Sahih

İbn Hibban

 

BİRR VE İHSAN

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İbadet Duygusuyla İyilik Yapmak ve İyi kimdir. Müslümana: Güleryüz, Sıkıntı giderme, Yol gösterme, İyiliğe Aracılık, Kolaylaştırma, Su verme, Hayvan'a iyilik ... yapma

 

Fasıl: İyilik ve İhsan

 

521- Süleym b. Cabir el-Huceymi anlatıyor: Ben, (bir gün) Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına varmıştım. Bir peştamala bürünüp dizlerini öne dikerek ellerini önden kavuşturmuş bir halde oturuyordu. Peştamalının saçakları da, ayaklarının üzerine düşüyordu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bana tavsiyede bulun!" dedim. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'tan kork! Kendi kabından su isteyenin kabına su boşaltman da olsa ve (din) kardeşinle güler yüzle konuşman da olsa (yapılan) hiçbir iyiliği asla hor görme! Ridanı (yere kadar) sarkıtmaktan sakın. Çünkü bu, büyüklenme alametidir. Yüce Allah ise büyüklenmeyi sevmez. Eğer bir kimse sende (olduğunu) bildiği bir şeyden dolayı seni ayıplarsa sen de onda (olduğunu) bildiğin bir şeyden dolayı onu ayıplama. Onu bırak ki, vebali kendi üzerine olsun ve sevabı da senin olsun. Hiçbir şeye asla sövmeyesin!" buyurdu.

(Süleyman der ki): Bundan sonra ne bir hayvana, ne de insana asla sövmedim. 

 

[Tahric:] Elbatlı: Sahih liğayrihi (es-Silsiletu's-sahiha 1352); Şuayb: Hadis sahihtir. Ahmed 5/64; Ebu Davud 4084; Bak hadis no: 522.

 

 

Ebu Hatim der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ''Allah'tan kork!" sözü, muhatapların hepsine farz olan bir emirdir. Zira müslümanların her durumda Allah'tan korkmaları gerekmektedir. Kişinin su isteyen birinin kabına su doldurması ile müslüman kardeşiyle konuşurken güler yüzlü olmasına yönelik emir mendubiyet bildiren ve doğru olanı gösteren iki emirdir. Bu iki emir sevap kazanmaya yönelik teşvik babındandır.

 

 

 

522- Ebu Cureyy el-Huceymı anlatıyor: Ben bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına vardım ve O'na: "Ey Allah'ın Resulü! Biz çölde yaşayan bir topluluğuz, Bize öyle bir şey öğret ki Allah onunla bize yarar sağlasını" dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kendi kabından su isteyenin kabına su boşaltman da olsa ve (din) kardeşinle güler yüzle konuşman da olsa (yapılan) hiçbir iyiliği asla hor görme! izarını (yere kadar) sarkıtmaktan sakın. Çünkü bu, büyüklenme alametidir. Allah ise büyüklenmeyi sevmez. Eğer bir kimse sende (olduğunu) bildiğin bir şeyden dolayı sana söverse, sen de onda (olduğunu) bildiğin bir şeyden dolayı ona sövme. Bu durumda onun sevabı sanadır ve vebali de onu söyleyene aittir!" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1352); Şuayb: İsnadı sahihtir. Ahmed 5/63; Bak Hadis no: 521.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Hiçbir iyiliği hor ve küçük görmemeye yönelik emir doğruya irşad babında bir emirdir. İzarı yere kadar sarkıtmanın kınanma sebebi, böbürlenmeye yol açmasıdır. Şayet bu sebep ortadan kalkarsa izarı yere kadar sarkıtmanın bir sakıncası olmaz. Sövmenin kınanması da ağız dalaşı sırasında gerekleşen sövmedir. Kişi ağız dalaşı sırasında, öncesi veya sonrasında, kendisine sövülse de, sövülmese de kişinin karşı tarafa övmesi kınanmıştır."

 

 

 

Kişinin Müslümanlara Güleryüz Göstermesinin iyilik Sayılması

 

523- Ebu Zer der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yapılacak hiçbir iyiliği değersiz görme. Elinden iyilik yapmak gelmiyorsa kardeşini güler yüzle karşıla. Çorba pişirdiğin zaman suyunu biraz fazla koy ve o kaptan komşularına da ver."

 

[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: Hadis sahihtir. Müslim 2626; Tirmizi 1833; İbn Mace 3362; Bak hadis no: 315, 468, 514.

