Sahih

İbn Hibban

 

REKAİK

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İstiğfara Dair Dua

 

Kişinin Rabbine Dua Ettiğinde Ona Birini Verdiği Üç Şey

 

922- Hz. Aişe der ki: Cebrail, Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Yüce Allah sana şu sözler ile dua etmeni emrediyor. Bu üçünden biri de sana verilecektir ki bunlar şöyledir: ‘‘Allahım! Senden acele bir afiyeti veya bela üzerine sabrı veya dünyadan rahmetinle çıkmayı diliyorum’‘ dedi."

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf (es-Silsiletu'd-daife 1756); Şuayb: İsnadı zayıftır.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Allah'tan Bağışlanma Dilediğinde Üç Kere istiğfar Etmesi

 

923- ibn Mes'ud dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duayı ve istiğfarı üç defa tekrar etmeyi severdi.

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf (es-Silsiletu'd-daife 4281); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/394, 1/397; Ebu Davud 1524.

 

 

 

Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) istiğfarda Bulunduğu Sayının Üzerine de Çıkıldığı Hakkında

 

924- Enes'in bildirdiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben günde yetmiş defa tövbe ederim" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu'd-daife 4410); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih.

 

 

 

Zikredilen Bu Sayı, Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bu Sayıdan Fazlasını Yapmadığı Anlamına Gelmemektedir

 

925- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir:

"Ben günde yetmiş defadan fazla Allah'a istiğfar ve tövbe ederim." Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir: "Ben günde yetmiş defadan fazla Allah'a istiğfar ve tövbe ederim."

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu'd-daife 4410); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/282; Buhari 6307; İbn Mace 3815.

 

 

 

Zikredilen Bu Sayı, Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bu Sayıdan FazlasınıYapmadığı ve Bu Kadarıyla Yetindiği Anlamına Gelmemektedir

 

926- Huzeyfe der ki: Ben aileme karşı sivri dilli biriydim. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Dilimin beni cehenneme sokmasından korktum" deyince: "O zaman neden istiğfar etmezsin? Ben günde yüz defa Allah'a istiğfar ederim" buyurdu.

 

(Ravi) Ebu ishak dedi ki: "Bunu Ebu Burde'ye zikrettiğimde o. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a tövbe ederim" ibaresini ekledi. 

 

[Tahric:]  Elbani: Zayıf (er-Ravdu'n-nadir 280); Şuayb: İsnadı zayıflır. Ahmed 5/397; İbn Mace 3817; Darimi 2/302.

 

 

 

Mezkur Sayıyla Mustafa'nın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yaptığı istiğfarın Vasfı

 

927- ibn Ömer der ki: Bazen Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir mecliste yüz defa: "Rabbim! Beni bağışla ve tövbemi kabul et! Sen ki tövbeleri kabul eden ve günahları bağışlayansın" diye dua ettiğini sayardım.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 556; Sahih Ebu Davud 1357); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/21; Ebu Davud 1516; Tirmizi 3434; İbn Mace 3814.

 

 

 

Anlatıldığı Şeklin Dışında istenilen Sayıda istiğfarın Yapılabileceği Hakkında

 

928- Ebu Hureyre der ki: Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha çok: "Allah'a tövbe ve istiğfar ederim" diyen birini görmedim.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih; Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Yüce Allah tarafından geçmiş ve gelecek tüm günahları bağışlanmış olmasına rağmen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha önce de zikrettiğimiz gibi her durumunda Allah'tan bağışlanma dilerdi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bağışlanma dilemesi iki anlama gelmektedir. Birincisi, Yüce Allah, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hem kavli, hem de fiili olarak insanlara bir öğretmen olarak göndermiştir. Bağışlanma dileme ikide bir işlenen günahlardan kişiyi nefret ettireceği için de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle yaparak ümmetine bağışlanma dilemeyi ve bunun daimi olarak yapılmasını öğretmekteydi. İkincisi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işlediği günahlara değil, taate yönelik taksiratına karşı bağışlanma dilemekteydi. Zira Yüce Allah onu günahlara karşı korumuş, duasını kabul ederek şeytanını müslüman kılmıştır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah için bir taatte bulunduğu zaman onu devamlı yapmaya özen gösterirdi. Ancak bazen yine taat olan başka bir şeyle meşgul olunca devamlı yaptığı bir diğer taati ifa etmede kusur ederdi. Örneğin Temım oğullarının heyeti geldiği zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara mal ve binek tedarik etme işiyle meşgul olduğu için öğlenin farzından sonra her zaman kıldığı iki rekatı vaktinde kılamamış, bu iki rekatı ancak ikindi namazından sonra kılabilmişti. Bu olaydan sonra da bu iki rekatı her zaman olduğu gibi öğle namazından sonra kılmaya devam etmişti. Dolayısıyla Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bağışlanma dilemesi işlediği bir günahtan dolayı değil, nafile olan bir taati yine nafile olan ancak o sırada diğerinden daha öncelikli olan bir taat için her zamanki vaktinde ifa etmeyip geciktirmesinden dolayıdır."

 

 

 

Kişiye İşlediği Günahlara İstiğfar Etmesinin Emredilmesi

 

929- Ebu Burde der ki: Cüheyne kabilesinden ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından Eğarr adında bir adam İbn Ömer'e şöyle dedi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey insanlar! Rabbinize tövbe ediniz. Ben Ona günde yüz defa tövbe ediyorum.'' buyurduğunu duydum.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1452); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 4/260; Müslim 2702/42.

