Sahih İbn Hibban |
REKAİK |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kıtlık Ve Yağmur İçin
Dua
Müslümanlar Kuraklığa
Maruz Kaldığında Kişinin Yapacağı Dua
991- Hz. Aişe anlatıyor:
insanlar, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e kuraklıkta şikayet ettiler.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir minber
(konulmasını) emretti ve namazgaha kendisi için bir minber konuldu. Yağmur
duasına çıkacağı günü halka bildirdi. (Kararlaştırılan gün gelince) hal
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (belirlediği yere) doğru çıkageldi.
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Güneş'in ilk ışınları görününce
gidip minberin üzerine çıkıp oturdu. Allah'a hamd etti ve O'na senada
bulunduktan sonra da: "Siz memleketinizin kuraklığından ve yağmurun ilk
zamanında geciktiğinden şikayet ettiniz. Halbuki Allah, size, kendisine dua
etmenizi emretti ve duanızı kabul edeceğini vaad etti" buyurdu.
Sonra da: "el-Hamdu
lillahi Rabbi'l-alemın, er-Rahmani'r-Rahım, Maliki yevmi'd-dın, la ilahe illa
ente tef'alu ma turidu, ente Allahu la ilahe illa ente, ente'l-ğaniyyu ve
nahnu'l-fukarau, enzil aleyna'l-ğayse, ve'c'al ma enzelte lena kuvveten ve
belağan ila hayrin" (= Hamd, alemlerin Rabbi, Rahim ve Rahman, kıyamet
gününün tek hakimi olan Allah'a mahsustur. Senden başka hiçbir ilah yoktur. Sen
dilediğini yaparsın. Sen Allah'sın, Senden başka hiçbir ilah yoktur. Sen
zenginsin, biz yoksullarız, bize yağmur indir. indirdiğini, bizi hayra
ulaştıracak kuvvet ve vesile eyle)" diye dua etti.
Sonra Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ellerini kaldırdı, öyle ki bu kaldırışta koltuklarının
beyazlığını gördük. Sonra sırtını cemaate döndü, (belden yukarısı için giyilen
üstlük olan) ridasını ters çevirdi. Bunları yaparken elleri halen kalkmış
vaziyette idi. Daha sonra cemaate doğru döndü, (minberden) inip iki rekat namaz
kıldırdı. Bunun peşi sıra Allah bir bulut meydana getirdi, ardından gök
gürledi, şimşek çaktı, sonra da Allah'ın izniyle yağmur yağdı. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) mescidinden (yollardan) çıkmadan akmaya başladı.
insanların (yağmurdan korunmak için) kuytuya koştuğunu görünce azı dişleri
görünceye kadar güldü ve: "Şahadet ederim ki Allah, her şeye kadirdir. Ben
de Allah'ın kulu ve resulüyüm" buyurdu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1046); Şuayb:
İsnadı hasendir. Ebu Davud 1173.
Şiddetli ve Uzun Süre
Yağmur Yağması Karşısında Kişinin Yapacağı Dua
992- Enes b. Malik
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cuma günü mescidde ayakta hutbe
okurken bir adam minbere yönelecekmiş gibi kapıdan Mescid'e girdi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e dönerek ayakta şöyle dedi: "Ey Allah'ın
Resulü! Mallarımız telef oldu. yollar kesildi; yağmur vermesi için Allah'a dua
et." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ellerini kaldırarak:
"Allahım! Bize yağmurlar ver, Allahım! Bize yağmurlar ver" diye dua
etti.
Enes der ki: Allah'a
yemin olsun ki gökyüzünde ne bir bulut ne de buluttan bir paarça görmüyorduk.
Sel' dağı ile aramızda hiçbir ev yoktu (ki bulutları görmemize engel olsun.)
Semada, kalkan gibi bulutlar meydana geldi.
Gökyüzünün ortasına
gelince etrafa dağıldılar ve yağmur yağmaya başladı. Allah'a yemin olsun ki
altı gün boyunca güneşi göremedik.
Bir sonraki Cuma
mescidin aynı kapısından bir adam girdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ayakta hutbe okuyordu. O kimse ayakta Hz. Peygamber'e (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) dönerek: "Ey Allah'ın Resulü! Mallarımız helak oldu,
yollar sulardar geçilmez oldu, yağmuru kesmesi için Allah'a dua et" dedi.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini kaldırarak şöyle
dua etti: "Allahım! Üzerimize değil çevremize yağdır. Allahım! Dağlara,
tepelere, vadilere, ağaç ve ot bitecek yerlere yağdır." Bu duadan sonra
bulutlar hemen dağıldı. Mescidder çıkıp güneşte yürümeye başladık.