 

 

 

Kişinin Elinden Geldiği Kadarıyla Kötülük Sonrası iyilik Yapmasının Gerekliliği

 

524- Abdullah b. Amr b. el-As der ki: Muaz b. Cebel bir sefere gideceği zaman: "Ey Allah'ın Resulü! Bana nasihatte bulun" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a kulluk et ve Ona hiçbir şeyi ortak koşma" buyurdu. Muaz: ''Ey Allah'ın Resulü! Bana yine nasihatte bulun" deyince: "Kötülük yaparsan hemen arkasından iyilik yap" buyurdu. Muaz yine de: "Ey Allah'ın Resulü! bana yine nasihatte bulun" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Doğru ol ve ahlakın güzel olsun" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Hasen (es-Silsiletu's-sahiha 1228);

 

 

 

Kişinin İyi Biri Olduğuna Delalet Eden Gösterge

 

525- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: Adamın biri Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne zaman (muhsun) iyi(liksever) olurum?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer komşuların (senin için) ‘‘iyisin’‘ derlerse sen (muhsin) iyi, ‘‘kötüsün’‘ derlerse sen kötüsün demektir" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1327); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 1/402; İbn Mace 4223; Bak hadis no: 526.

 

 

 

Kişinin iyi ya da Kötü Biri Sayıldığına Delalet Eden Şey

 

526- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: Adamın biri Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iyi veya kötü yaptığımı nereden bileceğim?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer komşularının ‘‘iyi ettin’‘ dediklerini duyarsan iyi, ‘‘kötü ettin’‘ dediklerini duyarsan da kötü etmiş olursun'' buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1327); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Bak hadis no: 527.

 

 

 

insanlardan Hayrı Umulan ve Kötülüğünden Emin Olunan Kimsenin Hayırlı Olarak Addedilmesi

 

527- Ebu Hureyre bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "En iyileriniz ile en kötülerinizin kimler olduğunu söyleyeyim mi?" diye sordu. Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Tabi ki söyle" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "En iyiniz, kendisinden iyilik umulan ve kötülüğünden emin olunan kişidir. En kötünüz ise kendisinden iyilik beklenmeyen ve kötülüğünden emin olunmayan kişidir" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 4993); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/378; Tirmizi 2263; Bak hadis no: 528.

 

 

 

Hem Kendine, Hem Başkalarına Karşı insanların En Hayırlısı ya da En Kötüsü

 

528- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oturan bir grubun yanında durup: "Size iyilerinizi ve kötülerinizi haber vereyim mi?" buyurunca, orada bulunanlar sustular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu üç defa tekrarlayınca adamın biri: "Evet ey Allah'ın Resulü! Bize iyimizi ve kötümüzü haber ver" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizin iyileriniz hayrı umud edilip te şerrinden emin olunan kimselerdir. Kötüleriniz ise hayrı umud edilmeyen ve şerrinden emin olunmayan kimselerdir" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Mişkat 4993); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Bak hadis no: 527.

 

 

 

Yolunu Kaybetmiş Birine Yolu Gösterme ve Görmeyen Birine Yardımcı Olmanın Kişi için Sadaka Sayılması

 

529- Ebu Zer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Din kardeşinin yüzüne tebessüm etmen, senin için bir sadakadır. iyiliği emretmen ve kötülüğü yasaklaman, bir sadakadır. Yolunu kaybetmiş bir yerde giden adama yolu göstermen, senin için bir sadakadır. Gözü rahatsız olan bir adama bakman l yardımcı olman, senin için bir sadakadır. Taş, diken ve kemik (gibi insanlara zarar verici şeyleri) yoldan kaldırıp atman, senin için bir sadakadır. Kovandan (ihtiyacı olan) din kardeşinin kovasına (bir şeyler) boşaitman, senin için bir sadakadır.''

 

[Tahric:] Elbani: Hasen (es-Silsiletu's-sanıha 572); Şuayb: Hadis sahihtir. Bak hadis no: 474,

 

 

 

Yöneticinin Yanında Bir Kardeşinin Sıkıntısının Giderilmesine Vesilen Olan Kişiyi Yüce Allah'ın Sırat'tan Geçirmesi

 

530- Hz. Aişe, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildirir: Kim müslüman kardeşinin önünde bir makam sahibi ile olan olumlu bir işinde veya zor işinde ona yardımcı olursa, Allah onun kıyamet gününde sırat köprüsünde ayakların kaydığı yerden geçerken yardımcısı olur.''

 

[Tahric:] Elbani: Çok zayıftır (es-Silsileru'd-daife 5771); Şuayb: İsnadı çok zayıftır.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Hadisin lafzı, İbn Kuteybe'ye aittir."

