku yaptı, sonra başını rüku'dan kaldırıp "Semiallahu limen hamideh" dedi. Bu duruşunda yine uzunca bir sure okudu. Fakat bu, okuduğu birinci okuduğundan daha kısaydı. Sonra tekbir alıp tekrar rüku'ya giderek rüku yaptı. Bu rükusu öncekinden daha kısaydı ya da daha uzundu. Daha sonra başını kaldırarak "Semiallahu limen hamideh" dedi. Sonra tekbir getirerek secdeye vardı. Rükusu kadar uzun ya da daha uzun bir secde yaptı. Sonra tekbir getirerek başını kaldırdı ve ikinci rekata kalktı. Bu kıyamda uzunca bir sure okudu ama birincisinde okuduğundan daha kısaydı. Daha sonra tekbir getirerek rükuya gitti ki bu rükusu birincisinden daha kısaydı. Ardından başını kaldırarak "Semiallahu limen hamideh" dedi. Ardından yine kıraat yaptı ama bu ikinci rekattaki ilk kırattan daha kısaydı. Sonra tekbir getirerek rükuya gitti ki bu birinci rükudan daha kısaydı. Daha sonra tekbir getirip başını kaldırdı ve ''Semiallahu limen hamideh" dedi. Ardından tekbir getirip secdeye gitti. Bu secde birincisinden daha kısaydı. Daha sonra teşehhüd okudu ve selam verdi.

 

Namazdan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aralarında kalktı ve Allah'a hamdedip O'na övgü de bulunduktan sonra insanlara hitaben: "Güneş ve Ay hiçbir kimsenin ölümü ve hayatı için tutulmazlar. Onlar sadece Allah'ın varlığı ve birliğini gösteren alametlerdendir. Hangisi tutulursa tutursun açılıncaya kadar namaz kılmak suretiyle Allah'ı anmaya koşun" buyurdu.

 

Zühri dedi ki: Urve'ye: "Vallahi, şu senin kardeşin Abdullah'ın yaptığına bak! Medine'de iken güneş tutulunca sabah namazı gibi normal iki rekat namaz kıldırmış!" dediğimde Urve: "Evet, öyle yapmış, sünnete göre yanlış yapmış" dedi.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1072); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Buhari 1065; Müslim 901; Ebu Davud 1190; Tirmizi 561; Nesai 3/127; İbn Mace 1263; Bak hadis no: 2840.

 

 

 

Küsuf Namazının ikinci Kılınış Şekli

 

2843- Cabir b. Abdillah der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında güneş tutulmuştu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıldırdığı namazda kıyamı uzun tuttu. Rüku yapıp başını kaldırınca ilk kıyamından daha az süre durdu. Sonra tekrar rüku yapıp başını kaldırınca ilk kıyamından daha az süre durdu. Sonra üç rüku yaptıktan sonra secdeye gitti. Sonra başını kaldırıp kıyamda durdu. Üç rüku yaptı. Bunlardaki kıyamı ilk kıyamından daha kısa idi. Sonra secdeye gitti. Güneş açıldığında namazını bitirmişti. Sonra şöyle buyurdu:

 

"Güneş ve Ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Onlar hiçbir insanın ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmazlar. Böyle bir şey görürseniz, bunlar açılıncaya kadar namaz kılınız."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (el-İrva' 656; Sahih Ebu Davud 1069); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 2844.

 

 

 

Küsuf Namazının Bu Kılınış Şeklinde Altı Rüku ve Dört Secdeli İki Rekatın Kılınması

 