Şerik der ki:
"Enes'e ‘‘O adam önceki adam mıydı?’‘ diye sordum. "Bilmiyorum"
dedi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1016); Şuayb:
Hadis sahihtir. Muvatta 1/198; Buhari 1016; Müslim 897; Ebu Davud 1175; Nesai
3/161, 3/162.
Yüce Allah'ın Lutfettiği
Yağmuru Gören Kişinin Edeceği Dua
993- Hz. Aişe
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmuru gördüğü zaman:
"Allahumme sayyiben heniyyen" (= Allahım! Bize faydalı bir yağmur
olsun) diye dua ederdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 1521); Şuayb: İsnadı
Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 6/90; Buhari 1032; İbn Mace 3890.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in "Heniyyen" ibaresiyle Yararlı Anlamını
Kastetmesi
994- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmuru gördüğü zaman: ''Allahım! Bu
yağmuru faydalı ve bereketli bir şekilde inen bir yağmur kıl" diye dua
ederdi.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 1521); Şuayb: İsnadı
sahih. Ahmed 6/137, 6/138; Ebu Davud 5099; Nesai 3/164; İbn Mace 3889; Bak
hadis no: 1006.
Yağmurun Yağmasına
Güvenmeden Müslümanlara, Rablerinden Ürünlerinde Bereket Dilemelerinin
Gerekmesi
995- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Kıtlık
senesi, kendisinde size yağmur verilmeyen sene değildir. Kıtlık senesi, size
yağmur verilir, sonra tekrar verilir ve yeryüzü (buna rağmen) hiçbir şey
bitirmez.''
[Tahric:] Elbani: Sahih Şuayb: İsnadı Müslim'in
şartınca sahih. Ahmed 2/342; Müslim 2904.
Müslümana, Rabbinden
Müslümanlar Arasında Uyum ve Barışı Tesis Etmesini Dilemesinin Emredilmesi
996- Abdullah (b.
Mes'ud) şöyle bildirir: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize
Kur'an'dan sureler öğretir gibi namazda teşehhüd etmeyi öğretirdi.
Teşehhüdöğretmeye her şeyden daha fazla önem verirdi. Teşehhüdü de şu şekildE
öğretti: "Allahım! Kalplerimizi birleştir, aramızdaki olumsuzlukları
düzelt ve bizi kurtuluş yollarına ilet. Bizi karanlıklardan aydınlıklara çıkar.
Bizi açık ve gizli olan günahlardan uzaklaştır. Allahım! Bizim kulaklarımızı,
gözlerimizi ve eşlerimizi her türlü kötülüklerden koru. Bizleri nimetlerinden
dolayı şükredi sana (hamdü) sena edenlerden ve verilen nimete razı olanlardan
kılı nimetini bize tamamla."
[Tahric:] Elbani: Zayıf (Daif Ebi Davud 172); Şuayb:
İsnadı zayıftır. Ebu Davud 969.
Bir Durumu Yaşayan
Kişinin Yaşadığı Durumla Çeliştiği için O Durumdan Çıkmayı Allah'tan isteyemeyeceğini
iddia Edenlerin Görüşünü Çürüten Haber
997- Abdullah (b.
Mes'ud) bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şeytanın
vesvese vermesi ve meleğin de ilham etmesi vardır. Şeytanın vesvesesi, kötülüğe
götürmek ve hakkı yalanlatmaktır. Meleğin ilhamı ise hayırlara götürmek ve
hakkı doğrulatmaktır. Buna göre her kim kendinde meleğin ilahamını bulursa
hemen Allah'a hamd etsin. Kim de kendisinde şeytanın vesvesesini bulursa derhal
şeytandan (Allah'a) sığınsın" buyurdu.
Daha sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), ''Şeytan sizi fakirlikle korkutur"(Bakara
268) ayetini okudu.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 1/27/74); Şuayb:
Ravileri güvenilir kimselerdir. Tirmizi 2988.
998- Ebu Burde (b. Ebı
Musa) der ki: Hz. Ali'yi işittim; dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle derdi: "(Şöyle de) ‘‘Allahım! Senden hidayet ve doğruluk
dilerim.’‘ Hidayeti istediğinde yolun doğrusunu, doğruluk ile de oku dosdoğru
attığını hatırla" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bana
kassiyye (ipek karışımı giysiler giymemi) ve misere'yi (ipekten yapılmış
palanlara ar oturmamı) yasakladı. Bana yüzüğü şu parmağa, işaret ve orta
parmağa takmamı emretti.
[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Nesai 4809); Şuayb:
İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 1/138; Müslim 2725; EbU DavUd 4225;
Tirmizi 1786; Nesai8/177; İbn Mace 3648.
Sonraki
sayfa için aşağıdaki link’i kullan:
Bab: istiaze (Allah'a
Sığınma)