 

 

 

Çözümü Elinde Bulunduran Kişilerin Yanında insanların ihtiyaçlarının Karşılanması için Aracı Olmak

 

531- Ebu Musa'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Bana geliniyor ve benden isteniyor. ihtiyaçlar taleb ediliyor. Bana ulaşmak isteyenlere aracı olun ki, hem siz sevabını alın, hem de Allah, Peygamber'inin diliyle sevdiği veya dilediği hükmü versin."

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 1464); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/40'0; Buhari 6027; Müslim 2627; Ebu Davud 5131; Tirmizi 2672; Nesai 6/77, 5/78.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Buradaki İbn Ebi Burde, Bureyd b. AbdiHalı b. Ebi Burde b. Ebi Musa el-Eş'ari'dir."

 

 

 

Kişinin Müslümanların ihtiyaçları için Çaba Sarfetmesinin Müstehaplığı

 

532- Cabir b. Abdillah der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte oturmuşken birini akrep soktu. Adamın biri: "Ey Allah'ın Resulü! Ona rukye yapayım me" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Biriniz, kardeşine bir şeyle faydalı olacaksa bundan geri durmasın" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 472); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 3/283; Müslim 2199/62.

 

 

 

Yüce Allah'ın, Dünyada iken Müslümanların ihtiyaçlarını Giderenlerin ihtiyaçlarını Görmesi

 

533- Ebu Hureyre der ki: Adamın biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ey Muhammed! Cennetin genişliğinin yer ve gök kadar olduğunu gördüyse ateş (cehennem) nerededir?" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şu gecenin olduğunu görüyor musun? Sonra yok oluyor. Peki, gece nereye gidiyor?" deyince, adam: "Allah bilir" cevabını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah ta dilediğini yapar" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 504); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/91; Buhari 2442; Müslim 2580; Ebu Davud 4893; Tirmizi 1426.

 

 

 

Yüce Allah'ın, Dünyada Müslümanları Sıkıntıdan Kurtaran Kimsenin Kıyamet Günündeki Sıkıntılardan Kurtarması

 

534- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim dünyada iken müslüman kardeşinin ayıbını örterse, Allah dünyada ve ahirette onun ayıbını örter. Kim bir müslümanın bir sıkıntısını giderirse, Allah onun kıyamet gününde bir sıkıntısını giderir. Kul, din kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da o kulunun yardımcısıdır" buyurduğunu bildirir.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2341); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 2/252; Müslim 2699; Ebu Davud 4946; Tirmizi 1425; İbn Mace 225.

 

 

 

Kişinin Başkalarına Aynısını Yapıyor Olsa da Özellikle Güçsüz Olanla İlgilenip Yardımcı Olmasının Müstehablığı

 

535- Hz. Aişe der ki: "(Peygamber), yüzünü ekşitti ve geri döndü" (Abese 1) suresi kör olan ibn Ümmi Mektum hakkında indi. Bu kişi Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Bana irşadda bulun" dedi. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında da müşriklerin ileri gelenlerinden biri vardı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ibn Ümmü Mektum'a sırt çevirip müşrike: "Ey filan! Söylediğimde bir sorun görüyor musun?" diye sordu. Adam:

"Hayır" dedi. Bunun üzerine: "(Peygamber), yüzünü ekşitti ve geri döndü" (Abese 1) ayeti nazil oldu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Tirmizi 3566); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Muvatta 1/207; Tirmizi3331.

 

 

 

Müslümanların Yolundan Onları Rahatsız Eden Bir Şeyi Oradan Kaldıranın Bağışlanmasının Umulması

 

536- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Adamın biri yolda yürürken dikenli bir dal gördü. Onu yoldan kaldırınca Allah da teşekkür babından onu bağışladı.''

 

[Tahric:] Elbani: Sahih; Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 1/131; Ahmed 2/533; Buhari 652; Müslim 1914; Tirmizi 1958; İbn Mace 3682; Bak hadis no: 537, 538, 539, 540.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Yüce Allah, kullarına teşekkür etmekten yücedir. Zira onlara ihsanda bulunan ve bu ihsanlarını tamamlayan kendisidir. Fakat kulun yaptığı bir şeye Allah'ın razı olması bu yapılana teşekkür etmesi babından sayılır.''