2844- Cabir b. Abdillah der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında guneş tutulmuştu ve bu, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oğlu ibrahim vefat ettiği gün gerçekleşmişti. Halk: "ibrahim'in vefatı sebebiyle güneş tutuldu" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp altı rüku ve dört secde yaparak (iki rekat) namaz kıldırdı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tekbir getirdikten sonra uzun süre kraat yaptı. Sonra kıyamda durduğu süreye yakın bir süre rükuda durdu. Sonra rükudan kalkıp ilk kıraatinden daha az okudu. Sonra kıyamda durduğu süreye yakın bir süre rükuda durdu. Sonra rüku'dan kalkıp üçüncü defa kıraat yaptı ve bunu ikinci kıraatten az tuttu. Sonra kiyamda durduğu süreye yakın bir süre rükuda durdu. Sonra rüku'dan kalkıp secdeye giderek iki secde yaptı. Sonra kalkıp (ikinci rekatın) secdesini yapmadan önce üç rüku yaptı ve bu rükuların her biri sonraki rüku'dan daha uzundu. Ancak rükusu kıyamına yakın bir süreydi. Sonra namazda geri çekilince saflar (cemaat) da geri çekildi. Sonra ilerleyip yerinde durunca saflar da ilerledi. Namazı bitirince de Güneş çıktı. Sonra şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Güneş ve Ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Onlar hiçbir insanın ölümü sebebiyle tutulmazlar. Böyle bir şey görürseniz, bunlar açılıncaya kadar namaz kılınız."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; 6 rekat şazdır, mahfuz olan 4 rekathr; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca Sahih. Ahmed 3/217; Müslim 904/10; Ebu Davud 1178; Nesai 3/136; Bak hadis no: 2843.

 

 

 

Güneş ve Ay Tutulmasında Namaz Kılmak isteyen Kişinin Sadaka Vermek Yanında Tekbirle Allah'ı Çokça Yüceltmesinin Müstehaplığı

 

2845- Hz. Aişe anlatıyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Güneş tutulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halka namaz kıldırıp kıyamı uzun tuttu. Sonra rükuya giderek uzun süre rükuda kaldı. Rüku'dan kalkınca bir öncekinden kısa, ama yine uzunca kıyamda durdu. Sonra bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir rüku yaptı. Sonra rüku'dan kalkıp secdeye gitti. Diğer rekatta da aynı şeyi yaptı. Sonra namazı bitirdi ve bu sırada Güneş açıldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halka hutbe verip Allah'a hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurdu:

 

"Güneş ve Ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir, onlar kimsenin ne ölümü, ne de hayatı sebebiyle tutulmazlar. Onların tutulduğunu gördüğünüz zaman Allah'a dua edin, tekbir getirin ve sadaka verin." Sonra şöyle buyurdu: "Ey Muhammed ümmeti! Vallahi; kullarından erkek ve kadının zina etmesine Allah'tan daha çok kıskançlık gösteren kimse olamaz. Ey Muhammed ümmeti! Benim bildiğimi bir bilseniz, çok ağlar, az gülerdiniz."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1077; el-İrva' 658); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvattil 1/186; Ahmed 6/164; Buhari 1044; Müslin 901; Ebu Davud 1191; Nesai 3/132, 3/133, Ebu Davud 1/360; Bak hadis no: 3840.

 

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Dua Edin, Tekbir Getirin ve Sadaka Verin" Sözüyle Namaz Kılınmasını Kastetmesi -ki Namaza Dua ismi de Verilmiştir-

 

2846- Hz. Aişe anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bir defa güneş tutuldu. Resulullah halka namaz kıldırmak üzere kıyama durdu ve kıyamı çok uzattı. Sonra rükuya vardı, rükuyu da çok uzattı. Sonra başını kaldırıp kıyamı (yine) çok uzattı. Bu ikinci kıyamı birinci kıyamdan kısa sürdü. Sonra tekrar rükuya vardı ve rükuyu çok uzattı. Bu rükusu, önceki rükudan kısa idi. Sonra başını kaldırıp secdeve vardı. Sonra ikinci rekata ayağa kalkıp kıyamı uzattı. Bu, ilk kıyamdan az sürdü. Sonra rükuya varıp rükuyu uzattı. Bu rükusu da ilk rükusundan az sürdü. Sonra başını kaldırıp secde etti. Sonra (güneş açılmış olduğu halde) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Kuşkusuz Güneş ile Ay, Allah'ın ayetlerinden iki ayettirler. Bunlar; hiçbir kimsenin ne ölümü, ne de hayatı için tutulmazlar. Bunların kararmalarını gördüğünüzde hemen namaz kılın, sadaka verin ve tekbir getirin. Ey Muhammed ümmeti! Allah'a yemin olsun ki erkek kulunun veya dişi kulunun zina edişinden dolayı Yüce Allah kadar kıskanç olan hiçbir kimse yoktur. Ey Muhammed ümmeti! Allah'a yemin olsun ki benim bildiğimi sizler bilseniz muhakkak çok ağlar az gülerdiniz."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadi no: 2840.