 

 

Ebu Hatim der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Rabbinize tövbe ediniz!" sözü "Rabbinizden bağışlanma dileyiniz!" anlamındadır. Aynı şekilde ''Günde yüz defa Rabbime tövbe ediyorum" sözü de bağışlanma dileme anlamındadır. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bağışlanma dilemesi nafile olarak her zaman yaptığı bir taate yönelik taksiratından dolayıdır. Zira hayırlı bir şey yaptığı zaman bunu adet haline getirip devamlı yapması, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ahlakındandı. Ancak bazen yine hayırlı olan başka bir şeyle meşgul olup her zaman yaptığı o hayırlı şeyi ifa etmeyi geciktirebiliyordu. Temim oğullarına mal tedarikinde bulunurken öğle namazından sonra kılmayı adet edindiği iki rekatlık nafile namazı ikindi namazından sonraya kadar geciktirmesi buna örnektir. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bağışlanma dilemesi zikrettiğimiz gibi hayırlı başka bir şeyle meşguliyetinden dolayı her zaman yaptığı bir başka hayırlı şeye yönelik taksiratı dolayısıyladır.

 

 

 

Taatlara Yönelik Gayret içinde Olsa Dahi Kişinin Her Hata Sonrası Bağışlanma Dilemesinin Gerekliliği

 

930- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir: "insanoğlu bir hata (günah) işlediği zaman kalbine siyah bir nokta düşer. Eğer bu günahı terk edip istiğfar ve tövbe ederse kalbi temizlenir. O günahını tekrar ederek çoğaltırsa siyah nokta bütün kalbini kaplar. O da Allah'ın zikretmiş olduğu: ‘‘Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir''[Mutaffifin, 1] ayetinde olduğu gibi kirlenenlerdir." 

 

[Tahric:]  Elbani: Hasen (et-Ta'liku'r-rağib 2/268); Şuayb: İsnadı hasendir. Tirmizi 3334; İbn Mace 4244.

 

 

 

İlimde Derinliği Olmayanların Manasını Bilmediği Lafız

 

931- Ebu Burde'nin bildirdiğine göre Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan Eğarr el-Müzenı der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim kalbim de perdelenir ve ben her gün yüz defa Allah'tan bağışlanma dilerim" buyurdu.

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 1356); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/260; Müslim 2702/41; Ebu Davud 1515.

 

 

Ebu Hatim der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Benim kalbim de perdelenir" sözündeki perdelenme, içine çöken sıkıntıyı ifade etmektedir. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bazen bir taatla meşgul iken adet haline getirdiği ve devamlı olarak yaptığı başka bir taati ihmal edebiliyordu. Bu yüzden de içine bir sıkıntı çöküyordu. Ya da bazı konularda henüz vahiy nazil olmadığı için hükümlerini bilemiyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böylesi hükümleri bilmemeyi günahtan sayıyor ve bu yüzden günde yüz defa bağışlanma diliyordu. Örneğin henüz Mekke'deyken Medine'de nazil olan Bakara suresi'ndeki hükümleri bilmiyordu. Bundan dolayı da içine bir sıkıntı çöküyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmetinden olduğu gibi işlediği bir günahtan dolayı değil bu yönde içine çöken sıkıntıdan dolayı günde yüz defa bağışlanma dilemekteydi.

 

 

 

Günah işleyen Kimsenin Bağışlanma Dileyeceği "En Üstün istiğfar"

 

932- Şeddad b. Evs der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "En üstün istiğfar şöyle demenizdir: ‘‘Allahım! Rabbim sensin ve ben senin kulunum. Senden başka ilah yoktur. Beni yaratan sensin ve ben senin kulunum. Gücüm yettiğince sana verdiğim söz ve bana vaad ettiğin şeyler üzerindeyim. Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım. Bana verdiğin nimetler ile işlediğim günahları itiraf ederek huzurundayım. Beni bağışla ki senden başka günahları kimse bağışlayamaz.’‘"

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1747); Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 4/122; Buhari6306; Nesai 8/279; Tirmizi3393; Bak hadis no: 933.

 

 

 

Samimi Olarak Yaptığında Söyleyeni Cennete Sokacak Olan "En Üstün istiğfar"

 

933- Şeddad b. Evs der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Seyyidu'l-istiğfar (istiğfar'ın en faziletlisi), kulun şöyle demesidir: Allahım! Benim Rabbim Sensin, Senden başka ilah yoktur. Beni Sen yarattın ve ben Senin kulunum. Gücüm yettiğince Sana olan ahdim Sana olan vaadim üzereyim. Üzerimdeki nimetlerini itiraf ederim. Günahlarımı itiraf ederim. Beni bağışla. Şüphesiz günahları Senden başka mağfiret edecek yoktur." (Devamla) buyurdu ki: "Her kim sabahlayınca bunu inanarak söyler de o gün ölürse cennet ehlindendir. Her kim bunu geceleyin buna inanarak söyler de o gece ölürse cennet ehlindendir.''

 

[Tahric:]  Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1747); Şuayb: Ravileri Sahih ricalidir. Ahmed 4/122; Bak hadis no: 932.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Abdullah b. Bureyde bu hadisi hem babasından, hem de Beşir b. Ka'b kanalıyla Şeddad b. Evs'ten rivayet etti ki bu iki tarik te mahfüzdur."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Dua'da ..... üzerinde Sabit Kalmayı İstemek