 

 

 

Müslümanların Yolundan Onları Rahatsız Eden Bir Şeyi Oradan Kaldıranı Allah'ın Mağfiret Etmesinin Umulması

 

537- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Adamın biri yolda yürürken dikenli bir dal gördü. Onu yoldan kaldırınca Allah da buna karşılık onu bağışladı.''

 

[Tahric:] Elbani: Sahih Bak hadis no: 536.

 

 

 

Zikredilen Kimsenin, Yoldaki Dikeni Oradan Kaldırmaktan Başka iyiliği Olmayan Biri Olması

 

538- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sizden önce yaşayan kavimlerden bir adam (öldükten sonra) hesaba çekildi ve iyilik namına yolda yürürken gördüğü ve gelen geçeni rahatsız eden dikenli bir dalı kaldırmaktan başka bir hayrı bulunamadı. Allah da onu bağışladı,''

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 4/36); Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 2/286, 2/439; Bak hadis no: 536.

 

 

 

Bu Fiili işleyen Adamın Geçmiş ve Gelecek Günahlarının Bağışlanması

 

539- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "insanların yürüdüğü yolda bulduğu dikenli bir dalı kaldır(ıp attı). Bu sebeple onun geçmiş ve gelecek günahları bağışlandı."

 

[Tahric:] Elbani: İsnadı hasendir (es-Silsiletu's-sahiha 3350); Şuayb: İsnadı hasendir. Bak hadis no: 536.

 

 

 

Müslümanlara Zararı Dokunan Bir Şeyi Ağaçlardan ya da Bahçelerden Kaldıran Kişinin Bağışlanmasının Umulması

 

540- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hiçbir hayırlı ameli olmayan bir kimse yoldan dikenli bir dalı kesip bir kenara attı veya ağacın yola konulan o dikenli dalını oradan kaldırdı. Buna karşılık olarak Allah, onu cennetine koydu."

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (et-Ta'liku'r-rağib 4/36); Şuayb: İsnadı hasendir. Ebu Davud 5245; Bak hadis no: 536.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Hiçbir hayırlı ameli olmayan" sözüyle İslam'dan başkasını

kasdetmiştir.

 

 

 

İmandan Sayıldığı için Kişinin Müslümanların Yolundan Gelen Geçeni Rahatsız Eden Bir Şeyi Gidermesinin Müstehaplığı

 

541- Ebu Berze bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Bana faydalanacağım bir amel göster" dediğimde şöyle buyurdu: "Müslümanların yolundaki eziyet veren şeyleri kaldır.''

 

[Tahric:] Elbani: Hasen (es-Silsiletu's-sahiha 2373); Şuayb: Ravileri güvenilir kimselerdir. Müslim 2618/131; İbn Mace 3681.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Eban b. Sam'a, Utbetu'l-Gulam'ın babasıdır. Ebu'l-Vazi' Cabir b. Amr'dır. Ebu Berze, Nadle b. Ubeyd'dir."

 

 

 

Yüce Allah'ın Her Susuz Kalan Canlıya Su içiren Kimseye Sevap Vermesi

 

542- Mahmud b. er-Rebi' bildiriyor: Süraka b. Cu'şum: ''Ey Allah'ın Resulü! (Kendi develerim için onarıp sıvadığım) havuzumun başına gelen yitik develer var. Eğer onları sularsam bu hususta (benim için) bir sevap var mıdır?'' diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Evet) onları da sula. Çünkü ciğer taşıyan her canlıya (su vermek)de bir sevap vardır" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 2152); Şuayb: İsnadı Müslim'in şartınca sahih. Ahmed 4/175; İbn Mace 3686.

 

 

 

Susuz Kalmış Dört Ayaklı Hayvanlara Su Veren Kimsenin Cennetlere Girmesinin Umulması

 

543- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: "Bir kimse (yolda yürürken) bir kuyuya varıp onun içine indi ve onun suyundan içti, (kuyudan çıktığında) kuyunun başında (susuzluktan) dilini sarkıtmış soluyan bir köpekle karşılaştı. Adam köpeğe acıdı. Hemen (kuyuya inip) ayakkabılarının birisiyle su çıkardı ve köpeğe suyu içirdi. Bu yaptığından dolayı Allah ona teşekkür etti ve cennete soktu.''

 

[Tahric:] Elbani: Hasen sahih (et-Ta'lıku'r-rağıb 3/160); Şuayb: İsnadı hasendir. Buhari 173.