 

 

 

Güneş ve Ay Tutulması Görüldüğünde Kişiye Yüce Allah'a istiğfar Etmesinin Emredilmesi

 

2847- Ebu Musa anlatıyor: Güneş tutulmuştu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) korkuyla kalktı. Sonra: "Allah'ın gönderdiği bu alametler ne kimsenin hayatı ne de ölümü için olmaz. Allah onları göndererek kullarını korkutur. Onlardan birinin meydana geldiğini gördüğünüzde Allah'ı zikre ve istiğfara koşun" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 2836.

 

 

Ebu Hatim der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ''Allah'ı zikre koşun'' sözüyle küsuf namazını kasdetmiştir. Çünkü namaza zikir ismi de verilmiştir.'' Nitekim namaz içinde Allah zikredildiği için namaz için zikir adı da verilmiştir.

 

 

 

Kişi Küsuf Namazı Kılmaya Başlayıp Bir Kısmını Kıldırdıktan Sonra Hava Açıldığında Kalanını Küsuf Namazı Gibi Değil de Diğer Normal Namazlar Gibi Kıldırması Gerektiğine Delalet Eden Haber

 

2848- Abdurrahman b. Semure anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatta iken Medine'de ok atıyordum. Birden Güneş tutuldu, hemen elimdeki oku fırlatıp attım ve "Vallahi Güneş tutulduğu zaman Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne olacağına (O'nun ne yapacağına) mutlaka bakacağım" dedim. Hemen Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittim. Yanına vardığımda namazda ellerini kaldırmış dua ediyordu. Güneş açılıncaya kadar tesbih (Sübhanallah), tahmid (Elhamdülillah), tekbir (Allahu Ekber) ve tehlile (La ilahe illallah) ve duaya devam etti. Güneş açılınca iki sure okudu ve iki rekat namaz kıldı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1080); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 5/61; Müslim 913; Ebu Davud 1195; Nesai 3/124.

 

 

 

Küsuf Namazı Kıldıranın Kıraatini Sesli Yapmasının Mubahlığı

 

2849- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneş tutulunca açıktan okuyarak namaz kıldırdı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1074); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/65; Buhari 1065; Müslim 901; Ebu Davud 188; Tirmizi 563; Nesai 3/148; Bak hadis no: 2850.

 

 

 

Küsuf Namazı Kıldıran Kimse, Kıraatini Sesli Yapmalıdır

 

2850- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (güneş tutulunca) açıktan okuyarak iki rekat içinde dört rüku ve dört secde ile namaz kıldırdı.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı sahihtir. Bak hadis no: 2849.

 

 

 

ilimde Derinliği Olmayana Küsuf Namazında Kıraatin Sesli Olmadığı izlenimi Veren Haber

 

2851- Semure der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneş tutulması namazını bize kıldırdığında sesini işitmedik.''

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf (Mişkat 1490); Şuayb: İsnadı zayıflır. Ahmed 5/19; Nesai 3/148; İbn Mace 1264; Bak hadis no: 2852; Ebu Davud 2856.

 

 

 

Semure'nin Cemaatın Arkalarında Olduğu için Küsuf Namazı Kıldıran Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kıraatini Duyamadığına Delalet Eden Haber

 

2852- Esved b. Kays anlatıyor: Sa'lebe b. ibad el-Abdı bana, kendisinin bir gün Semure b. Cundub'un hutbesine şahit olduğunu, hutbesinde Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hadis naklettiğini haber verdi. Sa'lebe'nin dediğine göre Semure şöyle bildirmiştir: Bir ara ben ve Ensar'lı bir çocuk, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bir hedefe ok atışıyorduk. Güneş, bakanların gözünde ufukta iki veya üç mızrak boyu yükseklikte iken birdenbire kararıverdi. Bizden biri arkadaşına: "Bizi Mescid'e götür! Vallahi şu Güneş, Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mutlaka ümmeti hakkında bir olayı haber veriyor" dedi. Mescid'e ulaştığımızda baktık ki mescid insanlarla dolmuş. insanların yanına çıkıyorken Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ulaştık. Öne geçti ve bize daha önce hiç kıldırmadığı uzunlukta bir namaz kıldırdı. Namazda onun sesini işitmiyorduk (sessiz kıraat yapıyordu). Bize, hiçbir namazda yaptırmadığı uzunlukta bir secde yaptırdı, hiç sesini işitmiyorduk. ikinci rekatta birinci rekatta yaptıklarının benzerini yaptı. Güneşin açılması ikinci rekattaki oturuşuna denk gelmişti ki selam verdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf (el-İrva' 662); Şuayb: İsnadı zayıflır. Ebu Davud 1184; Nesai 3/140; Bak hadis no: 2851; Bak hadis no: 2856.

 

 

 

insanlardan Bir Alime Küsuf Namazında Kıraatin Sesli Olmadığı izlenimi Veren Haber

 

2853- ibn Abbas der ki: Güneş tutulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındaki müslümanlara namaz kıldırdı. Kıyamda Bakara Suresi'ni okuyacak kadar uzun durdu. Sonra uzunca bir rüku yaptı. Rüku'dan kalkınca bir öncekinden kısa, ama yine uzunca kıyamda durdu. Sonra bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir rüku yaptı. Sonra secdeye gitti. Secde'den kalktıktan sonra bir önceki kıyamdan kısa. ama yine uzunca kıyamda durdu. Sonra bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir rüku yaptı. Rüku'dan kalkınca bir öncekinden kısa, ama yine uzunca kıyamda durdu. Sonra bir öncekinden daha kısa, ama yine uzunca bir rüku yaptı. Sonra secdeye gitti. Sonra da namazı bitirdi.

 

Namazı bitirdiğinde Güneş açılmıştı. Namaz sonrası: "Güneş ve Ay, Yüce Allah'ın ayetlerindendir. Hiç kimsenin ne ölümüne, ne de doğumuna tulmazlar. Onların tutulduğunu gördüğünüz zaman Yüce Allah'ı zikredin" buyurdu. Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Namazdayken bir şeyi alır gibi yaptığını, ayrıca biraz geriye çekildiğini gördük" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Namazdayken cenneti gördüm ve salkımlarından birine dokundum. Şayet o salkımı alsaydım dünya döndükçe ondan yerdiniz. Cehennemi de gördüm ki bugünkü gibi korkuncunu asla görmüş değildim. Cehennem ahalisinin çoğunun kadınlardan olduğunu da gördüm."

 

Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Neden?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nankörlüklerinden" buyurdu. Ashab: "Allah'a karşı nankörlükleri mi?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hayır! Ama kendilerine yapılan iyilik ve ihsanlara karşı nankörlükleridir. Kadınlardan birine bir ömür iyilikte bulunsan, sonra da senin bir kusurunu görse: ‘‘Senden hiç hayır görmedim’‘ demeye başlar."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 2832.

 

 

 

Kişinin Güneş ve Ay Tutulmalarının Bereketini Umup Allah'a Tövbe Etmesi ya da Taatlerde Bulunmasının Gerekliliği

 

2854- Abdullah (b. Mes'ud) şöyle demiştir: Bizler adet hilafı olan büyük olayları bereket olarak sayardık, oysa siz onları korkutma vesilesi olarak saymaktasınız.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca Sahih. Ahmed 2/396, 1/225; Buhari 3579; Müslim 908; Ebu Davud 1183; Nesai 3/128; Darimi 1/359, 1/14.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneş tutulmasında dört secdeli sekiz rekatlı bir namaz kıldırdığına dair Habib b. Ebi Sabit'in Tavus kanalıyla İbn Abbas'tan yaptığı rivayet sahih değildir. Çünkü Habib bunu Tavus'tan işitmiş değildir. Yine Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneş tutulmasında bu şekilde namaz kıldığına dair Hz. Ali'den nakledilen rivayet de sahih değildir. Haneş ve benzeri alimleri hüccet olarak görmediğimiz için bu rivayete de burada yer vermedik."

 

 

 

Güneş ve Ay Tutulmalarında Maddi Gücü Olan Kimseye Köle Azat Etmesinin Emredilmesi

 

2855- Esma der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneş tutulmasında namaz sonrası verdiği hutbede köle azat etmemizi söyledi.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1078); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 6/345; Buhari 2519; Ebu Davud 1192; Darimi 1/360.

 

 

 

Tutulmanın Yeryüzü Halkından Önemli Bir Şahsiyetin Ölümü Üzerine Gerçekleştiğini İddia Edenin Kavlini çürüten Haber

 

2856- Semure b. Cundub anlatıyor: Semure b. Cundub bir gün hutbe okumak üzere ayağa kalktı. Hutbesinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir hadis nakletti. Semure b. Cundub devamla der ki: Ben ve Ensar'dan bir köle / çocuk, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bir hedefe ok atıyorduk.