 

 

 

Dört Ayaklı Hayvanlara iyilikte Bulunmanın Ahirette Günahlara Kefaret Olacağına Delalet Eden Haber

 

544- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Adamın biri yolda giderken çok susadı. Bir kuyuya rastlayınca inip su içti ve geri çıktı. Çıktığında susuzluktan dili dışarıda çamuru yalayan bir köpekle karşılaştı. Kendi kendine: ‘‘Bu köpek de benim gibi susamış’‘ dedi. Kuyuya inip ayakkabısına su doldurdu, ayakkabıyı ağzında tutarak geri çıktı ve köpeğe su içirdi. Allah da bu yaptığına karşılık onun günahlarını bağışladı." Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Hayvanlara iyilik yapıp sevap kazanabilir miyiz?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Canlı her varlık için (yapılan iyilikte) sevap vardır!" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (Sahih Ebu Davud 2298); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Muvatta 3/113; Ahmed 2/375, 2/517; Buhari 2363; Müslim 2244; Ebu Davud 2550.

 

 

 

Kişinin Dört Ayaklı Hayvanlara iyilik Yapmaktan Geri Durmasının Yasaklanışı

 

545- Sehl b. el-Hanzaliyye el-Ensari'nin bildirdiğine göre Uyeyne ile Akra', Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e (gelip O'ndan) bir şeyler istediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Muaviye'ye; onlara istedikleri şeylerin verilmesi (için oturdukları yerlerin zekat memurlarına) mektup yazmasını emretti. O da denileni yaptı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), mektubu mühürledi ve o mektubu onlara vermesini (Muaviye'ye) emretti.

 

Uyeyne'ye gelince o: "O mektubun içerisindeki nedir?" diye sordu.

Muaviye: "O mektubun içerisinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in emrettiği şeyler var" dedi. Bunun üzerine Uyeyne mektubu öptü ve sarığının içine iliştirdi.

 

Akra'ya gelince o: "Benim, Mütelemmis'in sayfasıl (mektubu) gibi içinde ne olduğunu bilmediğim bir mektubu (kavmime mi) götüreceğim?" dedi. Bunun üzerine Muaviye, her ikisinin bu sözünü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e haber verdi.

 

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir ihtiyacını gidermek için çıktı. Derken gündüzün başında Mescid'in kapısında yere çöktürülmüş dişi bir deveye rastladı. Sonra günün sonunda o deveye (Mescid'in kapısında) yine rastladı. O halen yerinde durmaktaydı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu devenin sahibi nerede?" diye sordu. Bunun üzerine devenin sahibi arandı, fakat bulunamadı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu hayvanlar hususunda Allah'tan korkunuz. Onlara sağlıklı olduklarında bininiz. Semiz olduklarında da yiyiniz. Az önce -Akra'yı kastederek- öfkesi kabaran kimse gibi, kimin yanında kendisine yetecek malı olduğu halde bir şeyler isterse, o kişi ancak kendisini cehennemin kor ateşine götürecek şeyi çoğaitmış olur" buyurdu. Sahabiler: liKişiye yetecek malın miktarı nedir?'' diye sordular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sabah ve akşam doyuracak miktardır" buyurdu.

 

[Tahric:] Elbilm: Sahih (Sahıh Ebu Davud 1441; es-Silsiletu's-sahiha 23); Şuayb: İsnadı Buhari'nin şartınca sahihtir. Ahmed 4/180; Ebu Davud 1629; Bak hadis no: 3385.

 

 

Ebu Hatim der ki: "Sabah ve akşam doyuracak miktardan kasıt, aç bırakmayacak kadarıdır. Develere sağlıklı iken binilmesinin söylenmesi, zayıf ve hasta olan develere güçleninceye ve iyileşinceye kadar binmekten kaçınılması gerektiğini göstermektedir. Semiz olduklarında yenilmelerinin söylenmesi semizlemeyene kadar zayıf olan develerin kesilmesinden uzak durmanın müstehab olduğuna işaret etmektedir."

 

 

 

Ahirette Kurtuluş Vesilesi Olma Ümidiyle Dört Ayaklı Hayvanlara iyilik Yapmanın Müstehaplığı

 

546- ibn Ömer'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir kadın kedi sebebiyle cehenneme girmiştir. Onu bağlamış ve yerdeki haşerelerden yemesi için serbest bırakmıştır."

 

Bu hadis, Ebu Hureyre vasıtasıyla Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den de nakledilmiştir.

 

[Tahric:] Elbani: Sahih (es-Silsiletu's-sahiha 28; el-İrva' 2182); Şuayb: İsnadı Buhari ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir. Ahmed 2/261; Buhari 3318; Müslim 2242; İbn Mace 4256; Darimi 2/330.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bab: Nezaket