 

Güneş bakanın gözünde bir veya iki mızrak olacak derecede karardı. Birimiz, arkadaşına: "Haydi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Mescid'ine gidelim. Vallahi, Güneş'in bugünkü şu hali, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmeti hakkında yeni bir şey meydana getirecek" dedi ve Mescid'e koşarak gittik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de bize muvafakat ederek (Mescid'e) çıkmış, öne geçip namaz kıldırdı. Bizi daha önceki namazlarındaki en uzun kıyamı gibi kıyamda tuttu. Sesini işitmiyorduk. Sonra ayağa kalktı. ikinci rekatı da bunun gibi yaptı. Sonra oturdu. Güneşin açılması bu oturuşuna denk geldi. Sonra selam verdi. Namazdan kalktı. Allah'a hamd etti ve O'na semda bulundu. Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına ve kendisinin O'nun kulu ve Resulü olduğuna şahadet etti. Sonra da: "Ey insanlar! Ben ancak beşer olan bir Resulüm .. Size Allah'ı hatırlatıyorum. Eğer benim size Rabbimin risalet görevinden herhangi bir kusur işlediğimi biliyorsanız onu bana haber verin" buyurdu. Sahabiler:

 

"Doğrusu biz, senin; Rabbinin risaletini tebliğ ettiğine, ümmetine nasihat ettiğine ve üzerine düşen görevi yerine getirdiğine şahitlik ederiz" dediler.

 

Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Geleyim asıl konuya! Bazı kimseler, yeryüzü halkından büyük adamların ölümlerinden dolayı Güneş ve Ay'ın tutulduğunu ve yıldızların da yerlerinden kaydıklarını iddia ediyorlar. Doğrusu onlar, yalan söylüyorlar. Bu olaylar, Yüce Allah'ın kullarına ibret almaları ve kimin tövbe edip etmediğini kontrol etmek için verdiği ayetler(den bir kaçı)dır. Allah'a yemin ederim ki, az önce namaza durduğum müddet içerisinde sizlerin dünya ve ahiret işlerinizde karşılaşacağınız her şeyi gördüm. Allah'a yemin ederim ki, otuz yalancı ortaya çıkmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Onlardan birisi, sol gözü aşınmış şaşı Deccal'dır. Deccal'ın gözü sanki -o devirde Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Aişe'nin odası arasında duran Ensar'dan bir ihtiyar olan- Ebu Tihya'nın gözü gibidir. Deccal ortaya çıktığında kendisinin Allah olduğunu iddia edecektir. Ona inanan, söylediğini kabullenen ve onun yolundan gidene daha önce işlediği hiçbir iyilik fayda vermeyecektir. Onu inkar edip söylediği sözleri yalanlayan da, daha önce yaptığı hiçbir günahın cezasını çekmeyecektir. Deccal, Harem ve Beytu'lMakdis dışında bütün yeryüzüne galip gelecektir. Müminleri Beytu'lMakdis'te sıkıştıracaktır.

 

(Hadisin ravisi) Esved der ki: Sanırım bana şu da anlatıldı: "Müminler çok şiddetli bir şekilde kuşatılacaktır. Sonra Meryem oğlu isa Beytu'l-Makdis'te yüksek sesle haykıracaktır. Allah, Deccal'i ve ordusunu helak edecektir. Öyle ki duvarın kökü / temeli ile ağacın kökü bile: "Ey mü min! Orada gizlenmiş bir kafir var. Gel, onu öldür!" diye bağıracaktır. Fakat bunlar; içinizdeki durumları kalplerinize korku salacak derecede olan bazı işleri görüp birbirinize: ''Peygamberiniz size bunlardan hiç bahsetmiş miydi?" diye soruşturuncaya ve dağlar yerlerinden kayıncaya kadar olmayacaktır" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devamla: "Bunlar olduktan sonra bütün canlar alınacaktır" buyurdu.

 

Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (bu olayı göstermek için) parmaklarının uçlarını sıkıca tuttu.

 

Semure b. Cundub, başka bir defasında şöyle der: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in söylediklerini ezberledim. Bunu tekrar aktardı. (ibarelerin) yerlerini değiştirmeden kelime kelime aynısını nakletti.

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf; Şuayb: İsnadı zayıflır. Ahmed 5/16; Bak hadis no: 2851.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bab: istiska (Yağmur Duası) Namazı